Sigortacılıkta risk yöneticilerinin önemi artıyor

EY’nin sigortacılık sektörü için düzenlediği “Risk yöneticileri araştırması”, Avrupa’daki hayat ve hayat dışı sigorta şirketleri, reasürörlerden oluşan CRO (risk yöneticileri), üst düzey yönetici ve direktörün katılımıyla gerçekleştirildi. EY Türkiye Risk Danışmanlık Hizmetleri Müdürü İlke Akdağ, araştırmayı şöyle anlattı:

DEĞER ODAKLI SİGORTACILIĞIN BELKEMİĞİ CRO’LAR
Araştırma, risk fonksiyonunun değişen dinamikleri ve CRO’ların bu kapsamdaki rolünü konu alıyor. Çalışma özellikle, CRO’ların ‘dolaylı yoldan değer katma’, ‘mevzuat değişimi, istikrarsız ekonomi ve siyasal ortamdan kaynaklanan ana zorlukların belirlenmesi’ ve ‘teknolojinin sektörde genişleyen rolü ve beraberinde getirdiği risklerin farkında olma’ konularındaki yeteneklerinin ölçümlenmesine odaklanıyor.
Araştırmada, 8 temel konu öne çıkıyor. Bunlardan ilki, AB ve Birleşik Krallık’ta meydana gelen politik gelişmeler ile birlikte yılın ilk yarısında meydana gelen piyasalardaki dalgalanmaların ve sigortacıların iş modellerindeki stratejik baskıların, risk fonksiyonlarının önemini artırması. Katılımcılar, risk fonksiyonunun artık uyum rolünden daha fazlası olduğu, değer odaklı sigortacılık yaklaşımının belkemiği olma yolunda şekillendiğini belirtiyor.
İkinci önemli konu, Solvency II ile CRO’ların temel rollerinden birinin, risk, sermaye ve değer arasında doğru dengeyi bulması olarak karşımıza çıkıyor. Geçtiğimiz yıl araştırmaya katılanların birçoğu sermaye yönetimi ve iş stratejisi üzerinde “limitli etkiye” sahip olduklarını belirtirken, bu yıl birçok katılımcı “karar komitesinde kilit role” sahip olduğunu belirtiyor.

YENİ FIRSATLARI DA BARINDIRIYOR
Ortaya çıkan bir diğer sonuç ise CRO’ların kendilerini kurum stratejilerinin hayata geçirilmesinde destekçi role sahip olarak görmeleri. Katılımcılar, risk fonksiyonu görevini yönetimin kötü olaylarla karşılaşmasının engellenmesi olarak görmenin yanı sıra, risk fonksiyonunu stratejinin kaçınılmaz bir parçası olarak yeni fırsatları da barındırması olarak tanımlıyor.
Araştırma sonuçlarında CRO’ların riskin kattığı değeri granüler bir şekilde ölçmeyi faydalı bulmadıkları görülüyor.  Risk yönetiminin, yönetim masasında önemli stratejik iş konuları konuşulurken veri olarak ele alındığında başarılı olduklarını anladıkları ifade ediliyor.
Katılımcılar tarafından iç kontrol, risk yönetimi ve uyum ile iç denetim fonksiyonlarının entegrasyonunu içeren üçlü savunma hattı modelinin uygulamada birtakım zorluklar barındırdığı belirtiliyor. Temel pratik zorlukları,  danışmanlık fonksiyonlarının yarattığı maliyet, üçlü savunma hattının esnemeyen yapısı ve ilk savunma hattı olan yönetim seviyesinin sorumluluk almaması şeklinde ifade ediliyor.
Katılımcılar, risk iştahının anlaşılması ile ilgili olarak üst yönetimin farkındalık sahibi olduğunu ancak tüm iş kolları genelinde bu anlayışın yaygınlaşması adına daha gidilecek yolun olduğunu düşünüyor.
CRO’ların özellikle operasyonel risk yönetiminin yetersiz kaldığı alanların farkında olmaları ile birlikte bu konudaki etkinliğin artırılması için yöntem arayışında oldukları görülüyor. Çoğu katılımcı, siber riskleri en büyük kaygılarından biri olarak tanımlıyor. Bu, siberin, operasyonel risk odağında önemli bir alan teşkil etmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Araştırma sonuçlarında insana ve teknolojiye yapılan yatırımlar arasındaki çatışmada kazananın her seferinde insan olduğu yönündeki fikir ön plana çıkıyor.

GELECEĞİN CRO’SU…
Rapordan çıkan sonuçlar değerlendirildiğinde geleceğin CRO’sunun;
* İş ve stratejik kararların alınması konusunda Yönetim Kurulu’na aktif olarak stratejik danışmanlık yapması,
* Gerekli durumlarda iş sorumluluğunu alması,
* Dijitalleşmenin gerekliliklerinin farkında olması ve risk fonksiyonlarını otomotize edecek dijital transformasyon konularında aktif bir şekilde yer alması,
* Operasyonel risklerin yönetilmesinin yanında siber saldırılara karşı şirketin ve müşterilerin korunmasına da odaklanması bekleniyor.
http://www.ey.com/tr/tr

Yorum yazın