Sigorta sektörünü bekleyen birleşme ve değişim baskısı…

EKONOMİNİN küresel olarak yeniden yapılandırılması ve günümüz ekonomisinde işletmelerin faaliyet gösterme ve rekabet etme alanındaki köklü değişimi, birleşme stratejisi ve uygulamalarına doğru bir kayma oluşturmaktadır. Şirketler ve yatırımcılar giderek artan bir şekilde yeni kurulan sinerjilerden yararlanmaya çalışmakta ve hissedarlarının yararına birleşme planlarında belirlenen maliyet tasarrufu hedefleri için çalışmalarını yoğunlaştırmaktadır. Birleşmelerin ardındaki mantık, iki şirketin birlikte olmasının, iki ayrı varlıktan ekonomik olarak daha uygulanabilir olmasıdır. Birleşme stratejileri, iki şirketin çıkarlarının her iki hissedar grubunun da anlaşmasını gerektiren yeni bir girişimde bir araya getirilmesiyle ilişkilidir. Firmalar bu nedenle bulundukları pazarlarda ve faaliyet ortamlarında kendilerine maksimum etki sağlayacak stratejik konumlandırmayı aramaktadırlar. Birleşmeler, şirketin rekabet gücünü artırmak ve daha büyük pazar payı elde ederek, iş riskini azaltmak için portföyü genişleterek, yeni pazarlara ve coğrafyalara girerek ve ölçek ekonomilerinden yararlanarak diğer firmalara karşı rekabet avantajı elde etmek için kullanılır. Birleşme anlaşmaları mutlaka kurumsal güç ve rekabet eksikliğinden dolayı değil, sinerji yaratmanın bir yolu olarak alınır. Birçok şirket öne geçmenin en iyi yolunun birleşmeler yoluyla var oluş nedenlerinin sınırlarını genişletmek olduğunun farkına varmışlardır. Birleşmelerin temel amacı, şirket büyümesini teşvik edebilecek, piyasa gücünü artırabilecek, üretim verimliliğini artıracak, karlılığı yükseltebilecek ve sermayedar gücünü daha da iyileştirebilecek sinerjilerin yaratılmasıdır.

Dünya, küreselleşmenin baskı gücünü ve hızlı teknolojik değişikliklerin etkisini hissetmekte ve bunun doğal sonucu olan değişime uyum sağlama pozisyonu halindedir. Böylece firmalar, rekabete açık bir düzen içinde kendilerine yön belirlemeye çalışmaktadırlar. Firmalar, zorluklarla yüzleşmek ve fırsatları keşfetmek için birleşmeler, stratejik ittifaklar, ortak girişimler vb. gibi çeşitli stratejik alternatifler yoluyla inorganik büyümeye gitmektedir. Birleşmeler, rakiplerine karşı rekabet avantajı elde etmeyi amaçlayan firmalar arasında tartışmasız en popüler stratejidir. Birleşmenin temel kurumsal hedefleri, daha fazla ve geniş pazar gücü elde etmek, yenilikçi yeteneklere kolayca erişim sağlamak, böylece yeni bir ürün veya hizmetin geliştirilmesiyle ilişkili riskleri azaltmak ve son olarak bazı durumlarda rekabet kapsamını yeniden şekillendirmektir. Birleşmelerin ekonomik kazanç elde etme umuduyla yapıldığını savunulduğu günümüz koşullarında, birleşmelerin potansiyel avantajlarından bazıları; ölçek ekonomileri elde etmek, tamamlayıcı kaynakları birleştirmek, vergi avantajları elde etmek ve verimsizlikleri ortadan kaldırmaktır. Tüm bu nedenlerin sonucu olarak firma performansının artırılması amaçlanmasına rağmen, bunun çok da firma performansını doğrudan etkilediğini söylemek zordur. Çünkü firma performansını etkileyen faktörlerin firmanın bulunduğu ortam koşullarına bağlı olduğu söylenebilir.

Türk sigorta sektörü 2001 ulusal ekonomik krizin, 2008 ve 2009 yıllarında ise küresel ekonomik krizin etkilediği büyük bir verimsizlik süreciyle tanışmış ve bu dönemde sigorta şirketlerin gelirlerinde önemli kayıplar yaşanmıştır. Ancak 2010 yılı sonrası dünyada yaşanan ekonomik iyileşmeye paralel olarak, tekrar reel gelişme göstermiştir. 2003 yılında Türkiye’de bulunan yabancı ortaklı, sermaye payı %50 yi geçen şirket sayısı 6 iken, bu sayı 2010 yılında 37 ye ulaşmıştır. Daha sonraları bu artış küçükte olsa covid-19 dönemini başına kadar devam etmiştir. Ancak, geçtiğimiz 10 yılın yükü olarak bugüne taşıdığımız yüksek maliyetli dağıtım sistemi ve fiyat rekabeti nedeniyle yeniden finansal güce dayalı bir risk alanı oluşmaktadır. Artan rekabetin kar marjlarını daraltacağı gerçeğinden hareketle, şirketler maliyetleri azaltma ve mali tablolarda güçlendirme yönünde güçlü adımlar atmak zorunda kalacaklar. Bu gelişmeler, ölçek ekonomilerinin ve potansiyel verimlilik kazanımlarının etkisiyle, sigorta sektöründe gelecekteki birleşme ve satın almalar için önemli bir motivasyon sağlayabileceğini göstermektedir.

Yorum yazın