Sanat Terapisi ve Klinik Dışı Uygulamalar Programı 18 Şubat’ta başlıyor

Sanat Terapisi ve Klinik Dışı Uygulamalar Programı 18 Şubat’ta başlıyor

Sanatın bireyler ve topluluklar üzerindeki dönüştürücü gücünü daha kapsamlı bir şekilde ele alan Sakıp Sabancı Müzesi, bu doğrultuda Sanatın İyileştirici Gücü, Sanat Terapisi ve Sanatla Klinik Dışı Uygulamalar programını hayata geçiriyor. Uzman Dışavurumcu Sanat Terapisti Bihter Yasemin Adalı yürütücülüğünde geliştirilen bu yeni program, sanatı yalnızca izlenen değil; keşfedilen, paylaşılan ve dönüştüren bir deneyim olarak konumlandırıyor.

Sakıp Sabancı Müzesi, sanatın bireyler üzerindeki iyileştirici gücünü merkeze alan çeşitli uygulamalarla, müze mekânlarını yalnızca bir sergi alanı olarak değil, bireysel farkındalık ve dönüşümün de mümkün olduğu bir deneyim alanı olarak ele almaya devam ediyor. Uzman Dışavurumcu Sanat Terapisti Bihter Yasemin Adalı yürütücülüğünde geliştirilen bu yeni program, sanatı yalnızca izlenen değil; keşfedilen, paylaşılan ve dönüştüren bir deneyim olarak konumlandırıyor.

18 Şubat 2025 Salı düzenlenecek konferans ile başlayacak etkinlik dizisi, paneller ve atölyelerle devam ederek 22 Şubat Cumartesi gerçekleştirilecek ek atölyelerle tamamlanacak. 

Atölyeler:

Atölye A: 18 Şubat 2025, Salı 10:00-12:00 // Nur Dinçer ve Dr. Olcay Güner ile Müzede Çocuklarla Sanat Esaslı Uygulamalar

Sanat, çocukların gündelik yaşamlarında doğal bir şekilde kullandıkları ve içgüdüsel olarak başvurdukları bir ifade alanıdır. Resim yapma, şarkı söyleme, hikâye anlatma, çamur şekillendirme ve dans etme gibi yollarla çocuklar, kendilerini kelimelerin ötesinde ifade ederler. Yetişkinler gibi duygularını sözcüklerle kolayca anlatamasalar da sanat, kaygılarını, heyecanlarını, üzüntülerini ve sevinçlerini ifade etmeleri için bir kapı aralar. Sanat aracılığıyla çocukların duygusal ihtiyaçlarını fark etmelerini sağlamak, farkındalık kazanmalarına ve çözüm yolları geliştirmelerine destek olmak mümkündür.

Atölye B: 18 Şubat 2025, Salı 10:00-12:00 // Bihter Yasemin Adalı ile Kartalın Alçalışı: İntermodel Atölye

Bu dışavurumcu sanat terapisi atölyesi, doğadaki yenilenme süreçlerinden ilham alan bir metafor üzerine kuruludur. Gagalarını kesin tutmak için kayalara sert alçalışlar yapan kartallar, kayalara çarptıkça gagalarını kırar. Kırılan gagalarının düşmesi ve altından yeni gaganın çıkmasıyla birlikte pençelerini biler ve yeniden avlanmaya başlar. Beslendiği için canlanır ve bu davranış örüntüsüne sahip olmayan kartallara göre on sene daha uzun yaşar. İnsan yaşamında da zaman zaman körelme ve bunun getirdiği durağanlık dönemleri yaşanır. İnsan kendi varoluşunu güvenli konfor alanlarıyla sınırladığında, duyarsızlaşma ve körelme kaçınılmaz hale gelir. Georg Baselitz’in 1982’den bu yana resimlerinde tekrar eden tepetaklak kartal imgesi, izleyiciyi kendi körelme ve yenilenme süreçleri üzerine düşünmeye davet ediyor. Uzm. Sanat Terapisti Bihter Yasemin Adalı liderliğinde gerçekleşecek intermodel atölyede, katılımcılar sanatın farklı dallarını kendi benliklerinin farklı yönlerini keşfetmek için kullanacaklar. Atölye, öncelikle beden ve hareket aracılığıyla alçalış ve yükselişin dinamiklerini keşfetmekle başlayacak. Ardından, katılımcılar bu hareketleri tuval üzerinde iz bırakacak jestlere dönüştürerek bir dışavurum sürecine girecekler. Atölyenin kapanışında ise ortaya çıkan eserleri birlikte değerlendirerek körelme, canlanma ve beslenme temalarının yansımalarını tartışacaklar.

Atölye C: 18 Şubat 2025, Salı 17:00-18:30 // Özlem Lale Kaleli ile Müzede Dans ve Hareket Terapisi Yaklaşımıyla Tanışma

Bedenimizin nasıl durduğu ve hareket ettiği, hislerimizi ve düşüncelerimizi şekillendirir. Çevremizle kurduğumuz etkileşimi ve yarattığımız etkiyi belirler. Bu atölyede, beden odaklı öğrenme prensipleri doğrultusunda öncelikle duruşumuzu inceleyeceğiz. Güçlü ve güvenli bir duruş ne anlama gelir? Tehdit algısı devreye girdiğinde bedenimiz nasıl tepki verir? Peki, kendimizle, amaçlarımızla, önceliklerimizle ve değer verdiğimiz unsurlarla yeniden hizalanmak sadece duruşumuzu değiştirerek nasıl mümkün olabilir? Günümüzde kurumsal alanda öne çıkan odaklanma, kapsayıcılık, esneklik, dayanıklılık ve çeviklik kavramlarının bedensel karşılıklarını birlikte deneyimleyeceğiz. Bedenin dili aracılığıyla farklılıklarımızı, ayrışma ve buluşma noktalarımızı dışavurumcu temel hareket uygulamalarıyla keşfedeceğiz.

Atölye D: 22 Şubat 2025, Cumartesi 11:30 // Bihter Yasemin Adalı ile Ham Formun Peşinde
Kil ile yaratıcı süreç, kimi zaman ekleyerek formu büyütmeyi ve genişletmeyi kimi zaman ise eksilterek onu fazlalıklardan arındırmayı içerir. Georg Baselitz: Son On Yıl sergisinde yer alan heykellerin yapım sürecinde, ekleme ve eksiltme gibi dinamiklerin yanı sıra, ahşap bloklarla çamura vurarak ve sıkıştırarak şekil verme pratiği de önemli bir yer tutar. İki saat süren bu atölyede, Baselitz’in heykellerindeki ham formlardan ilhamla, çamur yığınının içinden parçalar eksilterek özgürlük ve hafifleme kavramlarını biçim üzerinden keşfedeceğiz.

Atölye E: 22 Şubat 2025, Cumartesi 14:30 // Leyla Akça ile Bahçede Ekoart Terapi Yaklaşımıyla Tanışma

Bu atölyede, müze bahçesindeki sanat eserlerini ekoart terapi perspektifiyle ele alarak, doğa, sanat ve insan arasındaki varoluşsal ve iyileştirici bağları keşfedeceğiz. Ekoart terapi, doğayla kurduğumuz ilişkiyi merkeze alarak yaratıcı süreçlere odaklanır ve bireysel ile kolektif farkındalığı artırmayı amaçlar. Katılımcılar, çevreyle bağ kuran yaratıcı ifade süreçlerine katılarak, sanat ve doğa aracılığıyla içsel bir keşif yolculuğuna çıkacaklar.

** Program kapsamında yalnızca konferansa katılabilir veya dilediğiniz bir atölye ile birlikte konferansa katılım sağlayabilirsiniz. Atölyeye katılmak isterseniz, aşağıdaki linkte yer alan formu doldurmanız gerekmektedir. Atölye katılımları sınırlı kontenjanla gerçekleşecektir. Formu doldurduktan sonra, seçtiğiniz atölye ve katılım detayları tarafınıza iletilecektir.

Etkinlik programı için tıklayınız.

Sadece konferans katılımı için tıklayınız.

Konferans ve seçilen bir atölye katılımı için tıklayınız.

Yorum yazın