Nüfus yaşlandıkça bakım hizmetlerinin önemi artıyor

Nüfus yaşlandıkça bakım hizmetlerinin önemi artıyor

Modern yaşam ve tıptaki gelişmeler sayesinde yaşam süresinin uzadığı ve yaşlı nüfusun giderek arttığı günümüzde, sigorta ve bakım hizmetleri daha önemli hale geliyor. Nüfusun yaşlanması nedeniyle, bakıma muhtaçlık riskine karşı önlemler almak giderek daha fazla önem kazanıyor. Uzun süreli yaşlı bakım sigortası bu noktada bireylerin ileri yaşlarında karşılaşabilecekleri sağlık ve bakım ihtiyaçlarına sürdürülebilir bir çözüm sunuyor.

Uzun süreli yaşlı bakım sigortası, yaşlanma sürecinde bireylerin günlük yaşam aktivitelerinde (giyinme, yıkanma, yemek yeme, hareket etme gibi) bağımsızlıklarını kaybetmeleri durumunda ihtiyaç duyacakları bakım hizmetlerinin finansmanını karşılayan bir sigorta türü olarak karşımıza çıkıyor. Bu sigorta, yaşlılık döneminde veya kronik bir hastalık ya da kaza sonrası uzun süreli bakıma ihtiyaç duyan bireylerin sağlık ve bakım masraflarını hafifletmek amacıyla geliştirilmiş bir sigorta türü. Özellikle modern yaşam ve tıptaki gelişmeler sayesinde yaşam süresinin uzadığını ve yaşlı nüfusun giderek arttığını görüyoruz. Swiss Re’nin yayınladığı bir araştırmaya göre 2050 yılına kadar, gelişmekte olan ülkeler 65 yaş ve üstü 1,54 milyarlık nüfusun neredeyse %80’ine ev sahipliği yapacak. Bu büyük demografik değişim, bakım hizmetlerine gösterilen talebi de büyük oranda artıracak.

YAŞLI NÜFUS ARTIYOR

TÜİK’in verilerine göre ise ülkemizde, yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus 2018 yılında 7 milyon 186 bin kişi iken 5 yılda %21,4 artarak 2023 yılında 8 milyon 722 bin kişi oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2018 yılında %8,8 iken, 2023 yılında %10,2’ye yükseldi. Nüfus projeksiyonlarına göre yaşlı nüfus oranının 2030 yılında %12,9, 2040 yılında %16,3, 2060 yılında %22,6 ve 2080 yılında %25,6 olacağı öngörülüyor. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının %10’u geçmesi nüfusun yaşlanmasının bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de yaşlı nüfusun, diğer yaş gruplarındaki nüfusa göre daha yüksek bir hız ile artış gösterdiği görülüyor. Özellikle yaşam süresinin bu kadar uzadığı ve yaşlı nüfusun giderek arttığı günümüzde sigorta ve bakım hizmetleri de daha önemli hale geliyor. Nüfusun yaşlanması nedeniyle, bakıma muhtaçlık riskine karşı önlemler almak da giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu noktada bireylerin ileri yaşlarında karşılaşabilecekleri sağlık ve bakım ihtiyaçlarına çözüm sunarak önemli bir güvence sağlayan uzun süreli yaşlı bakım sigortası devreye giriyor. Uzun süreli yaşlı bakım sigortası, yaşlı nüfusun artışıyla birlikte aileler ve toplumlar üzerindeki bakım yükünü hafifletmeye yardımcı olurken, yaşlanan toplumların gelecekte karşı karşıya kalacakları bakım ihtiyaçlarına sürdürülebilir bir çözüm sunuyor.

DEMANS VAKALARI 2050 YILINDA 3 KAT ARTACAK

Swiss Re’nin yayınladığı araştırmada, sakatlık ya da bulaşıcı olmayan hastalık riskinin artması da dikkat çekiyor. Bu riskler çok ciddi finansal yüklere yol açabiliyor. Örneğin, demans vakalarının sayısının 2050 yılında dünya çapında 3 katına çıkarak 130 milyona ulaşacağı düşünülüyor. Yaşlılıkla birlikte artan demans, Alzheimer gibi kronik hastalıklarda uzun süreli bakım sigortası önemli bir rol oynuyor. Yaşlanan toplumların gelecekte karşı karşıya kalacakları bakım ihtiyaçlarına sürdürülebilir bir çözüm sunan yaşlı bakım sigortası, bireylerin refahını koruyarak yaşam kalitesini artırırken; ailelerin ve devletin üzerindeki mali ve fiziksel yüklerin de azalmasına yardımcı oluyor.

Özellikle yaşlanan nüfus yapısına sahip ülkelerde, bakım sigortalarının önemi her geçen gün daha fazla artıyor. Kronik hastalıklar, demans ve Alzheimer gibi sağlık sorunları, uzun süreli bakım gerektiriyor ve bu bakımın hem profesyonel hem de finansal açıdan sürdürülebilir olması kritik bir önem taşıyor. Uzun süreli yaşlı bakım sigortası, yaşlı bireylerin ihtiyaç duyduğu bakım hizmetlerine erişimini kolaylaştırırken bu süreci daha yönetilebilir hale getirir.

Dünyada pek çok ülkede yıllardır uygulanan uzun süreli yaşlı bakım sigortası, 2024-2026 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program’da da yer aldı. Programda, “Tamamlayıcı Uzun Süreli Bakım Sigortası”nın ülkemizde de hayata geçirileceği belirtildi.

Günümüzde ülkemizde de yaşlı nüfusun giderek arttığı göz önünde bulundurulduğunda,  yaşlanmaya bağlı olarak bakıma muhtaç olan kişi sayısının da gelecek yıllarda artış göstereceği ve buna bağlı olarak yaşlandığında kendine bakamayacaklar için yapılacak sağlık ve sosyal güvenlik harcamaları ile bakım hizmetlerine duyulan ihtiyacın da giderek artacağını söyleyebiliriz. Bu noktada, uzun süreli yaşlı bakım sigortasının ülkemizde de uygulanmasının gerekliliği yadsınamaz bir gerçek.

HANGİ ÜLKELERDE UYGULANIYOR?

Çoğu gelişmiş ülkede sunulan bir sigorta türü olarak karşımıza çıkan uzun süreli bakım sigortası, sunulan kapsam ve koşullarıyla ülkeye göre farklılık gösterebiliyor. Uzun süreli bakım sigortasını bazı ülkelerde devlet desteklerken, bazılarında fonlar oluşturuluyor, bazılarında zorunlu olurken, bazılarında ise devletin sunduğu sosyal güvenliğin üstü özel sigortayla tamamlanıyor. Uzun süreli bakım sigortasının yaygın olduğu ülkelerden bazıları ise şunlar: 

Almanya

Almanya, dünyada zorunlu uzun süreli bakım sigortası sistemini uygulayan ilk ülkelerden biri. 1995 yılında uygulamaya konulan zorunlu uzun süreli bakım sigortası (Pflegeversicherung), Almanya’daki tüm çalışanları kapsıyor. Zorunlu sağlık sigortasının bir parçası olarak çalışanlardan ve işverenlerden alınan primlerle finanse ediliyor ve sigortalı bireylerin maaşlarından %3,05 (çocuğu olmayanlar için %3,4) oranında bir kesinti yapılıyor.
Sigorta, hem evde bakım (ayakta bakım) hem de huzurevlerinde bakım (yatarak bakım) hizmetlerini karşılıyor. Bakım ihtiyacına göre bireylere nakdi yardım, hizmet temini ya da kurum bakımı seçenekleri de sunuluyor.
Kişinin bakım ihtiyacı derecelendiriliyor ve ihtiyaç seviyesine göre sigortadan alınan yardımların miktarı belirleniyor. Almanya’nın uzun süreli bakım sigortası sistemi, yaşlanan nüfusun bakım ihtiyaçlarını karşılamak için kapsamlı bir model olarak kabul ediliyor.

Japonya

Japonya, dünyanın en hızlı yaşlanan nüfuslarından birine sahip olan Japonya, 2000 yılında kamu tarafından finanse edilen uzun süreli bakım sigortası sistemini (Kaigo Hoken) uygulamaya koydu.
40 yaş üzeri tüm bireylerden zorunlu olarak alınan primler ile finanse ediliyor ve sigorta maliyetinin yarısı primlerden, diğer yarısı ise merkezi ve yerel hükümetler tarafından karşılanıyor.
Hem evde bakım hem de kurum bakımı hizmetlerini kapsayan hizmetler, yaşlıların evde daha uzun süre bağımsız yaşamalarını destekleyecek şekilde organize edilmiş.
Bakım ihtiyacı olan bireyler bir değerlendirmeden geçiriliyor ve bu değerlendirme sonucunda belirlenen bakım düzeyine göre sigorta kapsamındaki hizmetlere erişim sağlanıyor.
Japonya’nın uzun süreli bakım sigortası, özellikle yaşlıların evde bakım almalarını teşvik eden ve devletin aktif olarak sürece katıldığı bir model olarak karşımıza çıkıyor.

Hollanda

Hollanda, 1968 yılında Algemene Wet Bijzondere Ziektekosten (AWBZ) adı altında kapsamlı bir uzun süreli bakım sigortası başlatmış, 2015 yılında ise bu sigortayı reform ederek Wet Langdurige Zorg (WLZ) adıyla devam ettirmiştir.
Bu sistem, gelir vergisine dayalı ve devlet tarafından yönetiliyor. Hollanda’daki tüm bireyler zorunlu olarak bu sigortaya dahil. WLZ, yalnızca uzun süreli ağır bakım ihtiyaçlarına odaklanıyor. Kapsamında huzurevi bakımı, zihinsel engelli bakım evleri ve ciddi sağlık sorunları olan kişilerin evde bakım hizmetleri yer alıyor.
Bireyler, sigorta kapsamındaki hizmetlerden yararlanabilmek için sağlık durumlarının değerlendirilmesi sürecinden geçiyorlar ve uzun süreli bakım ihtiyaçlarına göre destek alıyorlar. Hollanda, uzun süreli bakımda devletin geniş rol oynadığı bir modele sahip. Bu model, hem özel hem de kamu sektörünü birleştiren hibrit yapıya sahip bir model olarak karşımıza çıkıyor.

Amerika Birleşik Devletleri

Amerika Birleşik Devletleri’nde uzun süreli bakım sigortası, özel sigorta şirketleri tarafından sunuluyor. Devlet destekli Medicare programı ve Medicaid gibi kamu hizmetleri de uzun süreli bakım hizmetleri sağlıyor.

  • Medicare: Yaşlı bireylerin sağlık hizmetlerini karşılayan federal bir programdır. Ancak Medicare, yalnızca kısa süreli ve sınırlı bakım hizmetlerini kapsamaktadır; uzun süreli bakım hizmetlerini karşılamaz.
  • Medicaid: Düşük gelirli bireylere yönelik bir kamu programı olan Medicaid, uzun süreli bakım ihtiyaçlarının önemli bir kısmını karşılayabilir. Ancak bu hizmetten yararlanmak için kişinin belli bir gelir düzeyinin altında olması gerekir.
  • Özel Sigorta: ABD’deki bireyler, yaşlılık dönemlerindeki bakım ihtiyaçlarını karşılamak için özel uzun süreli bakım sigortası satın alabilirler. Bu sigorta, genellikle oldukça maliyetli olmakla birlikte, gelir düzeyi yüksek bireyler için önemli bir seçenek sunar.

ABD’de devlet destekli programlar kısıtlı olduğundan, bireylerin büyük bir kısmı uzun süreli bakım masraflarını kendi başlarına karşılamak durumundadır.

Fransa

Fransa’da yaşlı bakım ihtiyacı olan bireyler için kamu destekli bir yardım sistemi olan Allocation Personnalisée d’Autonomie (APA) yürürlüktedir. Bu sistem, uzun süreli bakım sigortası yerine bakım yardımı sağlayan bir model olarak çalışır.
APA, genel vergilerden karşılanmaktadır ve yaşlı bireylerin bakım ihtiyaçlarını karşılamak için nakit yardımı yapılır.
Yardım, hem evde hem de kurumlarda bakım gören yaşlı bireylere yönelik. Yardımın miktarı, kişinin bakım ihtiyacına ve gelirine göre belirlenir.
Yaşlı bireylerin bakım ihtiyaçları bir değerlendirme sürecinden geçirilir ve belirlenen bakım düzeyine göre yardım yapılır.
Fransa’nın APA sistemi, daha çok yaşlı bireylerin bakım ihtiyaçlarına yönelik mali yardım sağlayarak onların bakım masraflarını hafifletmeyi hedefliyor.

Kanada

Kanada’da uzun süreli bakım sigortası, eyalet ve bölge düzeyinde yönetilen sağlık hizmetleri tarafından sunuluyor. Ayrıca özel uzun süreli bakım sigortası da mevcut.

Birleşik Krallık

 Birleşik Krallık’ta uzun süreli bakım hizmetleri çoğunlukla ulusal sağlık hizmetleri (NHS) tarafından sunuluyor. Ayrıca, özel uzun süreli bakım sigortası da mevcut ve kişiler istedikleri takdirde ekstra koruma sağlayabiliyor.

İsveç

İsveç’te uzun süreli bakım sigortası, kamu sağlık hizmetleri tarafından sunuluyor ve evde bakım veya huzurevi bakımı gibi hizmetleri de içeriyor.

TÜRKİYE NÜFUSUNUN YAŞLANMAYA DEVAM ETMESİ BEKLENİYOR

Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı ‘Nüfus Projeksiyonları 2023-2100’ verilerine göre, Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi artarken nüfus yaşlanmaya devam ediyor. Nüfusun yaş yapısının önemli bir göstergesi olan ortanca yaş ile yaşlı nüfus olarak tanımlanan 65 ve üzeri yaştakilerin oranının tüm senaryolara göre artması bekleniyor. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2023 yılı sonuçlarına göre ortanca yaş 34 iken 2050 yılında ana senaryoya göre 44,8, 2075 yılında 51,5 ve 2100 yılında 52,2 seviyesine ulaşması öngörülüyor. Yine Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2023 yılı sonuçlarına göre, yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ilk kez %10’un üzerine çıktı. Ana senaryoya göre yaşlı nüfus oranının 2050 yılında %23,1, 2075 yılında %31,7 ve 2100 yılında ise %33,6 seviyesine ulaşması bekleniyor.

Yorum yazın