Kuluçka merkezleri: Fikir ile yatırımcı arasındaki köprü
StartersHub XO hızlandırma programına kabul edilen girişimciler, temmuz ayının başında startup’larının tanıtımlarını yaptı. Bir girişimcinin startup’ını tanıtırken söyledikleri ekosisteme ilişkin ipuçları taşıyordu. Üniversiteyi yeni bitirmiş 20’li yaşlarındaki bu genç kadın girişimci, satış ve pazarlama mühendisi olarak çalıştığı kurumsal şirkette aklına gelen fikri uygulamaya başladıktan sonra satış oranının yükseldiğini görüyor. Sonrasında şöyle düşündüğünü anlatıyor: “Bu çözümü neden sadece çalıştığım şirkete sunayım? Anlaşmalı olarak bütün şirketlere sunabilirim.” Ardından bu genç kadın çalıştığı şirketten istifa edip, kendi anlatımıyla “kafa dengi” arkadaşlarıyla beraber startup’ını kuruyor.
Peki bu girişim hikayesinde, startup ekosistemine dair yer alan ipuçları neler? İlk olarak başarılı girişimciler çalıştıkları sektör üzerine daha iyi çözümler üretiyor. İkincisi startup kuranların çoğu gençlerden oluşuyor ve aralarındaki kadın girişimci oranı sektör ortalamalarının üstünde. Yine bu startup hikayesinde görüldüğü gibi mühendis, işyerinde gösterdiği başarının ardından istifa etmesiyle birlikte düzenli gelirini bırakıp risk alıyor, yani girişimci oluyor. Bir diğer önemli nokta “kafa dengi” arkadaşlarıyla startup kurması: Girişimcilik, meslek hiyerarşisinden yoksun, iş bölüşümüne dayanıyor. Bütün bu koşullar bir araya geldikten sonra geriye bir tek yatırımcıyı bulmak kalıyor.
2017’DE 103 MİLYON DOLARLIK YATIRIM
Türkiye girişimcilik ekosistemini yakından takip eden ve analitik verileri sunan startups.watch, 2017 yılına ait yatırım rakamlarının yer aldığı raporunu yayımladı. Bu rapora göre, 2017’de 167 girişime yapılan 103 milyon dolarlık yatırım ile Türkiye girişimcilik ekosistemi tarihinde bir rekor kırıldı. Bu rekorun önümüzdeki yıllarda tekrar ve tekrar kırılacağına kesin gözüyle bakılıyor. Örnek vermek gerekirse 2016’da yapılan yatırım 2017’deki 103 milyon dolarlık yatırımın hemen hemen yarısı. Sigortacılıkta da startup’lara duyulan ilgi gün geçtikçe yükselse de şirketler yatırım konusunda henüz temkinli adımlar atıyor. 2017’de en çok yatırım yapılan alan, 19 milyon dolar ile fintech oldu. Sigorta sektörünü de yakından ilgilendiren pazaryeri, nesnelerin interneti, görüntü işleme, otomotiv takip ve seyahat gibi alanlara milyon dolarlık yatırımlar yapıldı.
YATIRIMCIYLA GİRİŞİMCİYİ BULUŞTURAN MERKEZLER
Yatırımlar genel olarak üç paydaştan oluşuyor: Yatırımcı, startup ve kuluçka merkezi. Temmuz sayısında startup’ları mercek altına alan Sigortacı Gazetesi olarak bu ay Türkiye’nin önde gelen kuluçka ve hızlandırma merkezleri ile startup ekosisteminin kurulması adına yapılması gerekenleri ve bu ekosistemin sağlayacağı yararları konuştuk. Kuluçka ve hızlandırma merkezleri, girişimcilere mentorluk hizmeti sunarak sektördeki ihtiyaçlara uygun olarak startup’ların gelişmesine yardımcı oluyor. Düzenledikleri yarışma ve ön tanıtım günleri ile startup’lara bir oyun alanı açıyorlar. Bu merkezler, şirket ile girişimci arasında bağlantı kurarak startup’ın yatırım almasını, aynı zamanda şirketlerin de en verimli yatırımı yapmasını sağlıyor.
STARTERSHUB XO PROGRAM DİREKTÖRÜ İNCİ ÇÖMLEKÇİOĞLU: Bizzat yaşadığı probleme çözüm getiren startup’lar daha başarılı
“Startup’ların kimisi para kazanmak için, kimisi sadece kendi işinin patronu olmak için, kimisi de toplumsal bir etki yaratmak için kuruluyor. Ama genelde başarılı olanlar bir problem yaşayıp buna çözüm geliştiren insanlar oluyor.”
Hızlandırma merkezi olarak faaliyet gösteren StartersHub, gelecek vaat eden erken aşama girişimcilerin iş modellerini mükemmelleştirmek ve girişimlerin hızla ölçeklenmesini sağlamak amacıyla kuruldu. Seçilen girişimlere ofis, bulut teknolojileri, maddi destek, eğitim, mentorluk ve program sonu yatırım fırsatı sağlıyor. StartersHub XO Program Direktörü İnci Çömlekçioğlu, bir hızlandırma merkezi olarak bağımsız ve tecrübesiz girişimcileri bir araya getirip gelişimlerini hızlandırdıklarını, onların yatırımcı ağına ulaşmasını sağladıklarını belirtti. Çömlekçioğlu, “StartersHub’ın en büyük farkı bir fonunun olması ve böylece hızlandırma sürecinden geçirdiği ekiplerin yatırımcısı olmasıdır. Startupbootcamp Istanbul ve Startupbootcamp Scale San Francisco programlarını da StartersHub olarak yürüttüğümüz için girişimlere sağladığımız yurt dışı ağımız da yurt içindeki kadar güçlü” diye konuştu.
Lise öğrencisinden emeklilere kadar birçok insanın startup kurduğunu belirten Çömlekçioğlu, “Kimisi para kazanmak için, kimisi sadece kendi işinin patronu olmak için, kimisi de toplumsal bir etki yaratmak için kuruluyor. Farklı motivasyonlar bunlar. Ama genelde başarılı olanlar bir problem yaşayıp buna çözüm geliştiren insanlar oluyor” dedi. Başarıya giden yolda mentorluğun önemine vurgu yapan Çömlekçioğlu, “Dışarıdan bir göz olarak sorunlara çözüm üreten startup kurucularının özellikle sektör içinden uzmanlar ile görüşerek problemlere bakış açısı kazanması başarı için önemli bir faktör. StartersHub gerek kendi uzmanları, gerekse sektörlerinin büyük oyuncularından oluşan partnerleri ile bu ihtiyaca cevap verirken aynı zamanda gelişmesine destek verdiği mentor eğitim programları ile alanında uzman mentorlar yetişmesine de destek veriyor” diye konuştu.
‘İYİ FİKİR, İYİ GİRİŞİMDEMEK DEĞİLDİR’
Mentorların önemini elde edilen yatırım üzerinden değerlendiren Çömlekçioğlu’na göre, bir startup yatırım bulmakta zorlanıyorsa önce dönüp eksikliğini aramalı, onu bulmalı ve iyileştirmeli. İyi girişimlerin yatırımı kolayca bulduğunun altını çizen Çömlekçioğlu, “Yalnız iyinin tanımına dikkat etmeliyiz. Çünkü iyi fikir, iyi bir girişim demek değildir. Organik büyüme oranları, ekip içi rol dağılımları ve uyum, mevcut kaynakların dışında yeni kaynaklar üretebilme kapasitesi ve bunlar gibi özellikler, yatırımcıların beklentilerini oluşturuyor. Aynı zamanda yatırımcıların genel bakışı ve beklentileri aşağı yukarı aynı” ifadesini kullandı.
Sözü kurumlarla yapılan işbirliklerine getiren Çömlekçioğlu şöyle devam etti: “Kurumlarla sektörel işbirliği yapmak, bizim girişimlere konu özelinde destek sunmamızı ve sektörel mentor havuzumu geliştirmemizi sağlıyor. Ayrıca kurumlara da startup’larla yakın çalışma imkanı sunuyor. Startup’larla birlikte çalışmak, onlara yönelik programlar düzenlemek bir uzmanlık gerektiriyor ve kurumlar kendi bünyelerinde bu tip programlar yapmak yerine bizim gibi bu işi çok iyi düzeyde yapan merkezlerle işbirliği yapmayı tercih ediyor.”
‘ASIL SORUN STARTUP’TAN FAYDALANMAYAN ŞİRKETLER’
StartersHub bu yıl Bosch, Siemens, THY ve Unilever ile işbirliğine giderken geçen yıl sigorta sektöründen Marsh, Munich Re ve Acıbadem Sigorta gibi şirketlere insurtech alanında fayda sağlamıştı. Birbirinden farklı sektörlerin teknolojiye yatırım yaptığını hatırlatan Çömlekçioğlu, “Burada asıl konu startup’lardan faydalananlar değil, bilakis faydalanmayıp zarar gören şirketler var. Eğer şirketler kendilerini sektörel yıkım ve değişimlere hazırlamazsa, çok kısa sürede pazar paylarını kaybedebiliyorlar. Airbnb’nin otelcilik sektörüne etkileri en çok konuştuğumuz ibret öykülerindendir. Sadece bunun için bile firmalar yenilikleri yakın takip ediyor olmalı” şeklinde konuştu.
Çömlekçioğlu Türk sigorta sektörü ile startup’lar arasındaki ilişkiye dair şunları söyledi: “Son 10 yılda çeşitli yenilikçi uygulama ya da girişimlerin sahneye çıkması ve yeni poliçe tiplerinden hasar raporu bildirimine kadar teknolojinin gelişmesiyle birlikte, geçmişte sigorta sektöründe sadece hayal edilebilen yeni ürün ve servisler şimdi hayata geçebiliyor. Buna paralel olarak sigorta şirketleri bu yeniliklerden faydalanmak için bizim gibi merkezlerle birlikte çalışıyorlar ve sahip oldukları imkanları girişimcilere sunuyorlar, karşılığında da gelir paylaşımı gibi modellerle yeni ürünleri raflarına ekliyorlar.”
HIZLANDIRMA MERKEZLERİ NASIL KAZANÇ ELDE EDİYOR?
Hızlandırma merkezleri programlarına kabul ettikleri girişimlerden belli oranlarda hisse talep ederek kazanç elde ediyor. Erken aşama girişimler de süreç içerisinde mentorluk desteği ve yatırım ağı sayesinde değerleniyor. Hızlandırma merkezlerinin, başarılı olan girişimlerdeki hisseleri de bu oranda değer kazanıyor. Çömlekçioğlu, “StartersHub olarak girişimlerimiz ile yalnızca hisse üzerinde değil, tüm süreçlerde ortaklık yürüterek birlikte değer yaratıyoruz” diyor.
StartersHub, bu yıl San Francisco’ya da ofis açarak büyüme aşamasına gelen girişimleri ABD’ye götüren bir program başlattı. Kuluçka merkezinin hedefi, anlaşmalı girişimlerini çok kısa sürede global şirketlere dönüşmesini sağlamak.
İTÜ ARI TEKNOKENT GENEL MÜDÜR YARDIMCISI DOÇ. DR. DENİZ TUNÇALP: Şirketler bize gelerek Türkiye’nin geleceğine yatırım yapmış oluyor
“Şirketler, kuluçka merkezlerine gelerek hem Türkiye’nin geleceğine yatırım yapmış, hem de kendi sektörleri için potansiyel işbirlikleri yaratmış oluyorlar.”
İTÜ ARI Teknokent; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın açıkladığı 2017 Teknoloji Bölgeleri Performans Endeksi’nde Olgun Aşama Teknoloji Geliştirme Bölgeleri kategorisinde ilk sırada yer aldı. “İTÜ ARI Teknokent olarak tüm teknoparklar içerisinde zirvede yer almanın mutluluğunu yaşıyoruz” açıklamasını yapan İTÜ ARI Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Deniz Tunçalp, “Teknoloji firmalarına ve girişimcilere teknoloji geliştirmeleri, bu teknolojileri ticarileştirmeleri için en uygun ortam ve olanakları sunarak Türkiye’nin teknoloji gelişimine katkı sağlamayı hedefleyen İTÜ ARI Teknokent olarak Türkiye’nin girişimcilik ve inovasyon üssüyüz” diye konuştu.
İTÜ Çekirdek Erken Aşama Kuluçka Merkezi’nin Avrupa’nın en iyi 2’nci, dünyanın ise en iyi 3’üncü kuluçka merkezi olduğunu belirten Doç. Dr. Tunçalp, girişimcilere sundukları fırsatlardan bahsetti: “Girişimcilere açık ofis, mini MBA/girişimcilik eğitimi, satış koçluğu, teknik altyapı desteği, laboratuvar kullanım imkânı, laboratuvar sarf malzemeleri desteğinin yanı sıra iş dünyası ve akademiden 250’yi aşkın gönüllü mentor desteği sağlıyoruz. Ayrıca yeni hayata geçirdiğimiz İTÜ Çekirdek Express ile de daha önceden kendini geliştirmiş, satışını yapmış ve ürününü olgunlaştırmış girişimcileri uzun süreli bir ön kuluçka sürecine ihtiyaç olmaksızın, hızlı bir destekleme sürecine alarak İTÜ Çekirdek imkanlarından yararlandırıyoruz. Bununla birlikte Türkiye’nin en büyük girişimcilik etkinliklerinden biri olan ve her yıl yeni girişimlerin en iyilerini belirlediğimiz İTÜ Çekirdek Big Bang’i düzenliyoruz.”
Bu yılki Big Bang’de Allianz Türkiye ve Anadolu Sigorta, sigorta teknolojileri (insurtech) ve önleyici çözüm girişimlerinden seçileceklere ödüllerini vererek destek olacaklar. Ayrıca yine bu kurumların çalışanları, İTÜ Çekirdek mentorları arasında yer alıyor.
ŞİRKETLERLE KULUÇKA MERKEZLERİ OMUZ OMUZA
İTÜ ARI Teknokent, girişimcilere birçok alanda fırsat sunuyor. Startup’ların fikri mülkiyet haklarını koruyabilmesi için Türkiye, Avrupa ve Amerika’da yapılan patent başvurularında, patentin niteliğine göre mali destek ve danışmanlık hizmetleri sağlıyor. Girişimlerin büyümesi için önemli koşullardan biri de yatırımcıyla tanışması. İTÜ ARI Teknokent, bu yıl kurumsal şirketlerle yaptığı anlaşmalar doğrultusunda girişimcilere “ilk müşteri” bağlantılarını sağlamayı hedeflerken yatırım arayan girişimcileri, melek yatırımcılar ve VC’lerle (Venture capital – Risk sermayesi) tanıştırıyor, projenin niteliğine göre ilgi duyabilecek sermaye sahipleri ve sanayicilerle bir araya getiriyor.
Aynı zamanda girişimciler ile şirketler arasındaki görüşmelerde yatırım şartlarını müzakere etmeleri için hukuksal destek sağlıyor.
Kurumsal şirketler açısından durumu değerlendiren Doç. Dr. Deniz Tunçalp, “Kurumlar, kuluçka merkezlerine gelerek hem Türkiye’nin geleceğine yatırım yapmış oluyor, hem de kendi sektörleri için potansiyel işbirlikleri yaratmış oluyorlar. Ülkemizdeki kurumsal şirketler ile kuluçka merkezlerinin omuz omuza vermesi; şirketlerin kuluçka merkezlerine destek olması ve katkı sunması bizler için oldukça sevindirici bir durum” diye konuştu.
WORKINTON CEO’SU PINAR MASSENA: Dijital dönüşüm ihtiyacı, sigorta şirketlerini startup eko sistemine dahil edecek
“Kuluçka merkezleri sektörlerin eczanesidir’ diyebiliriz. Hantallaşmış ve dönüşüme ihtiyacı olan sektörleri, startup’lar ile bir araya getiren merkezlerdir. Dönüşüm ihtiyacı, sigorta şirketlerini de ister istemez bu eko sisteme dahil edecek”
Ön kuluçka, kuluçka ve hızlandırma olmak üzere üç aşamalı bir program sunan Workinton, girişimcilere altılı mentor takımı, uluslararası yarışmalara katılma fırsatı, global network desteği veriyor. Kuluçka ve hızlandırma merkezlerinin girişimcilere projelerine odaklanma ve gelişmeleri yakından takip etme kolaylığı sağladığını vurgulayan Workinton CEO’su Pınar Massena, “Startup’lar, Workinton’un Türkiye’nin en büyük ortak çalışma alanı olması sayesinde lokal ve global network bağlantılarına çok hızlı erişebiliyorlar. Startup’ın hedef müşterilerinin birçoğunun Workinton’un üyesi olması, startup’ın ilk satışını yapmasını oldukça kolaylaştırmakta. Startup’lar için mentorluklar, teknoloji destekleri, ofis destekleri gibi birçok fırsat barındırıyoruz” dedi.
‘STARTUP’LARI EN ÇOK REGÜLASYON ZORLUYOR’
Startup’lar için en önemli noktanın dayanıklılık ve zaman olduğunu belirten Massena, sözlerine şöyle devam etti: “Bu sebeple hızlı hareket etmeleri ve ürünlerini hızlı satmaları gerekli. Regülasyonun olduğu sektörlerde ise hızlı hareket etmek oldukça güç. Bu sebeple startup’lar daha hızlı hareket edebildikleri sektörlere kayıyor. Özellikle finans ve sigorta sektörleri regülasyonlar sebebi ile startup’ların çözüm üretmekte en zorlandığı sektörler.”
Yine de finans sektörünün startup’lardan en fazla yararlanan sektör olduğunu söyleyen Massena, buna karşın sigorta sektörünün regülasyondan dolayı kuluçka merkezlerine yeteri kadar ilgi göstermediğini belirtti. Massena “Ancak dönüşüm ihtiyacı, sigorta şirketlerini ister istemez bu ekosisteme dahil edecek” diye konuştu.
“Kuluçka merkezleri sektörlerin eczanesidir. Hastalanmış, hantallaşmış ve dönüşüme ihtiyacı olan sektörleri, hızlı ve odağı ihtiyacı gidermek olan startup’larla bir araya getirip sorunun çözülmesine destek olan merkezlerdir” diyen Massena özel sektörün kamudan bir nebze daha hızlı hareket ettiğini söyledi. Massena, “Kamu, özel sektör ve kuluçka merkezleri bir arada çalışmalı. Bu her oyuncu için kazanç yaratacaktır. Burada kuluçka merkezlerinin üzerine düşen sektör dikeylerinde uzmanlaşmak” değerlendirmesinde bulundu.
Startup’lar için daha fazla oyun alanının gerekli olduğunu söyleyen Massena, sözlerine şöyle devam etti: “Startup’ların ürünlerini farklı sektörlere yayması gerekiyor. Özellikle global yarışmalar ve bağlantılar startup’lar için yeni oyun alanları açacaktır. Startup’lar gerçekten nitelikli çalışan ve global bağlantıları olan kuluçkaları tercih etmeli.”
‘HEDEFİMİZ UNICORN BİR STARTUP ÇIKARTMAK’
Workinton’un öncelikli hedefi kendilerinden mezun tüm startup’larının ticari hayatlarına devam etmelerini sağlamak. Uzun soluklu hedefi ise 1 milyar dolar değere sahip ‘unicorn’ bir startup çıkarmak. Türkiye’deki ve yurt dışındaki kuluçka merkezleri arasındaki farklılıklardan bahseden Workinton CEO’su Massena, “Çok keskin farklılıklar olmadığını ziyaretlerimizde ve çözüm ortaklıklarımızda gözlemleyip deneyimledik. Fark yaratan unsurlar coğrafi koşullar, kültürel farklılıklar, regülasyonlar, kamu destekleri diyebiliriz” ifadesini kullandı.
Oğul Doğa Gökşin
ogul@sigortacigazetesi.com.tr