İş kazaları ve sorumluluk sigortası
Ülkemizde iş güvenliği konusunda ciddi çalışmalar yapılsa da bu çalışmaların olumlu sonuçları maalesef pek görülemiyor. 2012’de iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kanun çıkarılmıştı. Konuya dair birçok uygulama da devreye girdi ancak iş kazalarında ve işçi ölümlerinde durumumuz iyileşmedi. İş kazaları sonucundaki ölümlerde Avrupa Birliği ortalaması 100 binde 2’yken bizde bu oran 100 binde 10’u, yani Avrupa Birliği ortalamasının beş katını buluyor. Avrupa Birliği’nde bize oran olarak en yakın ülkeler olan Litvanya, Romanya ve Bulgaristan’da bu oran 100 binde 4’ün altında kalıyor.
Can her şeyden daha kıymetli. Soma’da yaşanan büyük acıyı hepimiz hatırlıyoruz. Soma faciasından sonra maden çalışanları için zorunlu kaza sigortası getirildi. Aynısı ya da bir benzeri belki ölüm oranının yüksek olduğu iş kolları için de getirilebilir.
Ülkemizde işveren sorumluluk sigortası diye bir sigorta türü var. Bu sigorta zorunlu değil, başka birçok ülkede olduğu gibi isteğe bağlı bir sigorta. Ancak, Prof. Dr. Samim Ünan’a göre, “maden çalışanları zorunlu kaza sigortası” bir grup kaza sigortası türü olarak düzenlense de aynı zamanda sorumluluk sigortası işlevi de görüyor. Çünkü bu sigorta kapsamında yapılan ödemeler, işverenin sorumluluğunun ödeme oranında azalmasını da sağlıyor.
PRİMLER YÜKSEK GELMESİN
İşverenler iş kazaları ve meslek hastalıkları dolayısıyla sorumluluk altında. Bu riziko işveren sorumluluk sigortası ile temin ediliyor. Ancak bu sigortanın primlerinin yüksekliği bazen işverenleri alternatif arayışına yöneltiyor. Sorumluluk sigortası yerine daha az maliyetli olan grup kaza sigortası yaptırılabiliyor. İşveren, çalışanların iş kazası sonucunda ölmeleri veya sakat kalmalarının meydana getireceği tazminatı bu sigortadan yapılacak ödemeyle karşılamak istiyor. Ancak Prof. Dr. Ünan’a göre bu mümkün değil. Kaza sigortasının ödemesi sonucunda işverenin sorumluluğunda azalma olmuyor. Çünkü yasa böyle bir şeye hükmetmiyor. Ünan, bu yönde bir yasal düzenleme yapılması gerektiğini belirtiyor.
Yani sonuçta, mevcut yasalara göre, işveren ancak sorumluluk sigortası yaptırırsa iş kazası rizikosunu temin edebiliyor. Bu yüzden, işveren daha ucuz olan kaza sigortası yerine tam koruma alabildiği işveren sorumluluk sigortasını yaptırmalı.
Ancak her şeyden önce, işyerlerindeki tüm güvenlik önlemleri, bağlı bulunduğumuz tüm ulusal ve uluslararası kuruluşların koyduğu kurallara göre harfiyen yerine getirilmeli. Ayrıca çalışanlar da güvenlik konusunda çok iyi bilgilendirilmeli. Herkes önce kendi can güvenliğini, sonra da birlikte çalıştığı arkadaşının/çalışanın can güvenliğini önemsemeli. Otoritenin bu konudaki denetlemeleri de artırılmalı ki, kazalar azalsın ve Avrupa Birliği seviyesine indirilebilsin.