İklim krizine göre sigorta sektörü yeniden şekillenmeli
Monopoli Sigorta CEO’su ve Kurucu Ortağı Erol Esentürk, sigorta şirketlerinin sürdürülebilir yatırımlar yapması, risk modellemelerini yenilemesi ve iklim değişikliğine uyum sağlayacak stratejiler geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
İklim krizinin etkileri gün geçtikçe artarak şiddetleniyor. İklim değişikliğinin tetiklediği çok yönlü çevresel riskler, yalnızca doğal ekosistemleri değil, aynı zamanda küresel ekonomiyi de etkiliyor. Hava durumunun mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi su kıtlığı, sel, erozyon gibi felaketlerinde artmasını tetikliyor. “Sel olayları, orman yangınlarından sonra dünyadaki en yaygın ikinci doğal afet olarak kabul ediliyor” diyen Monopoli Sigorta CEO’su ve Kurucu Ortağı Erol Esentürk, “Ülkemizde sıklıkla görülen sel olayları; can ve mal kayıplarının yanı sıra her yıl milyarlarca liralık ekonomik kayıplara neden oluyor. Üzülerek söylemek isterim ki ülkemizde yaşanan sel olaylarının bilançosu maalesef ağır oluyor” dedi.
Yangın, deprem, fırtına, dolu, kar ağırlığı, hırsızlık, elektronik cihaz, kâr kaybı, performans kaybı gibi risklerin teminat altına alınmasının çok önemli olduğunu söyleyen Erol Esentürk, “Son yıllarda doğal afet hasarlarındaki artış maalesef reasürans piyasasını da olumsuz etkiledi. Sigorta şirketlerinin sürdürülebilir yatırımlar yapması, risk modellemelerini yenilemesi ve iklim değişikliğine uyum sağlayacak stratejiler geliştirmesi gerekiyor. Bazı sigorta şirketleri granüler risk verileri ve yapay zeka tabanlı teknolojiler kullanarak daha dinamik ve hassas risk analizleri yapmaya başladı” diye belirtti.
‘YEŞİL ENERJİ KORUMA ALTINA ALINMALI’
Küresel ısınma kendini iyiden iyiye hissettirirken “yeşil ekonomi” kavramı da popüler hale geldi. Küresel ısınmanın etkisiyle mülk sigortalarındaki risk modellerinin de yeniden gözden geçirildiğini ve iklim krizi ile birlikte yeni dönemin risklerinin de değiştiğini ve farklılaştığını söyleyen Erol Esentürk, “Sürdürülebilir bir gelecek için ‘yeşil ekonomi’nin önemi her geçen gün artıyor. Coğrafi açıdan da çok uygun olan ülkemizde son yıllarda güneş enerjisi konusunda girişimler fazlalaştı. Ancak güneş enerji santrallerinin büyük bir kısmını oluşturan güneş panelleri oldukça hassas yapıda ürünlerdir. Değişken hava şartlarında doludan, aşırı rüzgardan hatta kargaların havadan attığı nesnelerden bile zarar görme riski altındadır. O yüzden oluşabilecek her türlü risk için bu tarz yatırımların sigorta yaptırılarak güvence altına alınmasını öneriyoruz. ‘Önleyici sigortacılık’ anlayışının da şirketlerin yönetim sistematiğinin merkezine yerleştirilmesi önemlidir. Çünkü sigorta bir bilinç konusudur, farkındalık konusudur” diye vurguladı.