Her derde deva olan Google kazalara çözüm bulamadı!
Hepimize öğretildiği gibi, kurallara uyan araçların daha az kaza yapması gerekiyor. Peki burada neyi gözden kaçırıyoruz? Sürücüsüz araçlar, istisnasız olarak her durumda kurallara harfi harfine uyuyor. Bu bir robota araç kullandırmak için etkili bir yöntem olsa da, bu araçları tıklım tıklım, kaosun hakim olduğu araç trafiğine sokmak ya da hiz limitinin sürekli olarak aşıldığı yollarda kullanmak o kadar da iyi bir fikir değil. Sonuçlar da bunu gösteriyor. Sürücüsüz araçların karıştığı kazalar -şu ana kadar sadece bedeni hasarsız küçük kazalar- yığılmaya başladıkça, Google ve Carnegie Mellon Üniversitesi gibi yerlerdeki programcılar arasındaki tartışmaların da şiddeti artıyor. Acaba araçlar tehlikeyi savuşturmak için kuralları zaman zaman ihlal edebilmeli mi?
Bu ikilem hakkında konuşan General Motors-Carnegie Mellon Otonom Sürüş Ortak Araştırma Laboratuvarı Yardımcı Yöneticisi Raj Rajkumar, bu konunun grup içinde daima bir tartışma konusu olduğunu söylüyor. “Araçların hız limitine her durumda uyması gerektiğine karar verdiklerini belirten Rajkumar, “Otoyola çıkıp hız kurallarına uyduğunuz zaman, etrafınızdaki neredeyse tüm araçların yanınızdan rüzgar gibi geçtiğini görürsünüz. O araçlardaki ben de olabilirim” diye konuştu.
Rajkumar geçtiğimiz yıl ABD Kongre üyelerini, laboratuvarın kendi yapımı olan sürücüsüz Cadillac SRX’ı test etmeleri için davet etti. Araç, testlerin çoğunda başarılı olsa da, Pentagon’a gidişteki 3 şeritli otoyola bağlanırken aracın insan tarafından kontrol edilmesi gerekiyordu. Araçtaki kameralar ve lazer sensörler etraftaki trafiği kolayca algılasa da, akan trafiğe nerede dalması gerektiğini kestiremiyordu.
ABD’de bulunan Michigan Üniversitesi Ulaşım Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmaya göre sürücüsüz araçlar, normal araçların 2 katı daha fazla kaza yapıyor. Ancak, rapordaki bulgulara göre, bu kazalar arasında sürücüsüz aracın hatalı olduğu bir kaza bile yok. Genelde kazalar, kuralları asla çiğnemeyen sürücüsüz araçlara alışık olmayan dikkatsiz ya da agresif sürücülerin arkadan çarpması sonucunda gerçekleşiyor. Sürücüsüz araçlar trafiğe girecek ise, bu konunun etraflıca araştırılması gerekiyor.
Sürücüsüz araç hareketleri ile ilgili mevcut durum, araçların ölüm-kalım durumunda verecekleri kararlar ile bağlantılı olan tartışmaya benziyor. Sürücüsüz bir araç, çocuklarla dolu bir otobüse çarpmamak için sürücüsünün hayatını tehlikeye atmalı mı?
Kaliforniya eyaleti, sürücüsüz araçların trafikte kullanılmasına temkinli yaklaşıyor. Eyalette teklif edilen yasaya göre, sürücüsüz araçlarda bir yolcunun her zaman direksiyona geçecek şekilde hazır bulunması ve araçların her ay hareketlerini raporlaması gerekiyor. Direksiyonsuz, gaz ve fren pedalı olmayan sürücüsüz araç modeli üreten Google ise hayal kırıklığına uğramış durumda. Eğer teklif edilen yasa geçerse, tüm ABD için belirleyici olabilir.
SÜRÜCÜSÜZ ARAÇLAR FAZLA TEMKİNLİ
Google sürücüsüz araçlarda hızını artırıyor. Şirket, gelecek yılda sürücüsüz araç filosu kurmayı ve bu araçları müşterilere kiralamayı planlıyor. Şu ana kadar yaklaşık 3.2 milyon kilometre yol kateden Google araçları, Michigan araştırmasına göre 17 küçük kazaya karıştı ve bu kaza oranı diğer şirketlere göre oldukça yüksek. Bu önemli ölçüde, Google sürücüsüz araçlarının, kazaların rapor edilmesi gereken Kaliforniya’da test edilmesinden kaynaklanıyor. En yakın tarihli kaza Google’ın genel merkezi civarlarında gerçekleşti. Sürücüsüz bir Google Lexus SUV, sağa dönmek için sinyalini yakıp beklerken, arkasındaki araç yavaş yavaş ilerleyerek arkadan çarptı. Yaralanma olmayan kazada, iki araçta da çok az hasar oluştu.
Bu kazadan 10 gün sonra Mountain View bölgesinde bir trafik memuru 55 km hız limiti olan bir yolda 40’la giden bir aracın arkasında araç kuyruğu oluşmaya başladığını fark etti. Aracı durduran polis memuru, bir sürücüsüz aracı durduran ilk polis memuru olarak tarihe geçti. Ceza yazmayan memur (cezayı kime yazacağı da bir tartışma konusu), araçta bulunan iki mühendisi uyarmakla yetindi.
“Aracın yapması gereken doğru hareket, sağa çekip, diğer araçların geçmesini beklemekti” diyen Komiser Saul Jaegeer, sürücülerin temkinli araç kullanmasını tercih ettiğini, ancak çok fazla temkinli olmanın da sorunlara yol açabileceğini belirtti. Google araçları başmühendisi Dmitri Dolgov ise, sürücüsüz araçların sürüş tarzını yaşlı bir teyzenin sürüşüne benzettiklerini kaydetti.
KURALLAR ÇİĞNENMELİ Mİ?
Google, sürücüsüz araçlarını ‘insanlar gibi’ daha agresif olmaları için programlamayı hedefliyor. Bu sayede araçlar trafik akışına daha çok uyum sağlayabilecek. Şimdiden Google araçları dönüşlerde burun uzatmaya başladı. Ancak, insanlardan hayli hızlı reflekslere sahip olan sürücüsüz araçların aniden durması -yola atlayacak bir yayayı fark etmeleri nedeniyle- halen kazalara yol açabiliyor. Sürücüsüz araçlar daha agresif olmak ve kuralları belli ölçülerde çiğnemek için programlanmaya başlasa da kuralların ne kadar kırılabileceği büyük bir tartışma konusu olmaya devam edecek gibi gözüküyor.
SÜRÜCÜSÜZ ARAÇLAR İNİSİYATİF ALMAK VE KURALLARIN SINIRLARI İÇİNDE ESNEK OLMAK KONUSUNDA ÇOK DA BAŞARILI DEĞİL. BİR SÜRÜCÜNÜN ARACININ BURNUNU ÇIKARTARAK KOLAYCA GİREBİLECEĞİ BİR YOLDA, SÜRÜCÜSÜZ ARAÇLAR YOL VERİLENE KADAR SAATLERCE BEKLEYEBİLİYOR.