Güney Asya’daki sel felaketi muson yağışlarının artan şiddetini ve belirsizliğini gözler önüne serdi

Güney Asya’daki sel felaketi muson yağışlarının artan şiddetini ve belirsizliğini gözler önüne serdi

WTW Research Network Newsletter’ın yayınladığı makalede, 2024 güneybatı musonunun, Güney Asya’da şiddetli sel felaketlerine yol açarak birçok sektörü olumsuz etkilediği ve iklim değişikliğiyle birlikte muson yağışlarının daha yoğun ve öngörülemez hale geldiğini, bu riskin proaktif bir şekilde yönetilmesini zorunlu kıldığı belirtiliyor.

Makalede, Haziran-Eylül ayları arasında etkili olan güneybatı musonunun, Güney Asya’nın yıllık yağışlarının yaklaşık dörtte üçünü sağlayan mevsimsel bir rüzgar sistemi olduğu ve  tarım, su kaynakları ve genel ekonomik faaliyetler için hayati önem taşıyan bu yağışların, 2024 yılında normalden çok daha yoğun gerçekleştiği ifade ediliyor. Hindistan, Bangladeş, Nepal ve Pakistan’da geniş alanlar sular altında kaldı. Yeni Delhi, Lahor, Katmandu ve Cox’s Bazar gibi birçok kentte ölçülen yağış miktarları, olağan seviyelerin oldukça üzerindeydi.

SEKTÖRLER SELİ DERİNDEN HİSSETTİ

Tarım:
Güney Asya topraklarının %60’ı tarım amacıyla kullanılıyor ve bu durum sektörü muson taşkınlarına karşı oldukça savunmasız kılıyor. Bangladeş’te Tarım Bakanlığı, 2024 muson selinde yaklaşık 45 milyar taka (380 milyon dolar) değerinde mahsulün zarar gördüğünü, bunlar arasında 1.1 milyon metrik ton pirincin de bulunduğunu açıkladı.

Sanayi:
Hindistan’ın Chennai ve Bengaluru gibi önemli sanayi bölgeleri de selden etkilendi. Üretim, hizmetler ve lojistik faaliyetlerinde aksaklıklar yaşandı. Tekstil üretimi için kritik olan pamuk üretimi de zarar gördü. Hindistan Pamuk Birliği, 2024-2025 sezonunda pamuk üretiminin, önceki yıla kıyasla %7 daha az olacağını öngörüyor.

Ulaşım:
Sel nedeniyle yollar, köprüler ve demiryolu hatları hasar gördü. Nepal’de heyelanlar 19 ana yolu tahrip ederken, Katmandu dışına çıkan tüm otoyollar ulaşıma kapandı. Pakistan’da ise seller 500 kilometre yol ve 40 köprüye zarar verdi.

Enerji:
Hidroelektrik santrallerinde meydana gelen hasarlar, elektrik üretimini düşürdü. Elektriğinin %95’inden fazlasını hidroelektrikten sağlayan Nepal, 16 hidroelektrik santralinde hasar meydana geldiğini ve enerji arzında aksaklık yaşandığını bildirdi.

DAHA ŞİDDETLİ VE DÜZENSİZ BİR MUSON DÖNEMİ

Isınan bir dünyada Güney Asya’da şiddetli taşkınların görülmesi sürpriz değil. Son yıllarda muson dönemindeki aşırı yağış olaylarında ciddi artış gözlemleniyor. Hindistan Tropikal Meteoroloji Enstitüsü, 1950’den bu yana Orta Hindistan’da aşırı yağış olaylarının üç kat arttığını belirtiyor. Ayrıca musonun başlama ve sona erme zamanlarının yıldan yıla değişkenlik göstermesi, öngörülebilirliği azaltıyor. İklim modelleri, önümüzdeki yıllarda bu eğilimlerin daha da artacağını ve muson yağışlarının hem şiddetli hem de düzensiz hale geleceğini ortaya koyuyor.

PARAMETRİK SİGORTA: FİNANSAL KORUMA İÇİN ALTERNATİF ÇÖZÜM

Bu değişen risk ortamında, bölge genelindeki risk yöneticilerinin daha proaktif stratejiler geliştirmesi gerekiyor. Güney Asya’da doğal afetlerden kaynaklanan zararların %80-90’ı sigortasız kalıyor, bu da ciddi bir koruma açığına işaret ediyor.

Bu açığın kapatılmasında “parametrik sigorta” önemli bir çözüm olabilir. Parametrik sigorta, belirlenen bir tetikleyici eşik değerin (örneğin 24 saatte belirli bir miktarı aşan yağış) gerçekleşmesine göre otomatik olarak ödeme yapar. Bu sistem, geleneksel hasar tespit sürecine ihtiyaç duymadığı için, ödemelerin çok daha hızlı bir şekilde yapılmasına olanak tanır.

Ayrıca parametrik sigorta, sadece fiziksel hasarı değil, faaliyetlerin kesintiye uğraması gibi dolaylı zararları da kapsayabilir. Bu yönüyle, klasik sigorta sistemlerine etkili bir tamamlayıcı olabilir.

Parametrik sigorta özellikle tarım sektöründe, “hava durumu endeks sigortası” adıyla uzun süredir kullanılmaktadır. Yağışa bağlı sel, toprak erozyonu ve mahsul kayıplarına karşı geliştirilen bu sistemde, ödemeler çiftçilere doğrudan yapılabileceği gibi kooperatifler ya da tarım bakanlıkları aracılığıyla da gerçekleştirilebilir. Farklı ölçeklerde uygulanabilen bu sigorta türü, diğer risk yönetimi ve finansman araçlarıyla birlikte kullanıldığında, başta tarım olmak üzere pek çok sektörün iklim değişikliğine karşı direncini artırabilir.

Yorum yazın