Güneş enerjisi santrallerine ‘uzman’ sigorta

Küresel ısınma derdinin en iyi dermanlarından olan güneş enerjisinin kıymeti, son yıllarda Türkiye’de de fark edilmeye başladı. Her geçen gün sayıları artan güneş enerjisi santrallerinin tabii ki sigorta ihtiyaçları da oluyor. Türkiye’de sigortacılığı ‘uzmanlık’ felsefesiyle uygulayan Quick Sigorta, pek çok sigorta şirketinin aksine GES (Güneş Enerjisi Santrali) sigortasını, kendi felsefesine uygun olarak, ihtiyaca yönelik şekilde kişiselleştirerek sunuyor. “Sigortacılıkta karşındakini dinleyerek, anlayarak, ona özel çözüm üreterek hizmet sunmak lazım” diyen Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, konunun detaylarını anlattı.

Sigortacılıkta “uzmanlık” kavramını biraz açıklar mısınız?

Sigortacılık, çok komplike terimler içeren bir alan. Biz, Türkiye’de tüketiciye, Türkçe sigorta anlatmaya çalışan ve bunun içerisinde de uzmanlıklar barındıran bir şirketiz. Yabancı metinlerden yapılmış çevirilerle sigortacılık yapmıyoruz biz. Türk insanını, Türk bürokrasisini, Türk yatırımcısını baz alıyoruz. Bildiğimiz ve sahada gördüğümüz problemleri kendi metinlerimize ilave edebiliyoruz.

Peki, bunun GES sigortasındaki açılımı nedir?

Biz bu sigortayı bir program çerçevesinde sunuyoruz. Bu sadece poliçe içeren bir paket değil, uzmanlığı da içeren bir program. Her tesisin yeri, coğrafi koşulları, dolayısıyla da işletmecisinin ihtiyaçları başka. Mesela sigorta şirketlerinin poliçelerinde standart olarak bekçi güvenlik şartı vardır. Oysa birçok yerde bekçiler de hırsızlığa sebep olabiliyor. Yani siz bekçi koyma şartıyla, aslında hırsızlığa sebebiyet verebiliyorsunuz. Bu nedenle işletmeciyi, inşaatçıyı, montajcıyı ve yatırımcıyı iyi dinlemek; onun ihtiyaçlarına, onun tesisinin bulunduğu çevrenin koşullarına göre özel bir metin yazmak lazım.

Hangi santralleri ne şekilde sigortalıyorsunuz?

Türkiye’de devletin GES’lerden elektrik alım garantisi var. Dolayısıyla lisanssız elektrik üreticileri de devlete satıyor bu elektriği. Bunun fiyatı belli, alıcısı belli. Şu an 1 megawatt’a kadar, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’ndan lisans almadan elektrik üretebilirsiniz. 1 megawatt’ın üstü için lisans gerekiyor. Bizim konuştuğumuz GES sigortaları, genellikle 1 megawatt olan ve lisanssız diye tabir edilen santrallerin sigortalanması.

Ne kadara kurulabiliyor böyle bir santral ve sigorta maliyeti ne oluyor?

Ortalama bedel, 1 milyon 250 bin dolar civarında. Böyle bir santralin sigorta pirimi de, montajdan işletme dönemine kadar, 18 aylık bir paket olarak, ortalamada 5 bin dolar oluyor.

Peki güneş enerjisi şirketlerinin ihtiyaçları neler?

Bu, Türkiye’de yeni bir konu. Son dönemde daha fazla sayıda sigorta şirketi bu alana girdi. Ama biraz standart ürünlerle giriyorlar. “Montaj döneminde montaj verelim, işletme döneminde işletme poliçesi verelim” gibi… Aslında görece daha az riskli işlere odaklı. Halbuki burada, Türkiye’nin kendine özgü problemleri, ihtiyaçları var. Belki dünyanın başka bir yerinde “geçici kabul problemi” diye bir problem yoktur mesela.

Nedir o?

Tesisin kurulacağı araziye montaj malzemesinin inmesiyle birlikte sigorta teminatı başlıyor. Montaj yapılıyor. Paneller, panellerin ayakları, bunların alt yapıları… Montaj tamamlandıktan sonra, geçici kabul dönemi devreye giriyor. Elektrik İdaresi gelip geçici kabulü ve gerekli testleri yapıyor. Bu arada birtakım kusurlar tespit edilirse, işletmeci, geçici kabul ile kesin kabul arasında o kusurları tamamlıyor ve ondan sonra faaliyete geçiyor.

Montaj sigortası, işletmecinin sahaya ilk malzemeyi indirmesiyle geçici kabulün yapılması arasında geçen süreyi kapsar. Bu ortalama altı ay sürer ama duruma göre üç ay da olabilir, dokuz ay da… Bu süre uzadığında, işletmeci sigortacılık terimlerine hakim değilse, işletmesini sigortalı sandığı bir dönemde aslında sigortasız olduğunu fark edebilir. İşte bizim uzmanlıktan, kişiye özel çözüm üretmekten kastımız bu. Daha esnek olmak. Sigortalıyı kavramlar karşısında yenik duruma düşürmemek, haklarını korumak. Sahayı iyi okumak, iyi koklamak lazım. Bizim mottomuzla “iyi niyete prim vermek” lazım. Yani biz iyi niyetli sigortalıları, unutma haline karşı da korumak istiyoruz.

Sigortacılıkta suistimaller büyük sorun. Güneş enerjisi konusunda da suistimaller olabiliyor mu?

Tabii. En önemli sorunlardan biri kablo çalınması. Bu işte kullanılan bakır kablolar çok değerli olduğu için birilerinin iştahını kabartıyor. Toprak altına döşendikten sonra bile çalındığı oluyor bu kabloların.

KARGALAR BİLE RİSK

Başka ne gibi riskler var GES’lerde?

Mesela, geçenlerde İstanbul’da meydana gelen dolunun güneş enerjisi panelleri üzerine yağdığını düşünün… Başka bir risk, kargalar! Biliyorsunuz, sürekli ceviz çalıyorlar. Sonra o çaldıkları cevizleri yukarıdan bırakıyorlar, kırılsın diye. Bıraktıkları yer panel olduğu zaman paneli kırıyorlar. Köstebek, tarla faresi gibi kemirgenler de risk mesela. Ancak en büyük risk, özellikle yoğun kar yağışı olan bölgelerde, yağan karın paneller üzerinde birikmesi ve panellerin ayaklarının yamulması. Yıldırım düşmesi de önemli sorunlardan biri. Mesela paratoner yönteminin olmasındansa, olmaması daha iyi bu santrallerde.

Paratoneri taktığınız anda aslında riski artırıyorsunuz.

Ve siz bir GES işletmecisine tüm bunları baz alarak sigorta hizmeti veriyorsunuz…

Tabii, çok önemli bu detaylar. Yıldırım riski, sel riski, deprem riski, bunların hepsine bakılıyor. Ve yatırımcıyı dinleyip, ona özel çalışma yapıp, ortalama bir fiyat oluşturmaya çalışıyoruz. Hasar arama masrafı diye bir şey bile var sonuçta. Bir problem, bir performans düşüklüğü var diyelim sistemde. Fakat işletmeci bunun neden kaynaklandığını bilmiyor. Dolayısıyla o hasarı tespit etmek için de birtakım masraflar yapıyor. O yüzden bu tür riskler de teminat altına alınabiliyor. Şu an, ışınımdan kaynaklı performans düşüklüğü riski üzerine bile çalışıyoruz. Yani yakında güneş riskini bile sigortalayabileceğiz!

Yorum yazın