
GLP-1’ler obezite tedavisini dönüştürüyor
Dünya genelinde yaklaşık 900 milyon yetişkin obezite ile yaşıyor. McKinsey&Company’nin raporuna göre, en az 20 hastalıkla ilişkili olan bu durumun, 2050 yılına kadar küresel ekonomiye 2,76 trilyon dolarlık bir GSYİH kaybına neden olacağı öngörülüyor. GLP-1 tipi ilaçlar ise bu alanda çığır açan bir tedavi seçeneği olarak öne çıkıyor. 2022 ile 2024 yılları arasında reçetelendirilme oranı yıllık %38 artan bu ilaçların satışlarının, 2030 itibarıyla 100 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
GLP-1 tedavileri kamuoyunun da gündemine otururken, McKinsey’den Drew Ungerman ve Hemant Ahlawat, toplumun önünde iki farklı yol olduğunu belirtiyor: “Toplum, obeziteye yalnızca tıbbi tedavi ve kilo kontrolü ilaçlarıyla yanıt verebilir ya da aynı zamanda önleyici yaklaşımları, toplumsal dönüşümü ve herkes için metabolik sağlığı önceleyen daha geniş bir vizyonu da benimseyebilir.”
GLP-1, “Glucagon-Like Peptide-1” yani glukagon benzeri peptid-1 anlamına gelir. Bu, insan vücudunda doğal olarak üretilen bir hormondur ve özellikle kan şekeri düzenlemesi ve iştah kontrolünde önemli bir rol oynar.
GLP-1’in temel işlevleri şunlardır:
- Pankreastan insülin salımını artırır, böylece yemek sonrası kan şekeri seviyesinin kontrol edilmesine yardımcı olur.
- Glukagon salgısını azaltır, bu da karaciğerin fazla şeker üretmesini engeller.
- Mide boşalmasını yavaşlatır, bu da tokluk hissini uzatır.
- Beyinde iştahı azaltıcı etki yapar.
GLP-1 reseptör agonistleri adı verilen ilaçlar, bu hormonun etkilerini taklit ederek çalışan ve genellikle tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan, son yıllarda ise obezite tedavisinde büyük etki yaratan ilaçlardır. Örnekleri arasında semaglutid (Ozempic, Wegovy) ve liraglutid (Saxenda) gibi moleküller yer alır.