Finansal sigortalar ticari hayatın devamlılığında önemli bir rol üstleniyor
İşletmeleri öngörülemeyen risklere karşı koruyup hem ticari hayatın devamlılığını sağlayan hem de işletmelerin sürdürülebilir büyümelerine destek olan finansal sigortalar, ülkemizde henüz yeni olsa da potansiyeli oldukça yüksek bir branş olarak öne çıkıyor.
Sorumluluk sigortalarının alt branşı olarak nitelendirebileceğimiz finansal sigortalar, ekonomik dalgalanmalar ve siyasi belirsizlikler kaynaklı ortaya çıkabilecek risklere karşı işletmeleri güvence altına alıyor. Finansal faaliyetlerin devamlılığını sağlamakta oldukça önemli bir rol üstlenen ve ülkemizde de bilinirliği artmaya ve yaygınlaşmaya başlayan finansal sigortalar, yükselen branşlardan biri. Ticari hayatın devamlılığının sağlanmasına katkı sağlayarak işletmelerin sürdürülebilir büyümelerini destekleyen finansal sigortalar, henüz çok yeni olsa da sektör tarafından penetrasyonun artırılması bakımından oldukça önemli bir fırsat olarak görülüyor. Finansal sigorta ürünlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
- Ticari Alacak Sigortası
- Kefalet Sigortası
- Fatura Güvence Sigortası
- Bina Tamamlama Sigortası
- Siber Risk Sigortası
KOBİ’LER İÇİN HAYATİ GÜVENCE: TİCARİ ALACAK SİGORTASI
Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler yani KOBİ’ler, ekonominin önemli çarklarından birini oluşturuyor. KOBİ’lerin ticari hayatının devamlılığını daha güvenli bir şekilde sürdürmesi için ise sigorta önemli bir rol oynuyor. KOBİ’lerin alacaklarını teminat altına alan Ticari Alacak Sigortası, nakit akışını koruyarak işletmelerin faaliyetlerinin aksamamasını garanti ediyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın oluşturduğu Devlet Destekli Alacak Sigortası (DDAS) modeli ise KOBİ’lerin yurt içi vadeli satışlarına ait ticari alacaklarını teminat altına alıyor. Ticari risklere karşı koruma kazanan KOBİ’ler aynı zamanda alacak ve tahsil yönetimi, güvenli ticaret, kredibilite ve ticari risk değerlendirme danışmanlığı gibi faydalara da sahip oluyor. Devlet Destekli Alacak Sigortası (DDAS), Özel Riskler Yönetim Merkezi (ÖRYM) tarafından yönetiliyor. Peki, DDAS’ta hangi riskler teminat altına alınıyor? Teminat kapsamına alınmış bir alıcının vadesi geldiğinde ödenmeyen ticari alacakları; iflas, konkordato, tasfiye vb. hukuki durumlar ve temerrüde düşmesi durumları DDAS kapsamında teminat altına alınıyor. DDAS’tan faydalanmak isteyen KOBİ’lerin şu kriterleri karşılaması gerekiyor:
- En az 2 yıl önce kurulmuş olmak,
- Belirlenen risk değerlendirme koşullarına uygun olmak,
- Bir önceki mali yılda yurt içi satışlardan elde ettiği cirosu 500 milyon liradan az olmak (ÖRYM, gerekli gördüğünde bu tutarı her bir başvuru için %50 oranına kadar artırabiliyor),
- Basit usul dışında vergi mükellefi olmak.
Teminat altına alınan alacaklara baktığımızda ise herhangi bir teminata bağlanmamış yurt içi vadeli satışlarına ait ticari alacaklar, satış vadesinin yer aldığı satış sözleşmeleri ile yapılan satışlar, satış vadesinin yer aldığı satış sözleşmeleri ile yapılan satışlar, alacağın ileri tarihe ertelendiği açık hesap satışlar ve çek ve senet ile yapılan satışlar DDAS kapsamında değerlendiriliyor. Yurt dışına yapılan satışlar veya dövize endeksli sözleşmelere ait satışlar, kamu kurum ve kuruluşlarına, belediyelere, meslek birliklerine, dernek ve vakıflara yapılan satışlar, bankanın teminatı olan, kredi kartlı ve peşin satışlar ile grup şirketlerine veya tacir sıfatı taşımayan gerçek kişilere yapılan satışlar ise DDAS kapsamında değil.
TEMİNAT MEKTUBUNA ALTERNATİF: KEFALET SİGORTASI
Reel sektörün elini rahatlatacak çözümlerden biri olan kefalet sigortası, teminat mektubu fonksiyonuna sahip. Daha çok bankacılık ürünlerine alternatif bir finansal enstrüman olan kefalet sigortası, üçüncü kişinin zararlarını sigortalı adına telafi ediyor. Başka bir deyişle sigorta şirketi, sigortalısının kefili oluyor ve sigortalı borcunu yerine getirmezse poliçede belirtilen lehdarın (yani üçüncü kişinin) maruz kaldığı zararları tazmin etmeyi taahhüt ediyor. Ek olarak, kefalet sigortası işletmeler için kritik önemde olan teminat ihtiyacı için kullanılan kredi limitlerinin başka ihtiyaçlar için kullanılmasını da sağlıyor. Ancak Türkiye’de kefalet senedi kullanımı banka teminat mektupları kadar yaygın olmadığını da belirtmek gerek. Kefalet sigortasının gelişimini krolonojik olarak gösterirsek;
- 1 Şubat 2014: Kefalet Sigortası Genel Şartları Hazine Müsteşarlığı tarafından yayınlandı.
- 5 Aralık 2017: 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nda (KİK) yapılan değişiklikle yapılan ihaleler için de sigorta şirketlerinin düzenleyeceği Kefalet Senetlerinin teminat olarak kabul edilmesine imkân tanındı.
- 30 Eylül 2020: Kamu İhale Kurumu’nun Elektronik İhale Uygulama Yönetmeliği’nde yapılan mevzuat değişikliğiyle kefalet senetlerinin kullanımı kısıtlandı.
- 1 Haziran 2021: Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesinde yer alan “banka teminat mektupları dışındaki teminat sözleşmeleri, güvenli elektronik imzayla gerçekleştirilemez” hükmü gereği kefalet senetleri elektronik ihalelerde kullanılamaz duruma geldi.
- 25 Aralık 2021: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanun ile kefalet senetlerinin güvenli elektronik imza ile düzenlenebilmesine imkân tanıyan düzenleme yürürlüğe girdi.
- 3 Ocak 2022: EKAP üzerinden düzenlenen ihalelerde Sigorta Bilgi Merkezi ve Takasbank ile altyapısını tamamlamış olan sigorta şirketlerince elektronik imzalı kefalet senetleri düzenlenmeye başlandı.
KREDİ KARTINA ALTERNATİF BİR SİSTEM: FATURA GÜVENCE SİGORTASI
Fatura Güvence Sigortası aslında bir kefalet sigortası türevi. Bu sigorta ürününü öne çıkaran özelliği ise senetli ve taksitli satışların fatura ödemelerini güvence altına alarak işletmenin alacak riskini teminat altına alması. Senetlerin ödenmemesi durumunda sigorta şirketi devreye girerek işletmeye senetlerin ödemesi yapılıyor. Böylece işletmenin nakit akışı güvence altına alınırken ticari faaliyetin aksama sorunu da ortadan kalmış oluyor. Fatura Güvence Sigortası’nda öne çıkan Quick Sigorta da İhlas Pazarlama ile gerçekleştirdiği iş birliği kapsamında İhlas Pazarlama’nın yıl içerisinde gerçekleştireceği satış işlemlerinin sigortalı olarak yapılmasını sağlıyor. Fatura Koruma Sigortası’nı kredi kartına alternatif bir sistem olarak konumlandırmak istediklerini ifade eden Quick Sigorta Finansal Sigortalar Satış Genel Müdür Yardımcısı Soner Tekbaş, “Kredi kartını kullanmak istemeyen ama alışverişlerini taksitle yapmak isteyen müşteriler, bin 800 noktada alışverişlerini Fatura Koruma Sigortası ile taksitlendirerek yapabiliyorlar. Bu ürün, üye kuruluşların finansal risklerini %100 bertaraf ederken, müşterilere de kredi kartı olmadan taksitle alışveriş olanağı sağlıyor” dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜMDEKİ ROLÜ BÜYÜK: BİNA TAMAMLAMA SİGORTASI
Son dönemlerde gündemde olan kentsel dönüşüm hareketi, Bina Tamamlama Sigortası ürününü de öne çıkardı. Hem konut sahibi olmak için vatandaşların yaptığı ödemeler hem de inşaat şirketinin/müteahhidin yasal sorumlulukları teminat altına alınarak oluşacak mağduriyetlerin önüne geçiliyor. Geçtiğimiz aylarda Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK), bina tamamlama sigortasında yeni döneme ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu yazılı açıklamasında, 2015 yılından bu yana uygulanmakta olan Bina Tamamlama Sigortası’nın kapsamında ve işleyişinde değişikliklere gidildiği ifade edilmiş, hem satıcının/müteahhittin hem de hak sahiplerinin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde bir işleyiş kurgulandığı belirtilmişti. Yapılan tüm bu değişikliklerle kentsel dönüşüm ve ön ödemeli konut satış projeleri başta olmak üzere tüm inşaat projelerinde yaşanan mağduriyetlerin önüne geçilmesi konusunda önemli bir adım atılmış oldu.
DİJİTALDE KORUMA KALKANI: SİBER RİSK SİGORTASI
Dijitalleşme hayatın birçok alanında kolaylık sağlarken birtakım riskleri de beraberinde getiriyor. Siber riskler, KOBİ’lerden uluslararası şirketlere kadar her kesimin sürdürülebilirliğini tehdit eden ve bu nedenle önlem alınması elzem bir konu. Sigorta da işte tam bu noktada siber risklere karşı kalkan görevi görerek işletmelerin faaliyetlerinin devam etmesini sağlıyor. Özellikle COVID-19 sonrası iş modellerinin değişmesiyle yükselişe geçen Siber Risk Sigortası, bir siber saldırı halinde oluşabilecek maddi kayıplar, veri tahribatı, iş kesintisi, siber fidye hasarları, gizliliğin ihlali gibi durumlara karşı işletmeleri koruyor.
***
Türkiye Sigorta Birliği:
Finansal sigorta çözümleri işletmelerin uzun vadeli sürdürülebilir büyümelerini destekliyor
“Finansal sigorta çözümlerinin tamamı, işletmelerin finansal riskleri öngörmelerine ve bunlara karşı korunmalarına yardımcı olarak uzun vadeli sürdürülebilir büyümelerini desteklemekte ve ekonomik istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmaktadır. Ancak ülkemiz pazarının finansal ürünler açısından olgunlaşma sürecinde olduğu ve bilinçlendirme çalışmalarının sürdürülmesinin etkili olacağı değerlendirilmektedir.”
Türkiye’de finansal sigortalara ilgi hakkında değerlendirmelerde bulunan Birlik, şu açıklamalarda bulundu: “Bilindiği üzere, ekonomik ve siyasi belirsizlikler ile olası riskler geleceği tam olarak öngörülemez hale getirmektedir. Bu kapsamda, finansal sigortalar bireylerin ve işletmelerin mali güvenliklerini ve geleceklerini koruyarak risk yönetimi yapmalarını mümkün hale getirmekte; böylece yeni yatırım ve iş fırsatlarını güvenli bir sınır içerisinde daha esnek hareket imkânıyla değerlendirme fırsatı sunmaktadır. Gelişmekte olan ekonomimiz, artan iş hacmi ve daha karmaşık finansal işlemlere bağlı olarak finansal sigorta ürünlerine olan ilginin ülkemizde de son dönemde arttığı görülmektedir. Özellikle işletmelerin, finansal risklerini etkin bir şekilde yönetmek ve operasyonel güvenliklerini sağlamak amacıyla çeşitli finansal sigorta ürünlerine yöneldiği söylenebilir. Ülkemizde Ticari Alacak (Kredi) Sigortası, Kefalet Sigortası, Bina Tamamlama Sigortası ve Siber Risk Sigortası finansal sigorta ürünleri kapsamında değerlendirilmektedir.
Vadeli ticari alacakların ödenmemesine bağlı olarak ortaya çıkabilecek kayıpların tazmin eden Ticari Alacak Sigortası’nın amacı, işletmeleri büyük ölçekli kayıplardan korumak ve kârlı bir şekilde büyümesine yardımcı olmaktır. Ticari alacak sigortası özellikle büyük şirketlerle iş yapan KOBİ’ler için hayati bir güvence sağlamaktadır; müşterilerin iflası veya ödemelerini geciktirmesi durumunda işletmenin nakit akışını korur ve mali kayıpları minimize etmektedir. Türkiye’deki KOBİ’lerin iflaslarının dörtte biri tahsil edilemeyen alacaklardan kaynaklanmaktadır ve şirket bilançolarının %35-40’ı alacaklardan oluşturmaktadır. Alacak tahsilatındaki sorunlar şirketlerin iflasına sebep olabilmektedir. Bu nedenle etkin bir tahsilat yönetimi KOBİ’ler için çok önemlidir. Bu kapsamda, 07.01.2023 tarihinde DDAS Finansman ürünü devreye alınmıştır. Bu ürün sayesinde KOBİ’ler, sigortalı alacaklarını teminat göstererek finansmana daha kolay ve güvenli erişebilir hale gelmişlerdir. Ancak bu alanın ilerleyen dönemde geliştirilebilir nitelikte olduğu söylenebilir.
Bununla birlikte, sigorta şirketleri farklı ihtiyaçlara ve bütçelere uygun çeşitli kefalet sigortası ürünleri de sunmaktadırlar. Türkiye’de kefalet senedi kullanımı banka teminat mektupları kadar yaygın olmamakla birlikte, Kamu İhale Kanunu’nda ve Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikler neticesinde kullanım alanı genişlemiştir. Kefalet senedinin Türkiye’de yaygınlaşması, ekonomi ve finans piyasalarındaki gelişmeler, yasal düzenlemelerin ve sektörel girişimlerin devam etmesine bağlıdır.
Öte yandan, bilindiği üzere 6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası hem beklenen büyük İstanbul depremi hem de kentsel dönüşüm ihtiyacı yeniden ülkemiz gündeminde yerini almıştır. Bu durum, Bina Tamamlama Sigortası’na olan ihtiyacı ön plana çıkarmıştır. Bununla birlikte, mevcut ekonomik belirsizlikler ve artan enflasyon, konut projelerinde gecikmelere ve müteahhit firmalarının iflaslarına yol açarak yine Bina Tamamlama Sigortası’na olan talebi artırmaktadır. Yeni genel şartların yayımlanmasıyla daha fazla kentsel dönüşüm projesinin Bina Tamamlama Sigortası ile teminat altına alınacağı ve âtıl duran konut satışının hareketlenmesiyle de penetrasyonun orta-uzun vadede artacağını öngörülmektedir.
Siber Risk Sigortası ise, dünya sigorta pazarındaki en yeni ve en çok ilgi gören ürünlerden biridir. COVID-19 salgını sonrası dünya genelinde iş yapış modelleri değişmiş ve dijitalleşmenin hızı artmıştır. Dijitalleşmeyle birlikte siber saldırı risklerinin neden olacağı iş durması risklerine karşın tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de siber risk sigortası ürünlerine yönelik talepte artış gözlenmektedir. Söz konusu sigorta çözümlerinin tamamı, işletmelerin finansal riskleri öngörmelerine ve bunlara karşı korunmalarına yardımcı olarak uzun vadeli sürdürülebilir büyümelerini desteklemekte ve ekonomik istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmaktadır. Ancak ülkemiz pazarının finansal ürünler açısından olgunlaşma sürecinde olduğu ve bilinçlendirme çalışmalarının sürdürülmesinin etkili olacağı değerlendirilmektedir.”
‘MEVZUATSAL REVİZYON GEREKİYOR’
Finansal sigortalarda istenilen penetrasyon düzeyinin yakalanamamış olduğunu belirten Birlik, “Finansal sigortaların geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için mevzuatsal olarak bazı revizyonlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bankaların kredi işlemleriyle ilgili aldıkları teminatlar ve sözleşmelerle ilgili damga vergisi ile harç istisna ve muafiyetine karşın; sigorta şirketlerinin kefalet sigortası ve bina tamamlama sigortası için aldıkları taşınmaz teminatlara ilişkin (ipotek harçları gibi) muaf olmayışı sigortalı açısından ciddi bir maliyet oluşturmakta ve rekabet için ciddi bir dezavantaj yaratmaktadır. Sektör uygulamaları incelendiğinde, vergi ve harçların doğması, sigortalı adayları tarafından bu konuda muafiyetin sağlandığı banka teminat mektuplarının tercih edilmesine dolayısıyla sigorta şirketleri açısından iş kaybına neden olmaktadır. Bu çerçevede, söz konusu değişiklik finansal sigortaların yaygınlaştırılması açısından önem arz etmekte olup hem sigorta şirketleri açısından finansal kuruluşlar nezdinde eşitsizliğin giderilerek iş kayıplarının yaşanması engelleyeceği hem de önümüzdeki dönemlerde poliçe adetlerinde kayda değer bir artışla bu alanda büyümeyi tetikleyeceği öngörülmektedir. Bu kapsamda, Birliğimiz nezdinde talebimiz ilgili kurumlar nezdinde dile getirilmiş olup konu Birliğimizin takibindedir.
YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR
Diğer taraftan, kefalet senedi kullanımının yaygınlaştırılmasıyla ilgili Birliğimiz nezdinde de çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Bu çerçevede, Muhasebat Genel Müdürlüğü ile kurulacak entegrasyon sayesinde kefalet senetlerinin elektronik ortamda doğrulanabilir hale getirilmesi ve sahte kefalet senedi düzenlenme riskinin önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Bununla birlikte, Birliğimizce finansal sigortaların geliştirilmesine yönelik bir Çalışma Grubu oluşturulmuş olup dağıtım kanallarına finansal ürünler konusunda eğitim sağlanmasına yönelik TSEV ile iş birliği yapılmakta olup bu konuda çalışmalarımız devam etmektedir” şeklinde konuştu.
***
Türk Reasürans Genel Müdür Yardımcısı Ali Sertaç Canal:
Amacımız DDAS’ın daha fazla KOBİ’ye ulaşmasını sağlamak
“Amacımız bu ürünün daha çok KOBİ’ye ulaşabilmesi için gerekli olan ve Merkezimizden talep edilen tüm eğitim faaliyetlerine ve saha ziyaretlerine katılım sağlayarak hem ürününün farkındalığını artırmak hem de DDAS’ın daha fazla KOBİ’ye ulaşmasını sağlamaktır.”
Devlet Destekli Alacak Sigortası’nın (DDAS) KOBİ’lerin herhangi bir teminata bağlanmamış yurt içi vadeli satışlarının ödenmeme riskini teminat altına alan bir sigortacılık ürünü olduğunu belirten Türk Reasürans Genel Müdür Yardımcısı Ali Sertaç Canal, DDAS’a KOBİ’lerin ilgisi hakkında şu değerlendirmede bulundu: “Devlet destekli Alacak Sigortası sistemi ilk kurgulanırken yapmak istediğimiz, ülkemizdeki toplam firma sayısının %99 nu oluşturan KOBİ’lerin finansal hayatlarını daha sağlam bir yapıda sürdürmelerine katkı sağlamaktı. Bu amaç ile çıktığımız yolda, Devlet Destekli Alacak Sigortası’nın ülkemizdeki KOBİ’lere sunulmaya başladığı 2019 yılından bu yana her sene DDAS havuzumuz büyümeye devam etmektedir. Özellikle 2020 yılında yaşadığımız küresel pandemi ve bunun etkileri ile zor dönemler yaşansa da DDAS olarak poliçe üretmeye ve havuzda toplanan primi büyütmeye devam ettik. Son dönemlerde KOBİ’lerimizin ürüne gösterdikleri ilgi ve alakanın artması ile sistemin büyümesine hızla devam etmekteyiz. Bundan sonraki amacımız bu büyümeyi önümüzdeki senelerde düzenli bir şekilde sağlayarak daha fazla KOBİ’mizin bu sistemden faydalanmasını sağlamaktır.”
18 MİLYAR LİRAYI AŞAN TEMİNAT
“Dünyadaki alacak sigortası örneklerine baktığımızda poliçeli işletme sayısından ziyade önemli olanın toplamda ne kadarlık bir ticaretin teminat altına alındığı bir başka deyişle ticarete ne kadar güvence sağlandığı olduğu görülmektedir” diyen Canal, Merkez olarak Devlet Destekli Alacak Sigortası’nda şu ana kadar yaklaşık 41 bin alıcıda, 18 milyar lirayı aşan bir teminat sağlandığını ifade etti. KOBİ’lerin DDAS ile elde ettiği avantajlara da değinen Canal, “DDAS’ın, sağlandığı avantajların başında vadeli alacağın vadesinde ödenmeme durumu için sağladığı korumayı söyleyebiliriz. Bu sigorta ürününün, klasik elementer poliçelerden farklı olarak bazı hizmetler sunmaktayız. Bu ürünle sunduğumuz hizmetler risk danışmanlığı, tahsilat yönetimi ve tazminat ödemesidir. Özellikle risk danışmanlık hizmeti, KOBİ’lerimizin kredibilitesinin artmasına ve daha güçlü bir yapıda ticaretine devam etmesine aracılık sağlamaktadır. Sunduğumuz bu hizmet sayesinde KOBİ’lerimiz hem mevcut portföylerinde olan hem de yeni çalışmaya başlayacakları firmaların finansal açıdan durumlarını öğrenebilir ve bir teminat limiti alarak ticaretlerini güvence altına alabilirler. DDAS kapsamında sunduğumuz diğer bir hizmet olan tahsilat hizmeti ile KOBİ’lerimizin vadesinde tahsil edemediği alacağının takibini ve tahsilat işlemlerini tamamen biz üstleniyoruz ve KOBİ’lerimizin değerli zamanlarını yeni müşteriler bulmada ve firmalarını büyütme yolunda kullanmalarına aracılık ediyoruz. Son olarak tazminat hizmeti ile vadesinde tahsil edemedikleri alacakları için verilen teminat limitleri dâhilinde tazminat ödemesini gerçekleştiriyoruz. Görüldüğü gibi aslında DDAS bir sigorta ürününden ziyade finansal hizmet ürünü olarak değerlendirilmelidir. Şu an KOBİ’lerimiz için bu şekilde finansal hizmet sağlayan ve kolayca erişebilecekleri bir ürünün olması sağlıklı büyümeleri için büyük bir avantaj sağlayacaktır” dedi.
‘EĞİTİM FAALİYETLERİMİZİ SÜRDÜRMEKTEYİZ’
Canal, son olarak KOBİ’lerin DDAS’a olan farkındalığını artırmak için sigorta şirketleri, aracılar ve tüm paydaşlar nezdinde ürünün KOBİ’ye ulaşabilmesini sağlamak amacıyla yapılan organizasyonların artırılarak yapılmasının fayda sağlayacağını belirterek, “Biz Özel Riskler Yönetim Merkezi olarak KOBİ’lerimizin farkındalığını artırmak adına gerek TOBB, gerek sigorta şirketleri gerekse aracıları özelinde eğitim faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. TOBB ile beraber yürütülen çalışmalar neticesinde 100’den fazla oda ve borsaya ziyaretler yapılarak KOBİ’ler ile buluşmalar gerçekleştirilmiş ve ürün ile ilgili sunumlar yapılmıştır. Amacımız bu ürünün daha çok KOBİ’ye ulaşabilmesi için gerekli olan ve Merkezimizden talep edilen tüm eğitim faaliyetlerine ve saha ziyaretlerine katılım sağlayarak hem ürününün farkındalığını artırmak hem de DDAS’ın daha fazla KOBİ’ye ulaşmasını sağlamaktır” açıklamasında bulundu.
***
Quick Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Soner Tekbaş:
Finansal sigortalar KOBİ’leri daha dirençli hale getiriyor
“Finansal sigortaların sunduğu yenilikçi çözümler, ticari hayatın devamlılığını sağlamada ve ekonomik istikrarı desteklemede önemli bir rol oynar. KOBİ’lerin bu tür sigortalardan daha fazla yararlanması, ekonomik dalgalanmalara karşı daha dirençli olmalarını sağlayacaktır.”
Finansal sigortaların ülkemizde sigortacılık sektörü için oldukça yeni bir kavram olduğunu belirten Quick Sigorta Finansal Sigortalar Satış Genel Müdür Yardımcısı Soner Tekbaş, “Ülkemizde, ekonomik anlamda yeni enstrümanlara ihtiyaç duyulması ve bankacılık sistemine alternatif çözüm arayışları, finansal sigortaların gelişiminde etkili olmuştur. Özellikle kefalet sigortacılığı alanında pazarın gelişme potansiyeli oldukça yüksektir. Finansal ürünlerin yaygınlaşması ve pazarın genişlemesi için en önemli ihtiyaç, bu alanda odaklanmış sigorta şirketlerinin ve sigorta aracılarının pozisyon almasıdır. Ancak, tüketiciler ihtiyaçlarını sigorta çözümleri ile karşılayabileceklerini yeterince bilmemektedir. Oysa bankacılık sisteminin teminat ihtiyacına alternatif olarak sunulan finansal sigorta ürünleri, bankalara göre daha fazla avantaj barındırmaktadır. En önemlisi ise bu sigortalar, bankadaki kredi limitlerini eksiltmeden ticari hayatın gelişiminde önemli bir rol üstlenir” dedi.
‘BİNA TAMAMLAMA SİGORTASI ÖNE ÇIKACAK’
“Yakın dönemde finansal sigortalara olan ihtiyacın en fazla artacağı alanlardan biri de Bina Tamamlama Sigortası’dır” diyen Tekbaş, “Bu sigorta ürünü için kelimenin tam anlamıyla gece gündüz çalışılmış ve Haziran ayında ürüne ait genel şartlar son haliyle yayınlanmıştır. Deprem gerçeği ile karşı karşıya olan ülkemizde, kentsel dönüşümün önümüzdeki dönemde ivme kazanması beklenmektedir. Afetlere hazırlık anlamında, Bina Tamamlama Sigortası’nın Orta Vadeli Program’da (OVP) yer alması memnuniyetle karşılanmıştır. Kentsel dönüşüm sürecinde kritik öneme sahip olan Bina Tamamlama Sigortası, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde riskin arsa sahipleri üzerinde kalmasını önler. Müteahhit seçimini doğru yapamayan arsa sahipleri ya da projenin finansal matematiğini iyi hesaplayamayan müteahhitler yüzünden geçmişte yaşanan mağduriyetlerin önüne geçmenin en doğru yolu, arsa sahiplerinin müteahhitlerden bina tamamlama sigortası istemeleri olacaktır. Müteahhitler, kat karşılığı konut yaptıracak arsa veya bina sahipleri bu sigortayı yaptırabilir. Ayrıca, ön ödemeli konut veya devre tatil satışlarında proje yüklenicisi tarafından projenin tamamı için de bina tamamlama sigortası yapılabilir. Yüklenici veya müteahhit firmalar, inşaat projesine başlamadan önce yasa gereği zorunlu olan inşaat yapı ruhsatı almak için ilgili belediyelere nakdi teminat ya da banka teminat mektubu vermek zorundadırlar. Bu teminatların yerine bina tamamlama sigortası poliçesi yaptırarak ilgili kuruma verebilirler. Bu şekilde firmalar, bankalardaki kredi limitlerini nakit krediler için kullanma fırsatı da bulmuş olurlar. Bina Tamamlama Sigortası’nı tüketiciler ve bireyler, primlerini kendileri karşılayarak talep edebilir ve birçok riski bertaraf edebilirler” ifadelerini kullandı.
‘DDAS KOBİ’LER ÖNEMLİ BİR GÜVENCE’
Finansal sigortaların ticari hayatın devamlılığını sağlamada kritik bir rol oynadığını vurgulayan Tekbaş, sözlerine şöyle devam etti: “Devlet Destekli Alacak Sigortası (DDAS), özellikle KOBİ’ler için önemli bir güvence sunar. KOBİ’lerin DDAS’a olan ilgisi genellikle ekonomik dalgalanmalar, ödeme zorlukları ve müşteri iflasları gibi risklerin artmasıyla doğru orantılıdır. Ancak, KOBİ’lerin bu tür sigortalara olan ilgisi her zaman istenen seviyede olmayabilir. KOBİ’lerin DDAS’a olan ilgisini artırmak ve farkındalıklarını yükseltmek için şu adımlar atılabilir:
- Bilgilendirme Kampanyaları Düzenlemek: KOBİ’lere yönelik bilgilendirici seminerler, web seminerleri ve çalıştaylar düzenleyerek DDAS’ın avantajları, nasıl çalıştığı ve işlerini nasıl koruyabileceği hakkında bilgi verilebilir.
- Eğitim Programları: KOBİ yöneticilerine ve finans departmanlarına yönelik eğitim programları düzenlenebilir. Bu programlar, DDAS’ın işletme risklerini nasıl azaltabileceğini ve finansal sürdürülebilirliği nasıl sağlayabileceğini anlatabilir.
- Başarı Hikâyeleri Paylaşmak: DDAS kullanarak finansal krizlerden korunmuş veya başarılı bir şekilde risk yönetimi yapmış KOBİ’lerin hikâyeleri paylaşılabilir. Gerçek hayat örnekleri, diğer işletmelerin de ilgisini çekebilir ve farkındalık yaratabilir.
- Dijital Pazarlama ve Sosyal Medya Kullanımı: DDAS ile ilgili bilgilendirici içerikler, infografikler ve videolar hazırlayarak dijital platformlarda ve sosyal medyada paylaşmak, geniş kitlelere ulaşmayı sağlar.
- İş birlikleri ve Ortaklıklar Kurmak: KOBİ dernekleri, ticaret odaları ve finans kuruluşları ile iş birlikleri yaparak, bu tür sigortaların faydaları hakkında ortak kampanyalar düzenlenebilir.
- Ücretsiz Danışmanlık Hizmetleri Sunmak: KOBİ’lere ücretsiz risk analizi ve sigorta danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ihtiyaçlarını ve DDAS’ın bu ihtiyaçlara nasıl çözüm olabileceğini belirlemek yardımcı olabilir.
Bu adımlar, KOBİ’lerin DDAS hakkında daha fazla bilgi sahibi olmalarını sağlayabilir. Finansal sigortaların sunduğu yenilikçi çözümler, ticari hayatın devamlılığını sağlamada ve ekonomik istikrarı desteklemede önemli bir rol oynar. KOBİ’lerin bu tür sigortalardan daha fazla yararlanması daha dirençli olmalarını sağlayacaktır.”