
Artan iklim felaketleri sigorta piyasasını nasıl şekillendiriyor?
İklim değişikliği, sigorta sektörünü benzeri görülmemiş bir finansal fırtınayla sarsıyor. Orman yangınlarının şiddetlenmesi, kasırgaların güçlenmesi ve sellerin alçak bölgeleri tehdit etmesiyle birlikte, sigorta şirketleri artan maliyetler ve öngörülemeyen risklerle karşı karşıya. Primlerin fırlamasından “sigorta çöllerine” kadar, etkiler geniş çaplı hissediliyor.
2024, iklim değişikliğinin finansal etkisinin hızlandığı kritik bir yıl oldu. Doğal afetler nedeniyle küresel sigortalı kayıplar 140 milyar dolara ulaştı ve bu, kayıtlara geçen en maliyetli üçüncü yıl oldu. Bu eğilim, iklimle bağlantılı olayların sigorta sektörüne derin etkisini gözler önüne seriyor. Şirketler, kârlılığı korumaya çalışırken giderek daha savunmasız hale gelen bölgelere nasıl hizmet vereceklerini sorguluyor. 2025’in başlarında Los Angeles’taki orman yangınlarının sigorta kayıplarını 30 ila 40 milyar dolar arasında çıkarması, bu yükün ne denli büyüdüğünü gösteriyor.
Earth.Org, iklim değişikliğinin sigorta piyasası üzerindeki dönüştürücü etkisini, en son olaylar ve trendler ışığında inceliyor.
İKLİM FELAKETLERİNİN ARTAN MALİYETİ
İklim değişikliği, orman yangınları, kasırgalar ve seller gibi felaketlerin daha sık ve daha şiddetli hale gelmesine neden oluyor. Bu afetler sadece toplulukları yok etmekle kalmıyor, aynı zamanda sigorta sektörünü de zorluyor. Örneğin, 2024 yılında sigortalı kayıpların büyük bir kısmı, toplam 64 milyar doları bulan ve küresel sigortalı kayıpların %41’ini oluşturan şiddetli fırtınalardan kaynaklandı. 2024’te hava ve iklim olaylarının ekonomik maliyeti 402 milyar dolar olarak tahmin edilirken, bunun 151 milyar dolarlık kısmı sigorta şirketleri tarafından karşılandı.
SİGORTA ŞİRKETLERİNİN YANITI
Sigorta sektörü, artan iklim risklerine karşı önemli değişiklikler yapıyor.
- Prim Artışları: Sigortacılar, artan riskleri fiyatlandırmak için primleri yükseltiyor. Özellikle doğal afetlere eğilimli bölgelerde, primlerin ciddi şekilde artması bekleniyor.
- Daha Katı Poliçe Şartları: Şirketler, risklerini daha iyi yönetebilmek için daha sıkı değerlendirme süreçleri uyguluyor. Bu, yüksek riskli bölgelerde kapsamın daraltılması veya tamamen poliçe reddiyle sonuçlanabiliyor. Örneğin, büyük sigorta şirketleri, artan yangın riski nedeniyle Kaliforniya gibi bölgelerdeki varlıklarını sınırlıyor ve bu da “sigorta çölleri” olarak adlandırılan sigortasız bölgeler yaratıyor.
YÜKSEK RİSKLİ BÖLGELERDEN ÇEKİLME TRENDİ
Sigorta şirketlerinin, riskin yüksek olduğu bölgelerden çekilme eğilimi giderek daha belirgin hale geliyor. Kaliforniya’da, büyük sigortacılar artan yangın riskleri nedeniyle yeni poliçeler sunmayı durdurdu veya varlıklarını önemli ölçüde azalttı. Artan sigorta maliyetleri ve kapsam dışı bırakılan riskler, ev sahipleri, işletmeler ve topluluklar için büyük bir zorluk oluşturuyor.
DÜZENLEYİCİ VE PİYASA MÜDAHALELERİ
Hükümetler ve düzenleyici kurumlar, iklim krizine çeşitli müdahalelerle yanıt veriyor.
- Kamu Sigorta Programları: ABD’de Ulusal Sel Sigortası Programı, sel riski yüksek bölgelerde sigorta teminatı sağlıyor.
- Yeni Mevzuatlar: Birleşik Krallık’ta, Finansal Davranış Otoritesi, iklim risk yönetimini güçlendirmek için “yeşil aklama” karşıtı kurallar getirdi.
- Koruma Açığını Kapatma Çabaları: 2024’te küresel sigorta açığı %60 seviyesinde bulunuyordu. Yeni yasalar ve kamu sigorta programları, risk altındaki nüfusların bir şekilde teminat alabilmesini sağlamayı amaçlıyor.
ISINAN DÜNYADA SİGORTANIN GELECEĞİ
İklim değişikliği sigorta sektörünü dönüştürmeye devam ettikçe, şirketlerin sürdürülebilir kalabilmesi için adaptasyon şart.
- Risk Yönetiminde Yeni Teknolojiler: Uzmanlar, sigorta şirketlerinin iklim risklerini daha iyi tahmin etmek ve yönetmek için yapay zeka ve veri analitiği gibi daha sofistike araçlara yönelmesi gerektiğini belirtiyor.
- Yeşil Yatırımlar: Sigorta sektöründe sürdürülebilirlik ve çevre dostu yatırımlara yönelik artan bir vurgu var. Bu yatırımlar, sistemik iklim risklerinin azaltılmasında kritik bir rol oynayabilir.
İklim değişikliği karşısında sigorta piyasası yeniden şekillenirken, sektörün nasıl bir yol izleyeceği büyük önem taşıyor.