“Fatura güvence sigortası acentelerimiz için önemli bir gelir kaynağı olacak”

Sigorta sektöründe son iki yılda bir başarı hikâyesi yazan Koru Sigorta, Aralık 2017’de kooperatiften anonim şirkete dönüşmesinin ardından yoluna çok daha güçlü bir şekilde devam ediyor. Yeni yılda yeni ürünleriyle fark yaratmayı hedefleyen Koru Sigorta’nın Genel Müdürü Soner Şahin, sektörde bir ilk olan Fatura Güvence Sigortası’na dair sorularımızı yanıtladı.

Fatura Güvence Sigortası ile ne gibi teminatlar sunuluyor?

Fatura Güvence Sigortası ile senet ve/veya açık hesap yoluyla taksitli satış yapan perakende sektöründeki işletmelerin sigortalanması hedefleniyor. Bayileri senetlerin ödenmemesi riskinden koruyan Fatura Güvence Sigortası, nihai tüketicinin fatura karşılığı senetle yaptığı alışverişin taksitlerinden birini veya tamamını ödememesi durumunda satıcı firmayı %100 koruyor.

“İŞLETMELERİN SATIŞ CİROLARINI ARTIRACAK BİR ÜRÜN”

Ürün sigortalıya ne gibi faydalar sağlıyor?

Burada sigortalının nihai tüketicilere satış yapan işletmeler olduğunu belirtmekte yarar var. Ürünün sigortalıya sağladığı bizce en önemli fayda; işletmelerin satış cirolarını ciddi oranda artırmalarına katkı sağlamasıdır. Bununla beraber işletmelerin gerçekleştirdiği bir nevi kredili satışlardaki alacaklarını güvence altına alarak, batık risklerini sıfırlıyor.

Bir diğer faydası ise işletmelerin müşterileriyle tahsilat sürecinde yaşayabilecekleri olumsuz durumları önlemek olacaktır. Ayrıca çok önemli bir diğer faydası da tahsilat takip maliyetini çok büyük ölçüde ortadan kaldırması. Fatura Güvence Sigortası’nın temlik edilebilmesi işletmelere nakit akışlarındaki ihtiyaçlarını düşük maliyetlerle karşılama imkanı sunuyor.

Ürünün satış kanalını nasıl planladınız?

Bizim neredeyse tek satış kanalımız acentelerdir. Tam anlamıyla bir “acenteci şirket” olarak görebilirsiniz bizi. Ancak, ürünün finansal bir ürün olması, geleneksel elementer sigortacılık ürününden ayrışıyor olması, sigortacılık dışında da farklı bilgilere sahip ve finansal ürünlerin satışı konusunda deneyimli olmayı gerekli kılması nedeniyle, ürünü satmak isteyen acentelerimiz ciddi bir eğitimden geçecek ve yeterlilik sertifikası alıp “FGS Satış Yetkili Acente” yetkisi verildikten sonra satış yapabileceklerdir. Bu acentelerimiz hem ciro hem de yetkinliklerinin olgunlaşması sonunda “FGS Lider Acente” segmentine çıkabileceklerdir. Dolayısıyla segmentler arasındaki farkın ürün konusundaki profesyonelleşmeye bağlı olacağı şeklinde bir kanal planlamamız var.

Bunu yanı sıra, ürünü tamamen ayrı bir iş kolu olarak görüyoruz ve başında da bir ürün yöneticisi bulunuyor. Ürün yöneticimiz, acente satış iletişiminde FGS Satış Yetkili Acentelerimize sahada destek olduğu gibi büyük müşterilerden gelen talepleri de değerlendirerek bir nevi doğrudan satış kanalı da oluşturuluyor.

“ACENTELERİMİZ İÇİN ÖNEMLİ BİR GELİR KAYNAĞI OLACAK”

En önemli hususlardan biri de şu: Acentelerimizin komisyon gelirlerinin ekonomik koşullar ve rekabet nedeniyle azalmak durumunda kaldığı bu dönemde FGS, acentelerimiz için ciddi bir gelir kaynağı olacaktır. Dolayısıyla bu fırsatı gören birçok acentemiz kendilerine ciddi bir ek gelir imkanı yaratmış oldular.

Ürününüzle ilgili suistimal endişesi var mı?

Elbette her branşta olduğu gibi burada da suistimalle karşılaşma riski var. Ancak, iki yıldır laboratuvar titizliğinde yürüttüğümüz çalışmalarımızda bu husus üzerinde de bir hayli durduk. Ürünün en önemli özelliklerinden biri skorlama becerimizdir. Skorlama şirketiniz yeterli ve tecrübeli değil ise bu tarz riskleri elimine etmeniz gerçekten çok güç. Bizim kardeş şirketimiz Skorveri bu konuda ülkedeki hemen hemen en büyük veri bankasına ve dolayısı ile tecrübeye sahip bir skorlama şirketidir. Bu sebeple de şimdiye kadar birkaç münferit olay dışında sistemde atlama olmamıştır.

“SENETLE ÖDEME YAYGINLAŞIYOR”

Kredi kartı kullanımının iyice yaygınlaştığı günümüzde neden bu sigortaya rağbet olsun?

Genel kanının aksine, bugün ülkede perakende sektöründeki satışların 1/3’ü taksitli ve senetli yapılmakta; kredi kartlarına getirilen sınırlamalarla birlikte aslında ülkemizde alışverişlerde tercih edilen ödeme biçimi, kredi kartının aksine geleneksel senet yöntemine kaymaktadır. Nitekim hükümet kanalında muhtelif zamanlarda yapılan açıklamalarda bankalara alternatif finansal enstrümanlarının muhakkak suretle ekonomiye kazandırılması hususu birçok kez vurgulanmıştır. Bu da açıkça piyasada böyle bir ihtiyaç olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu tip niş ürünler sigortacılığın gelişimine katkı sağlar mı?

Kesinlikle. Sigorta pazarı, özellikle hayat dışı pazar oldukça dar ve bir kısırdöngüde. Çoğunlukla fiyat rekabetiyle pazar kazanılmaya çalışılıyor. Sigortacılık maalesef niş ürünler konusunda kısıtlı bir alan. Piyasaya “yeni” diye çıkarılan birçok ürün aslında bir ihtiyaca yönelik değil. Bu sebeple yeni ürün mutlak surette piyasadaki bir ihtiyacı karşılamaya yönelik olmalıdır. Yoksa birtakım paket ürünlerdeki teminat içeriğini zenginleştirerek veya uluslararası piyasalarda sunulan küçük cep ürünlerini ana ürünlere ekleyerek piyasaya sürmek bence inovasyon değildir.

“İHTİYACA YÖNELİK BİR ÇÖZÜM”

Oysa, kamu otoritesi de sektörün önünü açma gayretiyle yakın zamanda bir dizi düzenlemeyi devreye soktu. Şirketi dönüştürme sürecinde yeni iş alanlarına ulaşmamız gerektiği ana fikri çerçevesinde, FGS ürünü piyasadaki ihtiyaçları anlayıp, bunların gelecekte nasıl şekilleneceği üzerine düşünülmüş ve buradan yola çıkılarak ulaşılmış bir fırsattır. Doğal olarak, piyasada sigorta çözümü arz edilmemiş ihtiyaca yönelik geliştirdiğimiz bu çözüm sigortacılığın gelişim yolunu göstermekte, adını koymaktadır.

“HEDEF ÜRÜNÜN ÜRETİMİMİZDEKİ PAYINI ÜÇ YILDA %15’E ÇIKARMAK”

Koru Sigorta’nın bu ürün özelinde kısa ve uzun vadede üretim hedefleri nedir?

Yaklaşık iki yıldır ürünle ilgili çalışmalarımızı bir laboratuvar çalışması titizliğinde yürüttük. 2017 yılında üretimimizi çok daha fazla artırmamız kesinlikle mümkündü. Ancak biz, ürünün yaşam döngüsü ve bu döngüdeki olası sorunları öğrenmek adına kontrollü bir üretim yaptık. 2018 yılıyla birlikte önümüzdeki yıllarda şirketimizin en önemli değer ve farklılıklarından biri olarak gördüğümüz bu ürünün toplam üretimimiz içindeki payını üç yıl içinde %10-15 seviyesine yükseltmeyi bütçeledik.

Yorum yazın