“Ekosistem inşa etmek cesaret gerektirir”
Global insurtech ekosistemi içerisinde Münih şehri önemli merkezlerden birisi haline geldi. Bu sürecin önemli etkenlerinden birisi de Insurtech Hub Munich.
Medya partneri olduğumuz Digital Insurance Agenda’nın bir sonraki etkinliği de 17-18 Ekim 2018 tarihlerinde Münih’te gerçekleşecek. Bu kapsamda, bu ay DIA kurucuları Roger Peverelli ve Reggy de Feniks’in Insurtech Hub Munich Başkanı Tom van den Brulle ile gerçekleştirdiği röportajı sizlerle paylaşmak istedik.
İNOVASYON UZMANI
Dünya çapında insurtech’in en önemli destekleyicilerinden birisi olan Munich Re şirketinde Global İnovasyon Başkanı olarak görev yapan Tom Van den Brulle, küresel çapta Munich Re’nin inovasyon faaliyetlerini ve girişimlerini yönetiyor. Aynı zamanda Insurtech Hub Munich oluşumuna da başkanlık ediyor.
Munich Re’deki rolünüz, özellikle de “ekosistemler” ile ilgili olarak neleri içeriyor?
Munich Re’nin inovasyon faaliyatlerini yönetiyorum. Benim rolüm Paraşüt ve Realytix gibi kendi platformlarımızın gelişimini kapsıyor. Aynı zamanda, “Digital Partners” isimli birimimiz üzerinden, stratejik işbirlikleri ve ortaklıklarla insurtech girişimleri destekliyor, yatırım yapıyor ve geliştiriyoruz. Diğer platformlarla da işbirliği ortaklıkları yapıyoruz ve çeşitli ekosistemlerin üyesiyiz; örneğin B3i, Plug and Play ve Barclays Rise Program. Ayrıca Insurtech Hub Munich’e başkanlık etme ayrıcalığına sahip oldum.
Rakuten ve Ping gibi Asya kökenli oyuncular, kendi endüstrilerinin dışında da yeni iş fırsatlarını kovalıyor ve hızlı büyüyorlar. Ekosistem bazlı yaklaşım, bu stratejinin merkezinde yer alıyor mu sizce de?
Son 5 ila 10 yılda, dijitalleşmeyle, artık her şeyi kendi başımıza yapamayacağımızı öğrendik. Bir ekosistem, belirli bir konuyu tartışmaya ve çözüme katkıda bulunabilecek tüm oyuncuları bir araya getirmeye imkan sağlıyor. Başkalarından öğrenmek ve süreçleri entegre etmek için kendimizi farklı şekilde organize etmeliyiz. Bu paydaşlar, şirketler, aynı zamanda hükümet, akademik kurumlar ve diğerleri olabilir. İşin özü, tüm paydaşları bir araya getirmek için organizasyonel çözümler bulmamız gereğidir ve bunu yapacak olan ekosistemlerdir.
Sigortanın geleceği için ne tür ekosistemler olacağını öngörüyorsunuz?
Sigorta değeri zinciri giderek daha fazla parçalanmış görünüyor. Sermaye temininden müşteri kontak noktasına kadar tüm değer zincirini mükemmel şekilde çözen tek bir şirket bulmak zor. Daha ziyade, insurtech alanında gördüğümüz gibi, müşteriye mükemmel hizmet sunmak için farklı değer süreçlerine katkıda bulunan çok farklı oyunculardan oluşan bir yelpaze var. Tüm bu farklı uzmanları ve paydaşları bir araya getiren bir platform heyecan verici fırsatlar sunuyor.
Bununla birlikte, en son DIA etkinliğinde, birkaç yıl içinde teknolojinin geleceği noktayı gösteren, sigortacıların tamamen farklı bir rol oynayacağını ve belki de farklı bir iş modeline sahip olacağını gösteren bazı dikkat çekici blockchain uygulamaları vardı.
Platform ve ekosistemler geliştirme konusunda insurtech’ler ne kadar önemli?
Insurtech’lerin birlikte çalışmanın kaçınılmaz olduğu, önemli iş ortakları olduğuna inanıyoruz. Daha çok şeyi, daha iyi, daha derin ve daha fazla odaklanarak yapıyorlar. Birkaç sene öncesine kadar, insurtech dünyasına, sigorta için dijital ön uçlar olarak baktık. Ancak, şimdi müşteriye olan çözüme katkıda bulunabilecek pek çok farklı teknoloji ortağı var. Bazılarını satın alıyoruz, bazılarıyla ortaklık yapıyoruz, onlara girişim sermayesi fonları aracılığıyla destek oluyoruz. Müşterilere verdiğimiz hizmeti gerçekten nasıl geliştirebileceğimizi anlamak için bunu oldukça akıllı bir şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Bunu başarmak, birkaç yıl öncesine göre inanılmaz derecede daha karmaşık hale geldi.
Neden?
Çünkü teknoloji çok hızlanıyor ve biz artık değer zincirinin, müşteriyle etkileşime giren parçasından çok daha fazlasını dijitalleştiriyoruz. Aslında bunu başarmak ve bir araya getirmek inanılmaz derecede daha eğlenceli hale geldi. Bunu olumlu görüyoruz ama daha fazlasını yapmamız gerek ve bunun için farklı insanlara ihtiyacımız var. Şimdi gerçekten yetenek savaşındayız, muhtemelen birkaç yıl önce tam olarak algılayamadığımız bir şey bu.
Bu, aynı zamanda, Insurtech Hub Munich’e başkanlık etmenizin nedenlerinden biri mi?
Münih önemli bir sigorta başkenti ve tüm bu farklı paydaşları, akademik kurumları, kurumsal teknoloji firmalarını, insurtech girişimleri bir araya getirerek, endüstrinin etkileşimini kolaylaştırmayı ve bu farklı teknolojileri kullanabilmeyi amaçlıyoruz.
Birkaç yıl önce bence hepimiz farklı nedenlerle insurtech’ler ile çalışmaya başladık. Çünkü havalıydı. Bugün, kodlayıcılara, AI uzmanlarına nasıl erişileceği, değer yaratan yeteneklere nasıl ulaşılacağını düşünüyoruz. İşte bu yüzden, Insurtech Hub Munich, Plug and Play ile ortaklık yapıyor ve bir hızlandırma programı yapıyor. Ayrıca, insanları bir araya getirmek ve onlara erişebildiğimizden emin olmak için DIA ile ortaklık yapıyoruz.
Bu süreçten paylaşmak istediğiniz en önemli öğrenme hangisidir?
Yeni iş modelleri oluşturmak için yeterince cesur olmamız gerekiyor. Örneğin, IoT ve telematik alanına bakarsak, hasar frekansı ve hasar önleme konusunda çok farklı çözüm alternatifleri var. Topladığımız tüm verilerle ve teknolojik araçlarla daha cesur ve inovatif çözümleri sunmalıyız.
Sigortacı Gazetesi’nin Türkiye Medya Partneri olduğu DIA’nın Münih 2018 etkinliğine katılmak isteyenler, www.digitalinsuranceagenda.com/dia-munich-2018/adresinden kayıt olurken Sigortacı Gazetesi’ne özel kodu girerek etkinlik için 200 euro değerinde indirim kazanabiliyor.
İndirim Kodu: *200DIA2018MSIGORTAGAZ*
Okan Utkueri – okanutkueri@gmail.com / Ali Erhan Tamer – ali@botudio.com