“Doğru fiyatlama için ‘aktüeryal yaklaşım’ önemli”
Doğa Sigorta Genel Müdürü Coşkun Gölpınar, sigortacılıkta aktüeryal yaklaşımın giderek önem kazandığını söyledi. Sigorta sektöründeki artan rekabetin, sigorta şirketlerinin doğru risk seçimi ile doğru fiyatlandırma yapmasını ve doğru teknik karşılıklar oluşturmasını son derece önemli hale getirdiğini belirten Gölpınar, “Bu çerçevede aktüeryal yaklaşım, geliştirilen analiz ve modeller çok büyük önem arz ediyor” dedi.
Henüz genç bir şirket olmasına rağmen, Doğa Sigorta’da aktüerya alanında çok önemli çalışmalar yapıldığından bahseden Gölpınar, “Özellikle trafik ve kasko branşında risk profil izlenimi günlük, haftalık ve aylık olarak değerlendiriliyor ve düzenli olarak takip ediliyor. Tarife ve fiyatlandırmada çeşitli alternatif aktüeryal yöntemler kullanılıyor ve bu yöntemler stratejik kararların oluşumunda önemle dikkate alınıyor. Düzenlenen fiyatlandırma sonucunda acentelerin hasar prim oranında iyileşme ve bunun etkisi olarak komisyon dengesinin korunması da sağlanıyor” diye konuştu.
‘AKTÜERYAL YAKLAŞIMLA KARAR ALIYORUZ’
18 aydır uygulanmaya başlanan tavan prim ve buna ek olarak havuz uygulamasının gelmesi ile elementer sigorta sektörünün gündeminin çok değiştiğini kaydeden Gölpınar, sözlerine şöyle devam etti: “Bu konuda aktüeryal bakış açısı ile risklerin değerlendirilmesi, şirket yönetimi olarak gelecekteki riskleri belirlememizde yardımcı oluyor. Fiyatlandırmanın yanı sıra, teknik karşılık hesaplamalı belirsiz finansal riskin tahminiyle, aktüeryal yaklaşım üst yönetime karar aşamasında her zaman destek oldu ve olmaya da devam edecek.”
Tavan prim uygulamasının etkisiyle 2017 yılı başlangıcında ortalama primin önceki yıla göre %25-30 seviyelerinde olduğunu hatırlatan Gölpınar, “Aylık sabit artış oranlarıyla ortalama primde yıl sonunda %15 civarına düşüş gözlenmiştir. 2018 Temmuz itibarıyla ortalama primin hâlâ 2016’daki seviyeye ulaşamaması, ayrıca havuzda 2017 yılı hasar prim beklentisinin %115.7 olması ve IBNR hesaplamasındaki belirsizliğin devam etmesi bu konuda şirketleri bekleyen IBNR tutarı konusunda tedirginlik yaratmaktadır” dedi.
Bu belirsiz tablo karşısında sektörün kasko sigortalarına yöneldiğini dile getiren Gölpınar, “Kasko sigortalarındaki rekabet fiyatlara yansıdığından kârlı olan kasko branşı zararlı bir alan olmaya başladı. Kasko branşında 2018 yılı prim artışı %7 iken ortalama hasar dosya maliyet artışı %23 olarak gözlemlendi. Kur artışı ile maliyetlerin %40 civarında artacağı varsayılıyor” şeklinde konuştu.
‘YÜKSEK KâRLA REKABETİN ANAHTARI AKTÜERYA’
Sigorta şirketlerinin risklerini iyi belirleyip doğru fiyatlama yapmasının ‘aktüeryal yaklaşım’ ile mümkün olduğunu belirten Gölpınar, bunu başarabilen şirketlerin, teknik kârlarını yüksek tutarak rekabetçi piyasa ile baş edebileceğini ifade etti.
‘RİSKİNİ İYİ BELİRLEYEN AVANTAJ KAZANIR’
Bu çerçevede doğru fiyat veren, riskini iyi belirleyen şirketlerin avantaj kazanacağının aşikar olduğunu vurgulayan Gölpınar, “Aktüeryal modellemeler, takip sistemleri ve iyi bir piyasa analizi sayesinde risk değerlendirilmesi yapan her şirketin portföyü yeniden yapılanacak ve aktüeryal bakış açısını geliştirmeyen şirketler ise kötü riskleri sigortalamaya devam edecekler” ifadelerini kullandı.
“Risk, istenmeyen bir olayın meydana gelme olasılığıdır, ancak risk aynı zamanda da fırsattır. Aktüeryanın tam bu konuda etkili olduğunu düşünüyorum. Üst yönetimin önündeki sisli havayı dağıtarak risklerin farkındalığını artırıyor” diyen Gölpınar, aktüerlerin sigorta faaliyetlerinin birçok dalında hizmet verdiğini söyledi. Aktüeryal çalışmalar konusunda yabancı şirketlerin ülkemize getirdikleri know how ve Hazine Müsteşarlığı’nın desteği ile aktüeryanın öneminin daha da arttığına dikkat çeken Gölpınar, “Bu çerçevede aktüerya departmanlarına olan ihtiyaç gittikçe önemli hale geldi” dedi.
‘AKTÜERYANIN ŞİRKETLERE KATKISI BÜYÜK’
Gölpınar sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Günümüzde, karşılıkların ve fiyatlamanın yanı sıra aktüeryanın; ürünlerin müşteri bazında fiyatlandırılması, satılan ürünün şirkete kattığı (mali) değerin ve şirket değerinin hesaplanması, reasürans optimizasyonu, veri madenciliği ve verinin anlamlandırılması, pazarlama faaliyetleri sırasında ortaya çıkan stratejiler doğrultusunda müşteri tutundurma, talep ölçme, mali risklerin analizi ve önlenmesi konularında da sağladığı çalışmalar ve verdiği katkılar şirketler için önemli hale gelmiştir.”
Verilerini iyi toplayabilen, sınıflandırabilen, bu verilerden anlam çıkarabilen ve çıkarılan bu anlamlı sonuçlar ile gelecek stratejilerini oluşturabilen şirketlerin başarılı olacağını kaydeden Gölpınar, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bu anlamda, gelecekte de özellikle genel veri analitiği ve pazarlama faaliyetleri kapsamında satış yönetimine katkı verebilecek ve risk yönetimine katkı sağlayacak aktüeryal analizlerin giderek daha fazla önem kazanacak alanlar arasında yer alması beklenmektedir.”