Bireysel emeklilik verileriniz gözetime hazır mı?

1 Ocak 2013 tarihi itibarıyla devlet katkısı ve buna bağlı olarak Bireysel Emeklilik Sistemi’nin genel işleyişi değişmişti. Emeklilik şirketleri kullandıkları uygulamalarda teknik altyapılarının değişimi, sakladıkları veri desenin revizyonları sonrası mevcut durumlarında sistem uyumluluğunu henüz sağlamışken, BES 2.0 dâhilinde hali hazırda henüz işletilmemiş olan devlet katkısı hak kazanım sürelerinin de 1 Ocak 2016’da sisteme uygulanması söz konusu olacak. Uygulamayla birlikte emeklilik şirketlerini hareketli günlerin bekleyeceği söylenebilir. Bu hareketliliğin etkisini en çok göstereceği yer ise GEV (Gözetime Esas Veri) Gönderimleri, Tutarlılık Kural Seti ve buna bağlı DKS Uyumluluk Puan Hesaplamaları olacaktır. EY Danışmanlık Hizmetleri Sigortacılık Sektörü Kıdemli Danışmanı Feride Kılıç, değişikliklerin yansımalarının şirketlere etkisi ile ilgili görüşlerini paylaştı:

TUTARLILIK KURAL SETİ
Emeklilik Gözetim Merkezi’nin sigorta şirketlerine günlük gönderimini zorunlu kıldığı, mevcut sistemlerinde bulunan ve katılımcıların tüm ilişkili hareketlerinin bulunduğu veri kümelerine GEV (Gözetime Esas Veri) nesneleri deniliyor. EGM GEV nesnelerini mevcut sistemine alarak kontrol ederken yalnızca, veri gönderimini değil, gönderime konu her nesnenin birbiri ile olan ilişkili alan / değerlerini de kontrol ediyor. EGM bu kontrolleri yaparken kullanmış olduğu, nesne ilişkilerini açık ve yalın bir şekilde paylaştığı iş kuralları listesine ise Tutarlılık Kural Seti adı veriliyor.
Emeklilik şirketlerinin sahip oldukları verinin kendi içerisindeki tutarlılığının göstergesi olan “Tutarlılık Kural Seti”, devlet katkısının Bireysel Emeklilik Sistemi’ne girişi öncesi 92 adet kuraldan oluşurken, emeklilik şirketlerinin sistem ihtiyaçlarının peyderpey ortaya çıkması sonrası 153 (Ağustos 2015 itibarıyla) adet farklı kural ile raporlanır duruma geldi. EGM ilgili kuralları aylık olarak bireysel emeklilik şirketleri ile paylaşırken, kuralları  “DKS Altyapı” ve “Temel + Tamamlayıcı” iki farklı kategoride değerlendirerek, sigorta şirketlerinin mevcut uyumsuzluklarına karşı bir bakış açısı kazanmasını da sağlayarak, aslında şirketlerin odaklanması gereken sistemsel ya da münferit hatalara konu referans noktalarını da paylaşmış oluyor. Böylece bireysel emeklilik şirketleri hem zaman, hem de maliyet açısından en avantajlı şekilde iyileştirme çalışmalarını gerçekleştirebiliyor.
Tutarlılık Kural Seti kapsamındaki kural sayısının geçmiş üç sene içerisinde neredeyse iki katına çıkmasını göz önünde bulundurursak, GEV nesnelerinin birbiriyle olan ilişkilerinin doğru yönetilmesi, mevcut veri tabanında veri saklama modellerinin her geçen gün daha da önem kazandığını ve kazanacağını da söylememiz mümkün. Bu değişimlerin kullanılan sigortacılık yazılımlarının güncel mevzuata ve regülasyonlara uyumunun da düzenli ve proaktif olarak takibi gerektireceğini söyleyebiliriz.

TUTARLILIK KURAL SETİ’NDEKİ KURALLARIN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ
1 Ocak 2016 tarihine kadar emeklilik sistemine dâhil tüm katılımcılara, 2013 yılından önce geçirdikleri süreye de bağlı olarak devlet katkısı hak kazanma esas sürelerine ek süre eklenmesi durumunun yaklaşması, sözleşmelerin emeklilik şirketlerine giriş tipinin de önem kazanmasına neden oldu. Mevcutta kendi sisteminde emeklilik sözleşmesi girişi yapılan katılımcıların süre hesapları sorunsuzca aşılabilecekken, diğer emeklilik şirketlerinden “başka şirketten aktarım, emeklilik nedeni ile hesap birleştirme” işlem tipleri için kontrol ihtiyaçlarının gerekliliği ortaya çıktı. Bu durum ile birlikte Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) tarafından veri uyumluluğuna konu edilen Tutarlılık Kural Setleri’nde de yeni kural tanımlamaları ve mevcut kurallar için kendi veri tabanında kümül sorgulamalar (sistemde bulunan verilerin toplu olarak birbiriyle ilişkilerine konu farklılıkların tespit edilmesi ve raporlanması gerçekleştirilerek) süre hesaplamaları öncesi sigorta şirketlerinin sözleşmelere ilişkin sorunlarının giderilmesi için geri bildirimlerine başlanmış durumda.
Emeklilik şirketlerinin yalnız kendi içerisindeki teknik altyapı düzenlemeleri ve veri deseni değişikliklerinin yetersizliğinden ziyade, şirketler arası veri paylaşımlarına konu ABT (Aktarım – Birleştirme Transfer) ve SBT (Şirketler Arası Aktarım-Birleştirme-Transfer)  nesnelerinin hatasız ve zamanında paylaşımının da önem kazandığının bir göstergesi.
Bu nedenle bireysel emeklilik şirketlerinin HES-SOZ, ABT-HES, KAT-SOZ ilişkili kurallarını tekrar gözden geçirmesi, özellikle KAT (Katılımcı Bilgileri Nesnesi) nesnesinde, katılımcı sicil kodu hatalarını da acilen düzeltmesi gerekli ve önemlidir.

DKS UYUMLULUK PUANLAMASININ ÖNEMİ
Tutarlılık Kural Seti’nin çıktısı olarak nitelendireceğimiz esas önemli olan değer DKS Uyumluluk Puanlaması’dır. Bu puanlama bireysel emeklilik şirketlerinin birbiri arasında mevcut altyapı uyumluluğu, GEV gönderim düzenleri ve nesneler arası veri uyumluluğuna konu puanlama olup, bir nevi şirketlerin prestij sıralamasının göstergesidir.
İlgili puanlama için daha önce bahsettiğimiz, DKS Altyapı Yeterlilik Seviyesi, Temel +  Tamamlayıcı Yeterlilik Seviyesi’ne ek olarak  Altyapı Uyumluluk Seviyesi adı altında bireysel emeklilik şirketlerinin ne sıklıkla hatalarına konu iptal gönderimler yaptığının ölçümünün sağlandığı bir diğer değişken ile sıralama ciddi şekilde değişebilmekte.
Bu puanlamanın Bireysel Emeklilik Sistemi için en büyük katkısı, şirketler arasındaki rekabeti sayısal verilerin dışına çıkarıp, mevcut altyapılarındaki eksikliklerini de fark ederek, ihtiyaç duyulan yeni teknolojilerle bireysel emeklilik şirketlerinin gelişimine katkı sağlamasıdır.

BİREYSEL EMEKLİLİK ŞİRKETLERİ NE YAPMALI?
Bireysel emeklilik şirketleri, GEV nesneleri ve bu nesnelerin birbiri arasındaki veri tutarlılığı için paylaşılan tutarlılık kural seti dahilindeki tüm iyileştirmeler ve EGM tarafından paylaşılan hata bildirimleri için çözüm üretirken yalnızca kendi teknik ekipleri ile değil, mutlaka EGM ile de iletişim halinde olmalı. Mevcut ihtiyaçların ilk referans noktasının EGM olduğu düşünülürse, süreç sorumlularının BT ve EGM ile koordineli hareket etmesi, hem iyileştirme sürelerini kısaltacak hem de mevzuata uygun olarak düzenlemelerin proaktif bir şekilde çözüme ulaştırılmasını sağlayacak.
EY Danışmanlık Hizmetleri olarak gerçekleştirmiş olduğumuz benzeri projelerde EGM ile iletişim noktasında gerektiğinde şirket üst yönetimlerini de iletişim noktalarına dahil ederek, hızlıca sonuç elde etmiş ve EGM ilişkilerinin doğru yönetilmesi ile sorunların hızlıca çözüme ulaştığını deneyimlemiş durumdayız. Mevcut projelerimiz ve bundan sonraki projelerimizde de yine bu yöntem ile çalışmalarımıza devam ediyor olacağız.

 

11-15-bestablo

Yorum yazın