Doğan Şen: Acentelik sözleşmeleri adil olmalı

SAB Başkanı Doğan Şen, SAB içinde 1987 yılından beri tam 30 yıldır mesleği adına mücadele verdiğini söyledi. “Derneğimizde benim gibi çalışan çok sayıda arkadaşım var, diğer derneklerde de birçok meslektaşım mesleğimize sahip çıkmak adına çalışmalar yapıyorlar, ancak bu çalışmalar içinde yer alan meslektaşlarımızın sayısını artırma mecburiyetimiz var” diyen Şen, hiçbir derneğe henüz kayıt olmamış acentelere şu şekilde seslendi: “Tek başınıza vereceğiniz mücadele, sosyal medyada yazacağınız birkaç satır, bir meslek medyasında yapacağınız haberle sonuç alma ihtimaliniz çok düşüktür, mesleğimize yapacağınız katkı kifayetsizdir. Mutlaka güçlerin sivil toplum kuruluşlarında buluşması ve örgütlü mücadele sergilemesi gereklidir.”
SAB ceketiyle birçok konuda çalışmalar yaptığını, ama bunların ikisini diğerlerinden farklı bir yere koyduğunu ifade eden Doğan Şen, “Bunlardan biri; BSMV vergisinin acentenin üzerinden alınması, acentenin bu yükten kurtulmasıydı. Öneriyi sektörde ilk kez SAB dillendirdi, SAB olarak yoğun olarak çalıştık. TSEV, TSB,  İTO ve Sigortacılık Genel Müdürlüğü’yle birçok ortak çalışma yaptık. O dönemde buna karşı çıkan bazı sigorta şirketleri olmasına rağmen, devlet mekanizmasının ikna edilmesinin güçlüğüne rağmen çok zor şartlarda bunu başardık. Acenteler olarak en önemli kazandığımız mücadelelerden biriydi ve kazandık” dedi.
Şen, ikinci ağırlık verdiği çalışmayı da şu şekilde anlattı: “İkinci olarak ayrı bir yere koyduğum çalışma, acentelerle sigorta şirketleri arasında yapılan acentelik sözleşmelerinin demokratik ve her iki tarafın hakkını eşit şekilde koruyan maddelerden teşekkül etmesiydi. SAB olarak bu konuda o kadar yoğun çalıştık ki, onlarca sözleşme taslağı hazırladık, hukuk hocalarından görüşler aldık, sözleşmeler içinde yer alacak olmazsa olmaz maddeleri günlerce aramızda mütalaa yaptık ve Sigortacılık Genel Müdürlüğü ile paylaştık. Tabii SAİK’in majör oyuncu olmasıyla birlikte, bilgi ve birikimlerimizi kendileriyle paylaştık.”
SAİK’in de bu konuda güzel çalışmalar yaptığını belirten Doğan Şen, “SAİK, sözleşmelerin Avrupa’da, dünyada nasıl yapıldığına ilişkin örnekler topladı. Bunların sentezini yaparak, ülkemiz şartlarına uyarladı ve örnek bir sözleşmeyi Türkiye Sigorta Birliği nezdinde sigorta şirketlerine sundu. Diğer yandan konunun önemi Sigortacılık Genel Müdürlüğü ile paylaşıldığından Hazine Müsteşar Yardımcımız Dr. Ahmet Genç de destekleriyle acentelik yönetmeliğinin 15. maddesi ile acentelik sözleşmesinde asgari olarak olması gereken maddeler belirlendi” diye konuştu.
‘HAK VE MENFAATLER EŞİT ŞEKİLDE KORUNMALI’
Buna rağmen bu çalışmalarında başarılı olamadıklarını kaydeden Şen, sigorta şirketlerini demokratik bir sözleşme yapmaya ikna edemediklerini aktardı. Şen, şunları söyledi: “Acenteler ve Sigortacılık Genel Müdürlüğü, acentenin ve sigorta şirketlerinin hak ve menfaatlerini eşit şekilde koruyacak düzenlemeleri önermekle birlikte, sigorta şirketleri maalesef tek taraflı ve kendi menfaatlerini ön planda tutan maddeleri hayata geçirmek istiyor.”
Acentelik sözleşmelerinin yönetmeliğe uygun hale getirilmesine ilişkin sürenin dolmasına az kalmışken sigorta şirketlerinin hazırladığı ve acenteye imzalatmaya çalıştığı sözleşmelerin de sigorta şirketlerinin kendi bildik dayatmacı maddeleriyle dolu olduğunu görerek üzüldüklerini dile getiren Şen, “Yönetmelikte açıkça yazılı olmasına rağmen, sözleşmelerde aksine hükümlerle yazılı olan maddelerle karşılıyoruz. Mesela acentelik yönetmeliği madde 18’e göre hesap mutabakatı üçer aylık dönemler halinde yapılır demektedir. Sözleşmelerde mutabakat süresi bir aya çekilmektedir” dedi. Türk Ticaret Kanunu’nda acenteler tahsil etmedikleri primlerden sorumlu tutulmazken, sözleşmelerde acentelerin sorumlu tutulduğunu ifade eden Şen, “Şirket defterlerinden başka delil kabul olunmayacağını taraflar şimdiden kabul ederler” diyen Şen, antidemokratik maddeler olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: “Oysa bu husus kabul edilemez, zira Borçlar Kanunu madde 28’e muhalefet var. Acentenin kendini savunması, varsa elindeki belgeleri ortaya koyması engellenemez, bu yasal değildir.”

‘AZAMİ DEĞİL ASGARİ KOMİSYON OLMALI’
Acente komisyon oranları belirlenirken verilecek komisyonların azami komisyon ifadesiyle başlamasının doğru olmadığını vurgulayan Şen, bu oranların “asgari komisyon” ifadesiyle başlamasını beklediklerine dikkat çekti.
Özetle her fırsatta acenteyi zor duruma sokacak maddeler geliştirildiğini ya da acentenin yararına olacak maddelerin anlamını bozan kelimeler eklendiğini belirten Şen, sözlerini şöyle tamamladı: “Bazı sigorta şirketlerine soruyorum: Demokratik olmak çok mu zor, bu sözleşmelerle kendi satış teşkilatınıza neden hukukun üstünlüğünü layık görmüyorsunuz, neden her iki kesimin kazanacağı maddeleri yazmaktan kaçınıyorsunuz? Bıkmadan usanmadan SAB olarak ‘Acenteler, sigorta şirketi olmadan yaşayamaz, sigorta şirketleri de acenteler olmadan satış yapamaz’ dedik. Birlikte sevgiyle çalışabilmek için demokratik sözleşmelere ihtiyacımız var, lütfen bunu biz acentelere çok görmeyiniz.”

SİGORTA ACENTELİĞİ YÖNETMELİĞİ’NİN SİGORTA ŞİRKETLERİYLE ACENTELER ARASINDA YAPILACAK SÖZLEŞMELERE DAİR MADDESİ
MADDE 15 – (1) Aşağıda belirtilen hususlar sigorta şirketleriyle acenteler arasında yapılacak acentelik sözleşmelerinde düzenlenir.
a) Sözleşmenin tarafları.
b) Sözleşmenin süresi, yenileme ve fesih şartları.
c) Acenteye verilen yetkinin sigorta branşları itibarıyla kapsamı ve coğrafi sınırı.
ç) Levha kayıt numarası veya 13’üncü maddedeki kurum ve kuruluşlar için kayıt numarası.
d) Ödenecek komisyon ve sağlanacak diğer menfaatler ile bu hususların değiştirilmesine ilişkin usul ve esaslar.
e) Poliçe düzenlenmesine, primin tahsiline ve sigorta şirketine intikaline ilişkin hükümler.
f) Hesap mutabakatına ilişkin hükümler.
g) Tesis edilecek teminata ilişkin hükümler.
(2) Acentelik sözleşmelerinde, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, bu Yönetmelik ve diğer ilgili mevzuata aykırı olmamak kaydıyla birinci fıkradaki hükümlere ilave hükümler yer alabilir.

Sigorta Acenteleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik ile eklenen bent ise şu şekilde:
e) Tarafların hak ve yükümlülükleri.
(3) Belirsiz bir süre için yapılmış olan acentelik sözleşmesini, taraflardan her biri üç ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla feshedebilir. Sözleşme belirli bir süre için yapılmış olsa bile haklı sebeplerden dolayı her zaman fesih olunabilir. Sözleşmenin feshine neden olan haklı sebepler acentelik sözleşmesinde açıklanır. Sigorta şirketi sözleşmede yer vermediği bir hususu haklı sebep olarak dayanak gösteremez. Fesih sonuçlarını doğuran uygulamalar da fesih ile aynı hükümlere tabidir.
(4) Sözleşmenin feshinin tarafların hak ve yükümlülüklerine etkisine ilişkin usul ve esaslar sözleşmede açıklanır.
(5) Sözleşme kapsamında yer alan hükümlerin acente aleyhine olacak şekilde değiştirilmesine ilişkin düzenlemeler, değişikliğin yapılmasından itibaren asgari 2 ay sonra yürürlüğe girer. Müsteşarlık bu süreyi yarısına kadar uzatabilir.

Yorum yazın