Sıralovaz’lı Turgutça

Üç yıl aradan sonra Temmuz ayında Bodrum’a gelmiş ama evle uğraşmaktan umduğumuz tatili yapamadan cennet Bodrum’dan ardımıza baka baka İstanbul bodrumuna geri dönmüştük. Tabii aklımızı Bodrum’da bırakarak…

Şimdi tekrar Bodrum’dayız. Bodrum’un Sıralovaz yarımadasının ucundaki Turgutreis’te… Burası büyük Türk denizcisi Turgut Reis’in, nam-ı diğer Turgutça’nın doğduğu topraklar.

Bu sefer tatilin tadını burada; Turgutreis’de, Turgut Reis’i anarak çıkaracağız.

Turgutça, Sıralovaz yarımadasının Karabağ köyünde Alfara Mevkiinde çobanlık yapan Veli’nin oğlu olarak 1485 yılında dünyaya gelmiş. Babası çoban ama küçük Turgutça’nın dünyası deniz olmuş. Sıralovaz’ın tepelerinden denizi gözleyerek geçen 12 yıldan sonra Turgutça, içindeki “Deniz, Deniz, Deniz” diye bağıran sese kulak vererek kendisini denizlerde bulmuş.

Yetenekli bir denizci ve topçu olan küçük Turgutça’nın bütün Akdeniz’i titreten “Turgut Reis” olarak anılması ve adını Türk Denizcilik tarihine yazdırması böylece başlamış.

Reis olmak öyle kolay bir iş değil ama Turgutça on yedi yaşındayken fırkata kaptanı ve reisi olmuş, kısa bir süre sonra da kendi perkendesinin reisi olarak bütün Akdeniz’de bayrak dolaştırıp korsanlık yapmış ve nam salmış.

Korsanlar devletin resmi denizcileri değillerdi. Bunlar resmi beylik bahriyeye mensup olan denizcilere kıyasla yarı beylik denizci sayılırlardı. Venedikliler onlara “doğudan” anlamına gelen “di levente” diyorlardı. Leventler Türk denizcilerinin en önde gelenleriydi.

Korsanlık gemilere ve karaya saldırarak ganimet ve esir ele geçirmek amacıyla yapılan bir zorbalık faaliyeti olarak bilinirken; korsanlık tarihine bakıldığında bazı faaliyetlerin devlet bilgisi ve desteğinde yapıldığını görmek de mümkün.

Bizde de durum böyle olmuş, karada genişleme politikalarını ön planda tutan Osmanlı İmparatorluğu, denizde yapılan korsanlık faaliyetlerine müdahale etmemiş; zaman içinde de onlara destek vererek Kaptan-ı Deryalık unvanıyla donanmanın başına getirmiş.

Konuya en iyi örnek Barbaros Hayreddin Paşa’dır (Hızır Reis).

İşte başta Kuzey Afrika’da yaşanan kara ve deniz savaşlarında nam kazanan Turgut Reis İtalya kıyıları ve adaları ile İspanya kıyılarına yaptığı deniz seferlerinde büyük zaferler kazanmış ve 1520’de Barbaros Hayreddin Paşa donanmasına katılarak Akdeniz’deki gücünü daha da artırmış.

1538’de Preveze Deniz Savaşı’nda Andrea Doria komutasındaki Haçlı Donanması’nın imha edilmesinde önemli rol oynayan Turgut Reis’in Kaptan-ı Derya olması beklenirken; sadrazam Rüstem Paşa, kardeşi Sinan Paşa’nın bu makama getirilmesini sağlamış, teselli olarak da Turgut Reis’e Cerbe valiliği görevi verilmiş.

Bu dönemde Korsika’nın batı sahillerinde gemilerinin bakımı için mola verdiği sırada Turgut Reis Cenevizli komutanlar tarafından esir edilir ve 4 yıl süreyle gemilerde forsa olarak çalıştırılır. Barbaros tarafından ödenen fidye karşılığında serbest kalan Reis, Korsika, Sicilya ve Malta’ya karşı saldırılarına devam eder. Andrea Doria karşısı Ponza Deniz Muharebesi’nden sonra edindiği zaferden sonra Akdeniz Beylerbeyi görevine getirilir.

Hepimiz gibi Turgut Reis de faniydi. 1565 yılında Malta Kuşatması için Piyale Paşa ile katıldığı sefer sırasında kaleden açılan top ateşi sonunda ağır yaralandı ve bir hafta sonra da 23 Haziran 1565’de rahmete kavuştu. Naaşı yetiştirdiği büyük denizci Kılıç (Uluç) Ali Paşa tarafından Trablus’a götürüldü.

Cumhuriyet döneminde doğduğu Karabağ köyünün bağlı olduğu beldeye Turgutreis adı verildi. Adı hala İtalya’da ve İspanya’da yaramazlık yapan çocukları korkutmak için “Viene Dragutte – Turgut geliyor” diyerek anılıyor.

Çocuk Turgutça, bugün dünya denizcilik tarihine adını Dragut (Dragon) olarak yazdırmış çok önemli bir Türk denizcisi. Ruhu şad olsun. Ne mutlu bana ki, bugün Turgut Reis’in doğduğu ve büyüdüğü yerde, Halikarnas Balıkçısı tarafından yazılmış “Turgut Reis” adlı romanı bir defa daha okuyarak tatil yapıyorum.

Yorum yazın