‘99 depreminin 23. yılında sigortalılık oranı %53
17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 tarihinde meydana gelen depremlerden sonra çıkarılan zorunlu deprem sigortasında hala %100’lük orana ulaşılmış değil. 1999 depreminden sonra geçen 23 seneye rağmen sigortalılık oranı sadece %53.
Bulunduğu coğrafya sebebiyle topraklarının %98’i aktif ve farklı deprem kuşakları üzerinde yer alan ülkemizde en sık görülen doğal afet türlerinden biri de deprem. Meydana gelen sarsıntılar, depremlerin bu toprakların bir gerçeği olduğunu sıklıkla bize hatırlatıyor. Olası bir depremden sonra hayatın normale dönmesini sağlamak ve yaraları hızla sarmak için sigortalılık oranlarının yükselmesi büyük önem taşıyor. 1992 Erzincan Depremi, 1999 Marmara Depremi ve birkaç ay sonra meydana gelen Düzce Depremi, 2011 Van Depremi ve 2020 İzmir Depremi ile gördük ki, tüm ülkeyi hem fiziksel hem de manevi olarak etkileyen bu büyük depremlerin, önceden alınabilecek önlemler ve çalışmalar ile yaratacağı risk ve kayıpların önüne büyük oranda geçilebilir. Bina ve yapı güçlendirmesi, afet hazırlık planları, eğitimler vb. önlemlerin yanı sıra sigorta koruması da afet öncesinde yapılması gerekenlerin başında geliyor. Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS), depreme karşı evlerini güvence altına almak isteyenler için pek çok teminat sunuyor. 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 tarihinde meydana gelen depremlerden sonra çıkarılan 587 sayılı Zorunlu Deprem Sigortası Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 27 Eylül 2000 tarihinden itibaren zorunlu olarak her konut için yaptırılması şartı koşulmasına rağmen zorunlu deprem sigortasında hala %100’lük orana ulaşılmış değil. Elektrik, su ve doğal gaz abonelikleri için yaptırılan DASK poliçeleri yenileme döneminde çok düşük bir oranda devam ettiriliyor.
TÜRKİYE GENELİNDE SİGORTALILIK ORANI %53
DASK’ın yayınladığı verilere göre toplam 20 milyon sigortalı konutun bulunduğu Türkiye genelinde yürürlükteki poliçe adedi 10,6 milyon olurken, sigortalılık oranı ise %53 olarak kaydedildi. Verilere göre en yoğun nüfusun bulunduğu İstanbul’da sigortalılık oranı %61 olarak kayıtlara geçti. Diğer büyükşehirlerin sigortalılık oranı ise şöyle: “İzmir %57”, “Ankara %55”, “Antalya %52”, “Mersin %50”, “Adana %44”. Verilere göre, 2022 yılının ilk 7 ayında meydana gelen deprem sayısı 42 olurken ödenen hasar ödemesi 3 milyon 947 bin lira olarak kaydedildi. 104 depremin meydana geldiği 2021 yılında ise 33 milyon 442 bin lira hasar ödemesi yapıldı.
SEKTÖRÜN EN BÜYÜK RİSKİ DEPREM
TÜRKONFED ve TÜSİAD’ın büyük Marmara depreminin etkileri açısından kritik olan beş sektörün direnç noktaları, kırılganlıkları ve güçlendirilmesi gereken alanlarını ele aldığı “Sektörler İstanbul Depremine Ne Kadar Hazır?” isimli raporuna göre temel misyonu risk almak olan sigorta ve finans sektörünün en büyük riskinin deprem olduğu belirtiliyor. İstanbul ve içinde bulunduğu Marmara Bölgesi’nin muhtemel bir İstanbul depremine çok daha titiz bir yaklaşımla hazırlanmak zorunda olduğu belirtilen raporda 7,5 büyüklüğündeki bir depremde yolların %30’unun kapanması, 194 bin binanın orta ve üstü, 48 bin binanın ise ağır hasarlı olması beklenirken, 355 hasarlı doğal gaz noktası ve 463 hasarlı içme suyu noktası olacağı tahmin ediliyor.
Yağmur Ceren KURAL
yagmur@sigortacigazetesi.com.tr