7143 sayılı kanunun yurtiçindeki veya yurtdışındaki varlıkların bildirimine ilişkin düzenlemeleri

18 MAYIS 2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış olan 7143 No’lu Kanunla vergi ve diğer bazı kamu alacaklarının yeniden yapılandırması imkanı getirilirken ayrıca, Kanunun 10. Maddesinin 13. Fıkrası ile; kişilerin yurt dışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının yurda getirilerek milli ekonomiye kazandırılması, yurt içinde bulunan ancak gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, döviz, altın, menkul kıymetler, diğer sermaye piyasası araçları ve taşınmazların vergi dairesine beyan edilerek kanuni defter kayıtlarına alınabilmesi, yurt dışından elde edilen bazı kazançların gelir veya kurumlar vergisinden istisna edilmesi hususlarında düzenlemeler yapılmıştır.
Geçmiş yıllarda da benzer yönde düzenlemeler yapılmış olup, kamuoyunda varlık barışı adıyla bilinmektedir. 7143 sayılı Kanunla ilgili olarak yayımlanan 3 ve 4 No’lu Genel Tebliğlerde konuyla ilgili açıklamalar yapılmış durumdadır.
Yurtdışındaki para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları 30 Kasım 2018 tarihi sonuna kadar banka veya aracı kurumlara bildirilebilecektir. Bildirim formu tebliğ ekindedir. Aracı kurumlar sadece menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarıyla ilgili olarak yetkilidir. Varlıkların bildirime esas alınacak değerleri tebliğin 9. Maddesinde açıklanmıştır. Banka ve aracı kurumlar kendilerine bildirilen değerler üzerinden % 2 oranıyla vergi hesaplayarak tebliğ ekindeki beyanname ile (elektronik ortamda) bunları beyan ederek vergi dairesine sorumlu sıfatıyla yatıracaklardır.
Bildirilen varlıklar nedeniyle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamayacaktır. Bunun için; bildirilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve bildirime konu edilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şarttır. Mükellefler, dilerlerse bu varlıklarını dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerine dahil edileceği gibi, aynı varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerinden çekilebilecektir.
Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 30 Kasım 2018 tarihi sonuna kadar tebliğ ekindeki beyanname ile vergi dairelerine doğrudan veya elektronik ortamda mükellef tarafından beyan edilebilecektir. Varlıkların tebliğin 9. Maddesinde belirtilen beyana esas alınacak değerleri üzerinden %2 oranıyla vergi ödenecektir. Beyan edilen tutarlar, işletme kazancına dahil edilmeksizin kanuni defterlere kaydedilecek olup, vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerinden çekilebilecektir. Beyan edilen verginin süresinde ödenmesi şartıyla beyan edilen bu tutarlara ilişkin bir vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacaktır.
Gerek yurtdışı ve gerekse yurtiçi varlıkların temmuz ayı sonuna kadar bildiriminde %2 vergi alınmamıştı ancak artık bu süre geçmiştir.
Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları, vekilleri, ya da bunlar dışındaki kişiler adına görünen varlıkların durumu da tebliğde açıklanmıştır. Yurtdışı varlıklar ile ilgili bildirimde; varlığın Türkiye’deki hesaba transferinde, bildirim sahibi ile yurtdışından varlığı transfer edenin farklı kişiler olmasının önemi bulunmamaktadır.
Yukarıdakiler dışında ayrı bir bentle; yurtdışındaki kurumlara ait iştirak hissesi satış karlarının, yurtdışındaki kurumlardan elde edilen iştirak kazançlarının, yurtdışındaki işyeri ve daimi temsilci aracılığıyla elde edilen ticari kazançları, yurtdışındaki iştiraklerinin tasfiyesinden doğan kazançları da bentte belirtilen sürede Türkiye’ye transfer edilmek kaydıyla gelir vergisinden istisna edilmiştir.

Yorum yazın