65’inci Rendez-Vous de Septembre gerçekleşti
Bu yıl 9-13 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen 65’inci Rendez-Vous de Septembre’de (RVS), belirsizlik ve enflasyon ortamının yanı sıra doğal afetler gibi değişen riskler ve iklim değişikliği vurgusu yapıldı.
65’inci Reasürans Rendez-Vous de Septembre (RVS), 9-13 Eylül tarihleri arasında Monte-Carlo’da gerçekleştirildi. Sigortacılar, reasürörler ve brokerlerin piyasa sorunlarını ve trendlerini ele almak için bir araya geldiği bu uluslararası etkinlik aynı zamanda sektör profesyonelleri için bir sonraki reasürans anlaşması yenilemelerine ilişkin oranlar üzerinde müzakerelere başlama fırsatı da sundu. Bu yılki buluşmada yüksek enflasyon, iklim değişikliği, ikincil tehlikeler gibi birçok konu başlığı öne çıktı. Doğal afetlerin sayısının ve şiddetinin sürekli arttığı göz önüne alındığında, 2024 yılında daha yüksek oranlar ve daha zorlu piyasa koşulları beklenebilir.
REASÜRÖRLER NE DİYOR?
Reasürörlerin açıklamalarına bakacak olursak, Münih Re Yönetim Kurulu Üyesi Thomas Blunck, enflasyonun neden olduğu belirsizlikler, jeopolitik risklerin potansiyel etkileri, deglobalizasyon ve iklim değişikliği ve siber riskler gibi dinamik risklerin piyasa ortamının neden kompleks olduğunu gösteren örnekler olduğunu belirterek, “Reasürörler için piyasa ortamı umut verici olmaya devam ediyor ancak ortada artan bir belirsizlik söz konusu. Doğal afetler gibi değişen pek çok risk bulunuyor. Örneğin ABD’de yaşanan şiddetli fırtına, kasırga ve dolu, 2023 yılının ilk yarısında 25 milyar doları sigortalı olmak üzere 35 milyar dolar tutarında hasara neden oldu. Ayrıca çok sayıda bilimsel araştırma, iklim değişikliğinin şiddetli fırtınaların sıklığını artırdığını gösteriyor. Yangınlar ve ani seller gibi ikincil tehlikelerden kaynaklanan kayıplarda artış eğilimi olduğunu da görüyoruz. Piyasa ortamının dinamik gelişimi ve risk ortamının nasıl geliştiğine baktığımızda sigortalanabilirliği sağlamak ve genişletmek için yatırımlarımızı artırmamız gerekecek” dedi. Blunck, yatırımların artması gereken alanları şu şekilde sıralıyor: • Doğal afetlerden kaynaklanan artan riskleri daha iyi yansıtmak için risk modellemesinin ve yüksek çözünürlüklü modellerin genişletilmesi. • Her türlü iklim dostu enerji teknolojisine yönelik yenilikçi ve karmaşık kapsamlarda kaynakları ve uzmanlığı artırmak. • Veri ve teknolojinin daha fazla kullanılması (Münih Re, yapay zekânın (üretken yapay zekâ) uygulanmasındaki uzmanlığa yatırım yapıyor).
AM BEST: KAPASİTE DAĞITIMINDA İHTİYATLILIK
AM Best’ten Carlos Wong-Fupuy ise kapasite sıkıntısı görmediklerini ancak kapasitenin dağıtılma şeklinin çok daha ihtiyatlı hale geldiğini belirtiyor. Wong- Fupuy, sermaye tabanındaki bazı azalmalara rağmen sigorta sektörünün oldukça iyi sermayelendirilmeye devam ettiğini ancak hala mevcut olan enflasyonist baskılara rağmen gelecek vaat eden bir ortam olduğunu da ekliyor. Wong-Fupuy, “İleriye dönük olarak iyi bir sigortacılık disiplini görüyoruz. Gördüğümüz şey, piyasada zaten iyi konumlanmış olan şirketlerin bu sermayeyi genişletip gerçekten kullanabilecekleri. Ancak yeni girişimler için ortamın hâlâ zorlu olduğunu görüyoruz” dedi.
HANNOVER RE: FİYAT ARTIŞI VE İYİLEŞTİRİLMİŞ ŞARTLAR
Hannover Re, P&C reasüransında 1 Ocak 2024 itibarıyla yapılacak yenilemelerde daha fazla fiyat artışı ile şartlar ve koşullarda iyileştirmeler beklediğini kaydetti. Reasürör, sigortacıların ve reasürörlerin hasar ödemelerinin keskin bir şekilde arttığını ve daha yüksek harcamalara yönelik uzun süredir devam eden eğilimin sürdürüleceğini öngörüyor. Hannover Re İcra Kurulu Başkanı Jean-Jacques Henchoz, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Bu yılki yenilemelerde çok daha uygun fiyat ve koşullara ulaştık. Ancak halen zorlu olan risk durumu göz önüne alındığında bu iyileştirmeler yeterli değil. Yeterli fiyatlandırma, mümkün olan en iyi reasürans kapasitesini sunabilmemiz için bir ön koşul. Müşterilerimizle birlikte büyümek ve koruma açıklarının kapatılmasına yardımcı olmak istediğimizden, müşterilerimizin risklerini hem geleneksel reasürans hem de özel çözümler yoluyla aktarmalarına olanak sağlamak için yeniliğe de önem vereceğiz.” Hannover Re, ek olarak iklim değişikliğinin etkileriyle bağlantılı maliyetlerin yüksek enflasyonla birleştiğinde fiyat ve koşullarda ayarlama yapılması yönündeki baskıyı artırdığını belirtiyor. Hannover Re P&C reasüransından sorumlu İcra Kurulu üyesi Sven Althoff, yıl boyunca artan insan kaynaklı zararlara maruz kalındığının görüldüğüne dikkat çekerek, “Bu trendin devam etmesini bekliyoruz. Daha sık meydana gelen ikincil doğal afet tehlikelerini de gözeteceğiz. Ayrıca siyasi veya siber riskler de gelecekteki yenilemelerin odağı haline gelecek” diye konuştu.
SCOR: SİGORTALANABİLİRLİK SORUNU ÇÖZÜLMELİ
RVS’de konuşan Fransız reasürör SCOR’un CEO’su Thierry Léger, sektörün giderek daha karmaşık hale gelen bir sigortalanabilirlik sorunuyla karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Léger, dünya genelindeki sigorta şirketlerinin ve reasürörlerin teminat sağlama kabiliyetini etkileyen sigortalanabilirlik sorununa yol açan çok sayıda zorluk ve karmaşıklık alanı bulunduğunu belirterek, “Sanırım daha zorlu bir aşamadayız. Bugün içinde bulunduğumuz volatilite ve belirsizliğin büyük ölçüde arttığını söylemem gerek. Herkesi öne çıkıp sigortalanabilirlik sorununu kabul etmeye ve çözüm bulmaya çağırıyorum” şeklinde konuştu. Léger, sektörün kapsamı erişilebilir ve daha da önemlisi yararlı tutması gerektiğini, bu nedenle reasürans ve sigorta piyasasının karşılaştığı her zorluğun muaf tutulmasının çözüm olarak görülmediğini ifade ederek, “Elbette muafiyetler ekleyebiliriz, ancak bu bir çözüm değil” ifadelerini kullandı.
AVEON GLOBAL SİGORTA TEKNİK VE REASÜRANS MÜDÜRÜ FATMA UZUN:
Kapasitelerin daraldığı ve fiyatların arttığı bir reasürans piyasasıyla karşı karşıyayız
“PİYASADAN ALDIĞIMIZ DUYUMLAR, KAPASİTELERİN DARALDIĞI VE REASÜRANS FİYATLARININ ARTTIĞI BİR REASÜRANS PİYASASI İLE YÜZ YÜZE OLDUĞUMUZ YÖNÜNDE.”
2024 yılı reasürans yenilemelerinde zor bir yenileme dönemiyle karşılaşılacağını ifade eden Aveon Global Sigorta Teknik ve Reasürans Müdürü Fatma Uzun, “Bu yenilemeler her ne kadar zor geçecek olsa da uzun vadede sürdürülebilir sigortacılığın ne kadar önemli olduğunu sektör olarak hem anlamış olacağız hem de uygulamaya başlayacağız diye düşünüyorum. Biz çalışmalarımıza yeni başlıyor olmakla birlikte piyasadan aldığımız duyumlar, kapasitelerin daraldığı ve reasürans fiyatlarının arttığı bir reasürans piyasası ile yüz yüze olduğumuz yönünde. Her ne kadar kurlardaki artış kapasiteleri artırsa da enflasyondaki artışın bu etkiyi yok ettiği bu ekonomik ortamda kapasitelerdeki döviz cinsindeki daralma şirketlerin yazılan iş büyüklüğü bazında kabiliyetlerini kısıtlayacaktır diye düşünüyorum. Bunun yansıması da alternatif reasürans ihtiyaçlarının artması olacaktır. Ayrıca kapasite dışında reasürans şartlarının da ağırlaşıyor olması durumunda sigorta piyasasındaki birçok oyuncu ve nihai müşteri bundan olumsuz yönde etkilenecektir” dedi.
‘MÜTEVAZI BİR KAPASİTEMİZ MEVCUT’
Uzun, sözlerine şöyle devam etti: “Sektör genelinden farklı olarak markete yeni girmiş bir şirket olduğumuzdan zaten mütevazı bir kapasitemiz mevcut. Aynı şekilde poliçe kesmeye başladıktan kısa bir süre sonra Türkiye’nin yaşadığı en büyük depremlerden birini herhangi bir kapasite sıkıntısı yaşamadan atlatabildik. Hem bölüşmeli hem de bölüşmesiz tretelerimizde riskin piyasa ortalamasının üzerinde bir kısmını saklama payı olarak tutan bir şirket olduğumuzdan reasürans korumalarının şirketlerin devamlılığı açısından ne kadar önemli olduğunu deneyimlemiş olduk. Bu nedenle özellikle katastrofik riskler için kapasitemizi artırabilmek istiyoruz. Bölüşmeli trete yapılarında ise mevcut pozisyonumuzu korumayı planlıyoruz. Yaşanan depremle birlikte ekonomik kulvarda ne kadar dengeleyici bir oyuncu olduğu bir kez daha anlaşılan sektörümüzdeki tüm şirketlerimize başarılı ve verimli bir yenileme dönemi dilerim.”
EY TÜRKİYE FİNANSAL HİZMETLER SEKTÖR LİDERİ VE ŞİRKET ORTAĞI LEVENT ATAKAN:
Modelleme ve fiyatlama bu yıl hiç olmadığı kadar önemli olacak
“MONTE CARLO, BU SENE REASÜRANS AÇISINDAN ÖNEMLİ OLANIN DOĞRU ÜRÜN VE DOĞRU FİYATLAMA OLDUĞUNU GÖSTERDİ. ÖZELLİKLE MODELLEME VE BUNA BAĞLI OLARAK DA FİYATLAMA BU YIL HİÇ OLMADIĞI KADAR ÖNEMLİ OLACAK.”
Monte Carlo toplantısı sonrası dünyadaki faiz artışından, sigorta şirketlerinin finansal gelir elde edeceğinin ve bunun reasürans kapasitesine olumlu yansıyacağının görüldüğünü belirten EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Levent Atakan, “Monte Carlo, bu sene reasürans açısından önemli olanın doğru ürün ve doğru fiyatlama olduğunu gösterdi. Özellikle modelleme ve buna bağlı olarak da fiyatlama bu yıl hiç olmadığı kadar önemli olacak” dedi.
‘ÖNGÖRÜLEMEYEN BİR RİSK MEVCUT’
“Reasürans şirketlerinin bu sene Türkiye kapasitesini artırma arzusu içinde olmadığını söylemek yanlış olmaz. En iyi senaryo, Türk sigorta şirketlerin aldığı kapasite koruması olabilir” diyen Atakan, “A sınıfı olarak görmediğimiz reasürans şirketlerinin piyasamızda daha aktif olma riski var. Reasürans piyasasının tekrar istenen seviyeye gelmesinin, ancak kabul edilebilir modellemeler yapılması sonrası olabileceğini düşünüyorum. Dost acı söylermiş; öngörülemeyen bir risk mevcut. Ayrıca yürürlükte olan deprem yönetmelikleri kapsamında yapılan binaların dayanıklılığına göre yapılan modellemeler ile Kahramanmaraş depremine ait bina hasar sonuçları arasında hasarın yüksek olması yönünde ciddi fark var” ifadelerini kullandı.
‘NEDENE ODAKLANMAK GEREK’
Atakan, “Bölüşmeli veya bölüşmesiz reasürans olarak konuyu sınırlandırmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Sorun; öngörülemeyen bir riskin olması ve bunun doğal sonucu olarak riski satın alacak olan reasürans şirketinin, riskini azaltmak için risk satın alma fiyatını mümkün olduğu kadar yüksek tutup, sorumluluğunu ise mümkün olduğu kadar düşük tutmak istemesidir. Sonuçtan ziyade nedene odaklanmak gerektiğini düşünüyoruz. Bu noktada riskimizin doğru tespit edilmesi ve bunun azaltılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
AON TÜRKİYE EŞ CEO’SU FERHAN ÖZAY:
1 Ocak yenilemeleri için sert ama stabil bir piyasa beklentisi hâkim
“ÇEŞİTLİ ÜLKELERDE 1 OCAK’TA YAPILACAK YENİLEMELER İÇİN SERT AMA STABİL BİR PİYASA BEKLENTİSİ HÂKİM. DİĞER BÖLGELERDE FİYAT ARTIŞLARI SON 2 SENE İÇİNDE ÇOK YÜKSEK OLDUĞU İÇİN DAHA MAKUL ARTIŞ ORANLARI BEKLENİYOR.”
Bu seneki görüşmelerin odağında doğal afetlere ilişkin kapasitelerdeki fiyat artışlarının olduğunu belirten Aon Türkiye Eş CEO’su Ferhan Özay, “Reasürans kapasitesi son dönemlerde getiri açısından oldukça sıkışmaya başladı, özellikle hem frekans hem de bedel olarak artan hasarlar, reasürans kapasitesi sağlayan ülkelerde yükselişe geçen enflasyon oranları ve finansal piyasalardaki nispeten daha çekici diğer enstrümanlar (Amerikan tahvillerinin %5 fiyat ile ticaretinin yapılması vb.) bu kapasitenin, uygun bir getiri imkânı olmadıkça daralması ihtimalini artırdı. Özellikle yıl ortasında kendi korumalarının (Retro) yenilemesini yapan orta ölçekli reasürörler bir önceki seneye göre azalan kapasite ve artan muafiyetler ile daha pahalı yenilemeler yapabildiler. Bu da onların, gelen bu maliyet baskısını müşterileri olan sedanlara yansıtmalarına sebep oldu ve olmaya da devam edecek. Genel olarak çeşitli ülkelerde 1 Ocak’ta yapılacak yenilemeler için sert ama stabil bir piyasa beklentisi hakim. Diğer bölgelerde fiyat artışları son 2 sene içinde çok yüksek olduğu için bu sene hasarlı bölgeler hariç daha makul artış oranları bekleniyor, tabi bu durum Türkiye için oldukça farklı” dedi.
‘KÜÇÜK ÖLÇEKLİ REASÜRÖRLER KATILABİLİR’
“Türkiye’de uzun bir süredir dünya sıralamasının en üstlerinde bulunan reasürörlerin bölüşmeli kapasitesi bulunmuyor, bu reasürörler daha ziyade bölüşmesiz ve katastrof tarafta yer alıyorlardı. Bu sene bu trende daha küçük ölçekli reasürörlerin de katılmasını bekleyebiliriz” diyen Özay, sözlerine şöyle devam etti: “Bölüşmeli kapasite hem katastrof (kümül bir olay) hem de risk (tekli hasarlar) açısından nispeten daha ucuz kapasite sağladığı için sedanlar tarafından rağbet görüyordu ancak 2024 senesi muhtemelen bir dönüm noktası olarak bölüşmeli kapasitenin çok azaldığı veya kaybolduğu bir yıl olacak. Bölüşmesiz kapasiteye alternatif olarak daha düşük finansal güce sahip küresel reasürörlerin bölüşmelide meydana gelen boşlukları doldurması söz konusu olabilir ama bu hem hasar performansı açısından soru işaretleri taşır hem de bu kapasiteler, kendileri de ucuz katastrof kapasitesi bulamayacakları için yüzde olarak çok sınırlı kalabilir. Dolayısıyla bu dönem bir yandan rakamların daha iyi analizini gerektirecek, diğer yandan da şeffaflığın, uzun süreli kalıcı ilişkilerin (gerek reasürör-sedan gerekse sigortacı-sigortalı arasında) ve daha gerçekçi manada kazan-kazan ilişkilerinin bir yılı olacaktır. Bireysel olarak araç ve sağlık sigortalarında yaşadığımız artışlara ticari ve endüstriyel tarafta da şahit olacağız. Özellikle hem kümül olarak hem de risk bölgesi olarak birinci bölgede yer alan İstanbul ve çevresi için kapasite bulmak zorlaşacak ve poliçelerde ciddi fiyat artışları yaşanacaktır.”
‘YENİ KAPASİTE PİYASAYA GİRECEK’
Özay, “Bölüşmeli kapasite getiri olarak karşılığını alma ihtimalini göremedikçe piyasadan uzaklaşacak, yerini bölüşmesize bırakacaktır. Dünyada doğal afetlerin ekonomilere verdiği zarar giderek daha maliyetli bir hale gelmiştir. Bunu sigorta yoluyla bertaraf etmenin de maliyeti paralel olarak artmıştır. Artan fiyatlarla beraber yeni kapasitenin piyasaya girişi görülmektedir, bunun beraberinde fiyat rekabetini dolayısıyla prim düşüşünü getireceği düşünülebilir ancak Türkiye için bu geçerli değil, çünkü ülkemiz hâlihazırda oldukça düşük fiyatlardan istifade etmektedir, bu ise değişecektir” diyerek sözlerini noktaladı.