2023’te yaşanan 142 doğal afet rekor sigortalı kayba neden oldu

Swiss Re Enstitüsü, 2023 yılında meydana gelen 142 doğal afetten kaynaklanan küresel sigortalı kayıpların üst üste dördüncü kez 100 milyar doları aşarak 108 milyar dolara yükseldiğini açıkladı.

Türkiye ve Suriye’de yaşanan yıkıcı deprem, şiddetli konvektif fırtınalar (SCS) ve büyük ölçekli su baskınları sigortalı doğal afet kayıplarını 2023’te 108 milyar dolara çıkaran ana olaylar oldu. Meydana gelen olaylar, küresel sigortalı doğal afetlerde yıllık %5-7’lik büyüme eğilimini de ortaya koyuyor. Swiss Re Enstitüsü, sıcaklıkların artması ve aşırı hava olaylarının daha sık ve yoğun hale gelmesi nedeniyle sigortalı kayıpların önümüzdeki 10 yıl içinde 2 katına çıkabileceğini tahmin ediyor. Bu noktada ise kilit role sahip hafifletme ve uyum tedbirleri doğal afet riskinin azaltılmasında devreye giriyor.

‘HAREKETE GEÇME İHTİYACININ NE KADAR ACİL OLDUĞU ORTADA’

Swiss Re Grubu Baş Ekonomisti Jérôme Jean Haegeli konuyla ilgili şunları söyledi: “2023’teki küresel doğal afet kayıpları çok ciddiydi. Bu tablo doğal afetlere karşı savunmasız bölgelerdeki varlık birikiminin yol açtığı 30 yıllık kayıp eğilimini yeniden doğruluyor. Ancak gelecekte iklimle bağlantılı tehlikelerin yoğunlaşması konusunu daha fazlasını düşünmemiz gerekiyor. Isınan bir gezegenin tetiklediği daha şiddetli fırtınalar ve daha büyük sellerin kayıplara daha fazla katkıda bulunması bekleniyor. Özellikle afet sonrası maliyetlerin artmasına neden olan yüksek enflasyon dikkate alındığında, harekete geçme ihtiyacının ne kadar acil olduğu ortada.”

‘KAYIP POTANSİYELİNİ AZALTMAYA ODAKLANMALIYIZ’

Swiss Re Küresel Müşteriler ve Çözümler CEO’su Moses Ojeisekhoba ise şöyle konuştu: “İklim değişikliği nedeniyle hava koşulları kaynaklı oluşan tehlikelerin yoğunlaşması nedeniyle risk değerlendirmesinin ve sigorta primlerinin hızla gelişen risk ortamına ayak uydurması gerekiyor. İleriye baktığımızda kayıp potansiyelini azaltmaya odaklanmalıyız. 2023, kaydedilen en sıcak yıldı ve 2024’ün başlangıcı da aynı şekilde. Mülk sigortasını sürdürülebilir ve uygun fiyatlı tutmak, yalnızca iklim risklerini azaltmak için değil, aynı zamanda daha yoğun hava koşullarının yaşandığı bir dünyaya uyum sağlamak için özel sektörün, kamu sektörünün ve daha geniş anlamda toplumun ortak çabasını gerektiriyor.”