Yapay zekâ mevcut işlerin yüzde 80’ininden fazlasını etkileyecek

Yapay zekâ mevcut işlerin yüzde 80’ininden fazlasını etkileyecek

Mercer, üretken yapay zekânın dönüştürücü etkisiyle ilgili öne çıkan konuları ele aldı. Buna göre; yapay zekâ iş dünyasında oyunun kurallarını değiştiriyor. Ancak başarılı bir dönüşüm için gidilecek çok yol var. Yöneticiler teknoloji yatırımlarını hızlandırmayı planlarken, kritik beceri eksikliği hala sınırlayıcı bir faktör olarak ortaya çıkıyor.

Firmaların değişen işgücünün sağlık, varlık ve kariyer alanlarındaki ihtiyaçlarını yönetmeleri için çözümler sunan ve danışmanlık veren Mercer, üretken yapay zekânın dönüştürücü etkisiyle ilgili öne çıkan konuları ele aldı. Buna göre, İK liderleri iş birliği, teknoloji ve iletişim becerilerinin önümüzdeki 24 ay içinde en önemli iş gücü becerileri olacağına inanıyor. Yöneticiler teknoloji yatırımlarını hızlandırmayı planlarken, kritik beceri eksikliği hala sınırlayıcı bir faktör olarak ortaya çıkıyor. İnsan kaynakları liderlerinin sadece yüzde 41’i, çalışan sayısı ihtiyaçlarına ek olarak beceri açıklarını ölçen stratejik iş gücü planlarına sahip.

Firmaların yüzde 57’nde üst düzey yöneticiler ve insan kaynakları yöneticileri yapay zekâ ve otomasyonu artırmayı planlıyor. Yüzde 50’si mevcut yetenek modeliyle talebi karşılamakta zorlanacaklarını hissediyor. Yüzde 83’ü yeni beceriler kazandırma ve beceri geliştirme planlarını hızlandırmayı hedefliyor. Yüzde 48’i ise değişken istihdam modeli kullanımını artırmayı planlıyor.

Mercer Doğu Akdeniz CEO’su Dinçer Güleyin.

‘MEVCUT İŞLERİN  YÜZDE 80’DEN FAZLASININ YAPAY ZEKÂDAN ETKİLENMESİ BEKLENİYOR’

Yapay zekâ ile birlikte artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağına dikkat çeken Mercer Doğu Akdeniz CEO’su Dinçer Güleyin, “İnternet dünyasını takip ettiğimiz yirmi yıl boyunca, kullanıma sunulan internet uygulamaları arasında bu kadar hızlı bir büyümenin yaşandığını hatırlamıyoruz. Microsoft ve GitHub tarafından yapılan bir çalışmaya göre yapay zekâ tarafından desteklenen programcılar, desteklenmeyen programcılara göre görevi yüzde 56 daha hızlı tamamlayabildi. Yine farklı bir araştırmaya göre, deneyimli ve üniversite mezunu profesyoneller, meslek özelinde bir yazı yazarken üretken yapay zekâ tarafından desteklendiklerinde yüzde 37 daha az zaman harcıyorlar. Müşteri destek temsilcileri, konuşma rehberliği sağlayan bir üretken yapay zekâ aracından destek aldıklarında, üretkenliklerinde yüzde 14’lük bir artış gösterdi. Görülüyor ki, şirketlerin yüzde 75’i yapay zekâ teknolojisini benimsemeyi düşünüyor. Bu gelişmelerle beraber mevcut işlerin yüzde 80’inin üretken yapay zekâdan etkilenme olasılığı var. Daha da önemlisi, neredeyse tüm işlerin temel görevlerinde önemli değişiklikler görebiliriz. İş akışının hızlanması, verimlilik ve etkinlikte radikal kazanımlara yol açacak. Üretken yapay zekâ iş akışlarını, iş tasarımını ve stratejik iş gücü planlamasını etkileyecek. Yeniden tasarlanan iş akışları, işin yapılış şeklini ve bunun sonucunda farklı aktiviteler için kaç kişiye ihtiyacınız olacağını değiştirecek” dedi.

‘YAPAY ZEKÂNIN 2030 YILINA KADAR KÜRESEL EKONOMİYE 15,7 TRİLYON DOLAR KATKI SAĞLAMASI BEKLENİYOR’

Firmaların yüzde 37’sinin operasyonlarında yapay zekâ kullandığını belirten Dinçer Güleyin, “Önde gelen 10 şirketten 9’u yapay zekâ teknolojilerine yatırım yapıyor, ancak yapay zekâ yeteneklerini işte etkin kullanma oranı yüzde 15’in altında. Kullanıcıların yüzde 50’si yapay zekâ konusunda iyimser düşünüyor, ancak yarısından daha azı yapay zekâyı anladıklarını düşünüyor. Yapay zekâ kullanan şirketlerin yüzde 72’si yapay zekânın işlerini kolaylaştıracağına inanıyor” dedi.

‘FİRMALARIN GELECEKTEKİ BAŞARISI İNSAN KAYNAKLARININ OMUZLARINDA OLACAK’

Ayrıca yapay zekâ ile birlikte insan kaynakları departmanlarının da büyük bir dönüşüm yaşayacağını söyleyen Dinçer Güleyin, “Üretken yapay zekâ, özellikle yetenek yönetimini her yönden değiştirecek. Üretken yapay zekâyla birlikte firmalar, her yeni işe alım için hedeflenen ve konuyla ilgili bir değer teklifiyle en iyi yetenekleri belirleme ve çekme fırsatı yakalayacak. Çalışan değişiminin, işte kalmanın ve bağlılığın temel faktörlerinin daha iyi anlaşılmasını sağlayarak önemli yetenekleri elde tutabilecek. Bireysel ve ekip düzeyinde üstün performansla sonuçlanan farklı faktörlere ilişkin daha derin bir anlayış sağlayarak ve liderlerin olağanüstü sonuçlar elde etmek için ekiplerini nasıl yönetebilecekleri konusunda yeni öneriler geliştirerek performansı artırmasına yardımcı olacak. Tüm bunlar firmaların rekabeti geride bırakan performans düzeylerine ulaşmalarına yardımcı olacak ve gelecekteki başarının temelini oluşturacak. Yani daha basit söylemek gerekirse firmanızın gelecekteki başarısı insan kaynaklarının omuzlarına biniyor” diye konuştu.