
Unicorn’ların dünyasında herkes yerini alsın!
Bir milyar doların üzerinde yatırım alan ya da değerlenen startup’lara unicorn deniyor. PwC’nin raporu unicorn’ların önümüzdeki 10 yıl içinde tüm sektörleri derinden etkileyeceğini, uyum sağlayanların kazanacağını vurguluyor. Sigorta sektörünü de yeni özelleştirilmiş çözümler ve fırsatlar bekliyor.
Amerikalı ünlü yatırımcı Aileen Lee tarafından start up dünyasına kazandırılan bir kavram, “unicorn” kelimesi. Mitolojide “tek boynuzlu at” anlamına gelen unicorn, girişim dünyasında ise bir milyar doların üzerinde yatırım alan startup şirketi anlamına geliyor. Startup’ların kurucuları genelde aklına gelen bir fikir üzerinden istifa edip kendi şirketini kuran gençlerden oluşuyor. Çoğunlukla bu genç girişimciler, eski sektörlerinde çalışmaya devam ediyorlar. Nadiren aralarından unicorn girişimci çıksa da birçoğu sektöre eklenerek üretim yapmaya devam ediyor. Bu startup’lar ülkeye yatırım gelmesine hem de sektörlerin daha hızlı bir şekilde gelişmesine yardımcı oluyor. Türkiye’de henüz sigorta alanında bir bir milyar dolar yatırım alan startup çıkmadı ancak 2 tane unicorn girişimci bulunuyor. Bunlardan ilki, 1.8 milyar dolar değerleme alan Peak Games olmuştu. İkincisi ise 2.6 milyar dolar değerleme ile Getir, bir diğer unicorn oldu.
GELECEĞİN UNICORN’LARI
Kamu kurumlarına ve özel kuruluşlara dünya çapında sektör odaklı denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri sunan PwC, unicorn’lar ile ilgili önemli bir rapor yayımladı. “Unicorn’ların dünyasında yaşamak” başlıklı rapor, hangi sektörlerin startup’lara daha fazla yatırım yaptığını, küresel iş dünyasının geleceğinin ne tarafta olduğunu ortaya koyuyor. Fintech’ler, elektirikli araçlar ve sağlık hizmetlerinde pazarların büyüdüğü ve dönüştüğü gösteren raporda sigortacılık için de fırsatların doğduğu ifade ediliyor.
Rapor, eskiden pahalı, yavaş veya tamamen imkansız olan birçok kişisel finansal işlemin, artık telefonda birkaç dokunuşla yapıldığının altını çizerken sigortanın da bundan en çok faydalanan sektörlerden biri olduğunu söylüyor. “Şimdi satın al, sonra öde” gibi bir pazarlama eğiliminin yaygınlaştığını, ülkeler arası para transferi ve finansal hesapları birbirine bağlayan dijital uygulamaların ilgi gördüğünü belirten rapor, yatırımların katlanarak arttığını belirtiyor. Raporun örnek olarak gösterdiği ödeme sistemleri üzerine çözüm bulan bir unicorn, 2021’in ilk altı ayında 12 milyar dolar yatırım topladı. Bu meblağ, 2020’de topladığı miktarın iki katı ve 2019’daki yatırımın ise üç katından fazla.
SAYILARLA UNICORN’LAR
Rapora göre, bir milyar doların üstünde yatırım alan şirketlerin sayısına baktığımızda 2016’nın başında 165 unicorn vardı ve 2021’in ortalarında %350’lik bir artışla 743’e ulaştı. Peki bu artış nasıl gerçekleşti? Her sene yeni unicorn’lar ortaya çıkarken kimileri de ekosistemden çıkıyor. Toplam unicorn artışına baktığımızda 2016’nın başındaki toplam unicorn sayısı 165’ken 2017’nin başında bu rakam %25 artışla 207’ye yükseldi. 2018’de ise bir önceki seneye oranla %23 artışla 256’ya ulaştı. 2018’nin devamında unicorn sayısı bir sıçrama yaptı ve %39 artışla 356’ye ulaştı. 2019’u da %25 artışla 450’ye ulaşarak kapattı. Evet, 2019’un sonu 2020’nin ilk ayları ile birlikte hayatımıza pandemi giriyor: Covid-19 tüm sektörleri derinden etkiler, tedarik zincirinde kırılmalara yol açarken bir yandan da inovasyonun hızlanmasına yol açıyor. Pandeminin ilk yıl %22, ikinci yılı %34 artışla, 2021’in sonunda toplam unicorn sayısı 743’e ulaşıyor.
Rapor bu beş yıllık grafiğin 20 yıl boyunca sürmeyeceğini, bazı unicorn’ların sistemden çıkacağını, kimilerinin potansiyelinden daha fazla yatırım aldığı konusunda uyarıyor. Ancak genel hatlarıyla unicorn’ların artık sistemin bir parçası olduğunu ve birçok pazarda sağlam konumlar elde ettiğini de ifade ediyor. Özellikle teslimat, telesağlık, metaverse ve elektrikli araçlarda aktif olarak tüketici davranışlarını değiştiğini vurgulayan rapor, “yüksek sinyaller veren unicorn’ları gürültüden ayıklamanın gerektiğini” belirtiyor. Özetle rapora göre, sektör liderlerinin unicorn’lar ile birlikte yaşaması, onlarla birlikte dönüşmesi gerekiyor. Unicorn tanımı artık yetersiz kalıyor. Yeni bir tanım, 10 milyar dolar üstü değerleme elde etmiş şirketler için decacorn deniyor. Küresel boyutta 52 decacorn bulunuyor. Decacorn’lar sayıca az olsa da toplanan toplam sermayenin önemli bir kısmını kendilerine çekiyorlar.
PwC’nin son beş yıla odaklanan raporuna göre toplam 800’den fazla şirket bir milyar doların üzerinde yatırım aldı. 2005 ile 2010 yılı arasında sadece 14 şirket, unicorn statüsüne ulaşmıştı. Burada büyük bir kırılma, bir dönüm noktası olduğu gözüküyor. PwC’nin araştırmasına göre 2016- 21 arasında unicorn’lar toplam 565 milyar dolar sermaye artırımına gitti. Bu rakamın %37’si denk gelen 52 decacorn’a ait.
YATIRIMCININ İLGİ ALANLARI
Unicorn’lar tüm dünyaya yayılsa da yatırımların %80’i ABD ve Çin’e aktarılmakta. Üçüncü sırada ise Hindistan yer alıyor. Bugüne kadar toplam 40 ülkeden unicorn çıktı. 1990’larda neredeyse tüm yatırımlar yüksek teknoloji, internet ve telekomünikasyona akarken artık yatırımcıların ilgisini fintech’ler, endüstriyel teknoloji, mobil teknolojisi, sağlık teknolojisi, dijital varlıklar, eğlence ve medya çekiyor.
PwC’nin araştırmasına göre, en çok sermaye artırımı 188 şirket ve 106 milyar dolar ile fintech alanında gerçekleşti. Dijital varlıklarda ise 161 şirkette 96.9 milyar dolarlık sermaye artırımı gerçekleşti. Girişim ve tüketici teknolojileri alanında da benzer rakamlara ulaşıldı. 294 şirket toplam 96.4 milyar dolarlık sermaye artırımı gerçekleştirdi. Eğlence ve medya alanlarında ise 131 şirket 81.1 milyar dolar gibi bir rakama ulaşabildi. Endüstriyel teknoloji alanında 107 şirket toplam 75.1 milyar dolarlık sermaye artırımına ulaştı. Medya teknolojilerindeki rakamlar çok çarpıcı; sadece 27 şirketin toplam sermaye artırımı 66.6 milyar dolar. Sağlık teknolojilerinde ise 126 şirketin sermaye artırımı 43.1 milyar dolar.
Buradaki alanların hemen hemen hepsi, küresel sigorta sektörünü de yakından ilgilendiriyor. Sektörün ihtiyaçlarını karşılamak için bu alanlarda girişimcileri desteklemesi gerekiyor.
2030’A KADAR 4 TREND ETKİLİ OLACAK
PwC’nin analizine göre 2030’larda önemli etkiler bırakması beklenen üç önemli eğilim bulunuyor. Bu eğilimlerin her biri sigorta sektörünün hem prim artışı açısından hem de risk çözümleri açısından odağında bulunuyor:
1.Tüketici finansal hizmetler ‘platform’laşacak: Platform ekonomisi ve e-ticaretin büyümesi sorunsuz, uluslararası dijital ödemeler için benzeri görülmemiş bir ihtiyaç yarattı. Tüketici uygulama platformları, “şimdi satın al, sonra öde” gibi bir çeşit kredi sistemi yaratarak, ödemelerin ötesinde borç vererek genişlemeye başladı. 2016’da bir milyar doların üzerinde yatırım alan 36 fintech bulunurken, 2021’de bu rakam 159’a yükseldi. Dijital bankacılık alanın da 2016’da iki unicorn bulunurken bu rakam 2021’de 18’e, wealthtech alanında ise aynı dönemde unicorn sayısı dörtten 22’ye yükseldi. Ekonominin dijitalleşmesi, dijital para birimlerinin sonunda ana akım haline gelmesi için altyapıyı da oluşturuyor. PwC’nin araştırmasında kripto para birimleri ve diğer dijital varlıklara yönelik iş yapan toplam 22 tane unicorn bulunuyor. Bu şirketler, dijital varlıklar için yeni borsalar, dijital cüzdanlar yaratıyor ve bunlar da gelecekteki inovasyon için temel alt yapıyı oluşturuyor.
2. Elektrikli araçlardan enerjinin dönüşümüne: Elektrikli araç satışları 2020’de %40 artarak 3 milyona ulaştı. 2021’de ise yıllık %98’lik büyüme potansiyeli bulunuyor. Hükümetlerin desteği ve düzenlemeleri bu pazarın büyümesine olanak sağlıyor. Birçok küresel otomobil üreticisi, lityum pil üreticileri, enerji depolama şirketleri ve şarj ağı sağlayıcıları, bu teknolojiyi destekliyor. Elektrikli araçlar alanında 17 unicorn’un 14’ü ABD’de ve Çin’de. Elektrikli araçların doğuşu, sadece otomotiv sektörünü değil, aynı zamanda enerji, lojistik ve finansal hizmetleri de içine alacak ekosistemlerin oluşmasına; tüketicilere ve işletmelere hizmet sunan platform tabanlı uygulamaların başlamasına yol açıyor.
3. Z Kuşağı ile metaverse buluşuyor: Eğitim teknolojisi, oyun ve yayın akışları, 2020’de önce de zaten unicorn’ların ilgi odağındaydı. 2016 ile 2019 arasında 23.8 milyar dolar topladılar. Ancak pandemi sırasında gerçek anlamda uçuşa geçtiler. 1997 ile 2012 yılları arasında doğan Z kuşağının üyeleri, gelişim yıllarında hayatlarının önemli kısımlarını tamamen sanal ortamda geçirmek durumunda kaldı. Sonunda Metaverse sosyal bir fenomen haline geldi. 2020’den bu yana 33 eğlence ve medya şirketi unicorn statüsüne ulaştı. Pandemi sürecinde hem kullanıcılar hem de profesyonel eğitimciler açısından talebin artması eğitim teknolojisinde yatırımların artmasını sağladı. Eğitim teknolojisi alanındaki unicorn’lar, 2016’dan 2019’a kadar toplanan yıllık yatırımın sekiz katını bir yılda topladı. Oyun endüstrisine dair analitik çözümler sunan Newzoo, oyun pazarının 2020’de yıllık %23 artışla 177.8 milyara ulaştığını açıkladı. Yayın akışları alanındaki unicorn’lar ise 2016-19 dönemine kıyasla pandemide yatırımları ikiye katladı. Metaverse, kripto ve 5G’nin daha yaygın şekilde kullanılmaya başlanması ise 10 yıl içinde gelişecek bir web 3.0 ekonomisi yaratabilir.
4. Mobiliteye dönüş: Pandemiden önce mobilite sektöründe unicorn’lar bulunuyordu. Ancak pandemi, bir gecede insanların mobil davranışlarını temelden değiştirdi. 2018’de mobilite şirketleri 23.6 milyar dolar yatırım alırken; 2020’de 7.2 milyar dolara kadar düştü bu rakam. Mobil yolcu sayısı da hızla düştü ve bu sebeple henüz yeni olan sektör, gıda ve diğer ürünleri teslim etmek gibi önemli bir değişim yaşamak zorunda kaldı. Aynı zamanda, gıda, market ve hazır yemek dağıtım şirketleri, tüketicilerin yeni ihtiyaçlarına yanıt vermek için hızlandı. Bu dönemde 32 şirketten 13’ü pandemi sırasında unicorn oldu.