Trafik sigortasında hedef sürdürülebilirlik

Enflasyon, asgari ücret artışları, dalgalı kur, artan maliyetler trafik sigortasını sürdürülebilir olmaktan çıkarmış, birtakım düzenlemeleri de beraberinde getirmişti. Sektör, trafik sigortasında yapısal sorunlara çözüm beklerken SEDDK geçtiğimiz günlerde trafik sigortasında yapısal sorunların çözülmesi için bir yol haritası açıkladı. Bu yol haritasıyla trafik sigortasının daha sürdürülebilir bir ürün olması hedefleniyor.

Sektörün amiral gemisi trafik sigortasında uzun yıllardan beri süregelen sorunlar hemen hemen sektörün bütününü etkiliyor. 2021’in sonunda yaşanan kur şoku nedeniyle artan parça fiyatları, yüksek enflasyon ortamı, asgari ücrete yapılan zammın hem bedeni hasarları hem de işçilik maliyetlerini artırması şirketlerin zarar yazmasına neden olmuştu. Bunun üzerine sene başında birtakım düzenlemeler için düğmeye basılmıştı. İlk düzenleme Şubat ayından itibaren geçerli olmak üzere trafik primlerinin tek seferlik %20 artırılıp geriye kalan her ay için artış oranının %1,5’e çıkarılması olmuştu. Sonrasında bu oran Mayıs ayından itibaren geçerli olmak üzere %2,25’e yükseltilmişti. Bu düzenleme de yetersiz kalınca 1 Haziran’dan itibaren geçerli olmak üzere uygulanacak azami primlerin Mayıs ayında uygulanan azami primlere %25 eklenerek uygulanmasına karar verilmişti. Atılan adımların sonuç vermemesi ve arz sorununun daha da belirginleşmesi üzerine SEDDK, trafik sigortası ruhsatına sahip sigorta şirketlerinin genel müdürleriyle bir araya gelerek yaşanan sorunları konuşmuş, görüş ve öneriler alınmıştı. Ağustos ayında trafiğe yapılan son düzenlemede Eylül ayından itibaren geçerli olmak üzere azami prim tutarlarının bir önceki ayın azami prim tutarları üzerinden aylık %4,75 artırılması olmuştu. Ek olarak bu düzenlemenin yapıldığı yönetmelikte poliçe kesmekten kaçındığı tespit edilen sigorta şirketlerinin, belirlenen sigorta branşlarında veya tüm sigorta branşlarında poliçe düzenleme ve yenileme yetkisinin 3 günden az, 30 günden fazla olmamak üzere geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş, kaçınmanın devam etmesi halinde ise bu sürelerin iki katına kadar artırılabileceği belirtilmişti.

TRAFİKTE DURUM NE?

Trafik sigortasında yıl başından beri açıklanan teknik kârlılık rakamlarına bakıldığında birinci çeyrekte 2 milyar 489 milyon, ikinci çeyrekte 5 milyar 843 milyon ve üçüncü çeyrekte 7 milyar 907 milyon zarar yazıldı. Son 10 yılın verilerine bakıldığında ise ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:

Yıllar 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 2022/Ç3
Trafik (TL) -654 -885 -2.385 19 -536 -809 -903 825 -2.706 -7.907

Gittikçe derinleşen bu kârsızlık sorununun temelinde primlerdeki sınırlı artış, öz kaynakların ciddi şekilde erimesi, artan hasar maliyetleri, asgari ücrete yapılan artışlar ve bunun işçilik maliyetleri ile bedeni tazminatlara etkisi, dalgalı döviz kuru ve artan yedek parça maliyetleri yatıyor.

SEDDK’DAN YOL HARİTASI

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), 26 milyon araç sahibini ilgilendiren zorunlu trafik sigortasındaki yapısal sorunlara yönelik yol haritasını düzenlediği basın toplantısında açıkladı. Yol haritasında hedef, hem sigortalılar hem de sigorta şirketleri için sürdürülebilir bir branş.

‘EN ÖNEMLİ BAŞLIK MALİYET YÖNETİMİ’

Toplantıda konuşan SEDDK Başkanı Mehmet Akif Eroğlu, trafik sigortasının sürdürülebilir bir branş haline gelmesinde 3 kritik başlık olduğunu ve bu başlıkların en önemlisinin maliyet yönetimi olduğunu belirterek, “Yol haritasında bu başlığın yanı sıra sürücü davranışlarının yönetimi ve tarife yönetimi büyük önem arz ediyor. Nihai amaç serbest tarifeye geçmek. Araştırmalar gösteriyor ki serbest tarifede iyi-kötü sürücü farkındalığı ciddi şekilde artıyor. Bu amaca ulaşmak adına kısa vadede mevcut 7 adımlı basamak sisteminden dinamik basamak yönetimi sistemine geçiyoruz” açıklamasında bulundu.

İKİ YENİ BASAMAK

Trafik sigortasında 7 basamak bulunuyor. İlk 3 basamak riskli sürücüler, 4. basamak yeni sürücüler ve diğer basamaktan geçişler, son 3 basamak ise iyi sürücüleri kapsıyor. SEDDK’nın hayata geçireceği dinamik basamak sisteminde ise çok riskli sürücüler ve çok iyi sürücüler olmak üzere 2 yeni basamak eklenecek. 7. basamakta bulunan ve 5 yıl kaza yapmayanlar çok iyi sürücü sayılıp 8. basamağa geçecek. Çok riskli sürücü olarak tanımlananlar ise 0. basamakta yer alacak. Poliçe yenilemede 8. basamaktaki sürücüler %50 oranında prim indirimi alırken, 0. basamaktaki sürücülerin primlerine %200 sürprim uygulanacak.

‘HEDEF %95 SİGORTALILIK’

Orta vadede en önemli hedefin penetrasyonun artırılması olduğunu ifade eden SEDDK Başkanı Eroğlu, “26.1 milyon aracın olduğu ülkemizde, 5.1 milyon aracın sigortası yok ve mevcutta sigortalılık oranı %80 seviyesinde. Traktör ve motosiklet hariç sigortalılık oranı ise %92. Toplam içinde hedef %95 sigortalılığa ulaşmak. Böylelikle toplam prim üretimine ilave 6.9 milyar lira tutarında bir artış olmasını hedefliyoruz” dedi. Orta vadeli hedef içinde tahkimin de önemli bir unsur olduğuna dikkat çeken Eroğlu, tahkimde yapılması planlanan düzenlemelerin hayata geçmesiyle ödenen hasarlarda %7,5’lik bir azalma olmasını hedeflediklerini ifade etti.

İKİ YENİ SİSTEM GELİYOR

Toplantıda yeni dönemde kişi temelli sigorta ve doğrudan tazmin sistemlerinin hayata geçirileceği de duyuruldu. Doğrudan tazmin sistemiyle trafik sigortasının müşteri memnuniyeti odaklı bir ürün haline geleceğini belirten SEDDK Başkanı Eroğlu, “Sigortalılara opsiyonel olarak, hasar halinde; servis seçiminin sigortalıya bırakılması, orijinal parçalar ile onarım, orijinale eşdeğerliği yetkili kurumlarca belgelendirilmiş yedek parçalarla onarıma ilişkin ürünler sunulacak. Her şirketin kendi sigortalısına hizmet sunmasına bağlı olarak, hasar maliyet kontrolü sağlanarak 26 milyon araç sahibinin sigorta primlerinde düşüş sağlanacak” diye konuştu.


TÜRKİYE SİGORTA BİRLİĞİ:

Maliyetler öngörülebilir ve yönetilebilir olmalı

“BİRLİK OLARAK, UZUN VADEDE MALİYETİN ÖNGÖRÜLEBİLİR VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ÇERÇEVEYE OTURTULMASI İÇİN FİYATLAMADAN MALİYETİ ETKİLEYEN UNSURLARA KADAR, FARKLI ÇÖZÜM ÖNERİLERİNE ODAKLANILMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ. HEP DİLE GETİRDİĞİMİZ GİBİ GÜÇLÜ EKONOMİ GÜÇLÜ BİR SİGORTACILIKLA MÜMKÜNDÜR. BU NOKTADA MALİYETLERİN ÖNGÖRÜLEBİLİR VE YÖNETİLEBİLİR OLMASI ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR.”

Asgari ücrete yapılan zamlar ve gerçekleşmesi beklenen zammın bedeni hasarlara etkisi hakkında Birlik şu açıklamayı yaptı: “Bilindiği üzere bedeni tazminat tutarlarının asgari ücret seviyesi ile doğrudan ilişkili olmasının yanında, maddi tazminatların yaklaşık %30’unu oluşturan işçilik maliyetleri nedeniyle asgari ücret artışından etkilenmektedir. Türkiye ekonomisinde özellikle son dönemde yaşanan gelişmeler ve buna bağlı olarak başta döviz kurları, asgari ücret, rayiç değerler ve yedek parça maliyetleri olmak üzere trafik branşının tazminat yüküne doğrudan etki eden faktörlerdeki olağanın üzerindeki artışlar hem beklenen tazminat yüküne hem de gelecekte yazılacak işlerin kârlılığına olumsuz yansımış ve yansımaya devam etmektedir. Eylül ayında tarifede yapılan artış sektöre bir nebze nefes aldırmış olsa da tarife fiyatlandırmalarında tavan fiyat uygulamasına takılan sigorta şirketleri, yönetilemeyen söz konusu maliyet kaleminde yapılan artışları da primlere gerektiği şekilde yansıtamamaktadır. 2021 yıl sonunda önce %50 ve 1 Temmuz 2022’de %30 olmak üzere kümülatifte %94 oranında yapılan asgari ücret zammına ek olarak, 1 Ocak 2023 ve yine 1 Temmuz 2023 tarihlerinde yapılması muhtemel asgari ücret artışları bir yandan yeni işlerin beklenen hasar prim oranlarını artıracak olup, gerçekleşmiş tazminat yükümlülüğümüz ve kalan teminat yükümlülüğümüz içerisindeki beklenen tazminat giderlerini de doğru orantılı şekilde yukarı çekecektir. Mevcut ekonomik konjonktürün devamlılığı ve tavan tarifenin devamı halinde sigorta şirketlerinin maliyetleri de artmaya devam edecektir.”

‘HEDEF SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ SAĞLAMAK’

2021 yılı Aralık ayından itibaren trafik sigortası primlerinde yapılan düzenlemelerle ilgili olarak Birlik, “Bahsettiğimiz üzere, tavan tarifede en son Eylül ayında yapılan düzenlemeyle birlikte, sigorta şirketlerinin bir nebze nefes alması sağlanmıştır. Fakat sektörümüz açısından öngörülemez maliyet artışları da göz önüne alındığında, yapılan yönetmelik değişikliği için aslında hedeflenenin sektörümüzün prim gelirlerini artırmak ve büyümeyi sağlamak değil, kanunen düzenlenmesi zorunlu olan trafik branşında sürdürülebilirliği sağlamak olduğu görülmektedir. Çünkü bilindiği üzere, trafik sigortası hem sigortalılar tarafından yaptırılması hem de ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta şirketleri tarafından düzenlenmesi kanunen zorunlu bir sigortadır. Bu kapsamda, Birliğimiz ve tüm sigorta şirketlerimiz ile aracı kurumlarımız başta olmak üzere tüm sektör temsilcileri bugüne kadar elde edinilen kazanımlarda geri adım atılmaması noktasında sağduyulu davranarak gerekli hassasiyetin göstermeleri gerektiğinin bilincindedirler. Sektörümüzün düzenleyici ve denetleyici otoritesi olan SEDDK ise, konuya ilişkin gerekli tüm tedbirlerin/yaptırımların uygulanması noktasında önemli bir rol üstlenmektedir. Bu çerçevede, sektörde bir arz sorununun varlığından söz etmek doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Ancak sistemsel olarak yaşanan aksaklıklar sebebiyle teklif alınamadığı durumlar olduğu yönünde Birliğimize de iletilen şikâyet/talepler bulunmaktadır” dedi.

‘ÇÖZÜM ÖNERİLERİNE ODAKLANILMALI’

Trafik sigortasında uygulanmaya devam eden tavan tarife ve Riskli Sigortalılar Havuzu’na ek olarak mevcut ekonomik konjonktür, Rusya-Ukrayna Savaşı, tedarik zincirindeki aksamalar ve çip krizinin geçtiğimiz yıl ve bu yıl oto sigortalarını etkileyen önemli başlıklar olduğunu belirten Birlik, “Pandemi döneminde ortaya çıkan, 2022 yılı ve hatta 2023’te de devam etmesi öngörülen “çip krizi” ve “yedek parça tedarik sorunu”nun hem otomotiv hem de sigorta sektörünü olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır. Bununla birlikte devam eden Rusya-Ukrayna savaşı, nikel ve çelik gibi önemli ham maddelerde sert fiyat artışlarına yol açmış olup otomotiv sektörü artan üretim maliyetlerini fiyatlara yansıtmışlardır. Bu kapsamda, artan kur da dikkate alındığında araç fiyatlarında geçen yılın aynı dönemine göre %123 oranında artış kaydedilmiştir. Mevcut sorunların çözülememesi halinde önümüzdeki dönemde otomotiv sektörüyle birlikte sigorta sektörüne de olumsuz yansıması beklenmektedir.Birlik olarak, uzun vadede maliyetin öngörülebilir ve sürdürülebilir bir çerçeveye oturtulması için fiyatlamadan maliyeti etkileyen unsurlara kadar, orta ve uzun vadeli farklı çözüm önerilerine odaklanılması gerektiğine inanıyoruz. Sektörümüzde yükümlülükleri azaltacak ve varlıkları artıracak nitelikte bazı kısa vadeli aksiyonların da alınması için TSB olarak çalışmalarımızı, ilgili kurumlarımız nezdinde gerekli girişimlerde bulunarak sürdürüyor ve sonuçlarını yakından takip ediyoruz. Sektörümüzün düzenleyici otoritesi olan SEDDK ile özverili bir çalışma yürüterek sürdürülebilir bir çözüm bulmayı hedefliyoruz. Çünkü hep dile getirdiğimiz gibi güçlü ekonomi güçlü bir sigortacılıkla mümkündür. Bu noktada maliyetlerin öngörülebilir ve yönetilebilir olması önem arz etmektedir. Bugün dünya genelinde hem elektrikli hem de hibrit araç kullanımı oldukça artmış durumdadır. Üstelik kullanılan elektrikli araçların birçoğu da otonom özellikleri taşımaktadır. Bu araçların farklı bir algoritmayla üretilmesi ve akıllı sistemlerle daha fazla donatılmış olmaları, orta vadede oto sigortalarında poliçe yapısında da değişiklik yaratacaktır. Söz konusu araçlardaki yazılımların kötü amaçlı ele geçirilmesi, çalınması vb. farklı risklerin de ortaya çıkması, yeni ürünler ve hizmetler olarak mevcut ürün yelpazesini de genişletecektir. Bu noktada da belki siber risklerin teminat altına alınması gerekecektir. İlerleyen dönemlerde, tam otonom araçların kullanılması sektörü bambaşka noktaya taşıyacaktır” açıklamasında bulundu.


TÜRK NİPPON SİGORTA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI EMRAH BALKAN:

Trafikte sürdürebilirlik için serbest tarifeye geçilmeli

“TRAFİK SİGORTASININ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİ SAĞLAMAK İÇİN SERBEST TARİFE REJİMİNE GEÇİLMESİ GEREKTİĞİ KANAATİNDEYİZ. EĞER BU MÜMKÜN DEĞİLSE TARİFEDE HASAR FREKANSI YÜKSEK SEGMENTLERİN GEREKİRSE YENİ BASAMAKLAR DA EKLENEREK BİRAZ DAHA AYRIŞTIRILMASI YERİNDE OLACAKTIR.”

Asgari ücret artışının hem muallak hem de yeni ihbar edilecek bedeni hasarların tazminat hesaplarını doğrudan artırıcı etkisi bulunduğunu ve bu sebeple olumsuz etkisi olduğunu belirten Türk Nippon Sigorta Teknik ve Reasürans, Hasar, Aktüerya Genel Müdür Yardımcısı Emrah Balkan, “Bunun yanı sıra maddi hasarlardaki işçilik tutarları da etkileneceğinden bu hasarlarda da artış olacaktır. Gerek bedeni gerek maddi dosyaları etkileyeceğinden yıl sonunda beklenen asgari ücret artışının hasar yükünü artırıcı etkisi olacaktır. Bu artış gerçekleştiği takdirde, tavan primlere yeniden bir seyyanen zam yapılması ihtiyacı da doğacaktır” diye konuştu.

‘ŞİRKETLER BİR MİKTAR RAHATLADI’

Artan enflasyon ve hasar yükü dolayısıyla tavan primlerde yapılan artışları gerekli ve olumlu olarak değerlendirdiklerini ifade eden Balkan, “Öncelikle yapılan seyyanen artışlar şirketleri risk alma konusunda bir miktar rahatlatmıştır. Henüz kapsamı geniş olmasa da, hasar frekansı yüksek segmentlerin ayrıştırılmaya başlaması da oldukça olumludur. Bu seyyanen artışlarla beraber aylık artış oranının da artırılmasının şirketleri daha esnek hareket etmek yönünde cesaretlendireceğini ve arz sorununun büyük ölçüde ortadan kalkacağını düşünmekteyiz” dedi.

‘HASAR FREKANSI YÜKSEK SEGMENTLER AYRIŞTIRILMALI ’

Balkan, şöyle devam etti: “Trafik sigortasının sürdürebilirliğini kalıcı olarak sağlamak için serbest tarife rejimine geçilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Eğer bu mümkün değilse tarifede hasar frekansı yüksek segmentlerin gerekirse yeni basamaklar da eklenerek biraz daha ayrıştırılması yerinde olacaktır. Bu sayede iyi sürücüyü ödüllendiren bir yapı kurulabilecek, toplanan primlerin daha adil bir şekilde dağıtılması mümkün olacaktır. Riskli sigortalılar havuzu devam ettiği takdirde, bu yapının da daha etkin bir hale getirilmesi için değerlendirmeye alınabilecek çeşitli değişiklikler mevcuttur.”

‘STABİL BİR ORTAM OLUŞABİLİR’

“2023 yılında döviz kurlarının ve enflasyon oranının belli bir aralıkta oturmasını bekliyor ve umuyoruz” diyen Balkan, sözlerini şöyle noktaladı: “Bu durumda sigorta şirketlerinin gelir ve gider kalemleri daha öngörülebilir olacaktır. Buna göre yapılacak olan hesaplamalar da daha sağlıklı olacağından gerek trafik sigortası gerekse de diğer branşlarda daha stabil bir ortam oluşması olası gözükmektedir. Ayrıca yapılan ve yapılması beklenen proaktif düzenlemelerin de bu olumlu havaya katkıda bulunacağı açıktır.”


SOMPO SİGORTA BİREYSEL TEKNİK VE SAĞLIK GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ATAMAN KALKAN:

Değer kaybı önümüzdeki dönemde en büyük problem

“2022 YILINDA VE ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE PROBLEM OLAN EN BÜYÜK KONU İSE DEĞER KAYBI OLARAK GÖRÜLÜYOR. DEĞER KAYBI HAKKININ TAZMİNİ AŞAMASINDA GEREĞİNDEN DAHA FAZLA MASRAF KALEMİ YARATILMIŞ DURUMDA. BU MASRAF KALEMLERİNİN HEPSİ DOĞAL OLARAK SONRAKİ POLİÇE PRİMLERİNDE HESABA KATILIYOR VE POLİÇE PRİMLERİNİ YÜKSELTİYOR.”

Asgari ücrete yapılan artışlar hakkında konuşan Sompo Sigorta Bireysel Teknik ve Sağlık Genel Müdür Yardımcısı Ataman Kalkan, “Ekonomimizde ani gelişen yüksek enflasyon ortamı, asgari ücretin de ciddi ölçüde artmasını gerektirdi. Bu durum tüm şirketlerin rezervlerini ciddi miktarlarda artırmalarını zorunlu kıldı. Planlarda olmayan bu durum, sermaye yeterliliklerinde de ciddi bozulmaya açtı. Asgari ücretin yeniden artacak olması bu sefer şirketlerin beklediği bir durum. Bu nedenle şirketler artık beklenen ekonomik gösterge planlamasını doğru yaparak bu durumu aşabilmeliler. Elbette asgari ücrete paralel bir şekilde tavan primlerin de artırılması şart ve büyük önem taşıyor. Aksi takdirde sektörün bu bozuk sermaye rasyoları ile tavan primin hemen artmadığı yeni bir asgari ücret artışını kaldırması çok mümkün olamayacaktır” dedi.

‘ARZ SORUNU KISMEN ÇÖZÜLDÜ’

“Aylık prim artışı bir nebze olsa da şirketleri rahatlattı ve arz sorunu kısmen çözüldü” diyen Kalkan, “Ancak hala zararlı segmentlerin olduğu çok açık. Bu segmentler için asgari ücret artışından bağımsız olarak seyyanen zam yapılması gerekli olarak görülüyor. Mevcut artış oranının devam etmesi oldukça önem taşıyor. Tavan primde gerçekleşecek seyyanen artışlar ile zararlı segmentlerin zararı küçüldükçe arz sorunu çözülecek ve takiben diğer segmentlerde rekabet artabilecektir” diye konuştu. Şirketlerin en önemli sorununun belirsizlik ve değişen düzenlemeler olduğunu vurgulayan Kalkan, bu sorunların tahmin modellerinin detaylı etkisini yok ettiğini belirtti. Kalkan, “Bu sene yatırım gelirleri teknik portföy içinde dengeleyici bir faktör olarak yer alamadı ve bu durum sektörün ilk kez karşılaştığı bir noktaydı. Negatif reel faiz tüm sektörleri ve en fazla sigorta sektörünü etkiliyor” açıklamasında bulundu.

‘HUKUKSAL SORUNLAR ÇÖZÜLMELİ’

Trafik sigortasında sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için öncelikle trafik sigortalarında hukuksal sorunların çözülmesi gerektiğini ifade eden Kalkan, sözlerine şöyle devam etti: “Bu alanda 2022 yılında ve önümüzdeki dönemde problem olan en büyük konu ise değer kaybı olarak görülüyor. Değer kaybı hakkının tazmini aşamasında gereğinden daha fazla masraf kalemi yaratılmış durumda. Bu masraf kalemlerinin hepsi doğal olarak sonraki poliçe primlerinde hesaba katılıyor ve poliçe primlerini yükseltiyor. Poliçe primlerini nasıl düşürebileceğimizi sorgularken; en basitinden değer kaybı ödemelerinin daha hızlı ve çok partiye ihtiyaç duyulmadan ödenmesi düşünülmelidir.”

‘YOL HARİTASI ÇOK UMUT VERİCİ’

Kalkan, sözlerini şöyle noktaladı: “SEDDK başkanımızın sunduğu Trafik Sigortası Yol Haritası’nı çok umut verici ve gerçekçi buluyoruz. Başkanımızın tüm denklemi detaylıca anlamış olması, tüm partileri dinliyor olması ve tüm partiler için akılcı bir bakış ile çözümlere odaklanıyor olması bizleri heyecanlandırıyor. İyi sürücü ve kötü sürücünün daha belirgin fiyatlandırılmasına yarayacak uygulamalar çok akılcı bir bakışı yansıtıyor. Riskli sürücülerin rehabilitasyonu son derece önemli. Kişi temelli sigorta, bu konuda bilincin ciddi bir şekilde artmasına yol açacak gibi görünüyor. Doğrudan tazmin sistemi hizmet kavramını da öne çıkartacak, opsiyonel trafik poliçesi sistemi ise kişilerin primlerini azaltabilmelerine imkân sağlayacaktır. SEDDK başkanlığında çok kısa bir zaman diliminde gerçekleştirilen bu çalışmalar sektörümüz için onlarca yılda yapılan çalışmalardan daha büyük katkılar sağlayacaktır. Bu anlamda 2023 yılı için Sompo Sigorta olarak çok daha umutlu olduğumuzu belirtmek isterim.”

Begüm Demir

begum@sigortacigazetesi.com.tr