Modern bir Odysseia: Sular Yükselirken
Alman şair ve yazar Anja Kampmann, Sular Yükselirken’de okurunu açık deniz platformlarında gaddarca çalıştırılan petrol işçilerinin dünyasından alıp geçmişinin, kimliğinin ve evinin peşine düşen bir adamın arayışıyla buluşturuyor. Kampmann, küresel dünyamıza kök salan varoluşsal yalnızlık üzerine son derece etkileyici bir roman olan kitabıyla bizleri dipsiz bir kuyudan çıkmanın mümkün olup olmadığı sorusuyla baş başa bırakıyor.
Alman edebiyatının başarılı kalemlerinden Anja Kampmann’ın yitirmek, hatırlamak ve yas tutmak üzerine modern bir Odysseia niteliğindeki kitabı Sular Yükselirken, Can Yayınları etiketiyle raflarda!
Hayatın beklenmedik kavşaklarına uğrayan, etkileyici lirik bir roman olan kitabında Kampmann, okurunu açık deniz platformlarında gaddarca çalıştırılan petrol isçilerinin dünyasından alıp geçmişinin, kimliğinin ve evinin peşine düşen bir adamın arayışıyla buluşturuyor.
Sular Yükselirken, küresel dünyamıza kök salan varoluşsal yalnızlığı odağına alan hikâyesiyle bizi dipsiz bir kuyudan çıkmanın mümkün olup olmadığı sorusuyla baş başa bırakıyor.
Açık denizde petrol sondajı yapan namı diğer Waclaw Wenzel Groszak fırtınalı bir gecede tek arkadaşı Mátyás’ı kaybeder ve ardından Mátyás’ın eşyalarını ailesine teslim etmek üzere Macaristan’a gider. Sonrası belirsizdir: Geri dönüp petrol çıkarmaya devam edecek midir? Yaşadığı ikilemin ardından Wenzel, Malta ve İtalya üzerinden kuzeye, Ruhr bölgesine doğru yola çıkar. Eski aşkı Milena’ya yaklaştıkça hayata dönüş yolunu bulup bulamayacağı da belirginleşmeye baslar.