“Kamu ve sektör ortak çalışarak bilinci artırmalı”
Quick Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Serdar Karayel, “Sektör ve kamunun tüm kurumları ortak çalışarak, deprem bilincini artırmalıdır. her hane ve yapıya ve hatta her kişiye ulaşmak hedef olmalıdır. bu çalışmalar sigortalılık oranına da pozitif olarak yansıyacaktır” dedi.
Türkiye’nin deprem kuşağında bir ülke olduğunu ve çevre coğrafyadaki depremlerden de etkilendiğini ifade eden Quick Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Serdar Karayel, “Deprem riskine karşı konutlar için, 17 Ağustos 1999 tarihinde Gölcük ve 12 Kasım 1999 tarihinde Düzce’de meydana gelen depremlerden sonra çıkarılan 587 sayılı Zorunlu Deprem Sigortası Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 27 Eylül 2000 tarihinden itibaren Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) sistemi uygulamaya konulmuş ve bu sigortayı sunmak üzere devlet tarafından Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) kurulmuştur. Fakat sadece DASK poliçesi yaptırmak tek başına zararı karşılamayabilir. DASK belirlediği tarife ile her konut için m2 büyüklüğü ve yapı tarzına göre azami bir tutarı karşılamaktadır. Konut sahiplerinin ayrıca bir konut sigortası ile bu tutarın üzeri için teminat almaları, olası depremdeki mağduriyetlerini önleyecektir. Öte yandan ticari işletmeler ise deprem riskine karşı işyeri poliçeleri ile güvence alabilirler” dedi.
‘HER HANEYE ULAŞMAK HEDEF OLMALI’
Sektör ve kamu kurumlarının yapılan paneller, kamu spotları ve görsel yayınlar ile farkındalığı artırma gayretinde olduklarını belirten Karayel, “Yapılan çalışmaların düzenli değil, yaşanan bir deprem sonrası daha yoğun gündem olduğu görülüyor. Sektör ve kamunun tüm kurumları ortak çalışarak, paneller, deprem simülasyonu, VR gözlükler ile Metaverse evrende depremi yaşatmak gibi her platformu kullanarak deprem bilincini artırmalıdır. Her hane ve yapıya ve hatta her kişiye ulaşmak hedef olmalıdır. Bu çalışmalar sigortalılık oranına da pozitif olarak yansıyacaktır” şeklinde konuştu. Elektrik, su ve doğal gaz abonelikleri için yaptırılan DASK poliçelerinin yenileme döneminde çok düşük bir oranda devam ettirildiğine dikkat çeken Karayel, “Yenileme oranlarının artırılması için özellikle kamu ve sektörün beraber çalışarak farkındalığı artırması gerekiyor. Özellikle fay kuşağı üzerinde olan Türkiye’de sigortalılık oranlarının %75’lerin üzerine taşınması önemli. Bu hedef sadece zorunluluk ile değil eğitimler, paneller, sosyal farkındalık projeleri ve başarılı bir iletişim çalışması ile olabilir” dedi. Karayel sözlerine şöyle devam etti: “1999 deprem sonrası 2000 yılında kurulan DASK’ın sigortalı sayısı yapılan çalışmalar ile her yıl artmaktadır. Poliçe adetlerindeki artış trendine baktığımızda, maalesef adetlerin yaşanan bir deprem sonrası artış gösterdiği görülmektedir. Belirttiğimiz çalışmalar ile sigorta satın alma bilincinin sadece yaşanan depremler sonrası değil, her zaman bu bilinç içinde olunması gerektiği hedeflenmektedir. Bugün Türkiye’de konut sayısı 20 milyonun üzerindedir. Konutların 10 milyonunun biraz üzerindeki kısmı, deprem sigortası yaptırmış durumdadır. Sigortalılık oranı her yıl artmasına karşın, bu oran deprem kuşağı olan bir ülke için daha yukarılarda olmalıdır. %100 sigortalılık hedefi ile çalışmalar yapılmalıdır.”