Trafik kazalarında tedavi masrafları ve bakım giderleri
TRAFİK kazaları, ülkemizin yıllardır üstesinden gelemediği büyük bir sorun. Her yıl bu nedenle binlerce insan hayatını kaybetmekte, binlerce kişi yaralanmakta ve sakat kalmaktadır. İstatistikler kaza sayısında ibrenin aşağıya kaydığını gösterse de hâlâ oranların yüksek olduğunu söyleyebiliriz.
Özellikle trafik kazalarında yaralanan ve tedavi edilmesi gereken insanların tedavi sürecinde ve sonrasında parasal sorunlar ile karşılaşmaması için yasa koyucu, 25/02/2011 tarihli ve 27857 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6111 sayılı Kanunun, 59 ve Geçici 1. Maddesi ile bir düzenleme yaparak tedavi masrafları ödeme sorumluluğunu Sosyal Güvenlik Kurumu’na vermiştir.
Kanunun bu düzenlemesinden sonra geçiş döneminde uygulamalarda birçok sorun ile karşılaşılmış ise de aradan geçen dört yıllık süreçte tedavi masraflarının nasıl karşılanacağı ve hangi kıstaslara (Sağlık Uygulamaları Tebliğine) göre masrafların ödeneceği açıklığa kavuşmuştur.
Her ne kadar genel anlamda tedavi masrafları SGK’nın sorumluluğunda olsa da trafik kazalarından kaynaklanan bakım masrafları konusunda sigorta şirketleri zarar görenlere Trafik Mecburi Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi kapsamında tazminat ödemesi yapmaktan imtina etmektedir.
Örneğin trafik kazasında yaralanan ve hastanede tedavi gördükten sonra bedensel bütünlüğünü kaybeden (sakat kalan) kişilerin ömür boyu destek ve bakıma muhtaç olduğu için yapılması gereken masrafları kim ödeyecektir? Sigorta şirketleri yapılacak masrafların trafik kazasına bağlı olarak ek bir tedavi olduğu savı ile ortaya çıkacak zarardan SGK’nın sorumlu olacağı savında bulunmaktadır. Bu iddia ne kadar geçerlidir?
Haksız eylem veya kaza sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı ve ileride yapacağı tüm masraflarını isteyebilir. Bunun tıbbi tedavi ile sınırlı bölümüne “tedavi giderleri” ve eski sağlığına kavuşup yeniden çalışmaya ve günlük işlerini sürdürebilecek duruma gelinceye kadar yaptığı ve yapacağı tüm masraflara “iyileşme giderleri” denilmektedir.
Türk Borçlar Kanunun 53, 54 ve 55’inci maddesine göre: “Bedensel zarara uğrayan kimse büsbütün veya kısmen çalışamamasından ve ileride ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını isteyebilir.”
Ancak aynı trafik kazasında sakat kalan ve bedensel bütünlüğünü kaybeden kişinin ömür boyu bakım masrafları ise Trafik Sigorta poliçesindeki “tedavi masrafları” teminat kapsamından değil “ölüm ve sakatlık teminatı” kapsamında poliçeyi düzenleyen sigorta şirketince tazmin edilmesi gerekmektedir.
Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri dışında Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre de masraflar kavramının kapsamına, zarar görenin beden bütünlüğünü eski haline getirmeye, yani iyileşmeyi sağlamaya veya hastalık ya da sakatlığın artmasını önlemeye yönelik harcamak durumunda olduğu ve ileride harcaması olası bütün masraflar girmektedir.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 07-11-2006 tarihli, 2006/12910 E., 2006/11836 K. sayılı Kararı ile 2007/3976 Esas, 2007/5212 Esas sayılı 27-03-2007 tarihli Kararlarında “Sigortalının sürekli iş göremezlik nedeniyle yardıma muhtaç olduğu belirlenmiş ise, ayrıca asgari ücretin brütü üzerinden bakıcı gideri hesaplanacağı Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.”
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin bir kararında ise açıkça belirtildiği üzere, sağlık hizmet bedelleri dışında kalan tüm tedavi giderleri trafik sigortasının teminatı kapsamındadır. Bu noktada ifade etmeliyim ki, sigorta şirketleri bu tür bakım masrafı taleplerini trafik poliçesi kapsamında ödemesi halinde davaya ilişkin ek hasar masraflarından kurtularak trafik zararlarını minimize etmiş olacaktır.