SİGORTACILIK ARAŞTIRMALARI YAZISI-1

Organizasyon, örgüt, firma, şirket, kurum, v.b gibi birbirine benzer ve sıkça kullandığımız bu sözcükler, sadece fiziksel bir algı veya resmi olarak kayıt altına alınan yapılar değil, birbirleriyle iletişim içinde ve bağımlılıkla çalışan insan gruplarının bir arada bulunduğu oluşumlardır. Bu bağlamda, örgütsel davranış çalışmalarında, içinde bulunduğum sigorta sektörüne yönelik gerçekleştirdiğim bilimsel araştırma çalışmalarının tamamı olmasa da, öne çıkan bazı değerlendirmelerimi belirli dönemlerde, bu platformda bilgi ve yorumlamanıza sunmak istiyorum. Sigorta sektörünün genelinde yaptığım iki çalışmadan ilki, başlıkta belirttiğim konu üzerinedir.
Buradaki amacım, kısaca açıklayacağım araştırmaya konu olan kavramların sigorta sektöründeki uygulamalarda nasıl sonuçlar yarattığı ve bu sonuçların yorumlandığında, organizasyon yapılarındaki etkilerinin neler olacağını tartışmaktır.
“Psikolojik sözleşme kavramı”, şirket çalışanlarının o işyerindeki karar vericileriyle arasında oluşturdukları ve yerine getirilmesi gereken karşılıklı ilişki ve yükümlülüklerin bütünü olarak açıklanabilir. Psikolojik sözleşme ihlali ise, karşılıklı oluşan yükümlülüklerin bir veya her iki tarafça yerine getirilmemesi durumudur. Böylesine bir durum sonucunda, çalışan davranışlarında tepkiler ortaya çıkmakta ve bu tepkiler sonucunda, çalışanlarda iş tatminsizliği, işine olan bağlılığındaki azalma ve işten ayrılma niyetinin oluşması gibi olumsuz davranışlar ortaya çıkmaktadır.
Örgütsel özdeşleşme ise, çalışanların bulundukları kurum adına gösterdikleri performansla ortaya çıkan başarı veya başarısız sonuçları sahiplenmeleri ve kendilerini duygusal olarak kurumun bir parçası olarak hissetmeleri olarak açıklanmaktadır. Örgütü ile özdeşleşen çalışanlar çoğunlukla kurum menfaatlerini kendi çıkarlarının önüne alma eğiliminde oldukları için, bu davranışları gerçekleştirmelerindeki en önemli faktörün de, psikolojik sözleşme algılarının olduğu varsayılmaktadır. Bunun yanı sıra, İşten ayrılma niyeti; çalışanın iş yaşamının şartlarından mutlu olmaması anlamına gelmesine karşın, bunun eyleme geçirilmemiş durumundan söz edilmektedir. Psikolojik sözleşme ihlalinin işten ayrılma niyetine etkisinin ne olduğu; bu iki kavramın ilişki düzeninde yer alan yükümlülüklerini yerine getirme başarısındaki azalma olarak açıklanmaktadır. Bu nedenle işten ayrılma niyeti psikolojik sözleşme ile aralarında en fazla ilişki bulunan bir tutum olarak belirtilmektedir.
Bu kavramlar kapsamında yapılan araştırmanın amacı; çalışanların demografik yapısı içerisinde kabul edilen özelliklerinin, psikolojik sözleşme ihlali algısında, örgütsel özdeşleşme düzeyinde ve işten ayrılma niyetinde istatistiksel olarak anlamlı sonuç verip vermediğini ortaya koymaktır.
Bu araştırma için sigorta sektörünün tamamını temsilen toplam 239 kişiden veri toplanmış ve 209 çalışanın verileri gerçekçi ve tutarlı olarak değerlendirmeye alınmıştır. Veri toplama ve analiz yöntemi olarak, çalışanların işletmeden veya hizmet verdikleri örgütlerden ayrılma veya istifa etme niyetlerinin düzeyini görmek amacıyla 3 sorulu işten ayrılma niyeti ölçeği, örgütsel özdeşleşme ile ilgili 6 sorulu, psikolojik sözleşme ihlali algısı ile ilgili 9 sorulu, geçerli ve güvenirliği tutarlı bilimsel ölçekler kullanılmıştır. Katılımcılar cevaplarını verirken, 5’li likert ölçeğini kullanmışlardır. (1=Kesinlikle katılmıyorum, 5 =Kesinlikle katılıyorum). Veri analizleri de bilimsel araştırma yöntemleri kullanılarak yapılmıştır.
Sonuç olarak örgüt ve çalışanların karşılıklı beklentilerini ifade eden ancak yazılı olmayan ve her iki tarafın zihninde ayrı ayrı şekillenen psikolojik sözleşmenin ihlal edildiğine dair bir algının oluşması sigorta sektörü çalışanlarının işe ve iş yerine karşı tutumlarında önemli değişiklikler yaratabilmektedir. Bu nedenle iş gücünün hem istihdam edilmesinde hem de uyum ve eğitim süreçlerinde beklentilerinin iyi anlaşılması ve zaman içerisinde karşılıklı beklentilerin doğru değerlendirilmesinde yöneticilere önemli görevler düşmektedir. Yürütülen bu çalışma göstermektedir ki işgücü devir oranının yüksek olduğu sigortacılık sektöründe çalışanların psikolojik sözleşme ihlali algısı onların işten ayrılma niyeti ile pozitif yönlü, bir ilişki içerisinde olmakta, yani ihlaller arttıkça sigorta şirketlerinden ayrılmalar da artmaktadır. Örgütsel özdeşleşmeler ise negatif yönlü bir ilişki göstermektedir. Yani, sözleşme ihlalleri arttıkça, sigorta çalışanı kendisini şirketiyle özdeşleşmiş hissetmemektedir. Bu durum çalışan ve işveren arasındaki sadece yazılı sözleşmenin değil karşılıklı beklentileri içeren psikolojik sözleşmenin de ciddi örgütsel sonuçlar doğurduğunun bir göstergesidir. Bu nedenle karar vericilerin,
proaktif bir yaklaşımla henüz işten ayrılma niyeti çalışanın zihninde yer etmeden önce önlemlerini almalıdır. Bu akademik araştırmanın daha detaylı sonuç ve değerlendirmelerini, hakem heyetli dergilerde yayınlandığında referans olarak bildireceğimi ayrıca belirtmek istiyorum. Bununla birlikte, bu araştırma sürecinde, araştırmaya konu olan verilerin toplanması amacıyla ankete katılan ve sektörümüze özel bir bilimsel çalışmaya verdikleri destekten dolayı çok değerli sigorta çalışanlarına ve kurumlara çok teşekkür ediyorum.

İlginizi Çekebilir

Leave a Reply