Komisyon sorununa çözüm örnek acentelik sözleşmesi
SAB Başkanı Doğan Şen, acentelerin sigorta şirketlerinin en önemli dağıtım kanalı olduğunu söyledi. Üretimden aldıkları pay her sene azalsa da hâlâ sektörün en önemli dağıtım kanalı olduklarının altını çizen Şen, “Acentenin işi sadece sigorta poliçesi satmaktır ve başka işle iştigal etme yasağı vardır, bu nedenle komisyon acentenin yegane geliridir” diye ekledi.
Acentelerin sözleşmeyle bir veya birkaç sigorta şirketi namına istihsal sağladığından bahseden Şen, “Acentenin sözleşme şartlarını değiştirme imkanı yok ama bazı sigorta şirketleri istediği zaman sözleşmelerini değiştirebiliyor, acenteye yeni müeyyideler yükleyebiliyor ve oyunun kurallarını istediği gibi değiştirebiliyor” diye konuştu.
‘SÖZLEŞMELER DEĞİŞTİRİLMELİ’
Sigorta şirketinin imzalattığı acentelik sözleşmelerinin çoğunda “Sigorta şirketi acentesine belirlediği komisyonları verebilir, istediği zaman komisyonlarını geri çekebilir, değiştirebilir” dendiğini belirten Şen, bu maddenin kesinlikle değiştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu maddenin aynı zamanda Borçlar Kanunu’nun 24’üncü Maddesi’ne muhalefet ettiğini ve yasal olmadığını ifade eden Şen, kanundaki bu maddeyi de paylaştı: “Madde 24: Genel işlem koşullarının bulunduğu bir sözleşmede veya ayrı bir sözleşmede yer alan ve düzenleyene tek yanlı olarak karşı taraf aleyhine genel işlem koşulları içeren sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme getirme yetkisi veren kayıtlar yazılmamış sayılır.”
Borçlar Kanunu’nda böyle bir madde olmasına rağmen komisyonlarının akşamdan sabaha değiştiğini, bunun sonucunda acentenin mağdur olduğunu vurgulayan Şen, sözlerine şöyle devam etti: “Poliçelerin primini sigorta şirketi belirliyor, acenteye verilecek komisyonları da sigorta şirketleri serbestçe belirliyor. Eğer sigorta şirketi teknik hesabı doğru yapamıyor ve toplanan primlerden zarar ediyorsa, burada acentenin kusurundan bahsedilemez. Zarar edilen branşlarda acentenin komisyonunun indirilerek zararın bir kısmının kapatılmaya çalışılması ticari örf ve adete uymadığı gibi kendi satış teşkilatını yok etmeye yönelik bir hareket olarak algılanıyor.”
‘ACENTENİN TEK YAŞAM KAYNAĞI KOMİSYON’
Acentenin tek yaşam kaynağının komisyon olduğunun altını çizen Şen, “Sigorta şirketine iş yapma borcu olan acente, birçok masrafa katlanarak iş yapma borcunu öderken hak ettiği komisyonu alamazsa, sigorta şirketine karşı görevlerini yerine getiremez hale gelir. Hizmet kalitesini artıramaz, yeni satışlar yeni pazarlar bulabilmek için gerekli çalışmalara kaynak ayıramaz, kısacası acente büyüyemez. Bu itibarla sağlıklı bir acenteliğin sürdürülebilmesi sadece hak edilen komisyonların eksiksiz alınmasıyla mümkündür” diye konuştu.
“Bu sebeple, bir sigorta şirketi acentesini en önemli dağıtım kanalı görüyorsa, başka bir ifadeyle acenteyi gözden çıkarmadıysa hak ettiği, teamüle uygun ve kabul görmüş oranlarda komisyonunu vermelidir” diyen Şen, Zorunlu Sigorta Takibine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’te “Sigorta şirketleri ruhsat sahibi oldukları ilgili sigorta branşlarında tesis edilmiş zorunlu sigortalar konusuna dahil herhangi bir rizikoyu kapsam dışı bırakacak şekilde veya poliçe tanziminden caydırmaya yönelik fiyatlama ve komisyon tespiti yapamazlar” dendiğini de hatırlattı.
Bu yönetmeliğin de acente komisyonlarının indirilmesine müsaade etmediğini kaydeden Şen, sözlerini şöyle tamamladı: “Ancak bu konuda yeterli denetim mekanizmaları kurulmadığı için bazı sigorta şirketleri komisyonlarını istediği gibi değiştirebiliyor, acentenin mağdur olmasına neden oluyor. Öncelikle SAİK tarafından hazırlanmış ve TSB’nin görüşünde bekleyen örnek acentelik sözleşmesinde komisyonun istendiği zaman değiştirilmeyeceği hususu mutlaka olmalı. Sigorta şirketleri, acentelerle büyümek ve birlikte üretmek misyonları varsa, acentesine kazandıran, acentesini ayakta tutabilecek komisyonları vermelidir. Sektörün oyucuları olarak sigorta şirketi, acent -ve tüketicinin ortak menfaatleri gözetilmeli ve her kesimin kazanacağı modellerin yaratılması sağlanmalıdır.”