Espri ve zeka ilişkisi

GÜNLÜK hayatımızda sorumluluklar arasında yaşarken çoğu zaman fazla ciddi bir ruh haline girdiğimizi düşünüyorum. Ciddiyet belki ciddiye alınmanın en kolay yolu gibi geliyor bizlere. Gülersek ya da ciddiyetimizden taviz verirsek girdiğimiz ortamlarda yeterince önemsenmeyeceğimizi düşünüyoruz belki. 

Olur olmaz her şeyi espri malzemesi yapmak, olmadık yerlerde gülmek, gülmeyi fazlaca abartmak duygusal zekadan yeterince nasiplenmemiş bir profil çiziyor benim gözümde. Bazı insanlar bunu üzüntülerini, gerginliklerini ve güvensizliklerini maskelemek amacıyla da yapıyor olabilirler. Sonuçta, espri yapmak değil de kaliteli bir espriyi yerinde ve zamanında yapmak sanırım hem duygusal hem de bilişsel zekanın en önemli göstergelerinden.

Kahkahanın bağışıklığı güçlendirmek, tansiyonu düzenlemek, stresi ve yorgunluğu azaltmak, organlara masaj yapmak ve kas gerginliğini azaltmak gibi tıp dünyasınca kanıtlanmış pek çok yararı var. Gördüklerini ince bir mizah ve ironi anlayışı ile birleştirerek insanlara sunan kişiler bir açıdan sağlığımıza da hizmet ediyorlar aslında. Fazla katı, yerine göre esnemeyi bilmeyen insanların sağlık konusunda da sıkıntılar yaşadığı bir gerçek. Yeri geldiğinde kendi hatalarını ve yanlışlarını da gülümseyerek kabul edebilmek ve ders çıkarabilmek oldukça büyük bir erdem ve aynı zamanda bir zeka göstergesi. İnce ve yaratıcı bir espri anlayışına sahip olan kişilerin yüksek IQ seviyesine sahip olduklarını kesinlikle söyleyebiliriz. Espri anlayışı yüksek olan insanların sözel ve duygusal zekalarının da oldukça yüksek olduğu yapılan araştırmalarla kanıtlanmış. Ama bunun tersi her zaman doğru olmayabilir. Yani her zeki insanın espri yapmakta çok başarılı olduğunu söyleyemeyiz.

İyi bir espri anlayışı hayatın zor zamanlarını atlatma ve birçok sıkıntı ile baş edebilme konusunda da insana çok fayda sağlayan bir özellik. Umudu canlı tutabilmek, geleceğe daha iyimser bakabilmek, her şart altında duygusal dengeyi koruyabilmek ve bu süreçte günlük sıkıntılara uyum sağlayabilmek için espri yeteneğini kullanmak zeka ve aynı zamanda bir bilgelik göstergesi. Fakat bir de negatif, aşağılayıcı, iğneleyici, alaycı ve taklitçi ifadeler kullanarak espri yaptığını sananlar var ki, bu kişilerin durumu ne zeka ne de bilgelik ile örtüşmektedir. Tam tersine bu durum kötü ruh hali ve depresyonla ilişkilendirilebilecek bir durumdur. Böyle insanlardan da uzak durmakta fayda vardır.

Espri yapmak insanlar arasındaki bariyerleri kaldırmak, gerginliği hafifletmek, yeni arkadaş edinmek, sosyal ortamlara katılmak söz konusu olduğunda da çok etkili bir araç. Yani yapacağımız kaliteli espriler ile arkadaş toplantılarının da en çok aranan bir üyesi olacağımız kesin.

Birçok nöropsikolojik çalışma zeka, pozitif duygusal durum ve yaratıcılık arasında sıkı bir bağ olduğunu ortaya koymuştur. Gülmek beyindeki dopamin üretimini artırır. Bu nörotransmitter, aynı zamanda öğrenmeye aracılık eden nöral mekanizmayı da harekete geçirir. Sonuç olarak hafızamız ve zihinsel odaklanma yeteneğimiz artar. Yani espri yapmak bir zeka göstergesi olduğu gibi aynı zamanda zekayı besleyen ve geliştiren bir eylem. Yani çift taraflı birbirini besleyen bir mekanizmadan söz ediyoruz. 

Hayata gülümsediğimizde hayatın da bize gülümsediği gerçeği bugüne kadar öğrendiğim dersler içinde en değerlilerinden biri. Gülmek biz insanoğluna bahşedilmiş en güzel hediyelerden biri ve en cazip tarafı da ücretsiz bir terapi olması. Hayat sonuçta sorumluluklarla dolu olduğu kadar eğlencelerle de dolu bir yolculuk. Daha dayanıklı olmak için her gün espri yapın ve gülün. Kalbinizin, sağlığınızın, zekanızın iyiliği için bu harika ücretsiz terapiden faydalanmayı ihmal etmeyin.

İlginizi Çekebilir

Leave a Reply