Eğitimde neredeyiz… Maalesef çok gerideyiz

AFYON’DA dümdüz yoldan çıkan otobüste 13 ölü 33 yaralı.Sanki bir katliam, yine Mars’tan gelen trafik canavarı işbaşında.Deniyor ki şöför direksiyonda uyudu, diyelim ki öyle. Bu şöförün haricinde kimin kabahatı. Bu otobüs firmasında bir yetkili yok mu adamın yeterli uykuyu alıp almadığını anlayacak. Bu bir cinayet değil mi? Cinayeti işleyen kadar azmettiren (yeterli kontrol yapılmadığı için) de suçlu değil mi? Bu ne biçim vurdum duymazlık, üç kuruş yüzünden adamı uyumadan devamlı çalıştırmak olacak iş mi! Olaylardan hiç mi ders almıyoruz da aynı hatalar değişik sektörlerde yaşanıp duruyor.

***

Adapazarı Karasu’da ev sahibi bahçesini sulamak için mülkünün içerisinde bir gölet yapıyor. Zaman içerisinde su birikiyor ve de en derin yeri 3 metreye çıkıyor. Yaşları 18,14 ve 13 olan evin oğulları serinlemek için gölete girip boğulup ölüyorlar.Tipik bir cahillik örneği, gölette neden o kadar çok su biriktiriyorsun, neden çocuklarını uyarmıyorsun, neden göletin etrafını çevirmiyorsun ve neden bir yetkili ev sahibini hiç uyarmıyor? Bir su için aslan gibi 3 çocuğunu telef ediyorsun!

***

Geçenlerde bir şehir içi hatları otobüsü geçti önümden şöförün sol kolu pencereden dışarıda ve elinde tesbih, sadece sağ koluyla direksiyonu idare ediyor. Böyle bir manzarayı dünyada başka bir ülkede görebilir misiniz acaba! İçeride taşıdığı 40 kişinin hayatının emanet edildiği şöföre bakın, bir tek nargilesi eksik. Kendi zevki için insanları içine attığı riske bakın. Acaba sorumlular bu insanları hiç eğitimden geçirmiyorlar mı?

***

Her kurban bayramında olduğu gibi yine yollarda, kesinlikle yasak olan yerlerde, hayvanlara türlü eziyetler yapılarak acemi ve cahil kasap müsvetteleri, kurban kestiler. Bu süreçte de 3075 kişi kurban keserken kendini yaralamış, herhalde yine dünyada örneği olmayan bir istatistik bu. AB üyesi olmak için çırpınan bir ülkede bu görüntüler kabul edilebilir mi acaba!

***

Tüm bu olaylar dönüp dolaşıp aynı yerde düğümleniyor, yeterli eğitimi almamış insanların çok para kazandığı bir ülkeyiz biz. Her olayın altında yatanlar ihmal, insan hayatının önemine karşı duyarsızlık, yetersiz ucuz eleman çalıştırmak, gerekli önlemleri almamak, kural koyucunun gerekli denetimleri yapmamaları (orada da eğitim eksikliği var tabiiki) ve de her olayda başkalarını suçlayarak sorumluluktan kaçmaya çalışmak sık sık seyrettiğimiz ve dinlediğimiz bir senaryo. Bunlardan kurtulmanın tek yolu Eğitimde kalitenin yakalanmasıdır. Biz yapamıyorsak da yapanlardan örnek alalım artık.

***

Ay başında düzenlenen yemekte retoranın şefine “hangi biralarınız var” diye sordum, cevap ………. “Bomanti”. “Bomonti bira iyi mi?” dedim. “Bomanti iyidir abi” dedi. Ben de ülkemizde göz göre göre yanlış kullanılan bazı kelimeleri yazma kararı verdim:

Daha bunlar gibi çok kelime ve isim var yanlış kullanılan. Kaliteli eğitimle bu tür yanlışlar kesinlikle küçük yaşlardan itibaren düzeltilir. Bu tür hatalar maalesef aileden, okuldan ve içinde bulunulan toplumun genelinden kaynaklanıyor olabilir ama ne olursa olsun Türkçemizi doğru kullanmalıyız ve bu tür hataları yapmamak için gayret göstermeliyiz.