‘Zorunlu hekim sigortasına acil düzenleme gerekiyor’

‘Zorunlu hekim sigortasına acil düzenleme gerekiyor’

Geçen ayın 12’sinde gerçekleşen Sigorta Acenteleri Derneği (SAB) Olağan Genel Kurulu sonrası derneğin yeni başkanı Reşit Çakas oldu. SAB Başkanı Reşit Çakas yeni döneme ilişkin ilk açıklamalarını, kısaca zorunlu hekim sigortası olarak bilinen Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası üzerine yaptı. 

Zorunlu olmadan önceki adıyla “Hekimler İçin Mesleki Sorumluluk Poliçesi’’nin büyük bir bölümünün yenileme döneminin
31 Temmuz’da geldiğini hatırlatan SAB Başkanı Çakas şunları söyledi: “İlki 31 Temmuz 2010 yılında tam gün yasası ile birlikte yürürlüğe giren bu poliçeler üzerinde birinci yenileme döneminde sadece teminatlara ilişkin bir değişiklik yapıldı. Bunun haricinde sonraki dönemlerde gerek fiyat tarifeleri, gerekse teminat içerikleri bakımından herhangi bir değişiklik yapılmadı. Oysa bu 10 yıllık süreçte poliçeler yapıldıkça bu poliçelere ilişkin yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulduğu ve poliçe primlerinin mutlaka gözden geçirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Gelecek yıl, onuncu yılını tamamlayacak olan zorunlu hekim poliçelerinin acilen gözden geçirilmesi ve bir revizyona tabi tutulması gerekmektedir” dedi. 

zorunlu hekim sigortaları için prim tarifesi ve teminat içerikleri aşağıdaki şöyle: 

PRİM TARİFESİ 

1. Risk Grubu Doktorlar 150 lira

2. Risk Grubu Doktorlar 300 lira

3. Risk Grubu Doktorlar 450 lira

4. Risk Grubu Doktorlar 750 lira

TEMİNAT İÇERİĞİ (Lİra)

1. Risk grubu doktorlar vaka başı 200.000; yıllık teminat 1.800.000 

2. Risk grubu doktorlar vaka başı 400.000; yıllık teminat 1.800.000 

3. Risk grubu doktorlar vaka başı 600.000; yıllık teminat 1.800.000 

4. Risk grubu doktorlar vaka başı 800.000; yıllık teminat 1.800.000 

2010 yılında teminatların artırılmasına rağmen tarife primlerinin sabit kaldığını vurgulayan Çakas, “Bu tarifeyle 2016 yılının sonuna geldiğimizde bu branşta toplanan prim yaklaşık 250 milyon lira, ödenen hasar 15 milyon lira civarı, muallak hasar için ayrılan karşılık ise yaklaşık 280 milyon lira civarında gerçekleşmiştir. Bunun sonucunda 2017 yenileme döneminde bu poliçelerin yenilenmesi konusunda bir takım sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Birçok hekim poliçelerini yenilemekte zorlanmış hatta yenileyememiş teminatsız olma riskiyle yüz yüze kalmışlardır. Nihayetinde bu branş poliçelerde havuza alınarak geçici bir çözüm sağlanmaya çalışılmıştır. Ancak bu poliçelerin havuza alınması yaşanan sorunların giderilmesi için yeterli değildir” diye konuştu. 

TAVSİYE EDİLEN DÜZENLEMELER

SAB olarak gelinen noktada “Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’’nda aşağıdaki düzenlemelerin yapılması durumunda bu branşla ilgili sıkıntıların belirli bir ölçüde giderileceği belirtildi:

* Dokuz yıldır değişiklik yapılmayan bu poliçelerin fiyatlarının acilen artırılarak güncel seviyeye getirilmesi, alınacak primlerin olası hasarı karşılayacak şekilde ayarlanması gerekiyor. Örneğin; bugün bir kadın doğum uzmanı için teminat vaka başına 800 bin lira, yıllık toplam teminat ise 1 milyon 800 bin liradır. Oysa gelen hasar ihbarları, gerçekleşen hasar adedi ve açılan dava tutarları bu teminat miktarı için saptanan primin son derece düşük olduğunu göstermektedir. Yine en düşük risk grubu olan tıbbi patoloji için teminat, vaka başına 200 bin lira, yıllık 1 milyon 800 bin liradır. Prim ise sadece 150 lira. Prim ile teminat oranları arasında çok ciddi farklar olup bu primlerin ilgili poliçelerin teminatlarını karşılaması çok zor görünüyor.    

* Zorunlu hekim poliçeleri için hasar dosyası açma yöntemlerinin de gözden geçirilmesi gerekiyor. Sigorta şirketleri kendilerine gelen her bildirime hasar dosyası açmakta; açılan hasar dosyaları da alt limitten değil, üst limite yakın tutarlarla açılıyor. Bu da bu poliçeler için oluşan muallak hasarlardan dolayı çok yüksek miktarlarda karşılık ayrılması anlamına geliyor. Hekimlerin çok büyük bir kısmı, yaşanan küçük bir olayda sigorta şirketlerine yönlendirilmekte ve poliçe içeriği ile ilgisi bulunmayan durumlarda bile hasar dosyası açtırmak için motive edilmekte. Bu poliçelerin vaka başına limitlerinin 800 bin liraya kadar olduğu göz önünde bulundurulduğunda oluşan muallak hasar ile buna ayrılan karşılıkların son derece yüksek olacağı aşikar. Halbuki hekimin sigorta tarafını ilgilendiren sorumluluğunun iyi tespit edilip, söz konusu hekimin herhangi bir kovuşturmayla karşı karşıya kalıp kalmayacağı, kendisine herhangi bir dava açılıp açılmayacağı durumu önce tespit edilmeli. Ancak hekimin bir tazminat talebiyle karşı karşıya kalıp kendisine bir hukuk davası açıldığında hasar dosyası açılmalı. Bu da ayrılan karşılık tutarının çok ciddi bir oranda düşmesi anlamına gelecek.

* Bazı branşlar için risk grupları yeniden tanımlanmalı ve prim tarifeleri buna göre güncellenmeli. Örneğin; hasarların çok büyük bir kısmı kadın doğumdan geliyor. Bu branşta açılan hasar dosyası adedi diğer branşlara göre çok yüksek olmakla beraber, her vaka için talep edilen tazminat tutarı da son derece yüksek. Buna göre kadın doğum ve cerrahi bilimler gibi bazı branşlarda 5. risk grubu diye yeni bir risk grubu oluşturulabilir. Bazı risk grupları da bulundukları risk grubunun bir üst grubunda bulunan risk gruplarına dahil edilebilir. Ortopedi ve çocuk hastalıkları 4. risk grubuna taşınabilir. 

* Kamu hastanelerinde özellik asistan ve pratisyen hekimler acil serviste görevlendiriliyor ve bu grupta olan hekimler başka risk gruplarında yer aldıkları halde zaman zaman acil tıpçılarla aynı görevi yapıyorlar. Bu durum göz önünde bulundurularak bu grupta yer alan hekimlerin prim tarifeleri gözden geçirilmeli. Örneğin; pratisyen hekimlerin bir çoğu acil tıpçılarla aynı işi yapmakta bu yüzden bu hekim grubunun risk grubu da en az 3. risk grubuna taşınabilir.

* Bazı hekimler birden fazla ana dalda ihtisas yapabiliyor. Örneğin; bir dahiliyeci aynı zamanda onkoloji alanında da ihtisas yapıp çift anadal belgesine sahip.  Bu tarz hekimlerin bu durumlarının poliçeye yazılmasına olanak tanınmalı ve prim tespiti de ona göre yapılmalı. 

* Bu poliçeler mutlaka tamamlayıcı poliçelerle takviye edilmeli oluşacak çok yüksek hasarların tamamlayıcı poliçeden karşılanması yoluna gidilmeli.   

Yorum yazın