Yine yeni yeniden Küba
Pedro Pena (Esnaf-47)
Zorluklar bizi yıldırmaz
İşler nasıl gidiyor?
Her zamanki gibi. Normal diyelim.
Kübalılar yakınmayı seven insanlar değiller galiba?
Evet, neden yakınalım ki… Zorluklarla karşılaşmak bizi yıldırmaz. Elimizdekiyle mutlu olmayı da biliriz.
Çarşı pazarda raflar biraz boş gibi.
Evet ama bize yetiyor.
Ambargonun etkileri bunlar, değil mi?
Evet, ambargo elbette ekonomiyi ciddi ölçüde etkiliyor. Fakat biz bir biçimde baş etmeyi beceriyoruz.
Caridad Atencio (Şair- 51)
Türkiye büyük bir ülke
Bir sanatçı için Küba’da olmak nasıl?
Burada sanat ve sanatçılar ciddi anlamda destekleniyor. Dolayısıyla burada olmak güzel. Fakat bazen dünya arenasında biraz görünmez kalabiliyoruz.
Şiirleriniz hangi dillere çevrildi?
Şu anda İngilizce ve Fransızcaya çevrilmiş durumdalar.
Türkiye hakkında ne biliyorsunuz?
2011 senesinde Tüyap Kitap Fuarı’na davetli olarak gelmiştim. Böylece İstanbul’u ve sonrasında Ankara’yı gezme şansı buldum. Büyük şehirler… Türkiye büyük bir ülke. Trafik problemi çok fazlaydı. Ama genel olarak ülke ve insanı çok güzel ve cana yakındı diyebilirim.
Rito Ramon Aroche (Şair-52)
Yapılması gereken yapılır
Bütün Kübalıların gerçek yaşından genç görünmesinin sırrı nedir?
Mizah gücümüz! Biz zorlukların üstesinden gülüp eğlenerek geliriz. Moralimizi kolay bozmaz, neşemizi kaybetmeyiz. Bu da gençlik iksiri gibi bir şey. Neşemiz yaşlanmamıza müsaade etmiyor.
Laf zorluklardan açılmışken, Küba’daki ekonomik zorluklar nasıl aşılır?
Fidel’in de dediği gibi yapılması gereken yapılır.
Kitaplarınız hangi dillere çevrildi, şiirlerinizi Türkçe okumak mümkün mü?
İngilizce, İtalyanca, Rumence, İsveççe, Portekizce ve tabii İspanyolca. Türkçeye çevrilmediler maalesef henüz.
Peki siz hangi Türk yazarları biliyorsunuz?
Nazım Hikmet’i biliyorum. Şiirleri yıllar önce Küba’da da basılmıştı. Evde kitapları var, onu okumayı çok severim. Ayrıca Nobel alan yazarınız Orhan Pamuk da tanınıyor burada elbette.
Gerardo Jeriel (Çitfçi -50)
Çiftçiler ortak üretim yapıyor
Burada en çok neler yetiştiriyorsunuz?
Muz, yuca, tatlı patates ve şeker kamışı…
Muzların tadı inanılmaz. Daha önce hiç böyle lezzetlisini yememiştim.
Teşekkürler. Bizim memlekette meyveler çok lezzetlidir. Ama bizim oğlana yediremiyoruz bir türlü. Doğduğu günden beri yediği için bıktı artık!
Tarımdaki kooperatifleşme süreci nasıl gidiyor?
Yavaş yavaş gelişiyor. Çiftçiler bir araya gelip ortak üretim yapıyor. Sadece tarımda değil pek çok alanda kooperatifleşmeye gidiliyor artık. Bu yeni bir süreç. Bakalım ekonomimize nasıl katkılar sunacak…
Ülke ekonomisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Güçlükler var ama hep beraber aşıyoruz. Daha da iyi olacaktır.
Türkiye hakkında ne biliyorsunuz?
Güzel bir ülke olduğunu duymuştum. Ama açıkçası çok fazla bilgim de yok. Bizim buralarda internet ulaşımı çok sınırlı olduğundan, dünyanın öbür noktaları hakkında bilgiye kolay ulaşamıyoruz. Buradaki televizyon ve gazetelerden gördüğümüz kadar biliyoruz.
Kara 90’lar
90’larda ülkede karanlık bir dönem yaşanmış. Nefes aldırmayan ambargolar neticesinde Küba ekonomisi tarihinin en karanlık günlerini görmüş. Yoksulluk, hatta açlık ciddi bir problem olarak ülkenin karşısına dikilmiş. Hâl böyle olunca ülke turizme açılmış. Gelen dövizle Küba o karanlık günleri atlatmış. Ancak buna rağmen elbette ülkedeki hayat bizim yaşadığımız hayattan çok farklı.
İki para birimi
Küba’da ülkenin turizme açılmasıyla birlikte iki farklı para birimi kullanılmaya başlanmış: Küba Pesosu (Kübalılar için) ve CUC. (Turistler için) 1 CUC, 24 Küba Pesosu’na denk geliyor. Turist restoranlarında CUC karşılığı yediğiniz iki kişilik bir akşam yemeği ise bir Kübalı’nın Peso olarak kazandığı aylık maaşa. Hal böyle olunca ülkede iki farklı hayat biçimi var: CUC ile yaşayan turistlerinki ve Peso ile yaşayan Kübalılarınki. Peso ile halk pazarlarından alış veriş yapan Kübalılar, ana ihtiyaçlara makul fiyatlara ulaşabiliyorlar. Kendilerine verilen ekmek karnesi (ki tüm gıda ihtiyaçlarını kapsıyor) ile, gıda ürünlerini komik denebilecek fiyatlarla alabiliyorlar. Ama bunun haricinde tüketim imkânsız gibi. Çok sınırlı sayıdaki ithal ürünü ancak CUC ile satış yapan ve turistlerin faydalandığı marketlerde bulabiliyorsunuz. Fakat CUC-Peso farkı nedeniyle bir Kübalı’nın oralardan faydalanması imkansız. Bu ürün kısıtlılığı elbette ambargonun sonuçlarından biri. Velhasıl kısa süre önce ellerindeki tutsakları değiş-tokuş etmeleriyle başlayan Amerika-Küba müzakereleri, ambargonun kaldırılmasına kadar uzanan bir süreçte devam ederse, Küba’daki yaşam şartları da epeyce değişecek gibi görünüyor. Ekonomik adımların tümünü var olan sistem içinde atmak konusunda kararlı görünen Küba hükümeti, bu süreçte neler yapacak, bunu hep birlikte göreceğiz.
Kübalı Müslümanlar meseles
Geçenlerde cumhurbaşkanımız Küba dağlarında bir cami yaptırmak istediğini söyleyince, Kübalı Müslümanlar bizim memleketin gündemine de bomba gibi düştü. Küba’da herkesin sadece sosyalizme inandığını sanıyorduk. Meğer öyle değilmiş. Gidince araştırdık. Ülkede başta Santerialar olmak üzere Pagan inançları çok yaygın. Müslümanlık da özellikle son iki yıl içinde artan bir ivmeyle yayılıyor. Şu anda ülkede 5 bin civarında Müslüman yaşadığı söyleniyor. En yaygın örgütlenme devlet denetimindeki Küba İslam Komitesi çatısı altında yapılıyor. Yakınlarda ülkede bir cami inşaatı başlayabilir gibi görünüyor. Türkiye bu meseleye ne aşamada ve nasıl dahil olacak ya da olacak mı, bunu zaman gösterecek.
Tatilcinin seyir defteri
Ne görelim: Karayip kıyıları
Ne yiyelim: Her çeşit taze tropikal meyve ve elbette kızarmış muz. Onun dışında sizi bol miktarda pilav ve tavuk bekliyor.
Ne içelim: Mojito, Pinacolada.