Yasa değişiklikleri acenteleri etkileyecek
Acenteleri bilgilendirmek için düzenlenen SAB konferansı 1 Kasım 2014 tarihinde acentelerin katılımı ile gerçekleştirildi. Yeni regülasyonların, yasalarda yapılan değişikliklerin, acentelerin işveren olarak uyması gereken kuralların ve alması gereken aksiyonların anlatıldığı konferansta acentelerin soruları da konuşmacılar tarafından cevaplandı. Moderatörlüğünü SAB Başkan Vekili ve ÜNSİYAD Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yankuncu’nun üstlendiği konferansa sosyal güvenlik mevzuatı üzerinde uzmanlaşmış olan Av. Meltem Güneş Öztürk, Mali Müşavir Hüseyin Kalender ve İstanbul Şehir Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tekin Memiş konuşmacı olarak katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren SAB Başkanı Doğan Şen, “Toplumlar mesleklerine sahip çıkmak, onları gözetmek ve korumak zorundalar. Biz sivil toplum örgütleri olarak görevlerimizi gerçekleştirdikçe, ülkemizde toplam kalite artar, sorgulayan, takip eden ve hesap soran bir toplum oluruz ki çağdaş bir ülke böyle olmak zorundadır. 1987 yılında kurulan derneğimiz bu güne meslektaşlarımızın sorunlarını çözmek adına pek çok eylemde bulunmuştur. Acentelerin üzerinde yük olan banka sigorta muamele vergisinin kaldırılmasında derneğimiz önemli çalışmalar yapmıştır. Yine derneğimiz acentelerin üzerinde yük olan tahsilat ve rejistro defterlerinin kaldırılmasını sağlamıştır. Birçok sorunun aşılmasında derneğimiz münferit ve diğer STK’larla beraber ortak çalışmalar yapmış ve yapmaya devam etmektedir. SAİK’le sürekli istişare halinde kalarak acentelerin sorunlarını ve sıkıntılarını anında paylaşıyoruz” dedi. Acentelerin üretimden aldığı payın azaldığını söyleyen Şen, acentelerin mesleklerine sahip çıkması , kendilerini sürekli yenilemeleri, rekabetçi ve güçlü olmaları gerektiğini vurguladı. Şen, “Bu nedenle meslektaşlarımızı bilgilendirmek, kanunlar karşısında mağdur duruma düşmemeleri için çalışmalar yapmaktayız” dedi.
Av. Meltem Güneş:
‘ACENTELER ÖZLÜK DOSYASI HAZIRLAMALI’
Acenteleri bağlayan kanunlar, alınması gereken aksiyonlar ve işveren olarak acentelerin sorumlulukları hakkında konuşan Av. Meltem Güneş şunları söyledi: “Tüm acentelerin özlük dosyalarını hazırlaması gerekmekte. Bu dosyalar mahkemede acentelerin kullanabileceği en büyük koz. Özlük dosyası düzenlememiş olan acenteler mahkeme karşısına çıktığı zaman dezavantajlı bir konumda kalıyor.” Personel alınırken ve işten çıkarılırken yapılması gerekenlere değinen Güneş, “Personel ile iş sözleşmesi yaparken mutlaka rekabet sözleşmesi imzalatın ve mahkemede kullanılabilecek tüm konuları sözleşmeye ekleyin” diyerek acenteleri uyardı. Güneş fesih bildirimi hakkında şunları söyledi: “Fesih bildiriminde personelin neden işten çıkarıldığının kesin olarak belirtilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda acentelerin işten çıkarma yapmadan önce personelin savunmasını alması mahkeme karşısında büyük önem taşımaktadır.” Güneş, ibranamede kıdem, ihbar tazminatı, prim gibi tüm faktörlerin yazılması ve bunun personel tarafından imzalanması gerektiğini söyledi. İşe gitmek için yola çıkan bir personelin başına gelen bir trafik kazasının bile iş kazası sayılacağını belirten Güneş, iş kazası gerçekleştiği anda şirketler tarafından alınması gereken aksiyonları sıraladı. Güneş, “SGK’ya ve kolluk kuvvetlerine böyle bir durumda derhâl haber verilmelidir. İş ile alakalı her durumda oluşan kaza iş kazası statüsüne girmektedir” dedi. Ayrıca personele ödenecek her türlü hak edişin personele ait banka hesabına açıklaycı şekilde kalem kalem yapılması gerekliliğini ifade etti.
Prof. Dr. Tekin Memiş:
‘ACENTELER ZORUNLU POLİÇELERLE YETİNMEMELİ’
Prof. Dr. Tekin Memiş konuşmasında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, acentelere ilişkin düzenlemeler ve HMK’da olan değişiklikler hakkında bilgi verdi. Memiş, “2012 yılından itibaren acenteleri yakından ilgilendiren çok büyük değişiklikler oldu. Türk Ticaret Kanunu değişti. Borçlar Kanunu değişti. Ispata ilişkin hukuk mahkemelerindeki yönetmelikler değişti” dedi. Memiş sözlerine şöyle devam etti: “Acentelerin bir müvekkile bağlı olması onu brokerden ya da borçlar kanunundaki tabiriyle simsarlıktan ayırır. Aslında kural olarak bir acente sadece bir sigorta şirketiyle çalışmak zorundadır. Ama acenteler özel sözleşmelerle birden fazla sigorta şirketi ile çalışabilir.” Ürünün satılma riskinin acentede değil vekil eden şirkette olduğunu belirten Memiş, acentelerin tahsil edilmemiş primlerden sorumlu olmadığını vurguladı. Memiş, acentelerin yükümlülükleri olarak aşağıdaki maddeleri sıraladı:
ACENTELERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
• Müvekkilinin işlerini görmek ve menfaatlerini korumak,
• Müvekkilinin haklarını koruyucu önlemleri almak,
• Müvekkiline ait bildirimleri almak ve derhal bildirmek,
• Sözleşmenin yapılmasından itibaren yirmi dört saat, diğer hâllerde on beş gün içinde, yetkililerce imzalanmış bir poliçeyi sigorta ettirene vermek,
• Tahsil ettiği bedelleri ödemek,
• Rekabet yasağı yükümüne uygun davranmak.
Memiş, aynı zamanda şirket-acente sözleşmelerinde yeni kanunların etkilerini sıraladı:
YENİ KANUNLARIN ETKİLERİ
• Portföy tazminatına ilişkin yasaklamalar geçersizdir.
• Rekabet yasağına ilişkin düzenlemeler yeni Kanuna uygun hale getirilmelidir, aksi halde geçersizdir.
• Şirket ve acente sözleşmelerinde kullanılan genel işlem şartları mahiyetindeki şartların geçerliliği sorgulanmalıdır. Akdin mahiyetine aykırı ya da haksız bir dağılım öngören sözleşme hükümleri geçersizdir.
• Taraflardan birinin ispat hakkını ortadan kaldıran delil sözleşmeleri geçersizdir.
• Acente defterleri delil niteliği taşımaktadır.
• Eski dönem sözleşmeleri de dahil olmak üzere, Kanunlar yürürlüğe girdiği için acentelik sözleşmelerinde bulunan bu tür sözleşme şartları yeni Kanunlar çerçevesinde değerlendirilmelidir.
• Yine sözleşme hükümlerini sadece taraflardan birine değiştirme hakkı tanıyan sözleşme şartları da geçersizdir.
• Haksız ve adil olmayan dağılımlar öngören sözleşme hükümleri ayrıca TTK.m.551-f’e göre haksız rekabet olarak nitelendirilmelidir.
Memiş, konuşmasının devamında sözleşmelerdeki haklı sebep kavramından bahsetti. Haklı sebebin sözleşme ilişkisini çekilmez hale getiren nedenler olduğunu ifade eden Memiş, bunların objektif olduğu kadar sübjektif nedenler de olabileceğini belirtti. Müvekkilin, feshi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acentenin denkleştirme talebinde bulunamayacağını ifade eden Memiş acentenin, prim-riziko dengesinin haklı neden olmadığını söyledi. Memiş iş bırakma hakkında, “Acentenin işi bırakması portföy tazminatından mahrumiyet sebebi değildir” dedi. Memiş sözleşmelerin fesih edilmesi durumunda ise haklı neden sayılacak aksiyonları açıkladı:
SÖZLEŞMELERİN FESHİNDE HAKLI NEDENLER
• Tahsil edilen primlerin sigorta şirketine intikal ettirilmemesi ya da geç intikal ettirilmesi,
• Aksi kararlaştırılmadığı halde başka sigorta şirketlerinin de poliçelerinin satılması,
• Sigorta şirketinin vermediği teminatların poliçeye ilavesi,
• Sigorta şirketlerinin sigortalamayacağı riskleri sigorta ettirmesi,
• Bilgilendirme görevinin yerine getirilmemesi ve zararın ortaya çıkması
Mali Müşavir Hüseyin Kalender:
‘BORÇLARINIZI MUTLAKA YAPILANDIRIN’
Acentelerin borçlarını yapılandırması gerektiğini kaydeden Mali Müşavir Hüseyin Kalender personel alımı hakkında, “Teknik personelin alınması ve eski personelin çıkarılması gerekiyorsa, yeni personelin kaydının yapılması ve diğer personelin bu işlemden sonra çıkarılması büyük önem taşımaktadır. Eğer işlem bu şekilde gerçekleştirilmezse ekranlar 10 gün süreyle kapatılmaktadır ve poliçe işlemleri bu süre boyunca gerçekleştirilememektedir” dedi.
Kalender aynı zamanda sigorta acentelerinin şirketteki işleri ile ilgili kullanacakları binek araçların alımında ödedikleri KDV ve ÖTV’leri istedikleri takdirde gider kayıt edebileceklerini söyledi. Tek düzen muhasebe planına göre muhasebe kayıtlarını tutacak olmalarının yeni bir şey olmadığını, acentelerin zaten bu hükme V.U.K hükümlerince uymak zorunda olduğunu belirten Kalender, acentelerin boş da olsa Ba-Bs formlarını vermesi gerektiğini ifade etti. Kalender, “Acenteler birbirleriyle yaptıkları iş paylaşımlarında Komisyon Gider belgesi kullanamazlar. Ayrıca muhasebe defterlerinin bir davada kendi lehlerine kullanılabilmesi için usulüne göre defter tutulmalı ve zamanında kapanış tastiklerini yapılmalıdır” dedi.