UFRS 17 uygulama zorlukları ve ‘fırsatları değerlendirmek’
Gelecek yılın başında yürürlüğe girmesi beklenen UFRS 17 standartlarına uyum sağlamak için çalışmalar devam ediyor. Karışık olan standartlar ve bazı belirsizlikler nedeniyle pek çok şirketin uygulama kısmında zorluklarla karşılaştığını söyleyen EY Türkiye Aktüeryal Danışmanlık Hizmetleri Kıdemli Müdürü Büşra Kodaman, UFRS 17’nin aynı zamanda sektör için fırsatlar da barındırdığını ifade etti.
UFRS 17’yi uygulamak birçok sigorta şirketi için oldukça zorlu bir süreç. Standardın karmaşıklığının yanında hala bazı belirsizliklerin de olması, uygulama zorluklarını artırıyor. Bunların yanında bu yeni standart nakit, kaynak ve zaman yönetimi açısından da önemli yatırımlar gerektiriyor.
“Birçok sigorta şirketi başlangıçta UFRS 17’ye ‘asgari düzeyde uyum’ yaklaşımını benimsemişti. İmplementasyon süreci ilerledikçe, sigorta şirketleri bu süreci tamamlamak için gereken değişim ve yatırım ihtiyaçlarının beklediklerinden daha fazla olduğunu fark ettiler” değerlendirmesinde bulunan EY Türkiye Aktüeryal Danışmanlık Hizmetleri Kıdemli Müdürü Büşra Kodaman, şöyle devam etti: “Sigorta şirketleri 1 Ocak 2023 yürürlük hedef tarihine yetişmek üzere UFRS 17 projelerini sürdürmeye devam ediyorlar. Çok az sayıda global firma lokalde de bu süreci yönetiyor. Birçok büyük ölçekli sigorta şirketi implementasyon sürecinde oldukça önemli bir mesafe kat etmiş durumda. Bu şirketler test süreçlerini bitirmek üzereler ve 2022 yılı için paralel raporlamaya hazır hale gelecekler. Diğer yandan görece küçük ölçekli olan ya da yeni kurulmuş olan sigorta şirketleri ise sürecin henüz başındalar. UFRS 17 çözümlerini uygulamaya koymuş olan sigorta şirketleri daha avantajlı durumdalar.”
YENİ ÇÖZÜMLER GELİŞİYOR
Ayrıntılı bir açıdan bakacak olursak, sigorta şirketlerinin çoğu şu an da UFRS 17 programlarının finansal etki değerlendirmesi, yeni süreçlerin tasarımı ve implementasyon aşamasındalar. SEDDK tarafından UFRS 17 komitelerinin kurulmuş olması ve yoğun bir şekilde buradaki faaliyetleri yürütmeye başlaması ile bu süreçlerin daha da hız kazandığını görüyoruz. Bazı sigorta şirketleri, implementasyonda oldukça ileri bir aşamada iken bazı sigorta şirketinin ise henüz hangi UFRS 17 çözümünü kullanacaklarına karar vermediklerini görüyoruz.
Mevcut UFRS 17 çözümlerinin her yeni sürümle birlikte geliştirilmesine devam ediliyor, ancak çözümler çok nadiren tüm UFRS 17 ihtiyaçlarını karşılıyor. Süreç ilerledikçe hâlihazırda implementasyon aşamasında olan birçok firma, verileri doğru ayrıntı düzeyinde hazırlamak, veri modellerini oluşturmak, araçları ve raporları özelleştirmek için başlangıçta beklediklerinden daha fazla efora ihtiyaç olduğunu görüyor. Bu nedenle, birçok sigorta şirketi için UFRS 17 implementasyon maliyeti, başlangıçta tahmin edilenden çok daha yüksek olarak gerçekleşiyor. Bu durum yatırımdan elde edilen faydaları en üst seviyeye çıkarmak için yapılan baskıyı da artırıyor.
DOĞRU ÇÖZÜME KARAR VERİLMELİ
UFRS 17 uygulama sürecinde sigorta şirketleri için ön planda olan konular veri hazırlığı ve kullanılması gereken sistemler olarak karşımıza çıkıyor. Hesaplama araçları ihtiyaçlarına baktığımızda bazı şirketlerin hâlihazırda aktüeryal modelleme uygulamalarına sahip olduklarını görüyoruz. Aktüeryal modelleme araçları bulunmayan şirketler ise gerekli araçları temin ederek buradaki modellerini kuruyorlar. Sözleşmeye dayalı hizmet marjı gibi metrikleri hesaplamak için birçok çözüm mevcut. Buradaki temel zorluk, karmaşık ve birbiri ile ilişkili sistem ortamlarını doğru şekilde yönetme gereksiniminden ve artan veri hacminden kaynaklanıyor.
Şirketlerin karşılaştıkları zorluklar, veri modellerini uyumlu hale getirme, tüm farklı sistemler arasındaki akışı yönetme, yeni muhasebe politika tercihleri doğrultusunda mizan kayıtlarını oluşturma ve doğru seviyedeki raporları elde etmededir. Tüm bu süreçlerin sonunda UFRS 17 gereklilikleri ile uyumlu dipnotların oluşturulması aşamasında da zorluklarla karşılaşılmaktadır.
Tüm sigorta şirketlerinin geçiş tarihine kadar gereken sistemlere ve süreçlere sahip olamama riski mevcuttur ve bunun çeşitli sebepleri olabilir. Doğru UFRS 17 çözümüne karar vermek kesinlikle çok önemlidir ve sigortacıların CSM hesaplamaları ve özellikle muhasebe politika tercihleri açısından özel ihtiyaçlarını anlamak için zaman ayırmaları mantıklı olacaktır. Sigorta şirketlerinin bu çözümü kurum içinde mi oluşturacaklarına, yoksa dışarıdan mı sağlayacaklarına karar vermeleri ve ardından uygulama ve test sürecini başlatmaları gerekir. Burada bahsi geçen konular karmaşık olup zaman alacak konulardır.
Herhangi bir teknik uygulama programında olduğu gibi, mevcut kaynakların yeterliliği gündeme gelecektir. Bu nedenle, şirketlerin ya mevcut işgücünün becerilerini artırarak ya da ek kaynak sağlayarak uygun şekilde planlama yapması çok önemlidir. Bu süreçte gerektiği kadar üzerinde durulmayan ve önemsenmeyen konulardan biri UFRS 17’nin yürürlüğe girmesi ile değişen rol ve sorumluklar konusudur. Aktüerler ve muhasebeciler, kapanış sürecinde şu anda olduğundan farklı roller üstlenecekler ve eğitim ile beceri geliştirme ihtiyacı tahmin edilenden fazla olacaktır.
BAŞARI İÇİN 4 TEMEL FAKTÖR
Tecrübelerimize ve sigorta sektöründen gelen geri bildirimlere dayanarak, başarılı bir uygulama için dört temel faktör olduğunu söyleyebiliriz. Bunlardan ilki iş birliğine dayalı bir yaklaşımdır ve bu yaklaşım uygulama sürecinin başarılı bir şekilde hayata geçmesi için çok büyük önem taşımaktadır. Başarılı bir implementasyon sürecinde verileri, teknolojiyi, muhasebecileri, aktüerleri ve diğer departmanları destekleyen ekipler birlikte çalışmalıdır. Tüm departmanların, veri etkileri de dahil olmak üzere, muhasebe politika kararlarının aktüeryal ve muhasebe sistemlerinden nihai dipnotlara nasıl aktığına ilişkin süreci bütünsel olarak anlaması gerekir.
İş birliğini takip eden bir diğer faktör çeviklik olup bu yaklaşım ile sigorta şirketleri, UFRS 17’nin tüm belirsizliklerinin çözülmesini beklemeden olası gelişmelere, değişikliklere ve potansiyel risklerle baş edebilme esnekliği kazanacaktır. Bir sonraki faktör gerçekçi beklentiler belirlemektir. Kullanacağınız çözümler özel koşullara tam olarak uyarlanamayabilir. Bu nedenle, çözümlere ilişkin gerçekçi beklentilere sahip olmak önemli. Son faktör ise nihai sonuçlara odaklanmaktır. Minimum uyumluluk bakış açısının ötesine geçerek dönüşüme geçmek hem zaman yönetimi hem de nakit olarak yatırımları en üst düzeye çıkarabilir. Gerçek anlamda dönüştürücü sonuçlar elde etmeye çalışan sigorta şirketlerinin aktüeryal modellerin modern hale getirilmesine odaklandıklarını görüyoruz.
FIRSATLAR DA İNCELENMELİ
Sonuç olarak bazı sigorta şirketleri UFRS 17’ deki belirsizlikleri gerekçe göstererek süreci yavaş ilerletirken bazı şirketler bir adım öteye giderek fırsatları değerlendirmekteler. Sigorta şirketleri bir taraftan uygulama zorlukları ile mücadele ederken diğer taraftan sürecin getireceği fırsatlara da odaklanmalı. Temel olarak UFRS 17, sigorta şirketlerinin işlerini yönetme şeklini ve belki de organizasyon yapılarını etkileyecektir. Muhasebe ve implementasyon seçenekleri arzu edilen sonuçları vermiyorsa, bunları değiştirmek ya da iyileştirmek için hâlâ zaman var. Henüz çalışmalara başlamamış olan şirketlerin de mevcut belirsizliklerin giderilmesini beklemeden en kısa süre içinde çalışmalarına başlamaları gerekir.”