Türkiye’deki sigorta suistimali vakaları şaşırtıyor
Türkiye sigorta sektöründe, sigortalı hasarların yaklaşık yüzde 10 ila 30’u suistimal vakalarından meydana geliyor. 2014 yılı suistimal vakalarından kaynaklı maliyetin yaklaşık olarak 1.4-1.7 milyar lira arası olduğu düşünülüyor. Yine de aydınlatılması beklenilen bir sürü başka vakanın olduğundan şüpheleniliyor.
Sigorta şirketlerinin bildirimlerine göre, 2014 yılı için suistimal yöntemlerinden sahte belge suistimallerinin ortalama payı yüzde 29, planlanmış hasar suistimallerinin payı yüzde 19, sahte kaza tespit tutanağı suistimallerinin payı yüzde 16, hasar sonrası sigortalama suistimallerinin payı yüzde 15 ve vurup kaçtı beyanı suistimalleri payı ise yüzde 4 oldu. Diğer suistimaller ise yüzde 16’lık payı oluşturdu.
Sigorta suistimallerinin 25 yıldır sektördeki araştırmalarını yöneten bir araştırma uzmanı olarak; hayat, sağlık ve işsizlik sigortaları dosyaları içerisinden seçtiği çarpıcı olayları, “Sigortalı Hayatın Gerçekleri” isimli kitabında yayınlamış olan Atilla Çilingir, anlatımını gerçekleştirdiği bu olaylarda, kişi, yer, zaman ve herhangi bir kurum ve kuruluş adı belirtmiyor. Çilingir’in kendi sözleriyle, “cüretkâr maceraların hem geleceğin sigortacılarına ve hem de sigortalılarına ders olması” amacıyla, Sigortacı Gazetesi bu sayısında onun kendi kaleminden, Türkiye sigorta sektöründe meydana gelmiş olan suistimal vakalarının birkaçına yer veriyor.
6 AYLIK BEBEĞİN DİŞ PROTEZİ FATURASI
E.S. henüz 6 aylıktı. Özel sağlık sigortalarının Türkiye’de görücüye çıktığı ilk aylarda doğmuş şanslı bir bebekti. Çünkü özel sağlık poliçesinin tüm teminatları ile korunmaya alınmış ayrıcalıklı ve nitelikli sağlık kuruluşlarında tedavi görebilecekti. Sigortalılarımızın sağlık giderleri ile ilgili doktor raporları ve bunların fatura bedelleri gelmeye başlamıştı.
İlk gelen faturalar arasında 6 aylık E.S. bebeğin de bir faturasını tespit etmiştik. Bu fatura ile tıp literatürüne geçen ilk protez dişli bebek olacaktı neredeyse!
Bu fatura, 6 aylık bebek olan “E.S.’nin dişlerinin çekimi ve protez yapımı” bedelini içeriyordu.
NE KONSERDİ AMA
O, çok ünlü bir sanatçıydı. Rumeli Hisarı konserlerinin çok popüler olduğu bir yaz günü sahnede düşmüş ve konserini yarıda bıraktığını araştırmalarımız sonucu öğrenmiştik. Şarkıcı hemen ambulansla hastaneye kaldırılmış.
Acilen ameliyata alınmış ve hasar gören sağ dizine başarılı bir laparoskopik müdahale yapılmıştı.
Sıra yapılan ameliyatın faturasının ödenmesine gelmişti.
Ünlü solistimizin özel sağlık sigortası vardı. Hastane muhasebesi, doktor ve hastane işlemlerini içeren faturayı düzenleyerek sigorta şirketine göndermişti. Gönderilen fatura bu tarz bir operasyonun gerektirdiği miktarın 3 katı kadar fazlaydı. Demek ki ortada garip bir durum vardı.
Yaptığım araştırmalar sonucunda: O ünlü sanatçımız, çok bilinen ve tercih edilen o hastanede, yine o çok tanınan doktorundan sadece sağ dizi ile ilgili problemin giderilmesini istememiş; bunun yanı sıra vücudunun çeşitli yerlerindeki estetik düzeltmelerin yapılması isteğinde de bulunmuştu. Bunu nasıl mı ortaya çıkarmıştım! Aynı senaryo ile hastaneye müracaat etmiş ama ameliyat olmadan önce o ünlü doktorun ameliyat bedelinin ve hastanedeki yatış ücretlerinin ne olduğunu bizzat o ünlü hastanenin muhasebesinden yazılı olarak tespit ettirmiştim.
ÜNLÜ ŞARKICININ KALÇASINDAKİ BEN
Güzel bir şarkıcıydı ve güzelliğine önem veriyordu. Ama şu kalçasındaki benler yok muydu? Onları mutlaka aldırmalıydı! Tüm estetiğine ve güzelliğine gölge düşürüyorlardı!
Bu ünlü şarkıcımız sonunda bu benlerini bir operasyonla aldırarak kurtuluverdi. Tabii operasyonun faturasını da sigorta şirketine ödenmesi için göndermişti bile!
Ah şu sigorta müfettişleri yok mu? Yine gelen faturada kullanılan bazı malzeme ve ilaçtan şüphelenmişlerdi! Operasyonun yapıldığı özel hastaneye gidilerek tıbbi kayıtlar incelemeye alındı.
Sonuç: Yapılan operasyonlar; kalçalardaki “benler” için değil, “yağlar” içindi!
Özel sağlık sigortacılığında suistimallerin daha çok sigortalılardan kaynaklandığı belirtiliyor. Bir kısım sigortalılar mevcut hastalıklarını başlangıçta beyan etmeyip gizliyor.