Trafik sorununu nasıl çözeceğiz?
EĞİTİM ve de kaliteli eğitim, trafikteki sorunların çözülebilmesindeki ana unsurdur. Karşıdaki sürücünün haklarına saygıyı, belirlenen kurallara uymayı, kurallara uymamanın yarattığı karmaşanın toplumu gerdiğini, yoğun trafiğin insanları bıktırdığını ve yorduğunu bunun da iş hayatını etkilediğini, gereksiz zaman kaybının israfa ve para kaybına neden olduğunu, iyi bir eğitim görmüşseniz çok iyi yorumlayabilirsiniz.
İnsanların bu konularda doğru düzgün eğitilebilmeleri için başta eğitimi verenlerin çok iyi eğitilmeleri gerekir. Onun için eğitmen yetiştiren yüksek okul ve üniversitelerin tedrisatlarının daha kaliteli eğitim verecek şekilde yeniden düzenlenmeleri gerekir. Meslek özendirilmelidir, onun için öğretmen maaşları yükseltilmelidir ve cazip bir iş kolu haline getirilmelidir. Eğitim ve denetimi olması gerektiği seviyeye çekmez isek ülkemizdeki trafik sorunu kesinlikle çözülmez. Her türlü yasa değişikliği geçici faydalar sağlar, belki ödenen tazminatlar ve alınan primlerde düşüşler olabilir ama problemin kökenine çözüm bulunmaz ise kısa bir süre sonra bugünlere geri döneriz. Peki ülkemizin eğitim sisteminde ne gibi değişiklikler yapılmalı ki yeni yetişen gençlerimiz yukarıda bahsettiğim özelliklere sahip olabilsinler? Neler yapılmalı bakalım.
***
Eğitimde neredeyiz bir teşhis koymaya çalışalım. Öncelikle yapılan bir araştırmanın sonuçlarına bakalım. Bu araştırma eğitimcilerin mevcut koşullarını analiz ediyor.
Öğretmenlerin yüzde 82’si kazandığı parayla çocuklarının gıda, yüzde 84’ü kılık-kıyafet, yüzde 88’i ise eğitim ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamadığını bildirmiş. Yüzde 79’u ise çocuklarının tam olarak dengeli beslenemediğini belirtmiş.
Gelirindeki yetersizlik nedeniyle 100 öğretmenden 62’si ‘psikolojik sorunlar yaşıyorum’ diyor. Öğretmenlerin yüzde 61’i daha çok para kazanacağı bir iş bulması halinde mesleği bırakabileceğini belirtiyor. Öğretmenlerin yüzde 89’u son 10 yılda okullardaki eğitimin niteliğinin düştüğünü söylüyor.
***
Bu arada OECD öğretmen maaşları ile ilgili bir araştırma yapmış. 33 ülkenin olduğu bu araştırmada, ABD Doları olarak, ilköğretimde 25, liselerde 26’ncıyız. Bu araştırma 2013 yılında yapılmış, o yıldan sonra TL’deki hızlı değer kaybı bizi daha da aşağılara indirmiştir.
Bu raporda yine öğretmen başına düşen öğrenci oranında, OECD ortalaması ilköğretimde 15 iken bizde bu oran 20, ortaöğretimde OECD ortalaması 13 iken bizde bu oran 17. Tüm bu araştırmaların neticesi gösteriyor ki eğitimde çok büyük eksiklerimiz var. Öğretmenlerimiz mutsuz ve az para ile hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Bu durumda da tüm konsantrasyonlarını talebeleri yetiştirmeye vermelerini beklemek hayal olur.
Meslek de cazibesini yitirmiştir. Durum böyle iken eğitimcilerin kaliteli eğitim vermeleri nasıl mümkün olabilir ve bu nasıl elde edilebilir, neler yapılması gerekir hep beraber bakalım.
***
Finlandiya, Kanada, Güney Kore gibi kaliteli eğitim sistemine sahip ülkelerin sırrı nedir? Eğitimde yüksek performans gösteren ülkeleri masaya yatıran bir rapordaki detayları gelecek ay ele alacağız. Bu rapor en iyi performans gösteren 10 ülkeyi inceliyor. Bu ülkeler Kanada, Finlandiya, Japonya, Güney Kore, Polonya, Singapur, Estonya, Hong Kong, Çin ve Tayvan olarak sıralanıyor.