Trafik sigortasında maliyetler artacak
Hazine Müsteşarlığı’nın düzenlediği Trafik Sigortası Genel Şartları’na ilişkin yeni standartlarla gerek toplumun gerekse sigorta sektörünün trafik sigortasındaki beklenti ve ihtiyaçlarının karşılanması bekleniyor. Sektörde düzenlemelerin genel olarak tüketicinin lehine olduğu düşünülüyor. Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreteri Mehmet Akif Eroğlu, genel şartlar içerisinde vatandaşın mağduriyetine yol açabilecek herhangi bir hususun olmadığını söyledi.
Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen de, yeni genel şartların sigorta şirketleri, sigortalılar ve mağdurlar arasında yaşanan karmaşa ve anlaşmazlıkları çözüme kavuşturması, netleştirmesi yolunda önemli bir adım olduğunu söyledi ve “Genel şartlar içinde mağduriyetten çok, tüketici lehine pek çok uygulama bulunuyor” dedi.
Genel şartlarla birlikte trafik dosyalarındaki işlem sürelerinin kısalması bekleniyor ve düzenlemelerin bu haliyle tüm taraflar açısından olumlu olduğu düşünülüyor. Axa Sigorta Başkan ve İcra Kurulu Üyesi Ali Erlat, “Sigortanın kapsamında değişiklik yaratmaktan ziyade fiilen ve hukuken hızla değişen koşullara uygun hale getirilmiş bir genel şartla karşı karşıyayız” dedi.
FİYATLAR ARTABİLİR
Düzenlemede köklü mevzuat değişikliklerinin uygulandığını belirten AIG Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Sema Bulutlu, bu uygulamaların tam olarak yerini bulması için 5 – 10 yıl gerektiğini ifade etti. Bulutlu ayrıca, “Geçmiş dönemlerde çeşitli problemlere sebebiyet veren değer kaybı konusu kaleme alınarak, bu konuda önemli bir çözüm maddesi getirilmiş bulunmaktadır. Ancak burada da geçmiş dönemde ödenmiş olan değer kayıplarına ait datalara ulaşmadaki zorluk ve hatta imkânsızlık uygulayıcıların önünde bir engel olarak öne çıkacaktır” dedi.
“Değer kaybı konusu bugüne kadar yaşamadığımız yeni bir talep getirecektir ve rezerv yönetimi çok daha önemli bir konu haline gelecektir” diyen Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, hasar takip ve ödeme sistemlerinde değişiklik ihtiyacının ortaya çıkacağını söyledi. Uğur Gülen, tüm bu gelişmelerin maliyetleri ve dolayısıyla fiyatları artıracağını vurguladı.
MAHKEMENİN REFERANS ALIP ALMAYACAĞI BELİRSİZ
Düzenleme, sektörün gelişimi, hizmet kalitesinin artması ve müşteri sadakati sağlanması açısından da sektör tarafından olumlu görülüyor. Tazminat ödeme yöntemlerinin belirli standartlara bağlanmasının önemli bir adım olduğunu söyleyen Mehmet Akif Eroğlu, “Destekten yoksun kalma tazminatının hesabına ilişkin hesap yönteminin mahkemelerce benimsenmemesi ve geçtiğimiz yıllardaki mahkeme kararlarının emsal teşkil etmesi durumunda, genel şartlarda yapılmış olan düzenlemelerin ilave mevzuat değişiklikleriyle kanuni açıdan da desteklenmesi gerekecektir” dedi. Axa Sigorta Başkan ve İcra Kurulu Üyesi Ali Erlat da bu konuyla ilgili olarak, yeni düzenlemelerin genel şartlar düzeyinde olduğunu belirterek, düzenlemelerin geçmiş olaylara ne kadar etki edeceği veya bundan sonraki uyuşmazlıklarda mahkemelerin bunları ne kadar referans alacağının belirsizliğini koruduğunu söyledi. AIG Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Sema Bulutlu, sigortacıların tedavi masraflarının SGK tarafından ödenen, SUT üzerinde kalan kısmının sigorta sektörüne geri döneceği endişesini taşıdıklarını da söyleyerek, “Bu konuda yargıya gidecek ilk olay neticesi, sektörde uygulama standardı getireceğinden, bu konunun yargıda iyi savunulması ve mevzuat değişikliklerinin bu savunmada doğru olarak kullanılması önem arz edecektir” diye konuştu.
Ankara Barosu Danıştay’a başvurdu
Ankara Barosu, Hazine Müşteşarlığı’nca düzenlenen ‘Trafik Sigortası Genel Şartları’nın iptali için Danıştay’a başvurdu. Sigortagündem’in haberine göre, 1 Haziran 2015’te yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın neredeyse tüm esaslı maddeleriyle ilgili olarak, Ankara Barosu iptal istemi ile Danıştay’da dava açtı.
Hazine Müsteşarlığı’nın kendisini bilirkişi ve yargıç yerine koyduğu iddiasıyla kaleme alınan dilekçede, 1 Haziran 2015’te yürürlüğe giren düzenlemelerin Anayasa’ya, Trafik Kanunu’na, Sigortacılık Kanunu’na, Türk Ticaret Kanunu’na, Borçlar Kanunu’na Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a, Avukatlık Kanunu’na aykırılık oluşturduğu belirtildi. Dilekçede amaç maddelerinden tazminatlara ilişkin maddelere neredeyse tamamının iptali talep edildi.
Hazine Müsteşarlığı’nın düzenlemesi aleyhine Danıştay’a yapılan iptal başvurusu dilekçesinde ayrıca “Anayasa’ya aykırılık vardır” gerekçesiyle, yargıcın karar verme sürecine müdahale niteliğinde olduğu ve sözleşme özgürlüğüne aykırı düzenlemeler içerdiği iddiasıyla, tebliğ hükümlerinin ‘itiraz yoluyla iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması talebi de yer aldı.
YENİ BİR DÜZENLEME DAHA
Hazine Müsteşarlığı, yayınladığı ‘Güvence Hesabı Katkı Payında Asgari Maktu Tutarına İlişkin Genelge’yle zorunlu trafik sigortasına yeni bir düzenleme getirdi. Buna göre, otomobiller için 1 Temmuz 2015’ten itibaren düzenlenecek trafik sigortası poliçelerinde Güvence Hesabı’na aktarılacak asgari katkı payı 9 lira olarak belirlendi. Bu tutarın üçte ikisi sigortalıdan, üçte biriyse sigorta şirketinden alınacak.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreteri Mehmet Akif Eroğlu: Vatandaşın mağduriyetine yol açacak bir husus yok
Tazminat ödemelerinde, kullanılacak hesaplama yöntemleri ile standartların belirlendiğini söyleyen TSB Genel Sekreteri Mehmet Akif Eroğlu, genel şartlar içerisinde vatandaşın mağduriyetine yol açabilecek herhangi bir hususun olmadığını dile getirdi.
Genel şartlarda yapılan değişiklikle teminatların ve hasar ödeme prosedürlerinin net bir şekilde tanımlandığını belirten TSB Genel Sekreteri Mehmet Akif Eroğlu, tazminat ödemelerinde kullanılacak hesaplama yöntemleriyle standartların belirlendiğini söyledi. Yeni uygulamaya geçecek ya da uygulanmasında netlik olmadığı düşünülen konularla ilgili kamu otoritesiyle görüşmelerin yapıldığını vurgulayan Eroğlu, bu çerçevede genel şartlar içerisinde vatandaşın mağduriyetine yol açabilecek herhangi bir hususun yer almadığını dile getirdi. Diğer taraftan genel şartlarda yapılan düzenlemeyle değer kaybı teminatının, maddi tazminat tanımına eklendiğini belirten Eroğlu, “Trafik Sigortası Genel Şartları kapsamında kusursuz araç sahibinin aracında meydana gelen kaza sonucunda oluşacak değer kaybının hesabına ilişkin bir formül yayınlandı. Söz konusu hesaplama yönteminin kapsamının çok geniş tutulması sigorta şirketlerinin ek maliyetlerle karşılaşması olasılığını oldukça yükseltiyor. Teminat kapsamındaki bu değişikliğin önümüzdeki dönemde trafik sigortası primlerini de etkilemesini bekliyoruz. Hasar gören parçaların onarımında ‘eşdeğer parça kullanılması’ uygulaması yeni bir uygulama olmayıp, genel şartlarda zaten mevcut olan bir düzenlemeydi. Farklı olan düzenleme 0-3 model yaşındaki araçlarda sıralamada önceliğin orijinal parçaya verilmiş olmasıdır. Hasarlı araçların onarımında kullanılacak eşdeğer parçaya ilişkin düzenlemeyle kullanılan yedek parçanın kalitesine ilişkin standartlar belirlenmeye çalışıldı. Böylece kalitesine güvenilen eşdeğer parçanın kullanılması hedeflendi” şeklinde konuştu.
‘İŞLEMLERİN SÜRESİ KISALACAK’
Yeni düzenlemelerle destekten yoksun kalmaya ilişkin ödenecek tazminatların standart hale getirildiğini vurgulayan Mehmet Akif Eroğlu, daha önce bu konuda standart olmadığını ekledi. Bundan dolayı mahkemelerde farklı hesaplamalarla karşılaşılabildiğini belirten Eroğlu, “Standardın oluşmasıyla birlikte hak sahiplerinin doğrudan sigorta şirketlerine başvurularının artacağını düşünüyoruz. Böylece hak sahipleri hukuksal sürece ihtiyaç duymadan, hiçbir kayıp yaşamadan, çok daha kısa sürede tazminat haklarını alabilecek” şeklinde konuştu.
Hasar anında uygulanacak prosedürlerin de netleştiğini dile getiren Eroğlu, bu nedenle yapılan düzenlemelerin bireylere yarar sağlayacağını söyledi. Mevcut mevzuat düzenlemeleri dikkate alındığında trafik sigortası ve kasko sigortasının tek üründe birleşmesinde bir engelin bulunmadığını ifade eden Eroğlu, “Bazı şirketlerce her iki teminatın birlikte sunulduğu ürünler yer almaktadır. Bu çerçevede önümüzdeki dönemlerde talebin oluşması durumunda şirketler birleşik ürünler sunabilir” diye konuştu.
Tazminat ödeme yöntemlerinin belirli standartlara bağlanmasının önemli bir adım olduğunu söyleyen Mehmet Akif Eroğlu, “Bununla birlikte genel şartlarda yapılmış olan düzenleme ile belirlenmiş olan destekten yoksun kalma tazminatının hesabına ilişkin hesap yönteminin mahkemelerce benimsenmemesi ve geçtiğimiz yıllardaki mahkeme kararlarının emsal teşkil etmesi durumunda, genel şartlarda yapılmış olan düzenlemelerin ilave mevzuat değişiklikleriyle kanuni açıdan da desteklenmesi gerekecektir” dedi.
Axa Sigorta Başkan ve İcra Kurulu Üyesi Ali Erlat: Genel şartlar koşullara uygun hale getirildi
Axa Sigorta Başkan ve İcra Kurulu Üyesi Ali Erlat, trafik branşında yapılan yeni düzenlemelerin değişiklik yaratmaktan ziyade, genel şartların fiilen ve hukuken hızla değişen koşullara uygun hale getirildiğini söyledi.
Trafik branşındaki yeni düzenlemeler hakkında değerlendirmede bulunan Axa Sigorta Başkan ve İcra Kurulu Üyesi (Bireysel Teknik, Sağlık, Hasar ve Hukuk) Ali Erlat, “Sigortanın kapsamında değişiklik yaratmaktan ziyade fiilen ve hukuken hızla değişen koşullara uygun hale getirilmiş bir genel şartla karşı karşıyayız. Kusurlu sürücü ölümlerinde sigortacı sorumlu olmalı mı, sigortacının ölüm ve kalıcı sakatlıkla ilgili tazminat yükümlülüğü hangi yöntem ve standartlar dahilinde hesaplanır gibi çok önemli soru ve sorunlar için rehber niteliğinde bir metin oluşturuldu” dedi. Düzenlemelerin bu haliyle tüm taraflar açısından olumlu olduğunu vurgulayan Ali Erlat, gelinen noktanın bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Yeni düzenlemelerin genel şartlar düzeyinde olduğunu belirten Erlat, bu sebeple düzenlemelerin geçmiş olaylara ne kadar etki edeceği veya bundan sonraki uyuşmazlıklarda mahkemelerin bunları ne kadar referans alacağının belirsizliğini koruduğunu söyledi.
“Getirilen düzenlemeler, aynı zamanda geçmişte varlığı tartışmalı olan ve bu nedenle de sektörün fiyatlamada dikkate almadığı değer kaybı konusunu bir realite olarak kabul etmektedir” diyen Ali Erlat sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İlk taslakta yer alan halinin aksine, kabul edilen değer kaybı hesaplama sistematiği sigortacılar için daha ağır şartlar öngörmektedir. Bu nedenle sektörün net riski ciddi oranda artmış bulunmaktadır. Halihazırda sektörün ciddi rezervleme sıkıntısının olduğu bu branşta, bir de bu şekilde ortaya çıkan yeni risk faktörlerinin devreye girmesi ile trafik sigortasının ‘hasar maliyeti’ fiyatlamasında, yani nihai hasar hesabını karşılayacak fiyat üzerinde çok ciddi oranda bir baskının oluşacağını da dikkate almak gerekeceği kanısındayız.”
Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen: Karmaşa ve anlaşmazlıklar çözüme daha kolay kavuşacak
Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, yeni uygulamaların en önemli ortak özelliğinin; sigorta şirketleri, sigortalılar ve mağdurlar arasında yaşanan karmaşa ve anlaşmazlıkları çözüme kavuşturması ve netleştirmesi olduğunu söyledi.
Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, trafik ve kasko ürünlerinin tek poliçede satılmaya başlandığını ve ilerleyen dönemlerde bu satışların artacağını söyledi. Düzenlemeler hakkında düşüncelerini ileten Uğur Gülen, “Getirilen yeni uygulamaların en önemli ortak özelliği; sigorta şirketleri, sigortalılar ve mağdurlar arasında yaşanan karmaşa ve anlaşmazlıkları çözüme kavuşturması, netleştirmesi yolunda atılmış adımlar olmasıdır. Sektörün gelişimi, hizmetin kalitesinin artırılması, müşteri sadakatinin sağlanması açısından olumlu görüyoruz” diye konuştu.
Genel şartlar içinde mağduriyetten çok, tüketici lehine pek çok uygulamanın yer aldığını dile getiren Gülen, yeni genel şartlar doğrultusunda yedek parça tedarik süreçlerinde değişimlerin yaşanacağını da sözlerine ekledi. “Değer kaybı konusu bugüne kadar yaşamadığımız yeni bir talep getirecektir ve rezerv yönetimi çok daha önemli bir konu haline gelecektir” diyen Gülen, hasar takip ve ödeme sistemlerinde değişiklik ihtiyacının ortaya çıkacağını söyledi. Uğur Gülen, tüm bu gelişmelerin maliyetleri ve dolayısıyla fiyatları artıracağını vurguladı.
ARAÇLARIN KIYMETİ ARTACAK
Yapılan düzenlemelerle eşdeğer parça ve orijinal parça tanımlamalarının yapıldığını belirten Gülen, “Kaza tarihine göre model yılından itibaren üç yılı geçmeyen motorlu araçlarda hasar gören parça, onarımı mümkün değilse öncelikle orijinaliyle, orijinal parçanın bulunmaması durumunda eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parçayla değiştirilecek” dedi. Bu uygulamanın araçlarda kıymet artışına neden olabileceğini kaydeden Gülen sözlerine şu şekilde devam etti: “Yeni genel şartlar bugüne kadar sigorta şirketleri, sigortalılar ve mağdurlar arasında yaşanan karmaşa ve anlaşmazlıkların çözümüne ve kolaylaştırılmasına yönelik getirdiği uygulama standartları ve teminat kapsamından hasar ve tazminat süreçlerine kadar oldukça detay içeren bir genel şart olma özelliği taşıyor. İlerleyen zaman içinde getirilen standartların mağdurlar ve yasal merciler tarafından nasıl algılandığını, uygulandığını ve adaptasyon sürecinin başarılı olup olmadığını hep beraber göreceğiz.”
AIG Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Sema Bulutlu: Değer kaybı hesabı dikkate alınmalı
Tazminat ödemelerinde, değer kaybı hesabının dikkate alınması gerektiğini belirten AIG Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Sema Bulutlu, geçmiş dönemlerde çeşitli problemlere sebebiyet veren değer kaybı konusu kaleme alınarak, bu konuda çok önemli çözüm maddelerinin getirildiğini ifade etti.
2015 Haziran ayında yürürlüğe giren genel şartların, bu tarih itibarıyla tanzim edilecek poliçelere ve vuku bulacak kazalarda uygulanacağının bildirilmesi gerektiğini belirten AIG Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Sema Bulutlu, “Geçmiş dönemlerde çeşitli problemlere sebebiyet veren değer kaybı konusu kaleme alınarak, bu konuda önemli bir çözüm maddesi getirilmiş bulunmaktadır. Ancak burada da geçmiş dönemde ödenmiş olan değer kayıplarına ait datalara ulaşmadaki zorluk ve hatta imkânsızlık uygulayıcıların önünde bir engel olarak öne çıkacaktır” dedi. Değer kaybı hesabında dikkate alınması gereken hususların olduğunu söyleyen Sema Bulutlu, bunlardan birisinin araç rayiç değeri ve araç defter değeri arasındaki farkın gözetilmesi olduğunu ifade etti.
‘KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER UZUN SÜREÇ GEREKTİRİYOR’
Standart uygulamalarının sektörde önem arz ettiğini dile getiren Bulutlu sözlerine şu şekilde devam etti: “Sağlık giderleri teminatı altında ödenecek olan tedavi masraflarının SGK tarafından ödenen, SUT üzerinde kalan kısmının sigorta sektörüne geri döneceği endişesi tüm sigortacılar tarafından taşınmaktadır. Bu konuda yargıya gidecek olan ilk olay neticesi sektörde uygulama standardı getireceğinden, bu konunun yargıda çok iyi savunulması ve tüm mevzuat değişikliklerinin bu savunmada doğru olarak kullanılması büyük önem arz edecektir. Kaza tarihine göre, model yılından itibaren üç yılı geçmeyen motorlu araçlarda hasar gören parça orijinali ile değiştirilecektir. Bu durumda, üç yaşa kadar araç sahiplerinin araçlarında eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça kullanımının söz konusu olamayacağı açık ve net olarak kaleme alınmıştır.”
Sigortalının bilgisi haricinde yapılan uygulamaların önüne geçildiğini ileten Bulutlu, hangi cinsteki parçanın hasarlı araca takılarak tamir edileceği yönünde şirketlere, sigortalılarına bildirim yükümlülüğü konusunda yeni bir sorumluluk getirildiğinin altını çizdi. “Tüketiciyi en fazla olumsuz etkileyecek olan konunun trafik kurallarının ihlali sonucunda, üçüncü şahıslara ödenmiş olan tazminatın sigorta şirketi tarafından sigortalısına rücu edilebilecektir” diyen Bulutlu, bu durumun uygulanmasının sektör açısından yeni bir karar olduğunu söyledi. Köklü mevzuat değişikliklerinin uygulandığını belirten Bulutlu, bu uygulamaların tam olarak yerini bulması için 5 – 10 yıl gerektiğini ifade etti.