Trafik sigortalarında müşteri memnuniyetini artıracak hamle
2015 yılında yürürlüğe girmesi planlanan Doğrudan Tazmin Sistemi (DTS), gönüllülük esasına dayanacak. Sistemin diğer ülkelerde olduğu gibi, sadece maddi hasarlı kazaların tazmininde uygulanacağı öngörülüyor. Trafik kazalarında zarar gören araç sahiplerinin, karşı tarafın sigorta şirketine başvurmak yerine, hasarı kendi şirketinden almasına imkân tanıyacak uygulamayla ilgili çalışmalar devam ediyor. Bir süredir üzerinde çalışılan ve birçok ülkede uygulanan DTS’nin Türkiye’de de uygulamaya geçeceği konuşuluyor. Bu sistemle trafik kazalarında hasarı olan sürücüler, hasarlarını karşılayabilmek için karşı tarafın sigorta şirketine başvurmak yerine kendi trafik sigortasını yaptırdığı şirkete müracaat edip, hasarını kendi şirketinden karşılayacaklar. Özellikle müşteri memnuniyeti açısından olumlu etkileri olacağı düşünülen Doğrudan Tazmin Sistemi’nin asıl amacı olarak, trafik sigortasında gerçekleşen tazminat taleplerini ve ödemelerini kolaylaştırmak ve hızlandırmak olarak biliniyor.
Sigorta sektörünün zorunlu trafik sigortasındaki teknik zararı yok etme çabaları sürerken DTS’nin soruna çözüm olacağı düşünülüyor. Sistem hayata geçtiğinde ise sigortalıların kendi sigorta şirketinden hizmet almaya başlayacağı ve hizmetin çeşitlenip kalitenin artacağı öngörülüyor. Bu sistemde kullanılan hesaplama yöntemi ülkelere göre farklılık göstermekte olup Türkiye’de Yunanistan, Portekiz ve İtalya gibi çoklu ortalama kullanılması söz konusu. 2013 kaza yılı istatistiklerine baktığımızda tutanakların komisyon tarafından sonuçlanma oranı yüzde 11.89 olarak gerçekleşirken, kazaların yüzde 88.11’inde sigorta şirketleri mutabık kalmıştır. 2012’de bu oran yüzde 88.85 olarak gerçekleşti.
‘SİGORTAYA DUYULAN GÜVEN ARTACAK’
Sistemin hayata geçmesiyle birlikte zarar gören sigortalı kendi sigorta şirketinden hizmet almaya başlayacağı için, şirketler hizmetlerini çeşitlendirmek ve farklılaştırmak zorunda olacak. Bu durumun trafik sigortalarında bugüne kadar yaşanan fiyat odaklı rekabetin değişmesi ve rekabetin hizmetler alanına kayması sonucunu getireceği düşünülüyor. Şirketler arasındaki esas farkın, DTS uygulamasına geçilmesi sonrasında ortaya çıkacağı konuşuluyor. Bu uygulamayla beraber sektörün tüketiciye bir adım daha yaklaşacağı düşünülürken, sigortalılar diğer sigorta branşlarında olduğu gibi hizmeti kendi acente ve sigorta şirketinden almanın rahatlığını yaşayacaklardır.
Ayrıca sistem, haksız taleplerle karşı karşıya kalındığı durumlarda olayın daha ayrıntılı bilgiyle, kesin ve net bir şekilde daha kısa sürede sonuçlanmasına yarayacak. Bu sisteme geçilmesiyle, trafik sigortalarında zararın önlenmesi için risk değerlendirmesini iyi yapan ve doğru riske doğru fiyat verilmesini sağlayan tarife modellerinin, daha rahat ve etkin kullanılabileceği gündemde. Doğrudan tazminin, müşterinin sigorta algısına olumlu yönde katkı sağlayacağı düşünülürken, böylece sigortaya olan güvenin de artarak devam edeceği öngörülüyor.
Doğrudan tazmİn sİstemİnİn dört ana unsuru
1. Kaza Tespit Tutanağı: Ülkemizde de 01.04.2008 tarihinden itibaren uygulanan ve maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında taraflarca doldurulan kaza tespit tutanağı, sigorta şirketlerinin kusur tespiti yapabilmeleri amacıyla doğrudan tazminat sisteminde talep edilen belgeler arasında yer almaktadır.
2. Ortalama Tutarın Hesaplanması: Sistemin işleyişinde sigorta şirketinin kendi sigortalısının hasarını ödemesi, sonrasında hesaplanan ortalama tutarı kusurlu tarafın sigorta şirketinden tahsil etmesi esas teşkil etmektedir. Bu çerçevede hasara ilişkin veriler ya kurulan merkezlere ya da takas odasına aktarılmaktadır. Aktarılan bilgiler oluşturulan bir formülasyon aracılığıyla ya da kurulan bir komite tarafından belirli periyotlarla hesaplanmaktadır. Ortalama tutarın hesaplanma periyodunda ülkeler arasında farklılıklar bulunmaktadır.
3. Takas Odası: Şirketler arasındaki ödeme sistemlerini organize etmek üzere takas odası kurulmaktadır. Bazı ülke uygulamalarında takas odaları ödeme sitemlerini organize etme yanında ortalama tutarın hesaplanması işlevini de yerine getirmektedir.
4. Anlaşma ve El Kitabı: Sistemin işleyişi, uygulanacak kurallar, anlaşmazlık durumunda izlenecek prosedürler, belirlenen kurallara uymama durumunda uygulanacak yaptırımlar, hazırlanan anlaşma ve anlaşma ekinde ya da içerisinde yer alan el kitabında yer almaktadır. Sisteme dahil olmak isteyen sigorta şirketleri anlaşmayı imzalamak suretiyle sisteme dahil olmaktadır.
Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken: Şirketlerin DTS’ye katılımı önemli
Musa Ülken,2015 yılında yürürlüğe alınması planlanan DTS’nİn gönüllülük esasına dayanacak olup dİğer ülke örneklerİnde olduğu gİbİ sadece maddİ hasarlı kazaların tazmİnİnde uygulanacağını söyleDİ. ÜLKEN, sağlıklı İşleyebİlmesİ İçİn sektördekİ tüm şİrketlerİn sİsteme katılmalarının önem arz ettİğİnİ belİrttİ.
Doğrudan Tazmin Sistemi’nin (DTS) Fransa, İtalya, İspanya ve Portekiz’de bir süredir uygulandığını belirten Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, yakın zamanda da Yunanistan ve Rusya’nın bu sistemi uygulamaya başladığını söyledi. Sadece İtalya’da sisteme katılımın zorunlu olduğunu ifade eden Ülken, diğer ülkelerde ise gönüllülük esasına dayandırıldığını dile getirdi. Musa Ülken, Türkiye’de 2015 yılında yürürlüğe alınması planlanan DTS’nin gönüllülük esasına dayanacak olup diğer ülke örneklerinde olduğu gibi sadece maddi hasarlı kazaların tazmininde uygulanacağını sözlerine ekledi. Ülken, “Sistemin en büyük etkisi, hasar başına belirli bir ortalama tutar üzerinden tahsilat yapacak olan şirketleri, kendi hasar maliyetlerini düşürme yönünde daha etkin önlemler almaya itecek olmasıdır. Bu etkiyle birlikte, hasar maliyetlerinin nihai olarak sistemden önceki seviyenin bir miktar altına düşmesi beklenebilir.
‘HASAR TUTARLARI ÖNCEDEN BELİRLENECEK’
Sistemde, esasları önceden belirlenmiş şekilde ve şu anda Yunanistan’da uygulanan modelin benzeri olarak, rastsal ortalama metoduna dayalı üçlü sektör ortalaması uyarınca hesaplaşma yapılacaktır. Yani hasarı karşılayan şirket, sigortalısına ödemiş olduğu tazminattan bağımsız olarak kusurlu tarafın sigortacısından, önceden belirlenmiş olan tutarı tahsil edecektir. Bu çerçevede şirketler arasında hesaplaşmada herhangi bir sorun beklenmemektedir. Oluşabilecek en büyük sorun, sektör ortalamasından farklı ortalamaya sahip olan şirketlerin hesaplaşma sonunda kâr/zarar etmesi olacaktır” dedi.
‘SİSTEM BEDENİ HASARLARI KAPSAMIYOR’
DTS ile tutarı belirli bir aralık içinde kalan maddi hasarların karşılıklı hesaplanmasının amaçlandığını dile getiren Ülken, daha yüksek tazminat tutarlarının konu olduğu bedeni hasarlarda kısa vadede bir gelişme beklenmediğini ifade etti.
‘ŞİRKETLERİN SİSTEME KATILIMI ÖNEMLİ’
Ülken, sistemin sağlıklı işleyebilmesi için sektördeki tüm şirketlerin sisteme katılmalarının önem arz ettiğini belirtti. Trafik sigortalarında sigortalının hizmet alıcısı olmadığını söyleyen Ülken, bu sebeple sigortalı açısından trafik sigorta poliçesinin hangi şirketten alındığının önemli olmadığını vurguladı. Ülken sözlerine şöyle devam etti: “Ancak DTS’ye geçiş sonrasında sigortalılar kendi şirketlerinden hizmet alacakları için, hizmet kalitesini üst seviyeye taşıyan şirketlerin müşterilerinin memnuniyet ve bağlılıklarında artış olması beklenmektedir. Şirketler de bu memnuniyet seviyesini artırabilmek için hizmet seviyelerini artırma yönünde ek çaba sarf etmek zorunda kalacaktır. Sistemin başarılı olması sonucunda kasko sigortası açısından beklediğimiz en büyük sonuç trafik ve kasko sigortası ürünlerinin birleşmesi olasılığı çerçevesinde kasko primlerinin biraz düşme eğilimine girmesi olacaktır. Bu etki dışında, karşı tarafın bulunmadığı hasarlar ile karşı tarafın bulunduğu ancak kusurlu tarafın kendi aracı olduğu durumdaki hasarların tazmini için kasko sigortası her zamanki fonksiyonunu üstlenmeye devam edecektir.”
TSB Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay: DTS hizmet kalitesini artıracak
TSB (TÜRKİYE SİGORTA BİRLİĞİ) Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay, Doğrudan Tazmin Sistemi’nin hizmet kalitesinde artış sağlayacağını ve sistemin hasar maliyetlerini daha etkin bir şekilde yönetmeyi mümkün kılacağını söyledi. Oksay ayrıca bu sistemin Türkiye’de yalnızca iki aracın karıştığı kazalarda uygulanacağını belirtti.
Doğrudan Tazmin Sistemi’nin (DTS) hizmet kalitesinde artış sağlayacağını belirten TSB Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay, hasar maliyetlerinin de daha etkin yönetmek yönünde etkileri olduğunu söyledi. Oksay, DTS’nin uygulandığı ülkeler arasındaki farklılıkların genellikle ortalama hasar tutarının hesaplama modelinde, hesaplama sıklığında ve hesaplandığı yerde ortaya çıktığını ifade etti. Oksay DTS’ye örnek olarak şunları söyledi: “Örneğin İspanya, Belçika ve Fransa’da tek ortalama kullanılırken İtalya’da tarım araçları sistem dışında bırakılmış, üç coğrafi alan için motosikletler ve diğer araçlar olmak üzere hesaplanan ortalama tutarlar üzerinden takas işlemi gerçekleştirilmektedir. Rusya’da bölgeler ve araç türleri dikkate alınarak hesaplanan 30 ortalama hasar tutarı üzerinden sistem işlemektedir. Portekiz ve Yunanistan’da ise hasar büyüklüklerine göre sınıflanan üç grup için rastlantısal ortalamalar kullanılmaktadır. Sistemin uygulandığı ülkelerin bazılarında ortalama hasar tutarı kurulan komiteler aracılığıyla hesaplanırken bazılarında ortalama hasar ‘Takas Odası’ tarafından hesaplanmaktadır.”
‘HASAR MALİYETLERİNİ AKTÜERLER HESAPLIYOR’
Türkiye’de, Yunanistan ve Portekiz’de uygulanan üçlü rastlantısal ortalamanın kullanılacağını belirten TSB Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay, hesaplama algoritması bir çalışma grubu tarafından oluşturulup aylık olarak ‘Takas Odası’ tarafından hesaplanacağını dile getirdi. Atilla Oksay, Doğrudan Tazmin Sistemi’nin uygulandığı ülkelerde gerek sigortalı ve mağdurların, gerekse sektörün yararına birtakım sonuçların ortaya çıktığını sözlerine ekledi. DTS’de hasarın şirketler arasında hesaplanması gibi bir uygulamanın bulunmadığını ifade eden Atilla Oksay, “Sistemin işleyişinde sigorta şirketinin kendi sigortalısının hasarını ödemesi, sonrasında hesaplanan ortalama tutarı kusurlu tarafın sigorta şirketinden tahsil etmesi uygulaması yer almaktadır. Ortalama hasar da merkezi bir sisteme aktarılan veriler üzerinden aktüerler tarafından hesaplanmaktadır” dedi.
‘BEDENİ HASARLAR SİSTEMDE OLMALI’
Sistemin uygulandığı ülkelerde sistemin önce maddi tazminat ödemesi gerektiren hasarların kapsam dahilinde olduğunu söyleyen Oksay, zaman içerisinde bedeni tazminatların da sisteme dahil edildiğini belirtti. Oksay, sadece iki aracın karıştığı hasarlarda sistem devreye girerken, günümüzde bazı ülke uygulamalarında ikiden fazla aracın karıştığı kazalarda da sistemin uygulandığını vurguladı. Türkiye’de DTS’nin sadece iki aracın karıştığı kazalarda devreye gireceğini dile getiren Oksay, maddi hasarlarda bu uygulamanın gerçekleşeceğini söyledi.
Oksay, sistemin işleyişinin tam olarak yerleşmesinden sonra bedeni zararların da kapsam altına alınmasına yönelik çalışmaların olması gerektiğini sözlerine ekledi.
‘BİRLEŞİK ÜRÜNLER YAYGINLAŞACAK’
DTS’nin sadece İtalya’da yasal olarak zorunlu olduğunu belirten Atilla Oksay, sistemin faydalı görülmesiyle gönüllülük esasına dayalı olan ülkelerde çoğu şirketin sisteme katıldığını vurguladı.
Oksay sözlerine şöyle devam etti: “Doğrudan Tazmin Sistemi’nin uygulandığı ülkelerin çoğunda birleşik ürünlerin sunulduğu görülmektedir. Gerek doğrudan tazmin sisteminin hayata geçmesi, gerekse ‘Oto Sigortaları Projesi’nin bir diğer başlığı olan ‘Yedek Parça / Özel Servis Sertifikasyonu’ projesinin hayata geçmesiyle birlikte birleşik ürünlerin yaygınlaşması gibi bir durumun ortaya çıkması muhtemeldir.”
SİGORTALILAR İÇİN SAĞLAYACAĞI FAYDALAR
* Hasarların hızlı ödenmesi: Sigortalının iletişim içerisinde olduğu kendi sigorta şirketinden hizmet alarak zararını tazmin yoluna gitmesinin, aldığı hasar hizmetini hızlandırdığı görülmektedir.
* Sigortalının tanıdığı şirketten yüksek kalitede hizmet alma imkanı: Sigortalının mevcutta iletişimde olduğu ve diğer sigortalarını da yaptırdığı sigorta şirketine başvurarak zararını tazmin etmesi, arada devam eden bir müşteri – sigorta şirketi ilişkisi olduğundan hizmetin kalitesini de artırıcı etki yapmaktadır.
* Anlaşmalı servis hizmeti ile hasar tazmin imkanı: Sigortalı yine kendi sigorta şirketinin sunduğu anlaşmalı servis hizmetinden faydalanmak yoluyla kendisi bir ödeme yapmadan zararını tazmin edebilmektedir.
SİGORTA ŞİRKETLERİ İÇİN SAĞLAYACAĞI FAYDALAR
* Hasar tasfiye sürecinin hızlanması: Sigorta şirketi kendi alıştığı sistem dahilinde hasarı tasfiye etmekte, kendi sistemi dışında tamamlanmış tamirlerin faturaları ile hasar tasfiyesi yürütmek yerine alışık olduğu sistem içinde hızla zararı tazmin etmektedir.
* İhtilafların asgariye indirilmesi: Sistem, uyuşmazlık adedinde ciddi düşüşler sağlamakta, şirketlerin arasında çalıştırılan bir protokol çerçevesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıklar minimuma indirilerek hızla tasfiye edilmektedir. Uyuşmazlıklardaki azalma davalık dosya adetlerinde düşmeyi de beraberinde getirmektedir.
* Genel giderlerde düşme: Hasarın hızla tasfiyesi ve sonrasında yürütülen standart takas uygulaması, hasar tasfiyesine dönük giderlerin düşmesine katkı sağlamaktadır.
* Sigorta sektörünün imajına genel anlamda olumlu etki: Yukarıda açıklanan teknik operasyonel faydaların ötesinde sistem, sigorta sektörünün hasar ödeme yeteneklerine ilişkin imajına tüketiciler ve kamuoyu önünde pozitif katkı sağlamaktadır.
Güneş Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Hasan Altaner: Müşteri memnuniyeti artacak
Doğrudan Tazmin Sistemi’nin sigortalı ile sigortacı arasındaki ilişkiyi güçlendirip, müşteri memnuniyetsizliklerini önemli ölçüde ortadan kaldıracağını belirten Güneş Sigorta Genel MüdürYardımcısı Hasan Altaner, bu uygulamayla hizmet kalitesinin de artacağını söyledi.
Doğrudan Tazmin Sistemi’nin (DTS) hasar ödemelerini oldukça hızlandıracağını belirten Güneş Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Hasan Altaner, bu uygulamanın özellikle sigortalı ile sigortacı arasındaki ilişkiyi güçlendirip, anlaşmazlıkları ve müşteri memnuniyetsizliklerini önemli ölçüde ortadan kaldıracağını söyledi. Ayrıca kasko sigortası olmayan araçlara ait hasar taleplerinin yönetiminde daha etkin olunabileceğini ifade eden Altaner, trafik poliçesinde yapılan hasar taleplerinin de daha iyi kontrol edilebileceğini sözlerine ekledi. Hasan Altaner, bu uygulamayla hizmet kalitesinin artacağını vurguladı. Altaner, “Müşteri kendi sigorta şirketinin sunduğu anlaşmalı servis hizmetinden faydalanarak herhangi bir ödeme yapmaksızın zararını karşılayabilecek. Şirket de anlaşmalı servislerini tavsiye etme imkanı bulacağından sahte hasar kontrolünde daha etkin olabilecek” şeklinde konuştu. DTS’de hayata geçirileceği tahmin edilen “Takas Odası Sistemi”nin kasko rücu talepleri için de kullanılabileceğini söyleyen Altaner, bu sayede rücu operasyonlarının olumlu etkileneceğini ve rücu tahsil süreçlerinin de hızlanacağını sözlerine ekledi.
‘MÜŞTERİ AYRIMI YAPILABİLECEK’
DTS ile müşteri ayrımının yapılabileceğini söyleyen Altaner, şirketlerin ürün fiyatlandırmalarını sigortalıya göre yapacaklarını ifade etti. Altaner, “DTS’ye geçmeden önce, uygulanacak ortalama dosya maliyetinin tespiti ve revizyonunun nasıl yapılacağı çok titiz bir çalışmayı gerektiriyor. Bununla birlikte sektörün üzerinde hemfikir olacağı bir modelin benimsenmesi de son derece önemli. İlk aşamada kasko rücuları için ‘Takas Odası Sistemi’ hayata geçirilmeli” şeklinde konuştu.
Bedeni hasarların tutar olarak önemli bir orana sahip olduklarını belirten Hasan Altaner, ancak adet olarak oldukça az olduklarını sözlerine ekledi. Bu nedenle bedeni hasarların ortalamalarından hareket edilmesinin doğru olmadığını savunan Altaner, bedeni hasarların bu düzenlemeler içinde yer almaması gerektiğini ifade etti.
‘SİSTEM OLUMLU İŞLEYECEK’
Oto sigortalarında müşteri sadakatinin fiyata endeksli olduğunu söyleyen Altaner, DTS’nin devreye girmesiyle müşteri memnuniyetinin ön plana çıkacağını dile getirdi. Altaner, sistemin memnuniyet açısından olumlu yönde olacağını belirtti. Altaner sözlerine şöyle devam etti: “Sistemin uygulamaya geçmesi ile kasko ve trafik teminatlarının bir poliçede toplanması gündeme gelse bile başka bir araç olmaksızın, tek taraflı olarak gerçekleşen çok sayıda hasar olduğunu biliyoruz. Bu nedenle kasko sigortasına olan ihtiyacın ortadan kalkacağını düşünmüyorum. Diğer taraftan DTS kazalarda kusursuz olan taraflara ait hasarlarda etkin olacak. Kusurlu taraflara ait hasarlar ise kasko poliçelerinden karşılanmaya devam edecek.”
AIG Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Sema Bulutlu: Hasar süreçleri hızlanacak
Doğrudan tazmin uygulamasının sigorta şirketlerinde hasar sürecinin hızlanmasına yarayan bir sistem olduğunu ifade eden AIG Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Sema Bulutlu, bu sistemin uygulamaya girmesiyle beraber hizmet kalitesinin artacağını söyledi.
Doğrudan Tazmin Sistemi’nin (DTS), sigorta şirketlerine olumlu bir katkısının olacağını düşünen AIG Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Sema Bulutlu, şu anda mevcut uygulamada zarar gören tarafın kusur nispetinde karşı tarafın sigorta şirketinden hasarını tazmin yoluna gittiğini belirtti. Bu uygulama sayesinde zarar görenin, kendi zararını kendi sigorta şirketinden karşılayabileceğini dile getiren Bulutlu, kişinin böylelikle kendi sigorta şirketi dışında başka bir şirketin farklı hasar uygulamaları ile karşı karşıya kalmayacağını kaydetti. Bulutlu, sistemin aynı zamanda sigorta şirketlerinin hasar sürecini hızlandırmasına, genel giderlerini dengede tutmasına, hizmet çeşitliliği ve çapraz satış yapmalarına da yardımcı olacağını söyledi. Sigorta şirketlerinin maliyet yönetimi bakımından sürece dahil olamadıkları belirten Bulutlu, kendi sigortalılarının hasar dosyalarını kendi maliyet kontrol sistemleri içinde yönetebilecekleri şekilde tazmin edeceklerini ekledi. Bunun hasar maliyetlerinin etkin bir biçimde kontrol altında olmasını sağladığını ifade eden Sema Bulutlu, şirketin hasar yönetim anlayışını doğrudan desteklediğini söyledi.
Bulutlu, bu uygulamanın aynı zamanda şirketlerin rücu operasyonlarını ve buna bağlı ortaya çıkan genel giderlerini de düşüreceğini dile getirdi. Sema Bulutlu sözlerine şöyle devam etti: “Tazminatın müşteriye ödenmesini takiben yapılacak rücu tahsilatının sabit ortalama bir tutar üzerinde olması, sigorta şirketlerinin müşterilerine, kendi anlaşmalı oldukları servis ve sistemler üzerinden hizmet vermeye daha fazla yönelmelerini ve özen göstermelerini gerektirecektir. Bu bağlamda anlaşmalı servis hizmetleri bir yandan şirketlerin maliyetlerini kontrol altına almalarını sağlarken, aynı zamanda müşterilerin herhangi bir ödeme yapmaksızın zararını / mağduriyetini giderme imkânı sağladığından müşteri memnuniyetini de artıracaktır.”
‘SİGORTA SUİSTİMALLERİ AZALACAK’
Türkiye’de yürürlüğe girmesi planlanan DTS’nin gönüllülük esasına dayanacağını kaydeden Bulutlu, sistemin maddi hasarlı kazalarda uygulamaya geçeceğini ifade etti. Bu uygulamayla birlikte sigorta suistimallerinin azalacağını söyleyen Bulutlu, böylece sigorta şirketlerinin daha kontrollü ilerleyebileceğini ifade etti. Bulutlu, “Portföyünde yüksek bedelli araç kasko poliçesi düzenleyen şirketlerin DTS’nin uygulamaya geçilmesi ile rücu gelirlerin belli ortalama miktarlar üzerinden olması rücu rakamının mevcut hasar durumuna göre düşük kalmasına sebep olabilecek veya hasar frekansı yüksek olan bir şirketin rücu geliri eksikliği gibi sorunlar söz konusu olabilecektir” dedi.
DTS uygulamasının olumlu yönlerinin izlenmesinin sonucu mecburi katılım konusunun gündeme gelebileceğini belirten Bulutlu, sistemin sektörde başarıyla uygulanacağını kaydetti. Bu uygulamayla sigortalının kendi sigorta şirketi üzerinden zararını tazmin etmesi nedeniyle, hasarların hızlı ödeneceğini aktaran Bulutlu, sistemin hizmet kalitesini artıracağını sözlerine ekledi. Sema Bulutlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Sigortalı, kendi sigorta şirketinin sunduğu anlaşmalı servis hizmetinden faydalanmak suretiyle herhangi bir ödeme yapmaksızın zararını tazmin edebilecek ve sorumlu sigorta şirketinden tazminat tutarını tahsil etmek gibi işlemlerle uğraşmayacak. Dolayısıyla hasar ödemesini direkt kendi şirketinden alacak olan sigortalının memnuniyetinin ve şirkete bağlılığının artması kaçınılmaz olacaktır.”