“Tarım sigortası üreticilerimiz için çok önemli bir güvence”

“Tarım sigortası üreticilerimiz için çok önemli bir güvence”

“Dünyada küresel ısınmanın etkilerine bağlı olarak iklim değişikliği yaşıyoruz. Bu ısınmayla birlikte şiddetli düzeyde ve yüksek frekanslarda don ve dolu olayları, seller ve doğal afetler artık her an kapımızda. Tarım da buna çok açık bir sektör. Pandemiyle birlikte tarımın stratejik olduğunu 2020 yılından itibaren çok net anladık. Buradaki gelir ve verim kayıplarını teminat kapsamına alan da tarım sigortaları” diyen TARSİM Genel Müdürü Serpil Günal, tarım sigortasının üreticiler için çok önemli bir güvence olduğunun altını çizdi.

CEO’lar Konuşuyor serimizin bu ayki konuğu TARSİM Genel Müdürü Serpil Günal oldu. Küresel iklim değişikliğinden en fazla çiftçiler, üreticiler ve yetiştiricilerin etkilendiğini aktaran Günal, dünyada yaşanacak ısınmayla birlikte doğal afetlerin artık her an kapıda olduğunu belirtti. Tarımın iklim değişikliğine çok açık bir sektör olduğunu ve bu alandaki gelir ve verim kayıplarının tarım sigortası ile güvence altına alındığını ifade eden Günal, “Çiftçiler kredi bağlantılı olarak poliçe alırken artık farkındalığın artmasıyla birlikte krediden bağımsız olarak da tarım sigortası alıyorlar. Geçen sene üretici ve yetiştiricilere 2,5 milyar lira tazminat ödedik. Dolayısıyla çiftçilerimiz biliyorlar ki; tarım sigortalarını zamanında yaptırmaları halinde, bir hasar olduğunda endişe duymalarına gerek kalmayacak ve tarımsal üretimlerine kesintisiz bir şekilde devam edebilecekler” dedi. TARSİM Genel Müdürü Serpil Günal, yaptığımız söyleşide şu değerlendirmelerde bulundu:

2022 yılı beklentileriniz neler?

2022 yılı beklentilerim tabii ki afetlerin yaşanmaması yönünde olacak. Çünkü biz 2021 yılını afetlerle geçirdik. Maalesef çiftçilerimiz ciddi anlamda bundan olumsuz yönde etkilendi. Poliçesi olan ve hasarı olduğu tespit edilen çiftçiler tazminatlarını aldılar. Daha fazla çiftçinin, daha fazla üretici ve yetiştiricinin sigorta yaptırmasını amaçlıyoruz. Çünkü artık herkesin konuştuğu, kamuoyunun ve dünyanın gündemine yansıyan küresel iklim değişikliği kapımızda. Küresel iklim değişikliğinden en fazla etkilenenler de çiftçilerimiz, üreticilerimiz ve yetiştiricilerimiz. Dolayısıyla oradaki sigortalılık oranını ve bilincini artırmak için tanıtım ve bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Üretim rakamlarına baktığımızda Ocak ayında, sigorta primlerinde, poliçe sayısında ve geçen sene kuraklıkla ilgili bir afet yaşamıştık, kuraklık poliçelerinde %500’e varan artışlar olduğunu görüyoruz. 

2022 yılı itibarıyla yapılan değişiklikler neler? Bu değişiklikler tarım sigortacılığını nasıl etkileyecek?

2022 yılı için yapılan en temel değişiklik, üreticilerin ödemesi gereken primlerdeki düzenlemelerdi. Çiftçilerin ürünlerini satın alabilmesi ya da daha fazla tazminattan yararlanabilmesi için indirimler yaptık. ÇKS kayıtlarına baktığımızda, 50 milyon dekar alanda buğday üretimi olduğu görülüyor. Üreticilerin sigortayı alabilmeleri için buğday ürününde %5 oranında prim indirimi yaptık. Bununla birlikte, Cumhurbaşkanımızın kararıyla kuraklık sigortasında %60 olan devlet desteği %70’e çıktı. Üreticilerimizin daha fazla tazminat alabilmesi için %70 olan eşik verim değerini %80’e çıkarttık. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan hayat sigortalarında %16 civarında prim indirimi yaptık. Halihazırda su ürünlerine ilişkin teminatlar veriyoruz. Su ürünlerinde %12 oranında prim indirimi yaptık. Serada mini onarım desteği verdik. Geçen sene enkaz kaldırma teminatı vermiştik. İlk defa bitkisel üründe taşıt çarpmasını teminat olarak sunduk. Muafiyet ve müşterek oranlarını gözden geçirdik. Çiftçimiz lehine %5-%10 oranında azalttık. Dolayısıyla çok fazla değişiklik olduğunu ifade edebilirim.

İklim değişikliğiyle birlikte doğal afetlerde de çok ciddi bir artış oldu. İklim değişikliğine artık nasıl bakmalıyız?

İklim değişikliğine artık kesin gözüyle bakmalıyız ve önlemlerimizi mutlaka almalıyız. IPCC (Intergovernmental Panel on Climate Change- Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli) raporu diyor ki 2030’da meteorolojik anlamda 1,5ºC derece daha artış olacak. Dünyada bir ısınma olacak. Bu ısınmayla birlikte don ve dolu olayları, seller ve doğal afetler artık her an kapımızda. Tarım da buna çok açık ve stratejik bir sektör. Pandemiyle birlikte tarımın stratejik olduğunu 2020 yılından itibaren çok net anladık. Buradaki gelir ve verim kayıplarını teminat kapsamına alan da tarım sigortaları. Dolayısıyla çiftçiler daha önce kredi bağlantılı olarak poliçelerini alırken artık farkındalığın artmasıyla birlikte krediden bağımsız olarak da tarım sigortasını alıyorlar. Geçen sene 2,5 milyar lira tazminat ödedik. Dolayısıyla çiftçilerimiz biliyorlar ki; tarım sigortalarını zamanında yaptırmaları halinde, bir hasar olduğunda endişe duymalarına gerek kalmayacak ve tarımsal üretimlerine kesintisiz bir şekilde devam edebilecekler. Artık küresel iklim değişikliği kapımızda. Bu bir gerçek. Bunun da engellenmesi için dünyada ve ülkemizde çeşitli önlemler alınıyor. İklim değişikliğiyle ilgili TBMM’de bir komisyon var. Konuyla ilgili faaliyetlerini yürüten Bakanlığımız var. Üniversiteler, Tarım ve Orman Bakanlığımız ne gibi önlemler alınacağını planlamak üzere çalıştaylar yapıyorlar. Bu çalıştaylarla birlikte farkındalıklar çoğalıyor.

Dünyada tarım sigortalarının işleyişi nasıl? Yurtdışı çalışmalarınız ne durumda?

Aslında tarım sigortası üreticiler için çok önemli bir güvence. TARSİM faaliyetlerine başlamadan önce Türkiye’de penetrasyon oranı %1’lerdeydi. Çünkü özel şirketler poliçeyi sunuyor ama risk büyük olduğundan ve kontrol edilemediğinden tabii ki primler de çok yüksekti. Dünyada çeşitli bölgelerdeki ülkelerde havuz sistemleri var. İspanya’da, Amerika’da havuz sistemi uygulamaları var. Dünyada tarım sigortalarında devlet destekleri var. Devlet destekleri, %25’ten %85’e kadar yükselen oranlarda değişiyor. Geçen aylarda İspanya’ya gittik. Bize Türkiye, İspanya, Amerika ve Kanada’da bu işin çok iyi yapıldığını söylediler. Tabii bu bizim için gurur verici ve onur duyduğumuz bir durum oldu. Bunu duymaktan çok mutlu olduk. Azerbaycan’da çalışmalarımız oldu. Burada TARSİM’e benzer bir yapı kuruldu. Bu sürece rehberlik ettik. Azerbaycan’daki sisteme rol model olduk. Bununla birlikte geçtiğimiz yıl, Kuzey Makedonya Tarım Bakanı’nı ülkemizde ağırladık. Yapılacak iş birliği ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Bilgi birikimimizin ve tecrübelerimizin aktarımı anlamında, ilerleyen dönemlerde başka ülkelere de destek vermeye devam edeceğiz.