Son ırmak da kurumaya başladı…

“SON ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, Beyaz Adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.”
Bu bütün dünyanın bildiği ve saygı gören bir Kızılderili atasözü. Bu atasözü artık Türkiye için de tehlike çanlarının çaldığını ortaya koyuyor…
Sanırım siz de farkındasınızdır, Türkiye’de büyük bir kuraklık dönemi yaşanıyor… İstanbul’da aralık ayında yağan karın dışında neredeyse hiç yağış olmadı.
Kuraklık sadece İstanbul’la da sınırlı değil; ülkemizde Doğu Anadolu’nun kuzeyi ve Ege Bölgesi dışında yağış alan yer yok gibi. Üstelik yağışlar da normal bir seyir izlemiyor. Küresel ısınmanın yarattığı iklim değişikliği sonucu, Kuzeydoğu Anadolu karla boğuşup donuyor, İzmir selle cebelleşiyor…
ÇANLAR TÜRKİYE İÇİN ÇALIYOR
İstanbul’da barajların doluluk oranının yüzde 35 seviyesine inmesi “Bu yaz susuz mu geçecek” sorularına yol açarken veriler tehlike çanlarının sadece İstanbul değil tüm Türkiye için hem de geri dönülemez şekilde çaldığını gösteriyor. İklim değişikliği konusunda uzun yıllardır uyarılarda bulunan sivil toplum örgütü Greenpeace de Türkiye ikliminde ‘en’leri yaşadığımızı belirterek, önlem alınmazsa ciddi sorunlar yaşayacağımız uyarısında bulunuyor.
Milliyet gazetesinin haberine göre, Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Sıtkı Erduran, Türkiye genelinde 2013 yılı boyunca düşen yağışa bakıldığında hem ortalamaya hem de 2012 senesine göre ciddi bir düşüş yaşandığına dikkat çekiyor. Erduran, “Şu anda kuraklık zaten var. İklim değişikliği ile birlikte devam da edecek” diyor.
Erduran’ın verdiği rakamlar incelendiğinde durumun vahameti de fark ediliyor. Bu rakamlar ışığında Türkiye geneline bakıldığında, yağış oranında ortalamaya göre yüzde 12.7, geçen yıla göre de yüzde 23.7 oranında azalma olduğu görülüyor. Yağışın ortalamaya göre arttığı tek bölge Ege iken diğer tüm bölgelerde yağış oranlarında ciddi bir azalma yaşanıyor. Buna göre, Marmara bölgesinde ortalamaya göre yüzde 9.1, Akdeniz’de yüzde 19.2, İç Anadolu’da yüzde 26.9, Karadeniz’de yüzde 10, Doğu Anadolu’da yüzde 23.2, Güneydoğu Anadolu bölgesinde ise yüzde 13 oranında azalma gerçekleşti. Yağış oranlarında ortalamaya göre en fazla düşüş görülen şehir yüzde 39.3 ile Adana olurken onu yüzde 29.7 ile İstanbul takip ediyor. Bu iki şehrin arkasından da yüzde 26.3’lük bir düşüş ile Ankara geliyor. (Milliyet, 13 Ocak 2014)
KIZILIRMAK KURUYOR
İnternet gazetesi T24’ün haberine göre, kış mevsimine rağmen yağışların istenilen düzeyde olmaması nedeniyle Türkiye’nin en uzun nehri Kızılırmak’ın Sivas bölümündeki Dikmencik ve Söğütlühan mevkilerinde debide yaklaşık 7 kat düşüş yaşandı. T24’ün haberi şöyle sürüyor: “Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Kızılırmak’ın Sivas girişindeki Dikmencik mevkisinde Ocak 2013’te yapılan anlık ölçümlerde ırmağın debisinin saniyede 30.1 metreküp olarak ölçüldüğü belirtildi. Aynı mevkide bu yıl yapılan anlık ölçümde ise debi, 4.3 metreküp olarak tespit edildi. Yine Sivas çıkışındaki Söğütlühan mevkisinde Ocak 2013’te gerçekleştirilen anlık ölçümlerde 40.7 metreküp olarak belirlenen debi, bu yılın aynı döneminde 6.4 metreküp olarak ölçüldü. İki mevkide yapılan ölçümlerde debinin bir önceki yıla göre yaklaşık 7 kat azaldığı görüldü. Kızılırmak’ın debisindeki azalma, 18 kemerli tarihi Eğri Köprü, Kızılırmak Köprüsü ve Kesik Köprü’de de gözle görülüyor.”
Kızılırmak, bizim en uzun nehrimiz, onu da kurutur hale geldiysek oturup bir değerlendirme yapmamız, şapkayı önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor.
Asıl yürek paralayıcı haberler Konya ve Trakya’dan geliyor. Konya’da ekilen ekinler henüz filiz verebilmiş değil. Konya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı 15 gün içinde yağış olmazsa -tarih 10 Ocak civarı- tüm tahıl ekiminin boşa gidebileceğini söylüyor. Trakya’da ise toprağın üstüne çıkabilen filizlerin hızla sarardığı belirtiliyor.
“Bindik bir alâmete, gidiyoruz kıyamete” diye bir deyiş vardır. Belki kıyamete gitmiyoruz, ama tehlikeli bir kuraklığın kapıda bizi beklediği açıkça görülüyor. Esen kalın.

Yorum yazın