Sigorta ve G20 Hedefleri konferansı düzenlendi

Türkiye’nin G-20 Dönem Başkanlığı kapsamında, Türkiye Sigorta Birliği ve Küresel Sigorta Birlikleri Federasyonu (Global Federation of Insurance Associations – GFIA) işbirliğiyle 29 Temmuz 2015’te gerçekleştirilen konferansta G-20 gündeminde de yer alan yatırım, uygulama ve kapsayıcılık gibi küresel sigortacılık piyasalarını yakından ilgilendiren konular ele alındı.

“Altyapı yatırımı: Fırsatlar ve zorluklar”, “Felaketlerden korunma: Kırılgan kesimler için sigorta”, “Yaşlanan nüfusun sigortalanması” ve “G-20’ye yönelik B-20 tavsiyeleri” ana başlıkları çerçevesinde ilerleyen olan konferans, sektörün, başta politika yapıcı kamu kesimi olmak üzere finans sektöründeki paydaşlar ve reel ekonominin temsilcileriyle bir araya gelmesini sağladı.

Konferansın açılış konuşmaları Hazine Müsteşar Yardımcısı Dr. Ahmet Genç, Küresel Sigorta Birlikleri Federasyonu Başkanı Dirk Kempthorne ve Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Ramazan Ülger tarafından gerçekleştirildi.

YAŞAM SÜRESİNİN UZAMASI SORUNUNA ÖNLEM ALINMALI

Yaşam süresinin dünya genelinde uzamaya başladığını belirten Kempthorne, yaşım sürelerinin artması ile hükümet emeklilik programlarının uzayan emeklilik sürelerini karşılamak için yeterli olmayacağını belirtti. Kempthorne, “BES’e yapılan devlet katkısı bu konunun çözülmesinde çok doğru doğru bir adım. 2013 yılından bu güne kadar katılımcı sayısı 1.2 milyondan 5.6 milyona çıktı. Bu çok hızlı bir büyüme. BES ve annuity bu sorunun en doğrı çözümlerinden biri. Bunun yanında devlet bireyleri birikim yapmaya teşvik etmek zorunda” diye konuştu. Türkiye’de 2050’de 2 çalışan başına 1 emekli düşeceğini bildiren Kempthorne, bunun çalışanlar üzerine büyük yük getireceğini ve bunun da sosyal güvenlik sorunlarına yol açabileceğini belirtti.

UZUN YAŞAM SÜRELERİ TÜRKİYE İÇİN FIRSAT OLABİLİR

Toplumun yaşlanması hakkında konuşan TSB Genel Sekreteri Mehmet Akif Eroğlu Türkiye’nin ölüm ve doğum oranlarının azaldığı bir fırsat döneminde olduğunu söyledi. Bu dönemde kazanılan sermayenin uzun dönemli yatırımlara dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan Eroğlu, doğru adımlar atılırsa ülkenin yaşlanmasından doğacak negatif etkilerin ciddi ölçüde azaltılabileceğini belirtti. Hükümetin doğum oranlarını artırmak için gerekli önemleri aldığını ve başarıyla uyguladığını belirten Eroğlu, şirketlerin garantili ödeme şekilleri olan emeklilik sistemlerinden, kâr üzerinden ödeme yapan sistemlere geçmesi gerektiğini ifade etti. Çalışanlar üzerindeki yükün emekli sayısının artmasıyla beraber ciddi bir şekilde yükseleceğini belirten Eroğlu, “Şirketler geliri garantili olmayan, gelirden pay alınan ürünlere dönüyor. Şirketlerde bu refleksleri görüyoruz. Türkiye’de bu şu an için uygulanmıyor ancak varlıklarda aktüer hesapların çok iyi yapılması lazım” diye konuştu.

DEVLET VE SİGORTA ŞİRKETLERİ BERABER HAREKET ETMELİ

Yaşlanmanın değil, hızlı ve yoksul yaşlanmanın sorun olduğunu ifade eden Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü Gökhan Karasu, “Asıl sorun yaşlanan nüfusun aynı zamanda yoksul olması. Gelişmiş ülkelerde toplumun yaşlanması uzun sürede oluyor. Gelişmekte olan Türkiye gibi ülkelerde ise bu değişim çok daha hızlı oluyor. Bunun bizim için bakım ve sağlık ihtiyaçlarının artması gibi sonuçları var” diye belirtti. Yaşlılığın aslında toplumun bir sorunu olduğunu vurgulayan Karasu, yaşam süresinin uzaması sorununun çok yönlü bir çözüme ihtiyacı olduğunu ve sadece hükümet ya da sadece özel sektör tarafından çözülemeyeceğini belirtti. Karasu sözlerine şöyle devam etti: “Bu hususta hazine ve özel sektörün beraber çalışması gerekiyor. Toplumda emeklilik hakkında farkındalığın artırılması ve emeklilik modellerinin teşvik edilmesi gerekiyor. Bireylere kendilerinin risk olduğunu, yaşlandıkları zaman yoksullaşacaklarını öğretmeliyiz.”

HAZİNE SEKTÖR İÇİN ÖZEL KAĞITLAR HAZIRLAYACAK

0 faizli bir ortama girildiğini ve emeklilik şirketlerinin ve fonların en çok yöneldiği varlıkların devlet kağıtları olduğunu belirten Karasu, eksi faiz ortamı nedeniyle bu yöntemin artık yeterli olamadığını söyledi. Hazine olarak bu konuda gerekli inisiyatifleri alacaklarını söyleyen karasu şirketler için özel kağıtlar çıkaracaklarını söyledi. Hayat şirketlerinin yatırımları hakkında konuşan Karasu, “Hayat sigortasında uzun yaşam ve yatırım riski olmak üzere iki risk bulunuyor. Özellikle yatırım riskinin yönetilmesi daha zor. Son 10 yılın bize gösterdiği üzere bir 0 faiz ortamı geliyor. Bu çevrenin varlığı sigorta şirketlerine bir taahhüt sunmak gerektiğini gösteriyor. Hazine olarak sigortalıya enflasyon korumalı taahhüt ve şirketlere özel amaçlı enflasyon korumalı 25 ila 30 yıllık olmak üzerinde hazine kağıtları sunmak istiyoruz” Sigorta şirketlerinin yatırım tecrübelerinin bankacılar seviyesinde olmadığını anladıklarını söyleyen Karasu, “Biz sigorta şirketlerinin bankacı olmadığının farkındayız. Fon yönetmek sigortacılıktan ayrı bir iş. Bu nedenle, daha sık ödeme içeren daha uzun vadeli ve enflasyon üstüne belli bir marjı olan kağıtlardan bahsediyoruz. Sektörün yatırım riskinin farkındayız ve bu nedenle şirketlerin portföylerine uygun bir kağıt çıkaracağız.”

Yorum yazın