Sektör kâr etmeyi öğrendi

Sigorta sektörü 2013 yılında yakaladığı kârlılığı 2014 yılının üçüncü çeyreği sonunda da sürdürdü. Son 5 yılın en iyi kâr rakamlarına ulaşan sektörde Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) açıkladığı dokuz aylık mali kâr/zarar verilerine göre 1 milyar 74 milyon 939 bin lira net dönem kârı elde edildi. 2013 yılının aynı döneminde sektör 977 milyon 992 bin lira kâr elde etmişti. Dönem kârının 569 milyon lirası elementer şirketler, 505 milyon liralık bölümü de hayat ve emeklilik şirketlerinin faaliyetlerinden elde edildi.

RİSK DEĞERLENDİRMENİN ÖNEMİ
Sektör temsilcileri, rakamlarda yaşanan iyileşmede risk değerlendirme metotlarında görülen gelişimin büyük payı olduğunun altını çiziyorlar. TSB’nin açıkladığı verilere göre dokuz aylık dönemde hayat dışı branşlarda toplam 849 milyon lira teknik kâr elde edilirken hayat branşında 375 milyon liralık teknik kâr gerçekleşti. Emeklilik branşında ise 83 milyon lira teknik zarar oluştu. Hayat dışında en çok teknik kâr elde edilen branş kasko oldu. Geçen yılın aynı döneminde 510 milyon lira kasko teknik kârı bu yıl 568 milyon liraya çıkarken, trafik sigortalarındaki teknik zarar 548 milyon liradan 566 milyon liraya çıktı. Yangın ve doğal afetler branşında 2013’te 172 milyon lira olan teknik kâr bu yıl 255 milyon liraya çıkarken, kaza branşında geçen yıl 177 milyon lira olan teknik kâr bu yılın dokuz aylık döneminde 250 milyon lira olarak gerçekleşti. Sektör temsilcileri bu olumlu tablonun 2015 yılı ve daha sonraki yıllarda da sürmesini umut ediyor.

TSB GENEL SEKRETER YARDIMCISI KEREM ÖZDAĞ: Son 5 yılın en yüksek kârı
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreter Yardımcısı Kerem Özdağ, 2014 yılının kârlılık açısından hayat dışı branşlarda çok başarılı geçtiğinin altını çizdi. Yılın ilk 9 ayında hayat dışı branşlarda teknik kârlılığın son 5 yılın aynı dönemleri ile kıyaslandığında 849 milyon TL ile en yüksek seviyeye ulaştığına işaret eden Özdağ, “Kasko branşında 2013 yılından itibaren görülen iyileşme, bu yıl da devam etmektedir. Trafik branşında ise ilk 9 ayda teknik zarar, 567 milyon TL’dir. Bu branşta uzun süredir söz konusu olan teknik zararın bu sene devam ettiği görülmektedir. Yangın ve doğal afetler branşı, 255 milyon TL teknik kâr ile bir diğer kârlı branş olmuştur. Yaşanan iyileşmede, risk değerlendirme metotlarının gelişiminin de payı bulunmaktadır” şeklinde konuştu.

‘KASKODA KÂRLILIK SÜRECEK’
2015 yılında ve ilerleyen dönemlerde, kasko branşında yaşanan kârlılığın devam edeceği yönünde öngörüde bulunan Kerem Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü: “Trafik branşında ise alınan aksiyonların etkisinin nispeten uzun sürelerde görülmesinden dolayı, iyileşmenin mali tablolara yansıması zaman alacaktır. Bu branşta, bedeni tazminat hesaplamalarının standartlaştırılmasına ilişkin hükümlerin mevzuatta yer alması ile ilgili çalışmalar tamamlandığında, şirketler fiyatlama ve karşılık ayırma süreçlerinde daha tutarlı hesaplamalar yapabilecektir.”

SİGORTALI SAYISI ARTIYOR
2014 yılının ilk 9 aylık döneminde hayat dışı branşlarda, geçen yılın aynı dönemine göre reel bazda eşit prim üretimi gerçekleştiğini söyleyen Özdağ, “Hayat dışı branşlarda poliçe adetlerinde yaşanan artış göz önüne alındığında, prim artışı yaşanmadığı görülmektedir. Bununla birlikte sigorta sektöründen hizmet alan sigortalıların sayısının artması, sigorta bilincinin geliştiğini gösteren önemli bir veridir. Bu perspektifte gelecek yıllarda sektörün sağlıklı büyümeyi gerçekleştireceğini söyleyebiliriz. Hayat branşında ise 2014 yılında reel anlamda prim üretiminde daralma görülmesine karşın poliçe adetlerinde artış görülmüştür. 2015 yılında bu branştaki üretimin, 2014 yılından daha yüksek seviyede gerçekleşeceğini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

‘TEMENNİMİZ BU TABLONUN 2015’TE DE SÜRMESİ’
2014 yılının ilk 9 ayı itibarıyla sigorta sektörü açısından kârlı bir yıl olduğunun altını çizen Kerem Özdağ, “Bu durum, kâr elde etmenin zor olduğu sigorta sektöründe genel bir iyileşmenin işaretidir. Bu çerçevede 2014 yılının başarılı geçtiğini ve doğru işler yapıldığını söyleyebiliriz. En büyük temennimiz, bu olumlu tablonun 2015 yılında ve sonraki yıllarda da sürmesidir” dedi. Özdağ konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Yeni ürün ve uygulamalar, yeni ihtiyaç doğan alanlarda koruma sağlaması ve sigorta bilincinin artırılması açısından sektörün büyümesine olumlu katkı yapmaktadır. Birçok sektörde önemli bir satış kanalı olan internetin, sigorta satışında aktif olarak kullanılmasının da özellikle orta ve uzun vadede büyümeye olumlu katkı sağlayacağı açıktır.”

‘2014 KÂRLI BİR YIL OLDU’ TSB Genel Sekreter Yardımcısı Kerem Özdağ, “2014 yılı, İlk 9 ay İtİbarıyla sİgorta sektörü açısından kârlı bİr yıl olmuştur. Bu durum, kâr elde etmenİn zor olduğu sİgorta sektöründe genel bİr İyİleşmenİn İşaretİdİr” dedİ.

 

ANADOLU SIGORTA GENEL MÜDÜRÜ MUSA ÜLKEN: 2015 sektöre iyi gelecek
Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkeler için, ekonomik gelişme ve sigortacılık sektörünün gelişme düzeylerinin paralel durumda olduğunu, özellikle kalkınmış ülkelerde sigortacılık sektörü, ekonomi için önemli bir fon kaynağı olarak kabul edildiğini kaydetti. “Finansal hizmetler piyasasının önemli bir aktörü olan sigortacılık ve özel emeklilik sektörü, gerek kaynakların etkin kullanımının sağlanması gerekse tasarrufları artırıcı fonksiyonu bakımından ülke ekonomilerine önemli katkılar sağlamaktadır” sözleriyle sigortacılık sektörünü genel olarak değerlendiren Musa Ülken, dünya sigorta sektörüyle kıyaslandığında Türkiye’nin daha çok ilerlemesi gerektiğini bildirdi: “Tüm bu gelişmelerin yanı sıra son yıllarda artan küresel ekonomik, politik, siyasi riskler ve doğal afetler de insanları bu risklere karşı önlemler almaya zorlamaktadır. Bu risklerle başa çıkabilme yollarının başında ise sigortacılık gelmektedir.” Ülken, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Risklerden korunmanın yanı sıra değişen toplum algısı, ülkemizde sigortacılık faaliyetlerinin artmasına neden olmuştur. Dünya ile kıyaslandığında sigortacılık sektörü ülkemizde istenen büyüklüklerde değildir. Ancak 2012-2014 dönemi itibarıyla Türk sigortacılık sektörünün prim üretiminin GSYH içerisindeki payı ivme kazanarak artmıştır.”

ÖMÜR BOYU YENİLEME GARANTİSİ
Ülken kasko ürünlerinde büyümenin olduğunu söyleyerek, “2014 yılının başında dövizdeki hızlı yükseliş, tüm sektörleri olduğu gibi sigorta sektörünü de kısa vadeli etkilemiştir. Bu etki, şirket bilançolarında hasar kalemlerine artış olarak yansımıştır. Bunun yanı sıra, bu dönem, döviz cinsinden düzenlenen poliçelerde prim artışına sebep olmuştur. Kurdaki hızlı toparlanma bu etkinin kısa sürmesini sağlamıştır. Yeni ürün geliştirme çalışmaları, 2014 yılında hız kazanmıştır. Sektör, kasko sigortası genel şartlarında yapılan değişiklikler neticesinde önceki yıllara göre çeşitlenen kasko ürünüyle bu yıl da büyüme kaydetmiştir” diye açıkladı. Ayrıca “Hazine Müsteşarlığı’nın, özel sağlık sigortalarına ilişkin hazırladığı yeni yönetmelik kapsamında ömür boyu yenileme garantisi kazanan sigortalılar, artık mevcut haklarını kaybetmeyecektir. Bu sayede hastalık halinde risk priminin artışı ya da kapsam daraltılması gibi uygulamalar ile karşılaşmayacaklardır” sözlerini ekleyerek sigortalıların mevcut haklarına yönelik açıklama yaptı.

YENİ TÜKETİCİ KANUNU SİGORTACILARI ETKİLEYECEK
Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, sigorta sektörünü etkileyecek yeni tüketici kanunu hakkında görüşlerini şu sözlerle bildirdi: “Trafik poliçelerinde internetten primlerin karşılaştırılmasına yönelik düzenlemeyle şirketler, zorunlu trafik branşına ilişkin, resmi internet sitelerinde prim sorgulama ekranı tahsis etmişlerdir. Ayrıca trafik sigortalarında, araç türlerine göre il bazında temel sigorta priminin şirketler tarafından serbestçe tespiti de sektör açısından olumlu bir uygulama değişikliği olmuştur. Birleşme ve satın almalar sektörde 2014’te de devam etmiştir. Bu kapsamda; Allianz Sigorta Grubu ile Yapı Kredi Sigorta Grubu’nun Ekim 2014 itibarıyla resmen birleşmesi sektörde dengeleri etkileyecek önemli bir gelişme olmuştur.”

‘SEKTÖRDEKİ DEĞİŞİKLİKLERE UYUM SAĞLANMALI’
2015 yılı için sigorta sektöründeki değişikliklere uyum sağlamak gerektiğini belirten Musa Ülken durumu, “Önümüzdeki dönemde, zayıf yatırım getirileri ve düşük faiz oranları sigorta sektörünü fiyatlandırma ve operasyonel yaklaşımlara yönelik farklı kararlar almaya zorlayacaktır. Büyümeyi desteklemeye ve risk yönetimini geliştirmeye yönelik teknolojik yatırımlar, sigorta sektörü için stratejik bir gereklilik halini alacaktır. Teknik kârlılık noktasında ise riske uygun fiyatlama ve dengeli portföy sağlanmasına yönelik çalışmalar hız kazanacaktır” sözleriyle açıkladı. Musa Ülken 2015 yılı için sigorta sektörü hakkındaki beklentilerini de ekledi: “Sektör olarak büyümenin ülke ekonomisinin performansı ile bağlantılı olduğunu düşünüyoruz. 2015 yılında en çok konuşulacak branşların başında her zamanki gibi oto sigortaları geliyor olacak. Sonrasında özellikle inşaat sektöründeki halihazırdaki gelişime bağlı olarak inşaat ve konut sigortaları, kefalet sigortası ve bina tamamlama sigortası gibi ürünler ön planda olacaktır. Ayrıca tamamlayıcı sağlık alanında yeni ürünler çıkarılmasını ve sağlık sigortalarının da genel olarak gündemde önemli bir yer tutmasını bekliyoruz.” Ülken konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Anadolu Sigorta adına olumlu geçecek bir yıl bekliyoruz. Tahminimiz 2015’in rekabetçi bir yıl olacağıdır.”

‘2015 FARKLI KARARLAR ALDIRACAK’ Musa Ülken 2015 yılının sektöre İyİ geleceğİnİ belİrterek, “Önümüzdekİ dönemde, zayıf yatırım getİrİlerİ ve düşük faİz oranları sİgorta sektörünü fİyatlandırma ve operasyonel yaklaşımlara yönelİk farklı kararlar almaya zorlayacaktır” dedİ.

 

TÜRK NİPPON SİGORTA GENEL MÜDÜRÜ BATURALP PAMUKÇU: Kârlılık için risk değerlendirmesi öncelikler arasında olmalı
Türkiye sigorta sektörünün satışların düşmesi ile olumsuz etkilendiğini ancak ülkenin potansiyelinin büyük olduğunu belirten Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Dr. E. Baturalp Pamukçu, “Yeni araç ve ev satışlarındaki belirgin düşüşler, Türk sigorta sektörünün üretim dengesini 2014 yılında olumsuz etkilemiş ve bu etki, hayat dışı branşlar toplamında yıl sonunda nominal büyümenin olmasına ama reel büyümenin olmamasına yol açmıştır. Türkiye’de sigortacılık ve bireysel emeklilik sektörü çok önemli bir büyüme potansiyeline sahiptir.

TEMEL OLARAK KÂRLILIK ALINMALI
Temel olarak kârlılığa geçilmesi gerektiğini söyleyen Pamukçu, “Türk sigorta sektöründe 2013 yılından itibaren üretim yapma isteğine paralel riskin seçimini, değerlendirmesini ve fiyatlandırmasını da ön plana alan davranış şekli oluşmaya başlamıştır. Sektörün, bu trendi devam ettirmesi ve temel olarak kârlılığa geçmesi için her branş ve üründe piyasa gerçeklerinin yanında aktüeryal çalışmalara daha fazla önem vermesi, riskin değerlendirmesi ve fiyatlandırmasını yaparken bütün parametreleri daha dikkatli oluşturması gerekmektedir” diye kaydetti. Pamukçu, bu düşünce yapısını, şirketlerin kısa bir dilim için değil, iş yapış biçimlerine eklemeleri gereken en önemli unsur olarak ele almaları gerektiğini söyledi ve şöyle devam etti: “Sürdürebilir bir kârlılık ancak bu düşünce yapısının bütün şirket tarafından benimsenmesi durumunda hayata geçirilebilinir.”

TÜRKİYE YABANCI YATIRIMCIYI ÇEKMEYE DEVAM EDECEK
Türkiye’nin büyümesi ve sigorta penetrasyonunun düşük seviyelerde olmasının yabancı yatırımcının ilgisini çekeceğini vurgulayan Pamukçu, “Ülkemizdeki makro ekonomik göstergelerin uzun dönemde olumlu olması ve Türk sigorta sektörünün GSMH büyüme oranlarının üzerinde gerçekleşen büyümesi ile sigorta penetrasyonunun çok düşük olması yabancı yatırımcı ilgisinin her zaman olacağını gösteren en önemli parametreler olarak değerlendirmekteyim” diye kaydetti. Pamukçu, Türk sigorta sektörünün asıl sorununun risk değerlendirmesi ve fiyatlandırılmasının öncelikler arasında olmaması olduğunun altını çizdi: “Türk sigorta sektörünün çok dinamik bir sektör olmasının yanında son on yılda göstermiş olduğu büyüme oranları olumlu bir gösterge olarak analiz edilebilinir. Bunun yanında sektör, son dönemlere kadar çoğunlukla üretim hacmine ve fiyata yönelik olarak hizmet vermiştir. Genellikle üretim yapma isteğinin devamlı ön planda olması riskin seçimini, değerlendirmesini ve fiyatlandırmasını ikinci planda bırakmış, bu gelişim de genellikle teknik zarara yol açan bir unsur olmuştur. Bu süreci Türk sigorta sektörünün eksi bir unsuru olarak ele alabiliriz. Bu yapı son yıllarda değişmeye başlamış ve her branşta olmasa bile bazı branşlarda teknik kârlılığa ve hizmete yönelik fiyatlandırma sektörde görülmeye başlanmıştır.”

TÜRK NİPPON YÜZDE 77 BÜYÜDÜ
2014 yılının ilk 10 ayında prim üretiminde yüzde 77’ye varan üretim artışı gerçekleştiren Türk Nippon Sigorta yeni stratejisi doğrultusunda oto dışı branşlarda etkinliğini artırdı. 2014 yılının ilk on aylık sonuçlarında geçen döneme göre toplam prim üretiminde yüksek oranda artış yakalayan Türk Nippon Sigorta oto dışı branşlarda büyümeye devam ediyor. Oto dışı branşların yanında oto branşlarında da ağırlıklı olarak üretim yaptığı kasko sigortalarında, üretim artışını yine ilk 10 ay dikkate alındığında yüzde 26 olarak gerçekleştiren Türk Nippon Sigorta’nın toplam oto sigortalarındaki üretim artışı yüzde 36 seviyesinde gerçekleşti. Sigorta sektörü ise aynı dönemlerde kasko sigortalarında yüzde 1.11 oranında küçülme yaşadı. Yeni stratejilerinin bu dönemde istedikleri rakamları yakalamalarında büyük bir payı olduğunu belirten Pamukçu: “2014 yılının ilk on ayı sonunda elde ettiğimiz sonuçlar 2013 yılının ikinci yarısından itibaren stratejimizi başarı ile ortaya koyduğumuzu göstermektedir” dedi.

‘RİSK DEĞERLENDİRMESİ ÖNCELİKLİ OLMALI’
Türk Nİppon Sİgorta Genel Müdürü Dr. E. Baturalp Pamukçu, Türk sigorta sektörünün asıl sorununun risk değerlendirmesi ve fiyatlandırılmasının öncelikler arasında olmaması olduğunun altını çizdi.

Yorum yazın