SBN’nin kârlı büyüme stratejisi devam ediyor

2012 yılından beri SBN Sigorta Genel Müdürü olan Recep Duray’la, Türk sigorta sektörü ve SBN Sigorta’nın sektöre bakışıyla ilgili konuştuk. Türk sigorta sektörünün gelişmekte olan bir pazar olduğunu belirten Duray, ülkede sigorta bilincinin gelişmesi ve yabancı şirketlerin Türk sigorta sektörüne ilgisinin artmasıyla sektörün daha da ileriye gideceğini dile getirdi. Duray ayrıca, Şekerbank ile banka sigortacılığı konusunda oldukça iyi işler yaparak, 2014 yıl sonu itibarıyla kârlarını bir önceki yıla göre yüzde 120 artırarak 5 milyon liranın üzerine çıkardıklarını söyledi.

SBN 2014’TE KÂRINI ARTIRDI
2015 yılını SBN Sigorta açısından nasıl değerlendirirsiniz?
SBN Sigorta olarak kârlılık içinde büyüme stratejimiz 2015’te devam ediyor. 2012, 2013 ve 2014 yıllarındaki mevcut performansımızı artırarak sürdürdük. SBN Sigorta, 12 çeyrektir, üst üste kâr açıklayabilen nadir şirketlerden biri haline geldi. Kuşkusuz bu durum, kararlılıkla yürüttüğümüz oto dışı ağırlıklı çalışmalarımızın bir sonucudur. Hem büyümeyi hem de kârı bir arada başaran ender şirketlerden biriyiz. Sağlıklı büyüme ve kâr, bilanço yapımızı da her geçen gün daha da güçlendiriyor. Gelecekte piyasa koşulları ne kadar zorlu olursa olsun mücadele edecek gücümüz olacağına dair inancımız tam. Sektör ortalamalarında veya üzerinde büyümeye devam ederken bir yandan da kârlılığımızı ciddi anlamda artırıyoruz. Biz yıkıcı rekabete girmeyi tercih etmiyoruz.
Kârlılık içinde büyüme stratejimiz sayesinde geçen yılı da  güzel sonuçlarla kapattık, 2014 kârlı bir şekilde büyümeyi başardığımız bir yıl oldu. Kârımız 5 milyon lirayı aştı. Bu bir önceki yıla göre yüzde 120’lik bir kâr artışını ifade ediyor. Sektördeki rekabetin şiddetine karşı elde ettiğimiz bu sonuçların büyük bir başarı olduğunu düşünüyorum. Operasyonlarımızı kolaylaştırmak ve giderlerimizi azaltmak için çalışmalarımız yeni yılda da sürüyor.

‘BANKA KANALI POTANSİYELİ ARTIRIYOR’
Banka sigortacılığının gelişimi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Banka sigortacılığının SBN Sigorta olarak size katkılarını anlatabilir misiniz?
Banka sigortacılığının sektör içerisindeki önemi her geçen gün artıyor. Bankasürans üretiminin  sektör içindeki payını ve artış oranını koruması, önemli, kârlı ve gelişime açık bir üretim kaynağı olduğunu göstermektedir. 2015 ilk çeyrek verilerine baktığımız zaman, banka sigortacılığında yapılan üretim sektöre paralel bir tablo çizmiştir ve gerek büyüme oranları açısından gerek kârlılık açısından önceki yıllara göre oldukça olumlu bir seyir izlemiştir. Bu döneme ait verilere baktığımız zaman hayat branşında yaşanan sektör üzerindeki artışla birlikte, hayat dışı branşta görülen sektöre paralel artış, banka sigortacılığında  sektörün üzerinde büyüme gerçekleştirdi.
Sektördeki genel prim üretimi toplamı içerisinde banka kanalının payı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre paralel gitmektedir. Bundan sonraki dönemde de bankasürans ile üretilen poliçe adetlerinde artış devam edecektir. SBN Sigorta, olarak  Şekerbank’ı tanıyan, bilen, sadece iyi diyalog değil, aynı zamanda iyi hizmet veren bir ekip oluşturduk ve  Şekerbank ile banka sigortacılığı konusunda oldukça iyi işler yaptık. Tüm ekibimiz bu alana konsantre oldu ve organizasyon yapısını, iş yapış modellerimize banka ile uyumlu hale getirdik. Bunun sonucunda, genel olarak üretiminin yüzde 60’ından fazlasını banka kanalı ile yapan konumumuzu koruduk.
Banka kanalının son 5 yıllık verilerine baktığımızda, potansiyelinin düzenli olarak arttığını, penetrasyon oranı ile Türk sigorta pazarına yeni bir soluk kazandırdığını görüyoruz. Geçmiş yıllarda  kasko sigortalarında oluşan teknik zararın son iki yılda kâra dönüşmesi bir iyimserlik yarattı. Özellikle hayat dışı branşlarda teknik kârın artmasının sektörümüzün konsolide mâli tablolarına olumlu etkisi olacaktır.

Size göre sektördeki rekabette orta yol bulunabilir mi?
Fiyat rekabeti serbest piyasa ekonomisinin değişmez şartı. Ancak bunun yıkıcı bir rekabete, yani fiyat savaşına dönüşmemesi gerekli. Sektörde fiyat savaşı, prim üretimi içinde en büyük ağırlığa sahip oto sigortalarında yaşanıyor. Savaşın yeniden başlaması durumunda hayat dışı sektörde geçen yılki kârlı tablo tersine dönecektir ve sektör yeniden zarar edecektir. Fiyat savaşı tüketicilerin belki başlangıçta sigorta ürünlerini daha düşük fiyatlarla almasına imkân tanıyor. Ama tüketicilerin de bir süre sonra aldıkları malın/hizmetin kalitesi bozuluyor. Fiyat savaşı, uzun vadede aslında tüketiciye de yaramıyor. Tüketicilerin sadece fiyata değil, içeriğe ve hasar sonrası hizmet kalitesine de önem vermesini öneriyoruz.

GELİŞEN PAZAR OLARAK TÜRK SİGORTA SEKTÖRÜ
SBN Sigorta olarak Türk sigortacılığı hakkında düşünceleriniz nelerdir? Sektörün şu an bulunduğu durumu nasıl yorumlarsınız?
Gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerde ekonomik büyüme ve sigortacılık sektörü paralel bir gelişim göstermekte. Türkiye’de de sigortacılık sektörü, son dönemde istikrarlı bir büyüme sergilemektedir. Dünya ile kıyaslandığında sigortacılık sektörü Türkiye’de henüz doyum noktasına ulaşmamış, gelişmesini sürdüren ve yüksek potansiyel barındıran bir sektör olarak öne çıkmakta.
Bu görünümüyle Türk sigorta sektörü, 2014 yılında beklediği genişlemeyi sağlayamadı; fakat buna rağmen dinamizmini sürdürmüştür. Yeni ürün ve uygulamalar, yeni ihtiyaçların karşılanması ve sigorta bilincinin artması açısından sektöre 2014 yılında da olumlu katkılar yapmıştır. Kasko sigortası genel şartlarında yapılan değişiklikler neticesinde kasko ürününde çeşitlilik sağlanmıştır. Son iki yıldır kâr eden kasko branşındaki iyileşme sektörü de olumlu etkilemiştir.

‘PAZAR YABANCI ŞİRKETLER İÇİN CAZİBESİNİ KORUYOR’
Türk sigorta sektöründeki yabancı yatırımlar hakkında görüşleriniz nelerdir? Önümüzdeki yıllarda yabancı şirketlerin ülkemize ilgisi sizce nasıl olacaktır?
Sektörde hâlâ fiyat bazlı rekabet devam ediyor. Hatta artarak devam ediyor. Ancak ülkemizde sigorta ihtiyacı tam olarak yerine getirilmiyor. Sigorta şirketleri yeterli büyüklüğe ulaşamadı. Zaten yabancı şirketlerin yatırım yapmalarının nedeni de bu. Hâlâ cazip bir pazar konumundayız. Türkiye’de sigortacılık henüz tabana yayılmış değil. Endüstriyel tesisleri bir tarafa koyarsak, bireysel sigortalarda büyük eksiklikler var. Zorunlu olan DASK sigortasında bile sigortalanma oranı yüzde 25. Bu rakamlarla Türk sigorta sektörünün yerli ya da yabancı her şirket için cazip olduğunu düşünüyorum. Sektöre gelen yabancı şirketlerin kendi vizyon ve deneyimlerini Türk sigortacılığına yansıtması sağlanırsa pazar daha da büyütülmüş olur. Getirdikleri bilgi ve deneyimleri Türk sigorta sektörüne göre şekillendiremeyen şirketlerin pazarı terk etmesi söz konusu olabilecek. Rekabeti fiyatla yapmanın sonu gelmeyecek. Rekabetin sadece fiyat değil, içerik ve hizmet üzerine olması gerektiği de zamanla anlaşılacak.
Türk sigorta sektörüne önümüzdeki dönemlerde ilgi daha da artacaktır. “İstanbul Finans Merkezi” projesi çerçevesinde sigortacılık daha cazip hale gelecek, AB’ye uyum sürecinde yeni ürünler piyasaya sunulacak.

‘DİJİTALLEŞME SEKTÖRE KATKI SAĞLIYOR’
“Birçok sektörde önemli bir satış kanalı olan internetin, sigorta satışında da aktif olarak kullanılmasının özellikle orta ve uzun vadede büyümeye olumlu katkı sağlayacağını düşünüyorum. Dijital gelişmeler sayesinde geleneksel müşteri profili, farklı kanalları aynı anda kullanan, dijital ortamdan araştırma yapan, fiyat karşılaştırması yaparak istediği ürünü istediği yerden satın alan müşteri profiline dönüşüyor. Günümüzde teknoloji odaklı kuşağın artık satış kanalı olarak dijital mecraları yoğunlukla kullanmaya başladığını görmekteyiz. Bu müşteri profilini yakalamak isteyen sigorta sektörünün, satın alma süreçleri ve sonrası hizmetler için dijital kanallarını iyileştirme konusunda yoğun bir yatırım sürecine girdiğini söyleyebiliriz. Şirket olarak bizim de bu alanda  proje ve yatırımlarımız devam etmektedir. Sigorta sektörünün geleceğini oldukça olumlu görüyoruz.”

Yorum yazın