Nereden başlamalı?.. “Neyi mi yapmalı?” veya “Nasıl mı yapmalı?”
BUGÜN, yönetim teknikleri ile ilgili uygulanmakta olan birden fazla yöntem farklılığı, kurumların değişimlerine etki eden en önemli faktörlerden birisi haline gelmiştir. Temelde bunların tamamı, şirket yönetim performansında beklenen değeri ilgilendiren birer araçtır. O halde, yapılmakta olanlardan daha farklı sonuçlar elde etmek için sorulması gerekli ve cevabının önceden planlanmış olması düşünülen soru, “Ne yapmalı mı?” yoksa “Nasıl mı yapmalı?” olmalıdır.
Yeniden düzenlemelerin gerektiği durumlarda en çok kullanılan soru “Nasıl yapalım?”dır. Bu düzenlemenin nasıl yapılacağına dair verilecek tasarım cevabı; kısa ve öz olarak söylersek, farkındalıktır. Farkındalık, dikkatin şu ana odaklanmasıyla ilgilidir. Dikkat, şimdi ne hissettiğimizle, ne düşündüğümüzle, ne gördüğümüzle ve ne işittiğimizle ilgilidir. Bu durum, şirket yapısında her düzenlemeye odaklanma halidir. Farkındalıkta dikkat yargısız bir şekilde kendinize odaklanmaktadır. Düşünceleriniz, duygularınız ve yapacağınız her düzenleme, o anki odaklanma hassasiyetinize bağlıdır. Bu nedenle yönetim amaçlı gerçekleştireceğiniz liderlik davranışınız ve alacağınız her karar sizin yaratacağınız farkındalıkla ilgilidir.
Şimdi de, “Ne yapmalı?” sorusunu değerlendirelim. “Ne yapmalı?” sorusu artan ölçüde yöneticilerin yüz yüze kaldığı merkezi soru haline geliyor. Bu, özellikle uzun süredir başarılı olmuş büyük şirketlerin yöneticileri açısından geçerlidir. Her zaman deneyimini yaşadığımız bir hikayedir; gelişen ve her geçen gün parlayan bir yıldız olan bir şirket, oluşan koşullar sonucunda birden kendini durgunluk ve düş kırıklığı içinde bulabilir. Sorunlara boğulur ve yönetilmesi olanaksız görünen bir krize girer. Bu krizlerin her birinin temel nedeni işlerin kötü yapılması veya iyi yönetilememesi değildir. Neden, yanlış şeylerin yapılması da değildir. Çoğu zaman, şirket yönetimlerinde doğru şeyler yapılabilir ancak, beklenen doğru sonuçlar da alınmayabilir. İşte bu durum, görünürde bir çelişki varmış gibi düşündürebilir ama varsayımların gerçekçiliğe yakınlığı ile ilgisinin olduğunu unutmamalıyız. Çünkü, pazara bağlı olarak dikkate alınan varsayımlar, rakiplerin ve müşterilerin davranışlarına ve değerlerine yönelik kabul edilen varsayımlar, neyin yapılması ve yapılmaması gerektiğiyle ilgili kararların uygulamadaki performansıyla da yakından ilişkilidir.
Yönetimleri doğrudan etkileyen bu iki temel sorunun önümüzde duran olumsuz cevaplarını ortadan kaldırmak için hedef yaklaşımımız ne olmalıdır? Yoğun rekabet altında var olma ve güçlenme mücadelesi veren şirketlerin, rekabet güçlerini korumak ve geliştirmek için belirlenen en önemli konuların başında yenilik kavramına yüklenen anlam gelmektedir. Yeni ürünlerin ve hizmetlerin geliştirilmesi, yaşamsal girdi kaynaklarının bulunması, farklılık yaratacak yeni iş modelleri ve iş süreçlerinin geliştirilmesi, örgüte yönelik yapı ile ilişkili yeniliklerinin gerçekleştirilmesi, yoğun rekabet koşullarında işletmelerin en önemli konularıdır.
Günümüzde, çoğu sektör içinde yenilik, rekabetin en önemli itici güçlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Sektör farklılıkları dikkate alındığında, çoğu sektördeki işletmeler, performans ölçütü olarak gelir hacimlerinin ne kadarlık bir kısmını son birkaç yıl içinde geliştirdikleri mal ve hizmetlerden elde ettiklerini göz önünde bulundurmaktadır.
Son günlerde üzerine yoğunlaştığım yenilik uygulamaları ile ilgili konulara yönelik akademik bir araştırma üzerine çalışmaktayız. Makale başlığımız: “Sigorta şirketlerinde yeni yönetim ve inovasyon uygulamalarının değerlendirilmesi” olacak. Yazacağımız bu makaleye yönelik olarak hazırladığımız anket; Schienstock ve arkadaşlarının 2009 yılındaki çalışmalarından uyarlanmıştır. Bu çalışma ile sigorta şirketlerinin değişen koşullara uyum sağlama düzeyleri ve bu süreçte inovatif faaliyetlerden yararlanıp yararlanmadıkları, yeni yönetim uygulamalarının gerekliliklerini formal ya da informal şekilde yerine getirip getirmedikleri değerlendirilmekte ve neticeleri belirli üretim çıktıları ile mukayese edilmektedir. Bu arada, yapacağımız anket çalışmalarında sigorta sektöründe yer alan herkesin desteğine şimdiden teşekkür ediyorum.