Maden çalışanları için ‘ferdi kaza sigortası’ zorunlu oldu
Bilindiği gibi ferdi veya grup kaza sigortası, hukuksal açıdan bir “tutar” sigortası. Zararı karşılama gibi bir özelliği ve amacı yoktur. Tutar sigortalarında riziko (kaza, diğer bir anlatışla ani bir şekilde ve kazaya uğrayanın denetimi dışındaki sebeplerle meydana gelen ve ölüm veya sakatlık yahut iş gücü kaybına yol açan olay) gerçekleşince, sigortacı bir zararın ortaya çıkıp çıkmadığıyla ve -genelde olduğu gibi- çıkmışsa bunun miktarı ile ilgilenmeksizin, sözleşmede kararlaştırılan parayı ödeyecektir.
Kaza sigortasının zararı giderme gibi bir amacı ve sonucu olmadığından, zarar görenin ve ölmüşse yakınlarının, zarardan sorumlu kişilere karşı tazminat isteme hakları, kaza sigortacısının yapacağı ödemeden etkilenmez. Kaza sigortacısı yaptığı ödeme üzerine kazazedeye veya mirasçılarına halef olmaz. Kazaya uğramış kişi veya yakınları hem kaza sigortacısından ödeme alır hem de zarardan (daha doğru bir anlatışla zarara yol açan kazadan) sorumlu bir üçüncü kişi varsa, ondan tazminat isteyebilir.
Görüldüğü gibi, kaza sigortası tümüyle kazaya uğrayan kişiyi veya yakınlarını koruyan, kazazedelere parasal destek sağlayan bir sigortadır. Buna karşılık kazadan sorumlu kişinin (mesela maden işleticisinin) kaza sigortasından yararlanması kural olarak söz konusu değildir. Onun maden kazasından sorumlu tutulması olasılığına karşı işveren sorumluluk sigortası yaptırması lazımdır.
Bununla birlikte, Türk hukukunda şu yolda düzenleme yapılmasına gereksinim vardır: Eğer bir kişi, başkalarının yararlandığı bir sigorta yaptırırsa ve o sigortanın primlerini de kendisi karşılamışsa, o sigorta kapsamında ödenecek sigorta parasının hiç değilse onun sigortalıya veya yakınlarına karşı sorumluluğunu azaltması sağlanmalıdır. Nitekim, İsviçre Karayolları Trafik Kanunu’nda bu yolda bir hüküm mevcuttur. Buna göre “Motorlu araç işleteninin primlerini ödediği bir sigorta mevcutsa, bu sigorta uyarınca zarar gören kişiye yapılan ödemeler, sigorta sözleşmesinde aksine hüküm olmadığı takdirde, işletenin zarar görene karşı sorumluluğunu o oranda azaltır.”
Bizde de, mesela, otobüs işleten firmanın yaptırmakla yükümlü olduğu Karayolu Taşımacılık Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamında yapılan ödemelerin benzer bir sonuç meydana getirmesi uygun bir çözüm olur.
Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası’na ilişkin Bakanlar Kurulu kararının temel özellikleri:
Madenlerde çalışanlar için getirilen zorunlu sigorta yalnızca kömür madenleriyle sınırlı değil. Bütün yeraltı madenlerini kapsayan bir zorunluluk öngörülmüştür. Ancak kömür madenciliği hususunda bir genişletmeye yer verilmiştir: Bu tür madencilikte sadece yeraltı değil, yerüstü madenciliği söz konusu olduğunda da sigorta yaptırılacaktır (m.1).
Zorunlu kaza sigortası madencilik faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişiler tarafından üretim yapan veya üretim hazırlığı içinde olan personel için yaptırılacaktır (m.1 ve m.2). Kararda “taşerona bağlı çalışma” olarak tanımlanan hallerde ne olacağına dair açıklık yoktur. Üretim yapan veya üretim hazırlığı içinde olan personel dışındaki çalışanlar için sigorta isteğe bağlıdır (m.2) Maden ruhsatı almak için yapılacak başvurulara sigorta poliçesinin de eklenmesi gerekmektedir (sigorta ruhsatın bir ön şartıdır). Öte yandan sigorta olmadan madencilik faaliyetine de başlanamayacak (m.2).
Sigorta yaptırma süreci aşağıdaki gibi işleyecek (madde 3):
– Sigorta başvurusu üzerine eksper aracılığıyla inceleme yapılarak “asgari sigortalanma şartlarının var olup olmadığı” belirlenecektir.
– Bu ekspertizin ücretini sigortacı ödeyecektir.
– Sigortalanma koşulları ise Hazine Müsteşarlığı tarafından, diğer ilgililerden (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı) görüş alınarak saptanacaktır.
Risk incelemesi sonucu olumlu ise poliçe düzenlenecektir. Altı ay içinde ikinci bir risk incelemesi daha yapılacaktır. Sonuç olumsuz ise poliçe yapılmayacak ve durum sigorta şirketi tarafından yazılı olarak ruhsat vermeye yetkili kamu kurumlarına bildirilecektir. Poliçe yürürlüğe girdikten sonra (altı ay içinde) yapılacak ikinci incelemede sigortalanma şartlarının kaybedildiği belirlenirse, bu halde sigorta teminatı askıya alınacak, durum (ruhsat vermeye) yetkili kamu makamına ve sigorta yaptırmakla yükümlü olanlara yazılı olarak derhal bildirilecektir. Bunun üzerine sigorta yaptırmaya zorunlu olan kişi, bir ay içinde yeniden risk incelemesi yapılmasını isteyebilecektir. Bu yeni risk incelemesinin sonucu olumlu ise poliçe yeniden yürürlüğe alınacak, aksi halde (önceki) bildirim tarihinden (askıya alınma bildirimi tarihinden) geçerli olmak üzere feshedilecektir.
Poliçe yapılması talebi reddedilir veya poliçe askıya alınırsa, madencilik faaliyeti durdurulacaktır. Poliçe feshedilirse maden ruhsatı (bir ay için geçici olarak) iptal edilecektir. Daha sonra koşullar yeniden sağlanırsa, ruhsat iptali kararı gözden geçirilebilecektir.
Madde 4. Bakanlar Kurulu kararının en önemli noktalarından biridir. Buna göre sigortacının ödeyeceği tutar, ölen veya sakat kalan işçinin tazminat hakkını olumsuz etkileyecek ve sigortacının yaptığı ödeme kadar tazminat hakkı azalacaktır.
Tarife, asgari teminat tutarları Hazine Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu bakan tarafından, genel şartlar ise Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenecektir. Hazine Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu bakan ayrıca Bakanlar Kurulu kararında yer alan süreleri yarısına kadar indirmeye veya artırmaya yetkilidir. Azami limiti aşan hasarlar Sigortacılık Kanunu m.33/A anlamında “özellik arz eden risk” sayılacak ve olağandışı riskler yönetim merkezi tarafından reasüre edilecek ve belirlenecek bedel karşılığında devlet tarafından karşılanacaktır (madde 6).
Bakanlar Kurulu kararındakine eşdeğer bir poliçe mevcut olsa da, Bakanlar Kurulu kararında öngörülen poliçe yaptırılacaktır (Geçici Madde 1). Bu takdirde, mevcut poliçe, feshedilebilecek veya uyarlanabilecektir.
Ana hatları yukarıda açıklanan Bakanlar Kurulu Kararı hakkında 4 yorum:
1) İlk araştırılması gereken husus, Bakanlar Kurulu’nun yukarıda sayılan düzenlemeleri yapma yetkisinin kaynağıdır. Sigortacılık Kanunu m.13 fk.1 Bakanlar Kurulu’na, kamu yararı açısından gerekli görmesi halinde, “sigortayı zorunlu kılma” yetkisini vermektedir. Buna karşılık, kararda sigortanın zorunlu olması dışında da birçok hükme yer verilmiştir. Kanımızca yasa konusu olması gereken birçok husus yasama organı tarafından değil, fakat yürütme organı tarafından düzenlenmiştir.
2) Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde, madenleri “denetleme görevi” fiilen sigorta sektörüne verilmiştir. Maden ruhsatının alınması ve faaliyetin sürdürülmesi, sigortalanmaya elverişli bulunma koşuluna bağlanmıştır. Devlet, ruhsat verirken, uzmanlığa sahip özel kuruluşlardan destek alabilir. Mesela, gemilere elverişlilik belgesi verilirken sınıflama kuruluşlarınca düzenlenen sertifikalar temelinde işlem yapılabilir. Ancak bu çözümlerin istisnai nitelik taşıması gerekir.
3) Bir sigorta ile üç kuş avlanmıştır:
– Ölüm veya sakatlık halinde sigortadan para alınacaktır (Ölenin yakınları veya sakat kalanın kendi korunuyor).
– Sigortanın ödeyeceği para maden sahibinin sorumluluğunu azaltacaktır (Maden sahibi lehine sorumluluk teminatı).
– Sigortanın ödeyeceği para (Devletin “excess reasürörü” olması dışında) devletten çıkmamış olacaktır.
4) Borçlar Kanunu, destekten yoksun kalma tazminatını düzenlerken, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun zarar karşılığı yapmadığı (rücua tabi olmayan) ödemelerin zarar gören lehine karara bağlanacak tazminat tutarından düşülmeyeceğini belirtmektedir. Bakanlar Kurulu ise, zarar karşılığı olmayan bir ödemenin tazminat alacağından düşüleceğini kararlaştırmıştır. (Bakanlar Kurulu kararı m. 4 “sigortacının ödeyeceği tutar saptanırken zarar hesabı yapılmayacağını” açıkça belirtmektedir). Yukarıda da vurguladığımız üzere, bu çözüm aslında sonuç olarak doğrudur. Fakat bunun yasayla getirilmiş olması lazımdır. Bakanlar Kurulu kararı, bu hususta doğru düzenleme aracı değildir. Yasa ise (Borçlar Kanunu) aksini benimsemiştir.
Şimdi Hazine Müsteşarlığı tarafından oluşturulacak sigorta genel şartlarını beklemekteyiz. Çünkü uygulamayı bu genel şartlar şekillendirecektir. Genel şartları ayrı bir yazıda ele almak uygun olacaktır.
Sigortacılığın duayenlerinden ve sigorta hukukunun önde gelen isimlerinden olan Prof. Dr. Samim Ünan, sigorta hukukundaki değişiklikler ve önemli kararlar hakkındaki yazılarıyla Sigortacı Gazetesi’nde yer alacak. İlk konumuz: Maden çalışanları zorunlu ferdi kaza sigortası.