Lodos sigortalı hasarı artırdı
Küresel ısınma ile birlikte iklime bağlı doğal afetlerin sayı ve ölçeğinde özellikle son dönemlerde önemli bir artış meydana geldi. Geçtiğimiz 30 yıl boyunca, sıcaklıklar, her 10 yılda yaklaşık 0.2 °C artış gösterirken, iklim değişikliklerinin en büyük nedeni olan bu farkın 2100 yılına kadar 1.1 ile 6.4 °C arasında yükseleceği öngörülüyor. Küresel iklim değişikliği ve etkileri, sigortacılık adına günümüzü ve geleceği etkileyecek en ciddi sorunlardan biri haline geldi. Geçtiğimiz hafta yaşanan lodos fırtınası ve sel baskınları, sigorta sektörünü ve sigortalıları yeni risklerle tanıştıran iklim değişikliklerini yeniden gündeme getirdi. Birçoğu iklim değişikliği sebebiyle gerçekleşen sel, toprak kayması, kuraklık gibi afetler de Türkiye gibi dünya sigortacılığını da doğrudan etkiliyor.
‘HASAR İHBARLARINDA YÜZDE 30 ARTIŞ YAŞANDI’
İklim değişikliklerine bağlı doğa olaylarının neden olduğu hasarların sektöre maliyetinin her yıl arttığını belirten Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, geçtiğimiz hafta sonu lodos fırtınası ve sel baskınları nedeniyle Aksigorta olarak 480 hasar ihbarı aldıklarını belirtti.
Uğur Gülen, şunları söyledi: “Lodos fırtınası ve sel baskınlarının yaşandığı günlerde hasar ihbarlarında yaklaşık yüzde 30 artış yaşadık ve günde 230’a yakın hasar ihbarı aldık. Aksigorta’ya ulaşan 480 hasar ihbarının 144’ü Bursa, 95’i İstanbul, 40’ı Kocaeli, 201’i ise diğer illerden geldi. Hasar ihbarlarının 357’si fırtına, 33’ü sel, 2’si ise yıldırım düşmesi kaynaklıydı. Sel, fırtına ve yıldırım düşmesine bağlı olarak bu illerde en çok çatı uçması, tavan çökmesi ve su basması ihbarlarını aldık. Özellikle lodos nedeniyle birçok işyerinde tabela hasarı tespit ettik. Sahil kıyılarında bulunan şehirlerin yanı sıra iç kesimlerde de fırtınanın ve selin ciddi etkileri görüldü, birçok işyeri ve konutta hasar meydana geldi.”
Evlerde ve işyerlerinde görülecek, sel, dolu, fırtına ve yıldırım gibi doğa olaylarına bağlı risklerin etkilerini en aza indirgemek uygun sigorta ürünleri ile mümkün. Sigorta ürünleri, hem işyeri hem de ev sahiplerinin bu tip risk anlarında yaşayacakları hasarları güvence altına alarak, hasar sonrasında, hayatlarına kaldıkları yerden güvenle devam etmelerine olanak sunuyor.