Kurumların aktiflerindeki taşınmazların satışında vergi istisnaları:

KURUMLARIN aktiflerinde en az 2 yıl süreyle yer almış olan taşınmazların satışından doğan kazancın % 75’i bazı şartlarla kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. (Kurumlar Vergisi Kanunu Madde:5/1-e) Taşınmaz ticareti veya kiralanmasıyla uğraşılmaması, satış bedelinin satışı takip eden 2. yılın sonuna kadar tahsil edilmesi en önemli şartlardandır.

1 No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde faaliyet konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlar için istisnadan yararlanmalarının mümkün olmadığı ifade edilmiştir. Vergi idaresinin bazı özelgelerinde; kurumun ana sözleşmesinde taşınmaz ticareti yapacağına dair ifadeler olması fiilen bu ticaretle uğraşmamasına rağmen istisnadan yararlanmasına engel olarak görülmüştür. Özelgelerdeki bu görüşe katılmıyoruz. Ancak, idarenin özelgeleri esas alınarak vergi incelemelerinde bu yönden denetim yapılabilir.

İstisna satışın yapıldığı yılda uygulanacak olup, satış kazancı yıl içinde dönem gelir tablosunda yer alacak, ancak istisna kazanç tutarı takip eden yılbaşından itibaren kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar geçen süre aralığında söz konusu yıl kazancından çıkarılarak bilanço pasifinde bir fon hesabına alınacak ve en az 5 yıl süreyle bu hesapta tutulması gerekecektir. Fonun sermayeye eklenmesine izin verilmiştir.

Varlık kiralama şirketlerine kira sertifikası amaçlı satışlarda ve geri alışlarda, finansal kiralama şirketleriyle yapılan sat kirala ve geri al şeklindeki işlemlerde istisna % 100 olarak öngörülmüş ve 2 yıl aktifte tutulma şartı aranmamıştır.

Diğer taraftan, bankalara ve TMSF’ye borçlu kurumların ve kefilleri ile ipotek verenlerinin taşınmazlarının bu borca karşılık bankaya veya TMSF’ye devrinde (borcun tasfiyesine isabet eden kısımla sınırlı olarak) doğan kazancın tamamı ile daha sonra bankaların bu kıymetleri satışından doğan kazancın % 75’i de bir başka bentle kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. (Kurumlar Vergisi Kanunu Madde:5/1-f)

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. Maddesinin 3. Fıkrası dayanak gösterilerek istisna kapsamındaki taşınmazların satışından doğan zararın % 75’inin (tam istisna olanlarda % 100’ünün) kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilemeyeceği yönünde özelgeler mevcuttur. Hatta, bunu yapmayan mükellefler aleyhine cezalı tarhiyat da yapılabilmektedir.

(Anılan Fıkra, istisna kazançlarla ilgili giderlerin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerden doğan zararların istisna dışı kurum kazancından indirilemeyeceği yönünde hüküm içermektedir)

Gider Vergileri Kanunu’nun 29/v Maddesi ile yukarıda belirtilen Kurumlar Vergisi istisnası kapsamındaki işlemler dolayısıyla lehe alınan paralar Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinden de istisna edilmiştir. İstisna lehe alınan paranın tamamını kapsamaktadır. (Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 16.1.2007 tarihli 1389 sayılı özelgesi)

KDV Kanunu’nun 17.Maddesinde de Kurumlar Vergisi Kanunu’nun yukarıda yer verilen istisnalarına benzer hükümler mevcuttur. Ancak, 17. Maddede satış bedelinin nakden tahsili, satış kazancının fona alınması gibi şartlar sayılmamıştır.

Damga Vergisi Kanunu’na ekli 2 Sayılı Tabloda da; Kurumlar Vergisi Kanunu’nun yukarıdaki Maddesi kapsamındaki işlemlerin damga vergisinden istisna olduğu hükmü bulunmaktadır.

Tapu harçlarına gelince; sat ve geri kirala şeklindeki işlemlerde düşük oranlı harç uygulaması ve istisna, SPK Madde:38/A çerçevesindeki konut finansmanı amaçlı finansal kiralamalarda istisna ve başka bazı özel düzenlemeler dışında satışlar genel olarak harca tabi bulunmaktadır.

 

Yorum yazın